• Sonuç bulunamadı

Bugüne kadar sürdürülen arazi çalışmaları ile proje konusunu oluşturan Varto ve civarında volkanitlerin, dokanakta olduğu farklı kaya birimleri ile olan ilişkilerinin ortaya çıkarılması, volkanik faaliyetin evrelerinin belirlenmesi, mevcut jeolojik haritaların güncellenmesi ve volkanitlerin petrografik, kayaç jeokimyası ile izotop ve yaş analizleri için örneklerin derlenmesi amaçlanmıştır.

İnceleme alanında karasal ve yarı karasal geçiş özellikleri gösteren volkanitler, proje alanı ve çevresinde Paleozoyik yaşlı kireçtaşları ile Eosen yaşlı kırıntılı sedimanter kayaçlar üzerine uyumsuz olarak gelmektedir. Bölgede haritalama çalışmaları başlamış olup henüz tamamlanmamıştır. Haritalama çalışmalarının tamamlanmasının ardından diğer rapor dönemlerinde bu veriler sunulacaktır.

Arazi çalışmalarında Karasal volkanizma ürünleri (i) Lav Serileri, (ii) Yarı derinlik volkanik kayaçlar (dayk) ve (iii) Piroklastik Kayaçlar olarak üç ayrı grupta incelenmiştir. Lav serileri üst üste akmış bazaltik karakterli volkanik kayaçlardır. Yarı derinlik kayaçlar genelde bazik bileşimlidir. Piroklastik kayaçlar kaynaşma dereceleri ve petrografik bileşimleri birbirinden farklı ignimbiritler olarak değerlendirilmişlerdir.

Saha çalışmaları Karlıova üçlü eklemin batısında ve doğusunda olmak üzere iki ana sahada gerçekleştirilmiştir (Şekil 27).

6.1. Karlıova üçlü ekleminin batısında gerçekleştirilen saha çalışmaları

Karlıova’nın Batısında gerçekleştirilen çalışmalar iki farklı jeolojik problemin çözülmesi konusunda çeşitlendirilmiştir. Bunlardan ilki, bu bölgede yüzeylenmiş olan Turnadağ volkanik sahasının volkano-stratigrafisi ve genel jeolojik ve volkanolojik özellileri; diğeri ise bu bölgede henüz literatür’e yansımamış yapısal jeoloji çalışmaları olarak şekillenmiştir (Şekil 28). Diğer sahalarda olduğu gibi bu sahada da 1/25.000 ölçekli jeoloji haritası yapılmıştır (Şekil 29). Kuzey Anadolu Fayı (KAF) ile Doğu Anadolu Faylarının (DAF) Karlıova’daki kesişim bölgesi esas alınarak bu iki fay zonunda yapısal jeolojik öğelerin saptanmasına yönelik çalışmalar yapılmıştır.

48

Şekil 27. Jeolojik haritalamaların yapıldığı 48 adet 1/25.000 ölçekli jeoloji haritasının topografya üzerinde gösterimi.

Ülkemizin sismik açıdan en aktif olan ve Anadolu bloğunun batıya doğru kaçma hareketi yaptığı bilinen bölgesinde literatür’de bu kaçma tektoniği ve bu fay zonlarının birbirleriyle olan ilişkilerini saha verileriyle açıklayan yayın çalışması olmaması sebebiyle bölgedeki çalışmalar çok hassas bir şekilde yürütülmüştür. Bu iki fayın hem batıda hem doğudaki davranışları jeoloji camiasına bugüne kadar bilinen bir takım jeolojik olguları yeniden düşünmememize sevk edecektir diye düşünüyoruz. Bu bölgede yeni yapılmakta olan bir gölet inşaatına ait kazı çalışmaları bölgenin batı tarafındaki tektonik olayların bir özeti olarak karşımıza çıkmıştır. Burada çok ayrıntılı loglama ve ölçülü stratigrafik kesit (ÖSK) çalışmalarıyla Karlıova’nın batı kesiminin geçirmiş olduğu deformasyonlar kayıt altına alınmıştır.

Bu kesimde gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde doğrultu atımlı fay sistemlerinin bu bölgeyi denetleyerek gerilmeli havza ve havzacıkların oluştuğu ya da temel kesimde var olan jeolojik birimlerin gerilmeli tektonik rejim altında şiddetli deformasyonlara ve rotasyonlara uğradığı saptanmıştır.

49

Şekil 28. Bölgede yapılan yapısal jeoloji çalışmaları ve saptanan kinematik öğeler.

