• Sonuç bulunamadı

Dünya devletleri arasındaki olgunlaşma evresinin, Batı standartları

doğrultusunda ele alınması aslında şimdinin gerekçesi olmayıp, altyapısı önceki yüzyıllara dayanmaktadır. 1800’lü yıllarda İngiltere ekonomisini gözle görülür seviyelere ulaştıran birinci sanayi devrimi, geleceğe ışık tutan diğer ekonomik gelişmelerin yaşanmasına da zemin hazırlamıştır. Böylelikle kimi devlet, bu tekno ekonomik çemberin etrafında toplanarak kendi kaderini belirlemiştir. Bu grubun dışında kalan ülkeler ise, teknik ve ekonomik gelişmelerden uzak kalmanın bedeli altında gelişmemiş ülkeler sınıfına girmişlerdir. Dolayısıyla iktisadi devrim yaşayan ülkeler, “tarım toplumu” olmaktan çıkmış ve doğrudan “sanayi toplumu” haline gelmişlerdir. Bu aşamadan sonraki 2. ve 3. sanayi devrimleri, beraberinde Global dönemi başlatmıştır. Nihayetinde Global dönem, sürreal yapılanmanın farklı bakış açılarına öncülük yapan ve kabul edilebilir senaryolar oluşturan; altyapı kavramlarını, tek çatı altında toplayarak teknolojik ilerlemeye rekabet kazandıran ve ulusal bütünlüklerin sağlanmasına yönelik savunma stratejileri oluşturan bir süreç halini almıştır. Bu nedenle, Global dönem içerisinde gerçekleşen çatışmalar savunma anlayışının sürekli yön değiştirmesine ve alternatif savunma faktörlerinin oluşmasına imkân tanımıştır. Doğal olarak, Global sürecin son dönemlerine damgasını vuran uzay ve enformasyon çalışmaları giderek hız kazanmış ve batılı ulusların “sanayi toplumu” olma özelliğini bir kenara bırakarak “bilgi toplumu” olma stratejisini benimsemelerine neden olmuştur. Böylelikle Global süreç, yerini Küreselleşme akımına bırakıp; liberal, yenidünya düzeninin basamaklarını çıkmaya devam etmektedir (Ziylan vd. 1998: 8- 10).

Özellikle, küreselleşme ile başlayan 21. yüzyıl sanayi periyodu; diğer bir deyişle, “Yatay Global Ekonomi” dönemi, her yönüyle birbirinden farklı ülkelerin iktisadi çerçeve altında yakınlık kurmaları sonucu, çok uluslu küresel bir organizasyon yapısının ortaya çıkışını sağlamıştır. Sonrasında yaşanan “Dikey Global Ekonomi”, süreç olmanın yanı sıra döngüyü tamamlayan mekanizmanın bir parçası gibi, savunma konusunu sosyo-ekonomik kuramın bir uzantısı olarak değerlendirmiştir. (Karaman ve Altay, 1996)

Çağımızın küreselleşen dünyasında ise, bilişim sistemlerinin giderek gelişmesi ve bu yönde yapılan Ar-Ge çalışmalarının hız kazanması, birçok ülke ekonomisinin sibernetik yazılım teknolojisini yaygın bir şekilde kullanılmasına zemin hazırlamıştır. Beraberinde, yüksek teknoloji kapasitesine sahip gelişmiş ülkelerin robot endüstrisi, yapay zekâ ve nanoteknoloji gibi ileri seviye araştırmalarda öncü rolü üstlenmeleri, savunma sanayi çalışmalarının git gide ilerlemesine imkân sağlamaktadır. Özellikle, gelişmiş bazı Asya ve Batı ülkeleri; inşa edilen akıllı fabrikalardaki hızlı ve seri üretime yönelik yapılan robotik uygulamaları, dijital endüstri ağı ile destekleyerek akıllı üretim mekanizmalarına aktarımını sağlamaktadır. Bu yöntem sonucunda, ekosistem dengesini ayarlayan ve yeni nesil 4.0 akıllı sistem olarak bilinen “dördüncü sanayi devrimi” ortaya çıkmaktadır. Yapılan çalışmaların sonucu olarak, 4’ncü sanayi devriminin birçok ülke ekonomisinde ve savunma endüstrisinde rekabete dayalı kazanımları artıracağı düşünülmektedir (TÜBİTAK, BTYK 29. Toplantısı, 2016). Konuyla ilgili görsel tamamlayıcılar olarak aşağıda, Şekil-4 ve Şekil-5 sunulmaktadır.

