• Sonuç bulunamadı

Sait Faik’in Homoerotik Hikâyelerinde Ortak Özellikler

BÖLÜM I SAİT FAİK’İN ESERLERİNDE HOMOEROTİZM

B. Sait Faik’in Homoerotik Hikâyelerinde Ortak Özellikler

“Sait Faik’in Homoerotik Hikâyeleri” başlıklı önceki bölümde incelenen on beş hikâyeden hareketle, yazarın homoerotik metinlerinde bazı ortak özelliklerin bulunduğunu söylemek mümkündür. Bu ortak özelliklerin belirlenmesi ve

yorumlanması, Sait Faik’in farklı bir erkek eşcinselliğini anlattığını gösterecektir. Başlangıç olarak, Sait Faik’in homoerotik metinlerinde, iki erkek arasında her zaman büyük yaş farkı bulunduğu belirtilmelidir. Elbette anlatıcıların ve karakterlerin yaşları metinlerde her zaman açıkça belirtilmez; ancak söz gelimi “Panco’nun Rüyası”nda Panco, yirmi bir yaşında olduğunu söylemektedir (28). Panco’ya âşık olan İshak, hikâyelerde yaşı kesin olarak belirtilmese bile yetişkin bir

erkektir. Bir başka hikâyenin, “Yani Usta”nın anlatıcı karakteri, kendisinin “elliye merdiven daya[dığını]”, Yani Usta’nın ise yirmi yaşında olduğunu söylemektedir (36). “Kafa ve Şişe”nin bileyici babası, altmış yaşlarında bir erkektir ve yüzü güzel olduğu için baktığını söylediği delikanlı, anlatıcı karaktere göre on altı- on yedi yaşlarındadır (74). “Dondurmacının Çırağı”nın anlatıcı karakteri yetişkin bir erkek, onun hayranlık duyarak sevdiği Todori ise genç bir delikanlıdır. “Şehri Unutan Adam” ve “Bir Kıyının Dört Hikâyesi”nin anlatıcıları olan yetişkin erkekler de genç erkeklere ilgi duymaktadırlar. “İpekli Mendil”de yetişkin bir erkek olan anlatıcı, hayranlıkla anlattığı oğlan çocuğunun on beş yaşlarında, yani ergenlik döneminde olduğunu söylemektedir (38).

Hikâyelerdeki karakterlerin ve anlatıcıların yaşlarıyla ilgili bu saptamadan hareketle, Sait Faik’in homoerotik metinlerinde genç erkeğin yaşının 15-21 yaş aralığında değiştiğini söylemek mümkündür. Orhan Öztürk, Psikanaliz ve

Psikoterapi’de insanın gelişim dönemlerini incelerken, 12-15 yaş aralığını ergenlik çağı olarak belirlemekte, 15-20 yaş aralığının ise her iki cins için delikanlılık dönemi olduğunu söylemektedir (118). Buradan hareketle, Sait Faik’in homoerotik

metinlerinde, genellikle yetişkin bir erkeğin delikanlılara duyduğu arzunun anlatıldığı söylenebilir. Bu durumda, yirmi bir yaşında olduğu için Öztürk’ün belirlediği sınırı aşan Panco, genç erişkinlik dönemindeki bir erkek karakter olarak düşünülebilir.

Sait Faik Abasıyanık’ın homoerotik metinlerinde, iki erkek arasındaki yaş farkına çoğu zaman toplumsal sınıf farkı eşlik etmektedir. Yazarın homoerotik metinlerinde anlatılan delikanlılar, toplumun alt sınıflarına aittirler. Sınıf farkının sonucu olarak, iki erkeğin hayat şartları ve kültür düzeyleri farklılık gösterir. “Dondurmacının Çırağı”ndaki Todori, Alemdağ’da Var Bir Yılan’daki Panco ve

“İpekli Mendil”, “Şehri Unutan Adam”, “Bir Kıyının Dört Hikâyesi” ve “Battaniye” gibi metinlerde anlatılan genç delikanlılar, bu durumun somut örnekleridir. Sait Faik’in bazı homoerotik metinlerinde, söz gelimi “Dondurmacının Çırağı”nda, Alemdağ’da Var Bir Yılan’daki hikâyelerde ve “Battaniye”de, anlatıcı karakter hoşlandığı genç delikanlıya para yardımında bulunmaktadır. Söz gelimi, “Panco’nun Rüyası”nda anlatıcı olan Panco, işsiz kaldığı zor zamanlarda İshak’ın maddi

yardımlarıyla geçimini sürdürdüğünü söylemektedir (29). “Dondurmacının Çırağı”nın anlatıcı karakteri, Todori’den “elli ile yüz drahmi arasında alınan dostlu[ğun]” (100) hikâyesini anlatmaktadır. “Battaniye”de ise iki erkek arasındaki ilişki, birlikte geçirilen zamanın bedelini ödemeyi gerektirir. Burada iki erkek, para konusunu anlatıcının evinde bir araya gelmeden önce karara bağlamışlardır.

