• Sonuç bulunamadı

İslam hukukuna göre büyüyen ve gelir getiren mallardan zekât verilmesi farzdır. Fabrikaların büyümesi bizzat olmasa da değer bakımından, gelişme ve genişleme bakımından olmaktadır. Modern çağ öncesi sanat aletleri, ustanın maharetine bağlı iken günümüzde bu iş fabrikalar tarafından icra edilmekte ve bu fabrikaların sermayesini de sanat aletleri teşkil etmektedir. İslam hukukçuları, sanat aletlerine zekâtın farz olmamasını, bu aletlerin ustanın maharetine bağlı olmasından kaynaklandığıyla gerekçelendirmişler.

Günümüzde fabrikalar işçiler tarafından işletilmekte ve sahiplerine büyük kazanç sağlamaktadır. Dolayısıyla söz konusu bu mallar klasik dönemdeki sanat aletlerinden farklılık arz etmekte, ayrıca bu mallar artırıcılık vasfı haiz olduğundan bunlara da zekât düşmektedir.413

1952 yılında Şam’da İslam Araştırmaları Kongresi tarafından yapılan konferansta alınan kararlardaki bildirinin özeti şu şekildedir: “Zekâtın şümulü gelirlerdir ve buna dayalı olarak da zekât, gelirlerin miktarına göre vacip olur.

Bu mallar, sabit mallardan olup, ağaçlara ve toprağa benzediklerinden zekâtları da gelirden verilir. Çünkü ekili arazinin mahsulünü alan kişiyle, fabrikanın

411 Akyüz, s.465.

412 İbrahim Fuad, el-Mevâridu’l-Maliyyetü fi’l-İslam, Kahire,1972,s.102.

413 Yavuz, s.202-203; Karadâvî, I,480; Aydın vd., s.98.

gelirini alan kişi arasında fark yoktur. Buna göre biz, bu zekâtı her türlü masraf çıkarıldıktan sonra geriye kalan safi gelirden alacak olursak, zekât için vacip olan miktar, onda birdir. Çünkü ziraî mahsulün zekât miktarı, giderleri çıkarıldıktan sonra geriye kalan onda birdir.”414

Yusuf Karadâvî konferansta alınan kararlarla ilgili şu açıklamada bulunur: “Fabrikaları tarım ürünlerine kıyas etmek, tarım arazisinin devamlı gelir kaynağı olması, buna karşın fabrikaların sürekli gelir kaynağı olmamasından dolayı yanlıştır. Fabrikalar geçici gelir kaynağıdır.” Karadâvî, fabrikaların tarım ürünlerine benzetilen kıyasa muhalif olmakla beraber masraflar çıkıldıktan sonra %10, masraflar bilinmiyorsa %5 oranında alınması yönünde karar belirtmiştir.415

Mannan ise rapora katılır ancak alınacak zekât oranına katılmaz ve şöyle bir açıklama yapar: “İlkin tarımsal ürün kıyaslaması tutarlı değildir. Çünkü sanayi makinelerinde aşınma ve eskime oranı tarımsal topraklarda olduğundan çok daha yüksektir. Aşınma ve eskime için gerekli pay ayrıldıktan sonra zekât oranı tespit edilmelidir. Bu durumda zekât oranının tarımsal üretim üzerine konandan daha düşük olacağı açıktır. İkinci olarak, burada zekât oranı sanayiden sanayiye değişen üretkenliğe bağlıdır. Bu nedenle sanayi makineleri ve fabrika üretim üzerine konan zekâtın oranı esnek olmalıdır ki, zekâtın oranının tespit edilmesinde artan oranlılık ilkesi uygulanabilsin.”416

İslam ekonomisi üzerine araştırmalar yapan Mısırlı yazar İbrahim Fuad ise fabrika mamulleriyle arazi ürünleri arasında farklı yönler bulunduğu görüşündedir. Sanayi makineleri aşınıp eskidikleri için yenilenmeye ihtiyaç duyarlar. Daha az iş gücü ve daha çok verim sağlayan makineler keşfedildikçe bunları almak zorunlu hale gelecektir. Bu özellikleri dolayısıyla ona göre zekât, makinelerin rayiç değerleri üzerinden %2,5 oranında olması gerekmektedir.417

Yunus Vehbi Yavuz ise, fabrikaların ticari gayeyle elde bulundurulduğu, tarım arazilerinden farklı olarak yıpranması, hammadde temini ve benzeri farklı ihtiyaçlarından dolayı tarım arazilerine benzetme yapılamayacağı ve verilecek

