• Sonuç bulunamadı

E- Satın Alma İradesinin Gösterilmesi

3. Süre

TTK m. 208, hâkimiyet eşiğinin sağlanması ve haklı sebeplerin bulunması durumunda satın alma hakkının ne zamana dek kullanılabileceğini, diğer bir deyişle hak düşürücü süreyi düzenlememektedir563

. Öğretide hukuk güvenliği ve

hakkının anonim şirketlerdeki uygulaması ile sınırlı olduğu için, limited şirketler hakkında ayrıca inceleme yapılmamaktadır, bkz. yuk. § 1’de yer alan sınırlamalar.

561 Satın alma hakkı ile çıkarma hakkının karşılaştırması için bkz. yuk. § 2.III.B. 562

Paslı, Devralma, s. 327.

563 Yabancı hukuklarda pay alım teklifine bağlı olarak tanınan çıkarma hakkı genelde üç ay olan

hak düşürücü sürelere tabidir; bkz. Karababa, Çıkarma, s. 97 vd.; Çelik, Çıkarma, s. 202 vd.; Yeşiltepe, Çıkarma, s. 30 vd.; Cooke, Buying-out, s. 10; Pay alım teklifine ilişkin düzenleme getiren AB 13. Ortaklıklar Hukuku Yönergesi m. 15 f. 4 de, çıkarma hakkının pay alım teklifini takip eden üç ay içinde kullanılması gerektiğini düzenler, https://goo.gl/wDWnNY (çevrimiçi, e.t. 30 Kasım 2016). Öte yandan Winter, Kasım Raporu’nda konu net bir sonuca bağlanmamıştır. Bir görüş, çıkarma hakkına yalnızca belirli pay alımlarından sonra ihtiyaç duyulduğu ve hak düşürücü süre ile sınırlanması gerektiği yönünde iken aksi görüş, bu süre geçtikten sonra bile çıkarma hakkını gerektirecek durumların oluşabileceğini savunmaktadır. Bkz. Winter, Kasım Raporu, s. 110. II-27.2 Sayılı Tebliğ m.5 f. 6 uyarınca çıkarma hakkı, satma hakkının kullanılabileceği üç aylık süreyi takip eden üç iş günü içinde kullanılmalıdır.

133

dürüstlük ilkesi nedeniyle, azınlığın mülkiyet hakkına müdahale eden bu hakkın kullanılmasının süre ile sınırlanması gerektiği savunulmaktadır564

.

Şu kadar ki, satın alma hakkının kullanılabilmesi, gerek hâkimiyet eşiklerinin sağlanmasına gerekse haklı sebebin bulunmasına bağlıdır. Bu nedenle, hak kullanıldığında haklı sebebin bulunması gerekir565. Hak sahibinin pay ve oy hakkı eşiklerini de bu mahkeme kararı alınana dek koruması gereklidir566

.

Ayrıca, bizim de katıldığımız görüş uyarınca, satın alma hakkının doğması için aranan tüm şartlar gerçekleştiyse, hak sahibinin bu hakkı makul bir süre içerisinde kullanması gerekir567. Satın alma hakkına haklı sebeplerin varlığına rağmen uzunca bir süre başvurmayan ve bu hakkı azınlığı tehdit etmek, azınlığın hak veya menfaatlerini sınırlandırmak için adeta bir silah gibi kullanan hâkim şirketin TMK m. 2’ye aykırı davrandığı savunulabilir568. Diğer bir deyişle, bu hakkı, şartlar oluşmasına rağmen uzunca bir süre kullanmayan hâkim şirket, hakkı amacına aykırı olarak ileriki bir tarihte gündeme getirerek, bu hakkı kötüye kullanmış sayılabilir. Hâkim şirketin hakkını kötüye kullanıp kullanmadığı kanımızca her

564 Karababa, Çıkarma, s. 173.

565 Okutan Nilsson, Topluluk, s. 444. Kanımızca buradan anlaşılması gereken, haklı sebebe yol

açan davranışın değil, haklı sebebin devam etmesidir. Örneğin, azınlık paysahibinin haklarını sürekli olarak kötüye kullanması haklı sebep oluşturabilir. Öte yandan, mahkemeye başvuru yapılan veya mahkemede karar verilen günde de ayrıca paysahibinin hakkını kötüye kullanmış olması aranmamalıdır. Nitekim Karababa, haklı sebebin öğrenilmesinden, sürekli davranışlar söz konusu ise bu davranışların sona ermesinden itibaren işleyecek bir hak düşürücü sürenin düzenlenmesini savunmaktadır, bkz. Karababa, Çıkarma, s. 173.

