• Sonuç bulunamadı

SÜNNET İLE İLGİLİ İNANIŞLAR VE BU İNANIŞLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

1.1.2 Doğum İle İlgili inanışların Değerlendirilmes

1.2. SÜNNET İLE İLGİLİ İNANIŞLAR VE BU İNANIŞLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Sünnet, arapça kökenli bir kelimedir. Kelime olarak yol, adet anlamına gelen sünnet; terim olarak ise iki anlama gelir. Birincisi; Hz. Muhammed’in Müslümanlarca uyulması gereken iş ve davranışlarıdır. İkincisi; erkek çocukta cinsel organının ucundaki derinin fazla olanının kesilmesidir.67

64 Kalafat, s.138 65

İnan,Tarihte ve Bugün Şamanizm, s.174

66 Ferit Develioğlu, Osmanlıca Türkçe ansiklopedik Büyük Lügat, İstanbul 1998, s.811 67 TDK, Büyük Türkçe Sözlük C.II, Ankara 2004, s. 2051

1.2.1. Sünnet İle İlgili İnanışlar

Diyarbakır ve çevresinde sünnet esnasındaki uygulama ‘‘ sünnet ettirmek’’

olarak adlandırılır. Sünnet yaşı olarak herhangi bir aciliyet yoksa çocuk ilkokula başlayıp okulu bitirmeden (7-11) sünnet ettirilir. Sünnet, eğer çocuk doğduğunda sağlık sorunu yaşıyorsa yapılabilir. Yörede sünnet, genellikle çocuk ilkokula başladıktan sonra yapılır. Sünnet daha çok okulların tatil olduğu yaz döneminde yapılır. Ekonomik durum ya da babanın il dışında çalışması sebebiyle çocuğun sünneti ileriki yaşlarda yapılabilir. Sünnet töreni ailelerin ekonomik durumlarına göre değişmektedir. Maddi durumu iyi olan aileler, sünnet töreni için düğün salonu tutarlar. Bazı aileler sünneti evde akrabalar ve komşularla küçük bir eğlence şeklinde yaparken, bazı aileler de sadece mevlit okutarak sünnet yaptırırlar. Kimileri ise sünnet için herhangi bir tören yapmadan sünneti hastane ya da klinikte yaptırır.

Yörede sünnet için olması gereken en önemli şey kirvenin önceden belirlenmesidir. Kirve, “Sünnet olan çocuğun bütün masraflarını üstlendikten sonra sünnet sırasında çocuğu kucağına alarak elini, kolunu tutan ve bütün hayatı boyunca çocuk üzerinde babasına yakın hak taşıyan kimse”dir.68 Kirvelik, “Bir erkek çocuğun

sünnet töreninin külfet ve masraflarını, başka bir aile büyüğünün üzerine alması ile iki aile grubu arasında kurulan sanal akrabalığa verilen addır. Bu akrabalık özünde karşılıklı ilişkidir.”69 Kan akrabalığı bulunan dayı, amca kirve olamaz. Kirvelik kurumunun doğurduğu akrabalıkta gerçek ve soydan gelen bir akrabalık ilişkisi yoktur. Çocuğun sünnet edilmesinde onu kucağında tutan kirvenin “eteğine kanın dökülmesinde” kan akrabalığından daha da yakın ve yasaklayıcı bir akrabalık vardır. Kirve, çocuğun babası yerine geçmektedir. Çocuğun kanının kirvenin eteğine bulaşması olayı, kirveler arasında kız alıp verme yasağını da beraberinde getirmektedir. Bu yaptırım durumu, kirvelik kurumuna özel bir anlam yüklemekte ve onun pekişmesini sağlamaktadır. Kirve bir anlamda çocuğun koruyucusudur, onun velisidir. Eğitiminden, askerliğine ve evlenmesine kadar çocuğun bütün faaliyetleri kan akrabalarından ziyade kirveyi ilgilendirir. Kirvelikte kadınlar örtünmezler. Kirveyle birlikte yemek yerler.