Turnadağ bölgesinde volkanistratigrafinin doğru kurulması yönünde çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışmalar ileriki dönemlerde devam edecektir. İlk elde edilen jeolojik verilere göre, bu volkanik sistemi kuran lav ve intrüzyünların genelde andezitik-andezitik bazalt ve yer yer dasitik kayaçlardan oluşmaktadır. Bu volkanik sistemde patlamalı volkanizma ürünü olan piroklastik kayaçlara (ignimbirit) rastlanılmamıştır.

Turnadağ volkanın kuzey eksimi KAF’ın Yedisu segmentini oluşturan sağ yanal fay sistemleri ile kesilmiş olup güney kesiminde de KAF’ın bu volkanı deforme ettiğine ilişkin jeolojik veriler elde edilmiştir.

50

Şekil 29. Varto kalderası ve çevresin ile sınırlandırılmış, kabartı efektli 1/25.000 ölçekli jeoloji haritası.

6.2. Karlıova üçlü ekleminin doğusunda gerçekleştirilen saha çalışmaları

Karlıovanın doğu kesiminde saha çalışmaları üç ana bölgede yoğunlaşmış olup bunlar (i) Varto volkanı ve çevresi, (ii) Varto güneyi Hamurpet ve civarı ve (iii) Varto volkanı güneybatısında Kolan köyü ve çevresini kapsamanktadır. Bu çalışmalar da Varto volkanı ve güney sahalarındaki çalışmalar volkanizmanın evrimini anlamaya yönelik olurken güneybatı sektöründen başlayarak yapılan çalışmalarda yapısal jeoloji çalışmalara yoğunlaşılmıştır (Şekil 29).

Arazi çalışmalarında yarı karasal ve karasal volkanizma ürünleri arasında geçişler saptanmıştır. Özellikle Varto volkanını oluşturan lav serilerinin distal kesimlerinde pliyosen gölsel çökeller ile geçişli olduğu ya da patlamalı volkanizma ürünleriyle gölsel marnlı siltli kayaçların eş zamanlı olarak birlikte çökeldiğini gösteren jeolojik kayıtlar gözlenmiştir. Bu kesimlerde yarı karasal özellik gösteren volkanik ürünler üst kesimlere

51

doğru su tablasının üzerinde tamamen karasal ürünlere doğru geçiş gösterir. Bu karasal volkanik ürünler (i) Lav Serileri, (ii) Yarı derinlik volkanik kayaçlar (dayk) ve (iii) Piroklastik Kayaçlar olarak üç ayrı grup halinde gözlenmiştir. Lav serileri üst üste akmış bazaltik karakterli volkanik kayaçlardır. Yarı derinlik kayaçlar genelde bazik bileşimlidir. Piroklastik kayaçlar kaynaşma dereceleri ve petrografik bileşimleri birbirinden farklı ignimbiritler olarak değerlendirilmişlerdir.

6.2.1. Lav Serileri

Tüm lav serileri bazaltik bileşimli olup kısa sürelerde ancak pek çok seferde üst üste birikerek onlarca lav akıntı topluluklarını meydana getirmişlerdir. Varto krater volkanı ve çevresinde yoğunlaşan arazi çalışmalarında gözlenen bu lav serileri, krater kenarlarında oldukça uzun mesafelerde izlenirken yaklaşık 10-30 m aralıklarında kalınlıklara ulaşmaktadır. Bazı bazaltik lav akıntıları oldukça camsı bir hamuruna sahipken bazı bazaltik lavlar ise oldukça porfirik karakterleriyle dikkati çekmektedir.

Krater kenarındaki lav akmaları bu volkanın kendi stratigrafisi içerisindeki tabanda yer alan lav serileridir. Krater morfolojisinin oluşumunun ardından krater içinde yeniden lav çıkışları meydana gelmiştir. Krater içi lav serileri krater tabanında yer alan piroklastik kayaçların üzerinde yer almaktadır. Bu krater içi lav akmaları bu volkanik kütlenin en genç bazaltik lav akışları olarak yer almaktadır (Şekil 30).

6.2.2. Yarı derinlik volkanik kayaçlar

Yarı derinlik volkanik kayaçlar çalışma alanında krater duvarlarında sınırlı olarak gözlenmekle beraber baskın olarak Varto güneyinde gözlenmektedir. Tüm intrüzifler bazaltik karakterde olup farklı boyutlara ulaşmaktadır. Krater içerisinde 50-70 m boyunda ve 3-4 m kalınlığında iken; Varto güneyinde ise birkaç yüz metre boyunda ve 20-30 m kalınlıklara kadar ulaşmaktadır. Tüm intrüzif kayaçların yönelimleri ve yapısal özellikleri ölçülmüş ve değerlendirilmiştir. (Şekil 31).