566 Çelik, Çıkarma, s. 223.

567 Haklı sebeple fesih davası bakımından, azlığın haklı sebebi bekleterek sonradan gündeme

getirememesi gerektiği yönünde bkz. Ayoğlu, Haklı Fesih, s. 224. Nitekim, bir hakkın makul bir sürede kullanılmaması durumunda kullanılmasının artık dürüstlük kuralına aykırı olacağı bu nedenle hak kaybının söz konusu olacağı görüşünde bkz. Yanlı, Hak Kaybı, s. 293, 294. Yanlı, konuyu haksız rekabet kapsamında inceleyerek, hak ihlali durumunda sessiz kalan hak sahibinin,haklı bir neden olmaksızın uzun bir süre hakkını kullanmaması durumunda hak kaybına uğrayacağını belirtmektedir, bkz. a.g.e., s. 297 vd.. Aynı şekilde marka hukukunda da, TMK m. 2 uyarınca bir hak sahibinin kullanabileceği bir dava hakkı varken sessiz kalması durumunda hakkını kaybedeceği, yani sessiz kalarak hak kaybına uğrayacağı zira somut olayın koşullarına göre hakkın belirli bir süre kullanılmaması durumunda artık hakka başvurmanın hakkaniyete aykırı olacağı öğreti ve Yargıtay uygulamasında kabul edilmektedir. Öğretideki görüşler ve Yargıtay kararları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Yasaman, Sessiz Kalma, s. 119-123, Çolak, Marka, s. 785 vd.; Kaya, Marka, s. 316. Benzer bir kural satın alma hakkı bakımından da dikkate alınabilir ve satın alma hakkını şartları oluştuğu hâlde kullanmayan paysahibinin uzun bir süre geçmesini takiben satın alma hakkını kaybettiği savunulabilir.

568 Karacan, Çıkarma, s. 188, 189. Hak düşürücü süre öngörülmeyen haklı sebeple fesih davası

bakımından da makul sürede açılmayan davanın TMK m. 2’ye dayanarak reddedilmesi gerektiği görüşünde bkz. Ayoğlu, Haklı Fesih, s. 224.

134

somut olayda, o olayın tüm şartları dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Hakkın makul bir süre içerisinde kullanılmaması da kanımızca bu değerlendirmede dikkate alınacak konulardan biridir.

135

§ 4. Sonuç

Bu çalışmamızın konusu, TTK m. 208’de düzenlenen ve özellikle anonim şirketler bakımından önemli bir yenilik oluşturan satın alma hakkıdır. Bu maddede tanınan hakkın nasıl nitelendirileceği, satın alma hakkının ne zaman uygulanabileceği, bu hakkın amacı ve hakkın kullanılmasının tabi olduğu koşullar ele alınmıştır. Bu çalışma, halka kapalı anonim şirketlerdeki azınlığın paylarının satın alınmasını incelemiştir. Hakkın kullanılma usûlü ile hakkın kullanılmasının sonuçları çalışmanın kapsamı dışında bırakılmıştır.

Bu çalışmada şahıs şirketleri ve şahıs şirketlerine ilişkin kurum ve nitelikleri taşıyan sermaye şirketlerinde yer alan çıkarma kurumu ile paysahiplerine tanınan azınlığı çıkarma hakkının birbirinden farklı kurumlar olduğu ortaya konmuştur. Çıkarma hakkı, belirli hâkimiyet eşiklerini sağlayan paysahiplerine, azınlığın paylarını kendilerine adil bir bedel karşılığı devretmeye zorlama hakkı olarak tanımlanmıştır. TTK m. 208 çıkarmaya benzer bir hak tanımaktadır. Ancak hakkın kullanılabilmesi için haklı sebebin aranması, çıkarma hakkından önemli bir farklılık oluşturmaktadır. Bu nedenle, kanunun lafzı esas alınarak, bu çalışmada TTK m. 208’de düzenlenen hak çıkarma hakkı yerine satın alma hakkı olarak ifade edilmektedir.

