• Sonuç bulunamadı

3.3. Yatırımcı Psikolojisini Etkileyen Faktörler

3.3.9. Sürü DavranıĢı ve ÇeĢitleri

Sürü davranıĢı, yatırımcıların edindikleri bilgileri kullanmak yerine baĢka yatırımcıların veya bireylerin iĢlemlerine göre kendi kararlarını Ģekillendirmeleridir. Sürü davranıĢı olarak adlandırılan bu durum, finansal krizlerin yaĢandığı piyasalarda olumsuz ve yapılmaması gereken bir davranıĢ olarak kabul edilmektedir (Döm, 2003, 134). Sürü davranıĢı olarak adlandırılan yatırımcı davranıĢı tipi, yatırımcıları, çalıĢacakları piyasaya yönelik araĢtırmalar yapmak yerine birbirlerini taklit etmeye yöneltmektedir. Ancak burada unutulmaması gereken nokta, yatırımcıların gösterdikleri her kopya davranıĢın sürü davranıĢı olarak kabul edilemeyeceğidir. Bir yatırım kararının sürü davranıĢı olarak kabul edilmesi için ön koĢul, yatırımcının verdiği bir yatırım kararının, diğer yatırımcıların verdikleri karara göre değiĢtirilmesidir (Decamps ve Lovo, 2000, 3).

Sürü davranıĢı genel olarak rasyonel sürü davranışı ve irrasyonel sürü davranışı olmak üzere ikiye ayrılabilir. Fakat bazı araĢtırmacılar bu iki davranıĢ

tipine ek olarak, bilgiye dayalı sürü davranışı, saygınlığa dayalı sürü davranışı, ücrete dayalı sürü davranışı ve söylenti ticareti olmak üzere dört farklı sürü davranıĢı tipi olduğunu öne sürmektedir. Bu davranıĢ tipleriyle ilgili genel bilgiler de aĢağıda verilmiĢtir.

a) Rasyonel Sürü Davranışı: Rasyonel sürü davranıĢı, temelde temsil problemi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Yöneticiler, çıkarlarını ve itibarlarını korumak adına sahip oldukları bilgiyi özellikle kullanmayabilmekte, diğer yöneticilerin davranıĢlarını taklit edebilmektedirler. Bu duruma benzer olarak, piyasada var olan yatırımcılar da diğer yatırımcıların verdikleri kararlardan etkilenebilmekte ve bu doğrultuda kararlarını değiĢtirebilmektedir. Bu durumu yaratan birçok neden bulunmaktadır. Bu nedenler sırasıyla (Döm, 2003, 136);

 Diğer yatırımcıların, yaptıkları yatırım sonucunda elde edecekleri kâr konusunda kesin bir bilgiye sahip olmaması,

 Taklit etmenin ödüllendirildiği Ģirket politikalarının portföy yöneticilerini etkilemesi ve onları bu Ģekilde davranmaya yönlendirmesi,

 Piyasada bulunan alternatiflerin incelenmesi, onlarla alakalı doğru analizlerin yapılması gibi çabalarının zaman alıcı ve masraflı olması,

 Bireylerin uyum gösterme konusunda içten gelen bir eğilime sahip olmalarıdır.

b) İrrasyonel Sürü Davranışı: AraĢtırmacılar, sürü davranıĢının rasyonel olmayan, diğer bir ifadeyle sadece psikolojik nedenlerden ortaya çıkabileceğini de ileri sürmüĢlerdir. Bağlı olunan bir grubun aldığı kararlardan çok farklı kararlar almak bazen yatırımcılar için çok cazip olmayabilmektedir. Bireyler, yeri geldiğinde cesur davranamayıp bağlı bulundukları gruptan farklı yani bağımsız kararlar alarak

baĢarılı sonuçlar elde etmektense, bağlı bulundukları grupla aynı Ģekilde davranarak baĢarısız olmayı tercih etmektedirler (Yörükoğlu, 2007, 36).

