• Sonuç bulunamadı

Since the 1950s modern dance in Europe and America has a vigorous process of creativity.

SÖZCÜK BİLGİSİ ÖRNEK SORULAR

16. Since the 1950s modern dance in Europe and America has a vigorous process of creativity.

A) cast B) explored C) constituted D) relaxed E) followed

YANITLAR

1.

The recent economic figures imply that the country is slowly coming out of the crisis.

Zor bir soru. Ne sorunun kökü ne de seçenekler yanıt konusunda bir ipucu

sağlamamakta. Sözcüklerin hemen hemen tümünün anlamını bilmeniz gerektiği için cevabınız yanlış ise fazla üzülmeyin. Yanıt B. imply = suggest; hint

2.

The assassination by terrorists of Signor Aldo Moro, five times prime Minister of Italy, in May 1978 was comdemned by everyone as an act of barbarism.

Zor bir soru. Yine de soru kökü ne tür bir sözcük aranması konusunda bir parça ipucu vermekte. Assassination, terrorists, barbarism gibi sözcükler göstermekte ki boşluğa olumsuzluk taşıyan bir sözcük gelecek. Bu durumda beş seçenek içinde nispeten daha bilinen sözcükler olan appeal ve applauded sözcüklerinin elenebilmesi gerekir. Gerisi şansınıza kalmış. Yanıt D. condemn= lanetlemek

3.

When the rate of exchange began to rise again, he felt obliged to call a meeting of the financial staff.

Yan tümcede olumsuz bir ortam verilmekte: the rate of exchange began to rise again. Bu durumda da bir "call a meeting of the financial staff" durumu söz konusu. Yani, soru kökü birbirine bağlı iki durum hakkında yeterli bilgi vermekte. Sorudaki en önemli ipucu ise boşluktan hemen sonra gelen to sözcüğü. Hemen arkasından bir eylem (call) gelmekte ve bu tümcenin zaten bir yüklemi (felt) bulunmakta. Bu kişi insanları toplantıya çağırmaya (kendisini) NE hissetti? Yanıt A. obliged (to alır) = zorunlu ... 5. soru buna benzer bir soru.

4.

The United States has long prided itself on being a melting pot of culturally

diverse peoples.

Tümcenin yüklemi prided. ABD'nin gurur duyduğu şey, "culturally ... peoples" için bir melting pot olması. Bu soruda önemli olan şey, bu halkların (insanlar değil. "Peoples"

halklar demektir) ne tür bir nitelik taşıdığı ve ABD'nin bundan gurur duyduğu. Gurur

duyulacak şeyin olumlu yanı olması gerekir. Bu durumda da olumsuz anlam taşıyan sözcükler elenebilir. Örneğin, incoherent. Buna, ne olumlu ne de olumsuz bir anlam taşımayan entire sözcüğü de eklenebilir. Daha önce karşılaştığınızı umduğum (çok sık geçen bir sözcük) redundant sözcüğü de olumsuz anlam taşımakta. Yazı gelirse A, tura gelirse E. Yazı. diverse = different, various

5.

As a result of the continuing economic recession, a huge deficit in the budget seems inevitable.

3. soruya benzeyen bir soru. Yine ekonominin durumu kötü. Bu durumda budget içinde büyük .... gerek. Budget sözcüğünün anlamını hatırlıyorsanız, cevabı bulmuş olmanız gerekir. Bilmiyor olsanız bile, bu kadar olumsuzlukla (economic recession,

inevitable) dolu bir tümcede olsa olsa olumsuzluk istenir mantığı ile yola çıkabilir ve

seçenekler içindeki tüm olumlu sözcükleri eleyebilirsiniz. Derhal elenmesi gereken iki seçenek B ve C. A seçeneğindeki sözcük 4. soruda B seçeneğinde kullanılan redundant sözcüğünün ad hali. 4. soruda bu sözcüğün de olumsuz olduğu

söylenmekte. Geriye D ve E kalmakta. Yanıt E. deficit = açık (bütçe için kullanılmakta)

6.

He devised an ingenious scheme whereby the rate of unemployment could be

brought down sharply.

Tümcedeki whereby sözcüğü dilbilgisi açıklamalarında, relative clause başlığı altında geçmekte ve through which (= ki onun yoluyla, onun sayesinde) anlamını taşımakta. Ana tümcede sözü edilen scheme işsizlik oranını aşağı çekebilecek güçte olduğuna göre, olumlu nitelikler taşımalı. İlk bakışta seçeneklerin tümü de olumsuz öntakı taşıyor gibi. Ama tek tek inceler ve elemenizi ona göre yaparsanız, C seçeneğinin geriye kalması gerekir. Eğer bu türden öntakılar sizi yanıltmakta ise, dilbilgisi notları içinde Ön ve Arttakılar konusunu inceleyin. ingenious = clever, intelligent

7.

I was greatly impressed by the way the judge conducted the trial, especially when it came to summing up the case.

Zor bir soru. Birinci tümce konuşan kişinin duygularını anlatmakta: impressed. Ardından da ek bilgi sağlanmakta. Aslında soru bu kadarcık bilgiden oluşsa, cevabı bulmak kolay olurdu. Ama ikinci tümcedeki when came to yapısı herşeyi karıştırmakta çünkü söz konusu olduğunda anlamını taşımakta. Yanıt A. particularly = especially

8.