414 Ebû Zehra, s.169.

415 Karadâvî, I,483-484.

416 Mannan, s.401.

417 İbrahim Fuad, s.103-104.

oranı ticaret eşyası gibi değerlendirip sermaye üzerinden %2,5 oranında alınması gerektiği görüşündedir.418

Uygulama bakımından çok daha kolay olması, sanayi makinelerinin gelirlerinin % 10 veya % 5 nispetlerinde zekâta tabi tutulması görüşü ağırlık kazanmaktadır.419 Görüldüğü üzere günümüz İslam hukukçuları fabrikaların zekâta tabi olduğu konusunda ittifak halindedirler. Ayrıldıkları nokta ise verilecek zekâtın oranındadır. Ancak son dönemlerde yaygınlık kazanan görüş, fabrikalar kar gayesiyle kurulmuş müesseseler olması ve yüklü fiyatlara tekabül eden alet ve eşyalara sahip olmasından dolayı bu tür mallara zekâtın farz olduğudur. Bu konuda birçok ihtilaf olsa da 1952 yılında Şam’da yapılmış olan İslam Araştırmaları Kongresi’nde alınan kararların tercihe şayan olduğu ortadadır. Buna göre amortisman gibi her türlü masraflar çıkardıktan sonra geriye kalan net gelirden %10 oranında zekât alınması görüşü uygun olan görüş görünmektedir.420

Sanayi tesislerine zekâtın farz olması için zekât vermek için zenginlik ölçüsü olan nisap miktarının belirlenmesi gerekir. Nisap miktarının en kolay bir şekilde belirlenmesi para nisabına göre, yani altının nisabına göre olmaktadır.

Dolayısıyla asli ihtiyaçlar dışında, fabrika sahibi nisap miktarı kadar gelir elde etmişse bunun zekâtını vermesi gerekir.421 Nisap miktarının ay hesabına göre takdir edilmesi durumunda fakirlerin aleyhine bir durum söz konusu olmaktadır.

Ancak nisap miktarını yıllık süre ile takdir ettiğimiz zaman daha çok kişi zekât verecek duruma gelir ki, zekât’ın bir diğer fonksiyonu olan fakirlerin korunup kollanması bu sayede gerçekleşmiş olmaktadır.422

Yıllık gelir, hesap edileceği zaman önce masraflar çıkarılır, kişinin bir yıllık geçinme giderleri de hesap edilerek çıkarılır. Giderleri, İslam adaletiyle bağdaşan, dindar bilirkişilerin hesap etmeleri gerekir.423 Bunu bulmak mümkün

418 Yavuz, s.209-210.

419 Aydın vd., s.101.

420 Osman Şekerci- M. Ebû Zehra, Uygulamalı Zekât Rehberi, b.y. Selçuklu Matbaası, 1978, s.70.

değilse ülkemiz için Türkiye İstatistik Kurumu’nun ortalama bir aile için takdir edeceği yıllık geçim giderlerinin muaf tutulması gerekir.

Şirket bir sanayi şirketiyse, bu şirketten alınacak zekât hisseler üzerinden değildir. Net gelir üzerindendir(%5 veya %10).

Örnek hesaplama

Yıllık Ciro: 50,000,000TL

Her türlü gider, işçi vs: 45,000,000TL Geriye kalan net kar: 5,000,000TL Verilecek olan zekât: %10 x 5.000.000 = 500,000TL

Not: Üretim çok masraflı ve zor şartlar altındaysa %5, kolaysa %10 oranında zekât alınır.424

Örnek hesaplama

Kuruluş sermayesi: 10,000,000TL

Yıllık ciro: 100,000,000TL

Her türlü gider: 95,000,000TL

Net kar: 5,000,000TL

Verilecek olan zekât %5: 250,000TL Verilecek olan zekât %10: 500,000TL

Şirket bir ticaret şirketiyse, hisse senetlerinin borsadaki değerleri de buna ilave edilir ve zekâtı %2,5 olarak alınır.425

Örnek hesaplama

Sermaye: 5,000,000TL

Kar: 1,000,000TL

Her türlü gider: 500,000TL

Net kar: 500,000TL

Sermaye ve kar: 5,500,000TL

424 Şekerci vd.,s.72.

425 Şekerci vd.,s.72.

Verilecek olan zekât: %2,5 x 5.500.000 = 122,500TL

C. APARTMAN, EV, DÜĞÜN SALONU, DÜKKÂN, İŞ HANI GİBİ