• Sonuç bulunamadı

a.b Rr ventriculares: R circumflexus’un sulcus coronarius içindeki seyr

3. MATERYAL ve METOD 1 Materyal

4.2.1. A Coronaria Sinistra

4.2.1.3. a.b Rr ventriculares: R circumflexus’un sulcus coronarius içindeki seyr

boyunca, orijin ve seyir bakımından farklı, ventriculus sinister üzerine verdiği dallar olarak gözlemlendi. Bu arterlerin seyir ve orijinleri bakımından r. circumflexus’un ventral ve medial duvarından çıkan kökler olarak iki farklı grup olduğu gözlemlendi.

Rr. ventriculares 9 (%36) numunede 6, 8 (%32) numunede, 8 (%32) numunede 7 kök halinde r. circumflexus’un ventral duvarından çıktıkları görüldü. Dalların yoğun yağ dokusu ile kaplı oldukları tespit edildi. Rr. ventriculares orijinlerinden sonra ventriculus sinister üzerinde distal yönde, apex cordis’e doğru seyirlerine devam ettikleri görüldü.

Rr. ventriculares’in bir kökünün piyeslerin 5’inde (%20) r. interventricularis paraconalis ile r. circumflexus’un ayırım yerindeki açıdan (Şekil: 33, 34/10), 16 numunede (%64) adı geçen açının 1 ile 2 cm sonra r. circumflexus’un ventral duvarından (Şekil: 42, 47, 48, 49, 51/10) ayrıldığı belirlendi.

R. circumflexus’un bu kökünün subendocardial seyirden sonra myocardium içine dalarak ventriculus sinister duvarı üzerinde distal yönlü bir seyir izlediği görüldü. Bu dallın

verdiği dallar ile sulcus interventricularis paraconalis ile margo ventriculare sinister arasında kalan ventriculus sinister duvarını vaskülarize ettiği tespit edildi. (Şekil: 42, 44, 51, 50, 52/10).

R. interventricularis paraconalis ile r. circumflexus ayırım yerindeki açıdan çıkan güçlü kökün, 2 devekuşunda (%8), r. interventicularis paraconalis’e paralel ve ona yakın olarak kısa bir seyirden sonra, oblik olarak ventriculus sinister duvarı üzerine ilerlediği tespit edildi. Bu kökün orijinine yakın olarak ayrılan 2-3 dalın septum interventriculare üzerine ilerlediği ve septum interventriculare’nin proximal bölümüne dağıldı tespit edildi. (Şekil: 43). Bu kökün ventriculus sinister duvarı üzerinde dağılan uç dalları ile r. circumflexus’un rr. ventriculures’in uç dalları arasında anastomoz yaptığı gözlemlendi (Şekil: 53/a5). Bunun yanında r. interventricularis paraconalis’in sözü edilen dalları ile rr. ventriculares arasında güçlü anastomozlar yaptığı belirlendi (Şekil: 53/a6).

Bu arterin numulerin 4 (%8)’ünde r. circumflexus ve r. interventricularis paraconalis’in ayrım yerinden veya ona yakın olarak orijin alan kuvvetli bir dalın olmadığı belirlendi. Bu dalın bulunması gereken yerde çap ve dağılım olarak oldukça zayıf 1-2 kök rr. ventriculares’in bulunduğu tespit edildi. Bu ince köklerin orijinden hemen sonra ventriculus sinister’in myocardiumu içine girdikleri çok kısa bir seyirden sonra sona erdiği belirlendi. Bu piyeslerde kalbin o bölgesini vaskulirizasyonunu r. interventricularis parconalis’in ve r. circumflexus’un rr. ventriculares’inin dalları tarafından temin edildiği gözlendi (Şekil: 41, 45/11).

R. circumflexus’un orijininden 3.5-4 cm sonra, rr. ventriculares’in bir kökünün adı geçen ana arterin ventral duvarından çıktığı belirlendi. Orijininden hemen sonra margo ventricularis sinister’e ulaştığı ve adı gecen kenara paralel olarak ventriculus sinister duvarı üzerinde distal yönde apex cordis’e doğru seyir izlediği gözlemlendi (Şekil: 33, 41, 42, 44, 45, 51, 52/12). Bu kökün uç dallarının apex cordis’e yakın olarak sona erdiği belirlendi (Şekil: 41, 42/12). Çalışılan devekuşlarının 8 (%32)’inde ise daha kısa bir seyir izleyerek ventriculus sinister’in uzunluğunun orta seviyesine kadar ulaştığı belirlendi (Şekil: 44/12). Bu dalın ventriculus sinister’in orta seviyesine yakın bölümünde ventriculus sinister’in dış duvarının iç yüzü üzerinde bulunan mm. papillares’e uç dallar verdiği tespit edildi.