68 TDK, C.II, s. 1330 69

Mahremiyet kalkar, kirve ev halkından sayılır. Kirve, babanın yakın bir akrabasından veya en samimi arkadaşından seçilir. Kirve, çocuğun sünnet kıyafetini, ayakkabısını, iç çamaşırını, altınını, tatlı ve kola alma; sünnetçiyi bulma gibi işlerden sorumludur. Bütün masraf kirveye aittir. Çocuğun kalacağı oda temizlenip, süslenir. Yatağına sünnet için hazırlanan karyola takımı serilir.(K.Ş: 15).

Sünnet için özel bir gün yoktur; ancak daha çok herkesin uygun olduğu hafta sonu yapılır. Yakın çevre ve akraba bir hafta önceden sünnete davet edilir. Evde sabahtan fasulye, güveç, pilav, keşkek pişirilir. Mevlit çöreği yapılır. Akşam olunca davul zurna ile eğlence yapılır. Misafirlere yemek dağıtılır. Kirve ile sünnet olacak çocuk karşılıklı oynar. Kirve, çocuğu omuzlarına alıp gezdirir. Çocuk, o gece sünnet olur. Çocuğa, kirvesi ile gelen konuklar altın takarlar. Bazı misafirler ise çocuğun yastığının altına para koyar. Ertesi gün, mevlit okutulur. Mevlitte bisküvi, şeker, çikolata, tatlı, şerbet dağıtılır. Sünnetten bir hafta sonra kirve çocuğu ziyarete gelir. Çocuğun anne ve babasına, kardeşlerine gücüne göre hediye getirir. Bir hafta sonra da sünnet olan çocuğun ailesi, kirvenin ailesine hediye alarak ziyarete gider. Kirve olan aileler, birbirine kız alıp vermez. Kirve çocuğu tutarken çocuğun kanı döküldüğü için kirve ve çocuk artık kardeş sayılırlar.(K.Ş:16).

Sünnet işlemi sırasında tekbirler getirilir. Sünnet bittikten sonra çocuk önceden hazırlanmış yatağına yatırılır. Çocuğun cinsel organından kesilen parça evin bahçesine, okul bahçesine veya camii bahçesine gömülür. Çocuk yatağa yatırıldıktan sonra orada bulunan misafirlere yemek verilir. Orada bulunan hoca tarafından yemek duası okunur. Sünnet haftası içinde yemekli bir mevlit günü belirlenir, komşu ve akrabalar davet edilip mevlit okutulur. Davetliler hediyelerini orada takarlar. Mevlide gelmeyenler ileriki günlerde çocuğu ziyarete gelirler ve çocuğa çeşitli hediyeler getirirler.(K.Ş:15) Bazı çocuklar doğuştan sünnetli olurlar. Böyle olan çocuklara “Peygamber Sünneti” ile doğmuş denir.

Sünnet ettirildikten sonra çocuk iyice iyileşinceye kadar ev halkı gözetiminde tutulur. Sünnet yeri tamamen iyileşinceye kadar çocuk dışarı çıkarılmaz. Herhangi bir sorun olduğunda hastaneye gidilir.

Sünnet olma ve kirvelik ile ilgili olarak yapılan alan çalışmalarına bakğımızda çocuğu sünnete hazırlama, kirve belirleme ve kirveyle birinci dereceden akraba

sayılması gibi uygulamalar karşılaştırıldığında Diyarbakır merkez, köy ve ilçeleri hemen hemen benzerlik göstermektedir70.

1.2.2. Sünnet ile İlgili İnanışların Değerlendirilmesi

Sünnet uygulaması yurdumuzun hemen her tarafında dini bir gelenek olarak uygulanmaktadır. Sünnet, verimlilik ve temizlik amacıyla eski Mısırlılar, Avusturalya ve Amerika yerlileri tarafından uygulanmıştır. Eski Türk dini ve inanışlarında sünnet olma diye bir gelenek yoktur.71

Sünnet olma veya sünnet ettirme geleneği Yahudilikte mevcuttur. Tevrat’a göre sünnet, Tanrı ile Hz. İbrahim arasındaki ahdin hükümlerinden biridir. Bu hükme uyarak Yahudilikte sünnet uygulaması devam ettirilmektedir. Böylece sünnet Yahudilerde Tanrı’nın birliğinin bir belirtisidir.72 Buna göre, Allah, Hz. İbrahim’e, “Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak. Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan köleler dahil sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu. Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek olan antlaşmanın bir belirtisi olacak. Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacak, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir.”73 diyerek emretmiştir.