Sait Faik’in birçok homoerotik hikâyesinde ortaya çıkan bir diğer nokta, metinlerde anlatılan genç erkeğin çoğu zaman İstanbul Rum topluluğundan olmasıdır. Söz gelimi Alemdağ’da Var Bir Yılan’daki Panco, “Dondurmacının Çırağı”ndaki Todori ve “Kaşıkadası’nda” başlıklı hikâyede anlatılan Odisya, Rum azınlığa ait olan karakterlerdir. Belirsizliklerle dolu bir metin olan “Sevmek Korkusu”nda anlatılan sevgili ise Avrupalı olmalıdır.

Aslında, Sait Faik’in homoerotik metinlerindeki karakterler çoğu zaman aralarında karşılıklı bir bağ, karşılıklı bir ilgi bulunan kişiler değildir. Söz gelimi “Kafa ve Şişe”de ya da “Dondurmacının Çırağı”nda anlatılan, iki erkeğin aşkı, ya da süregiden ilişkisi değildir. Her iki hikâyede de yetişkin bir erkeğin genç bir erkeğe duyduğu hayranlık ve erotik ilgi anlatılmaktadır. “Şehri Unutan Adam” ve “Bir Şehrin Dört Hikâyesi”nde ise, yetişkin erkekler olan anlatıcı karakterlerin genç erkeklere yakınlaşma çabaları anlatılmaktadır. “Dondurmacının Çırağı”nda Todori, anlatıcı karakterin ilgisi karşısında reddedici değildir; ancak bunun nedeni anlatıcının

bıraktığı bahşişlerdir. Metinde, iki erkek arasında güçlü bir bağ kurulduğu söylenilemez. “Kafa ve Şişe”de genç erkek, meyhanede kendisine bakan yaşı

ilerlemiş adama saldırmaktadır. Hikâyede, bir erkeğin hemcinsine duyduğu ilgiyi bir sosyal ortamda göstermesinin neden olduğu korkunç olay anlatılır. Anlatıcı karakter, hemcinse duyduğu ilginin bir erkek için ne denli büyük bir tehdit oluşturabildiğine işaret etmektedir. “Dondurmacının Çırağı”, “Battaniye” ve Alemdağ’da Var Bir Yılan’da bulunan homoerotik metinlerin anlatıcı karakterleri, genç erkeklerle ilişki kurmak, ya da ilişkilerini sürdürmek için paradan medet umarlar. Söz gelimi, Alemdağ’da Var Bir Yılan’da anlatılan ilişki, İshak’ın Panco’ya maddi yardımları sayesinde sürmektedir. Ancak genç erkek, bazen “Şehri Unutan Adam”da anlatılan küfeci çocuk gibi, yetişkin erkeğin para teklifini reddetmektedir.

Sait Faik’in homoerotik metinlerinde anlatılan türden asimetrik ilişkilerde, toplumsal sınıf ve yaş farkı nedeniyle yetişkin erkeğin lehine bir hiyerarşinin ortaya çıkması mümkündür. Benzer biçimde, karşılıklı bir ilginin bulunmaması, ilişki içinde genç erkeğin lehine bir hiyerarşi yaratabilir. Yetişkin erkeğin hayat tecrübesi, kültür düzeyi ve geniş maddi olanakları karşısında, genç bir erkeğin kendisini güçsüz ve yetersiz hissetmesi mümkündür. Öte yandan, çoğu zaman tek taraflı çabalarıyla, hatta para yardımları ile sürdürmek zorunda olduğu ilişki nedeniyle, yetişkin erkek,

delikanlı karşısında kendisini yetersiz hissedebilir. İlgisine çoğu zaman karşılık görmediği, terk edildiği ve aşk acısı çektiği için yetişkin erkeğin -hayat deneyimi ve maddi durumuna karşın- Sait Faik’in anlattığı ilişkilerin güçlü tarafı olmadığı belirtilmelidir.