52

Şekil 30. Varto krater içi lav akmaları piroklastik birimin üzerine akmıştır.

Şekil 31. Varto ve çevresindeki iki farklı bölgede yoğunlaşmış dayklara ait yapısal ölçümler ve bunların değerlendirildiği diyagramlar.

Varto güneyinde Özenç bölgesinden başlayarak Hamurpet bölgesine kadar devam eden ve Özenç Volkanik sahası olarak adlandırdığımız bu alandaki dayk

53

sokulumları çoğunlukla birbirine paralele trendler sundukları gibi kısmen de olsa birbirilerini kesme ilişkiler göstermektedirler (Şekil 32). Bu alandaki porfirik sokulumlar ve lav serilerinde en dikkat çeken hususlardan bir tanesi kuzeydeki alanlara nazaran bu alandaki volkanitler daha bazik lav bileşim özelliği göstermektedir. Bu sokulum tipi kayaçlara kuzey alandaki Varto Kalderası içerisinde de gözlenmektedir (Şekil 33).

Şekil 32. Varto güneyinde gözlenen bazaltik intrüzyonlar.

Şekil 33. Varto krateri içinde gözlenen bazaltik intrüzyonlar.

54 6.2.3. Piroklastik kayaçlar

Piroklastik kayaçlar saha gözlemlerinde kaynaşmış ve kaynaşmamış ignimbiritler olarak 6 farklı bileşimde gözlenmiştir. Bu ignimbiritlerden bazik karakterli olan birim kraterin doğu ve kuzey kesimlerinde oldukça yaygın bir alanlarda gözlenmektedir. Bu ana ignimbirit, proksimal kesimlerden distal eksimlere doğru litik tane boyu, mineral yoğunluğu ve tane boyu ve kalınlık azalmaktadır. Vartonun kuzey doğu kesiminde yer alan Hınıs ilçesi ve çevresinde piroklastik çökeller ile gölsel sedimanların ilişkisi net olarak gözlenmektedir. Sıcak akan piroklastik malzemenin soğuk su ortamına girmesi ile birlikte aşırı camsılaşma yani hiyalitleşme ile birlikte gölsel sedimanlarla olan giriklik ilişkisi net bir şekilde gözlenmektedir. Yaklaşık 20 m kalınlığındaki bu istifte birden farklı ignimbiritik patlamaların suyun içinde ve nihayetinde en üstteki karasal kesimlerindeki sedimantolojik karakterleri iyi bir şekilde gözlenmektedir.

Şek. 34. Varto kraterinin doğu kesiminde medial fasiyeste gözlenen kaynaklı bazaltik ignimbirit.

Piroklastik kayaçlar saha gözlemlerinde kaynaşmış ve kaynaşmamış ignimbiritler olarak 6 farklı bileşimde gözlenmiştir. Bu ignimbiritlerden bazik karakterli olan birim

55

kraterin doğu ve kuzey kesimlerinde oldukça yaygın bir alanlarda gözlenmektedir (Şekiller 34, 35).

Şekil 35. Varto krateri kuzey doğu kesiminde distal fasiyese ait bazaltik ignimbirit.

Şekil 36. Hınıs civarında gözlenen volkano-sedimanter istif. Taban kesimde piroklastik akıntılarının göl sedimanlarıyla tekrarlanmaları tava kesimde ise su tablasının üstüne çıkan ancak su ile temasından dolayı camsılaşan ignimbiritler gözlenmektedir.

56

Bu ana ignimbirit proksimal kesimlerden distal kesimlere doğru litik tane boyu, mineral yoğunluğu ve tane boyu ve kalınlık azalmaktadır. Varto’nun kuzey doğu kesiminde yer alan Hınız ilçesi ve çevresinde piroklastik çökeller ile gölsel sedimanların ilişkisi net olarak gözlenmektedir (Şek 36).

Sıcak akan piroklastik malzemenin soğuk su ortamına girmesi ile birlikte aşırı camsılaşma yani hiyalitleşme ile birlikte gölsel sedimanlarla olan giriklik ilişkisi net bir şekilde gözlenmektedir. Yaklaşık 20 m kalınlığındaki bu istifte birden farklı ignimbiritik patlamaların suyun içinde ve nihayetinde en üstteki karasal kesimlerindeki sedimantolojik karakterleri iyi bir şekilde gözlenmektedir (Şekil 37).

Şekil 37. Hınıs civarındaki volkano-sedimanter istifte farklı ignimbiritlerin erezyona uğrayıp tekrar su içerisine girip yeniden çökelmesini gözlenmektedir.

57

Benzer Belgeler