c) Bilgiye Dayalı Sürü Davranışı: Sürü davranıĢı konusunda çalıĢmalar yapmıĢ araĢtırmacılara göre yatırımcıların benzer davranıĢlar göstermesinin önemli nedenlerinden birisi yatırımcıların bir noktadan sonra benzer yatırım kararlarını vermek zorunda kalmalarıdır. Buna göre yatırımcılar, zaman zaman diğer yatırımcılarla benzer veya birebir aynı bilgiye sahip olmakta; bunun sonucunda da benzer davranıĢlar göstermekte ve benzer sonuçlar elde etmektedirler. Bu nedenle ilk baĢta elde etmiĢ oldukları bilgi aynı olmasa bile, diğer yatırımcılarla aynı sonuçların beklenmesi veya elde edilmesi durumu da sürü davranıĢının ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bu durumda yatırımcılar, birbirlerini izlemekte ve gözlemleyebilmektedirler. Buradaki temel konu ise yatırımcıların hangi alternatifin daha iyi olduğunu nasıl belirledikleridir. Her yatırımcı, temelde alternatifleri analiz edip doğrudan karar verebilme imkânına sahiptir. Ancak unutulmaması ve önemsenmesi gereken nokta; doğrudan karar verme yönteminin maliyetli ve zaman alıcı olmasıdır. Bu yüzden de diğer yatırımcıların bilgisine güvenme daha basit, kolay ve ucuz bir yöntem olarak görülmektedir. Bu yüzden de yatırımcılar arasında, bilgiye dayalı sürü davranıĢı gerçekleĢebilmektedir (Bikhchandani vd., 1998, 1-4).

d) Saygınlığa Dayalı Sürü Davranışı: Hisse senetleri piyasasının uzmanı olan kiĢilerin, saygınlıklarına ve kariyerlerine iliĢkin yaĢadıkları kaygıların en önemli nedeni kendilerinin kabiliyetlerine duydukları güvensizlik ve belirsizliktir. Bu noktada iĢveren, portföy konusunda uzman olan bireyin çalıĢtığı konu hakkında net bir bilgiye sahip olmaması ve onu yönlendirmemesi durumunda, söz konusu uzman için en iyi ve en garantili yol diğer uzmanların aldıkları yatırım kararlarını uygulamak; yani bir noktada sürü davranıĢını gerçekleĢtirmektir (Bıkhchandani ve Sharma, 2001, 290-291).

e) Ücrete Dayalı Sürü Davranışı: Kurumsal yatırımcıların sürü davranıĢı eğilimi göstermelerinin en önemli ve tek nedeni yukarıda da belirtildiği gibi sadece

bilgiye sahip olmak değildir. Özellikle fon yöneticilerinin genel performansları yerine sadece belirli zaman dilimlerini içine alacak Ģekilde göreli yani kısmi performanslarına göre değerlendirilmesi, söz konusu yöneticileri, diğer yöneticilerin taklit etmeye yöneltmektedirler (Borenzstein ve Gelos, 2001, 5).

f) Söylenti Ticareti: Yatırımcıların hisse senetleri piyasasında yaptıkları davranıĢlar, değiĢiklikler ve aldıkları kararların bir kısmının akılcı yani rasyonel olduğu söylenebilir. Talepte yaĢanan bu değiĢmeler, kamuya açıklanan bilgilere göre artmakta veya azalabilmektedir. Ancak talepteki tüm değiĢmeler duruma göre rasyonel olmayabilmektedir. Talepteki bazı değiĢiklikler, yatırımcıların beklentileri ve duyarlılıklarından kaynaklanmaktadır. Doğru olmayan tavsiyelere yani “söylenti”lere dayanarak da iĢlemler yapılmaktadır. Bu noktada söylentiye dayalı olarak iĢlem yapanlara “söylenti tacirleri” adı verilmektedir. (Shleifer ve Summers, 1990, 23).

Söylentinin her ne kadar yatırımcılara veya kurumlara zarar vereceği düĢünülse de bazı araĢtırmacılar ve ekonomistler söylentiyi olmazsa olmaz bir kavram olarak kabul etmektedirler. Onlara göre söylenti ticareti olmaması durumunda hisse senetlerinin iĢlem görmesi zorlaĢacak, çeĢitlendirme yaparak risk azaltmak isteyen yatırımcılar da çok sayıda hisse senedinden pörtföy oluĢturmaktan özellikle kaçınacaklardır (Kandır, 2006, 25).

Benzer Belgeler