Takip eden bölümde, satın alma hakkının hâkimiyete bağlanan bir sonuç olduğu tezi ortaya konmuştur. Bizim görüşümüz, satın alma hakkının kullanılabilmesi için şirketler topluluğunun bulunmasına gerek olmadığı yönündedir. Öğretide ağırlıklı görüş ise satın alma hakkının kullanılabilmesi için şirketler topluluğunun bulunmasını aramaktadır. Bu bağlamda şirketler topluluğunun tanımı yapılmalıdır. Kanımızca, TTK m. 195 uyarınca en küçük şirketler topluluğu aralarında hâkimiyet ilişkisi olan bir hâkim ve bir bağlı olmak üzere iki şirketten oluşur. Öte yandan, Sicil Yönetmeliği’ne göre şirketler topluluğu için en az üç şirket aranır. Ayrıca bir hâkim teşebbüse bağlı üç şirket de topluluk oluşturabilir. Bu düzenlemenin TTK ile uyumlu olmadığı görüşündeyiz.

Kanımızca satın alma hakkını yalnızca hâkim şirket değil, aynı zamanda hâkim konumdaki teşebbüs de kullanabilir. Bu görüşün dayanağı olan TTK m. 195 f. 5,

136

TTK m. 208’in de dâhil olduğu şirketler topluluğu hükümlerinin, şirketler topluluğunun hâkim konumunda bir teşebbüs olması hâlinde uygulanacağını düzenler. Bu nedenle hâkim teşebbüsün satın alma hakkını kullanabilmesi için bir şirketler topluluğunun bulunması ve teşebbüsün bu topluluğun hâkimi konumunda olması aranacaktır. Kanımızca hâkim şirket ile hâkim teşebbüs arasında pozitif düzenlemeden kaynaklanan bu farklılık isabetli değildir. Olması gereken hukuk bakımından hâkim teşebbüsün de bu hakkını kullanabilmesi için hâkimiyet eşiğini sağlaması yeterli sayılmalı, ayrıca topluluğun varlığı aranmamalıdır.

Satın alma hakkı, hak sahibinin hedef şirketteki payların ve oy haklarının yüzde doksanını elinde bulundurması hâlinde kullanılabilir. Bu hak, yalnızca bir sermaye şirketindeki azınlığa karşı ileri sürülebilir.

Satın alma hakkının kullanılabilmesi, azınlığın yol açtığı bir haklı sebebin bulunmasına bağlıdır. Payları satın alınacak azınlığın dürüstlük kuralına aykırı davranması, şirket faaliyetlerini engellemesi, şirkette fark edilir sıkıntı yaratması veya pervasızca davranması gerekmektedir. Azınlığın bir takım davranışları, aynı anda TTK m. 208’de belirtilen bu dört hâlden birkaçını sağlayabilir. Satın alma hakkının sahibi, bu hakkı kullanabilmek için azınlığın davranışlarının haklı sebep oluşturduğunu, yani bu hâllerden en azından birini gerçekleştirdiğini ortaya koymalıdır. Yalnızca haklı sebebe yol açan azınlığın payları satın alınabilir. Her ne kadar Madde Gerekçeleri satın alma hakkının mahkeme aracılığıyla kullanılabileceğine işaret etse de TTK m. 208, bunu açıkça düzenlememektedir. Öte yandan, gerek pay bedelinin belirlenmesi için TTK m. 202 f. 2’ye yapılan atıf nedeniyle, gerekse haklı sebebin değerlendirilmesinin yapılabilmesi ve satın alma hakkının kötüye kullanılmasının önüne geçilebilmesi için, kanımızca mahkemeye başvuru gerekmektedir.

TTK m. 208, satın alma hakkını hak düşürücü süreye bağlamamıştır. Öte yandan, TMK m. 2 uyarınca satın alma hakkının kötüye kullanılması da hukuk düzeninde korunmamalıdır . Bu nedenle kanımızca satın alma hakkı makul bir süre içerisinde kullanılmalıdır, aksi durumda hakkın kötüye kullanılması söz konusu olabilir.

137

Ekler ve yayımlanmamış kaynaklar

Harsa, Topluluk : Tulu Harsa, “Şirketler Topluluklarında Tek Elden Yönetim ve Hakim Şirketin Tek Elden Yönetimden Kaynaklanan Sorumluluğu” (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Galatasaray Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007), Yüksek Öğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi, https://goo.gl/Zm8qKO (çevrimiçi, e.t. 7 Kasım 2016). Yıldırım, Topluluk : Ayşe Elif Yıldırım, “Avrupa Birliği Müktesebatı ve Türk

Hukuku’nda Şirketler Topluluğu” (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015), Yüksek Öğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi, https://goo.gl/Zm8qKO (çevrimiçi, e.t. 7 Kasım 2016).