As soon as the leak in the boiler was noticed, one of the engineers was

naturally sent for .

Fazla zor olmayan bir soru. Yan tümce olmasaydı bile, "one of the engineers was naturally ... " bölümünün tamamlanabilmesi gerekir. Tümcede yüklem was olduğuna ve tüm seçeneklerde de V3 kullanıldığına göre, edilgen (passive) bir yapı söz konusu.

mühendislerden biri ...". Ve edilgen yüklem. Yanıt D. take after = birisine çekmek. ("Ben babama çekmişim" gibi) run down = ezmek, çiğnemek (araba vs. ile)

make out = anlamak, ayırdına varmak (genelde görsel açıdan); çözüm getirmek turn up = çıkagelmek. En yakın çeldirici bu seçenek. Ama edilgen durumda anlamsız.

9.

At the board meeting, his suggestion was cast aside as it seemed politically

controversial.

Tümcede öncelikle çözümlemeniz gereken iki sözcük var. Birincisi as, ikincisi it.

Aslında it sözcüğünü çözümlemek kolay, olsa olsa suggestion yerine kullanılıyordur. "At the board meeting, his suggestion was ..." bölümü anlamlı bir tümce

oluşturduğuna göre de, as sözcüğü iki tümceyi birbirine bağlamakta. Ya when ya da because anlamı taşıyabilir (dilbilgisi notlarında her iki kullanım da time clause ve reason clause içinde var). Bu iki anlamdan hangisini taşıyor olursa olsun, öneri politik açıdan controversial görülmüş. Contro/contra öntakısı Türkçeye de yerleşmeye başlamış bir olumsuzluk öntakısı. Bu da demektir ki öneri pek de beğenilmedi. Dikkat edin, beğenmedi değil beğenilmedi. Çünkü was sözcüğünden sonra seçeneklerde V3

verilmekte, yani edilgen (passive) yapı var. Ardından, seçenek ele(yeme)me aşaması. Verilen phrasal verb yapılardan en azından A ve D'yi biliyor olmanız gerekir. Gerisi şans işi. Yanıt E. cast aside = bir kenara bırakmak

10.

Locke, Hobbes and Rousseau were concerned in their writings with the question of a proper balance between the public good and the right of individuals to exercise free will.

Kolay olması gereken bir soru. Tümcedeki between ... and yapısına dikkat. "between

public good and the right of individuals". Tümcenin en sonundaki will sözcüğü

elbette yardımcı yüklem değil bir noun. Anlamını biliyor olmasanız bile, en azından free sözcüğü ile olumlu birşeyler anlatılmak istendiğini düşünebilirsiniz. Public good

ile the right of individuals arasındane olmalı? Yanıt A. Denge.

11.

Questions of race, ethnicity, and religion have been a perennial source of conflict in American education.

Çok zor bir soru. Yanıt B. perennial = constant, continuous

12.

The compromise was not a happy one at the time, but looking back on it I suppose I'm glad it occurred.

The ... was not a happy one at the time. Üzücü olan neydi? A seçeneği kesinlikle olamaz. D seçeneği de saçma görünüyor. Belki C seçeneğini de elemiş olabilirsiniz. Yanıt E. compromise = finding a middle course, concession

13.

The contemporary world economy differs profoundly from what the traditional economic theorists of the 1930s envisaged.

İki şey kıyaslanmakta. The contemporary world economy ve what the traditional economic theorists of the 1930s envisaged. Boşluktan sonraki what sözcüğü the thing which (Dilbilgisi açıklamalarında relative clause konusu) anlamını taşımakta. Yani bugünkü ekonomi ile 1930ların kuramcılarının söylediği?/tahmin ettiği? ekonomi arasında bir fark var. Ve bu fark ne ölçüde? En yakın çeldirici A, doğru yanıt ise D. profoundly = derin/büyük ölçüde.

14.

In recent years increasingly complex and persistent problems in economic and social fields haveled people to wonder why once comfortable answers no longer seem adequate to today's questions.

Olumsuzluklarla dolu bir tümce: "complex and persistent problems in economic and social fields", "no longer seem adequate". Seçenekteki sözcük de "complex and persistent problems in economic and social fields" bölümünü nitelendireceği için olumsuz anlam taşımalı. A ve E seçenekleri hemen elenebilir. D şıkkındaki

ingeniously sözcüğü 6. soruda ingenious olarak seçeneklerde yer almakta ve olumlu anlam taşımakta. En yakın çeldirici B. Yanıt C. (B seçeneği olumsuz sözcük

içermekte, ancak, inadvertently sözcüğü düşüncesizce anlamını taşır ve cansız bir nesneye uygun değildir.)

15.

As far as we are concerned, the evidence put before the court was not

conclusive enough to convict the man.

Bu soruda evidence sözcüğünün anlamını bilmiyorsanız doğru yanıtı bulmanız çok zor. Ayrıca, tümcedeki before sözcüğü önce değil önüne anlamını taşımakta. Yanıt B. conclusive = bitirici, nihai

16.

Since the 1950s modern dance in Europe and America has followed a vigorous process of creativity.

Soru kökünü anlaması kolay, seçenekleri elemesi zor bir soru. En yakın çeldirici C. Doğru yanıt E.

Benzer Belgeler