Şekil.4 Dünya Sanayi İnkılâbı

Kaynak: Deloitte, Industry 4.0 (2015:3)

Deloitte (2015) endüstri 4.0 içeriğinde gösterilen sanayi devrimi, 18.yüzyılın

sonlarından başlayıp 21.yüzyıla kadar süregelen sanayileşme çalışmalarının süreçlerini ortaya koymaktadır. Ayrıca sanayi dönüşümü, 1700’lü yılların ikinci yarısına kadar olan dönemi; teknolojiden uzak, karanlık çağların göstergesi olarak kabul eder ve birinci sanayi devrimi ile birlikte, yeni bir dönemin başlangıcına ışık tutar. Dolayısıyla, burada sanayileşme ile birlikte öncelikle buharın gücü keşfedilmiş ve sonrasında teknolojik fayda mekanizmaları oluşturulmaya çalışılmıştır. İkinci sanayi devrimi ile birlikte elektriğin nesnel kullanımı ve insanlığın bu değişkeni mekanik ortamlara aktarma histeriği; 1800’lü yılların ikinci yarısına damgasını vuran dönem içerisinde, uygulanabilirliği planlanan otomatik seri üretim mekanizmalarının, programlanabilir olma özelliğine ortam hazırladığı bir dönüm noktası olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle sanayi devriminin üçüncü evresinde: bilgisayar ortamlı sayısal hesaplamalara bağlı üretim aşamalarına geçilmesi ve elektronik işletim sistemlerinin tüm sektörlerde giderek yaygınlık kazanması, 1900’lü yılların altın çağlarını gün yüzüne çıkarmıştır. Bundan sonraki dördüncü sanayi devrimi ile birlikte: diğer bir

1. Sanayi Devrimi Su ve buhar gücünün yardımıyla mekanik üretim tesislerinin kurulması 2. Sanayi Devrimi Elektrik enerjisi yardımı ile seri üretime geçiş 3. Sanayi Devrimi Elektronik ve BT uygulamaların otomotikleşmesi 4. Sanayi Devrimi Siber -Fiziksel üretim sisteminin temelinde (CPPS) gerçek ve sanal dünyaların birleştirilmesi vardır Sanayi 4.0 K ar maşı kl ık d er ec esi Sanayi 2.0 Sanayi 3.0 Sanayi 1.0

18. yüzyılın sonu 20. yüzyıl başlangıcı 20. yüzyılın 1970 başları İlk mekanik dokuma tezgâhı 1784 İlk montaj hattı 1870 İlk programlanabilir mantıklı kontrol sistemi 1969 Bugün

deyişle, günümüz koşullarını yansıtan 21. yüzyılda; siber ortam oluşması ve nanoteknoloji ürünlerin uluslararası piyasalarda daha fazla talep edilir seviyelere ulaşması, sanayi alanındaki gelişimin boyutlarını ortaya çıkarmaktadır.

Şekil.5 Sanayi 4.0 Gelişim Faktörleri

Kaynak: Deloitte, Industry 4.0 (2015:4)

Deloitte (2015) bir önceki şekilden özetle; küresel sanayinin hızla gelişmesi

ve uzay araştırmalarına bağlı inovasyon çalışmalarının git gide hız kazanması, bilişim teknolojilerinin temellerini atmış ve akıllı üretim sürecinin önünü açmıştır. Bu bağlamda, şekil-5’te de görüldüğü gibi: sanayi alanındaki aktif ilerleme, beraberinde akıllı otomasyon sistemlerini ve sibernetik yazılım bileşenlerini ortaya çıkarmıştır. Böylesine gelişmiş bir sanayi ağı içerisinde, yapay zekâya bağlı akıllı işletim sistemlerinin kullanılması; üretimden tüketime, depolanabilirlikten ulaştırılabilirliğe varana kadar, pek çok akıllı teknolojinin uygulanabilirliği çerçevesinde hizmet sunabilmektedir. Bunlar, gelişmiş internet ağı üzerinden akıllı yönetim hizmeti sunan servis sağlayıcılarıdır. Tek bir noktadan ürüne dönüşen sağlayıcılar, veri çıktısı ve kullanıcı yansıması şeklinde sisteme bütünleşik uyum sağlamaktadır.

AKILLI FABRİKA Kolay Erişim Akıllı Binalar Akıllı Evler Sosyal İletişim İş Kaynağı Akıllı Lojistik Akıllı Ayar Akıllı Hareket

Benzer Belgeler