R. circumflexus’un uzunluğunun yaklaşık orta seviyesinden sonra ve facies hepatica bölümüne geçtikten sonra ventral duvarından çıkan bir r. ventricularis dikkati çekti (Şekil: 41, 42/14). Orijin yerinde oldukça yoğun yağ dokusuyla kaplı olduğu ve orijininden sonra ventriculus sinister duvarında kimi yerlerde myocardium içine girdiği belirlendi. Orijininden sonra sulcus interventricularis subsinuosus’a paralel olarak distale doğru seyir izlediği görüldü. Arter ventriculus sinister’in uzunluğunun ortasına kadar yaklaştığı burada uç dallara ayrılıp sona erdiği belirlendi. (Şekil: 41, 42/14).

Devekuşu örneklerinin 7 (%28)’sinde bu arterin r. circumflexus’un devamı şeklinde olduğu sulcus interventriularis subsinuosus’a varmadan 3-3.5 cm kala ventriculus sinister üzerine yöneldiği ve r. interventriularis subsinous’a paralel olarak distele doğru ilerlediği belirlendi (Şekil: 44/14).

R. circumflexus’un bu güçlü dallarına ek olarak sayıları 2-4 arasında değişen rr. ventriculares’in olduğu gözlemlendi. R. circumfelxus’un ventral duvarından çıktıkları belirlendi. Bu dalların orijin yerlerine yakın ventriculus sinister bölümünü beslediği belirlendi. Ventriculus sinister’in caudal bölümünde bu dalların kısmen kalın ve seyirlerinin uzun olduğu gozlemlendi (Şekil: 41, 42, 44/11).

R. circumflexus’un caudal’e seyri boyunca medial yüzünden ayrılan rr. ventriculares’in olduğu tespit edildi. Sayılarının 8-9 adet oldukları gözlemlendi. Bu köklerin uzunluklarının kısa, çaplarının oldukça dar olduğu belirlendi. Çıkışlarında yoğun bir yağ doku ile kaplı oldukları tespit edildi. Orijinlerinden hemen sonra distal’inde bulunan ostium atrioventriculare sinistrum çevresindeki ventriculus sinister’in myocardium’una girdikleri ve kısa bir seyirden sonra dallanarak sonlandıkları tespit edildi (Şekil: 33, 34/15).

R. circumfelxus seyri sonunda r. interventricularis subsinuosus’dan orijin alan ve ventriculus sinister’in proximal bölümüne yönelen bir dalın uç dalları ile, ventriculus sinister üzerinde camera pulmonalis hizasında anostomoz yaparak sona erdiği belirlendi (Şekil: 15, 46, 59/a4). Çalışılan 10 (%40) olguda r. circumflexus seyri sonunda ventriculus sinister ve atrium sinistrum üzerine verdiği dallar arasında anastomoz olduğu görüldü (Şekil: 46/a5, a7).

R. superficialis’in auricula sinistra’nın örtüsünden kurtulduktan sonra, sulcus interventricularis paraconalis içinde ki devamı olarak tespit edildi. R. circumflexus’un çapından kalın olduğu belirlendi (Şekil: 33, 34, 41, 43, 45, 47, 48, 49, 51, 50, 52/8). Arter subepicardial olarak, sulcus interventricularis paraconalis içindeki seyri boyunca yağ dokusuyla kaplı olduğu görüldü. R. interventricularis paraconalis, adı geçen sulcus içinde apex cordis’e doğru ilerlediği tespit edildi. Ventriuclus sinister uzunluğunun alt 2/3’ü sınırında caudal’e oblik olarak kısa bir seyirden sonra apex cordis düzeyinde uç dallara ayrılarak sonlandığı belirlendi (Şekil: 45, 51, 50 /8).

R. interventricularis paraconalis seyri boyunca conus arteriosus’a rr. conales’i; ventriculus sinister, ventriculus dexter’e rr. ventriculares’i ve septum interventriculare’ye rr. septales’i verdiği belirlendi. Ventriculus sinister’e verdiği dalların ventriculus dexter’e verdiği dallardan çap, dağılım ve sayıca daha fazla oldukları tespit edildi.

Benzer Belgeler