İslam dininde de sünnet olma uygulaması mevcuttur. Sünnet Bakara Suresinin 124. ayetinde şu şekilde emrolunmuştur: “Bir zaman Rabbi İbrahim’i birtakım emirlerle sınamış, İbrahim onların hepsini yerine getirmiş de Rabbi şöyle buyurmuştur: ‘Ben seni insanlara önder yapacağım.” İbrahim de, “Soyumdan da ( önderler yap, ya Rabbi)” demişti. Bunun üzerine Rabbi, “Benim ahdim (verdiğim söz) zalimleri kapsamaz” demişti. Müslümanlar, “İbrahim Peygamberin şeriatına tabi ol” kuralına uymuşlardır.

70 Akca, s.50 71 Selçuk, s.213 72

Hakan Hadi Kadıoğlu, İbrahim Hakkı Aydın, Eyüp Bekir Yazıcı, Dini ve Tıbbi Açıdan Sünnet, Atatürk Ün. İlahiyat Fak. Dergisi, Sayı:25, Erzurum 2006, s. 1-3

Sünnet olma uygulaması Türklerin İslamiyet’i kabul etmeleriyle beraber Türkler arasında İslamiyet’e giriş ritüellerinden biri olarak uygulanmaya başlamış ve aynı anlayışla da devam ettirilmiştir. Türkler arasında sünnet geleneğinin devam ettirilmesinde Hz. Peygamber’in hadislerinin etkisinin de rolü büyüktür. Bugün Anadolu da Türk insanı sünneti İslam dininin vazgeçilmez bir unsuru olarak görmektedir. Ayrıca sünnet toplumsal açıdan erkek çocukları için erkekliğe atılmış ilk adım olarak görülmektedir. Bu nedenle sünnet töreni bir düğün havası niteliğinde geçmektedir.74

Anadolu insanı için ‘‘kirve ve kirvelik’ uygulaması sünnet geleneğinde önemli bir yer tutmaktadır. Anadolu'nun değişik yörelerinde kirvelik, fonksiyonları bakımından bazı farklılıklar göstermektedir. Diyarbakır ve çevresi kirvelik müessesesinin yoğun olarak uygulandığı bölgelerden birisidir. Kirve olan kimse kan bağlantısı olmasa dahi, sünnet çocuğuna amca, dayı gibi kan bağlantısı olan akrabalarından daha yakın seçilmiş akraba durumuna gelir. Sadece çocuğun değil, tüm ailenin birinci derecede sözü dinlenir, hatırı sayılır akrabası olur. Sünnet birkaç günlük bir olaydır, fakat kirvelik ömür boyu sürer. Diyarbakır ilimizde kirvelik, çoğunlukla "sanal akrabalık" olarak nitelenmektedir. Kirve olan kimse, çocuğun ailesi ile yakın bir akrabadan fazla mahremdir. Bu durum kadınlarla erkekler arasındaki kaçma ve göçme gibi olayları da ortadan kaldırır. İki aile arasında torunlarına kadar intikal edecek bir samimiyet ve bağ kurulmuş olur.

Bununla beraber Diyarbakır ve çevresinde yoğun bir şekilde rastladığımız kirvelik ve bundan kaynaklanan evlenme yasağı uygulaması Yezidilikte de mevcuttur. Yezidiler için de sünnet dini bir kural olarak kabul edilmektedir. Çocuk vaftizden bir hafta sonra kendisini vaftiz eden din adamı tarafından sünnet edilir. Yezidilikte de kirvelikten kaynaklanan evlenme yasağı sebebiyle kirvenin genellikle Müslümanlar arasından seçilmesine dikkat edilmektedir. Yezidiler için sünnet ile kirvelik aynı derecede öneme sahiptir.75

74 Selçuk, s. 214 75 Selçuk, s. 216

1.3. EVLENME İLE İLGİLİ İNANIŞLAR VE BU İNANIŞLARIN