• Sonuç bulunamadı

C. DAİMİ ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ’NİN

2. Roma Statüsü

Roma Statüsü; Giriş, 13 Bölüm ve 128 maddeden oluşmaktadır. Statü’nün Birinci Bölümü’nde Mahkeme’nin kuruluşu ile ilgili genel bilgilerin verildiği, Mahkeme’nin BM ile ilişkisinin, Mahkeme’nin yerinin ve Mahkeme’nin hukuki statüsü ile yetkilerinin açıklandığı 4 maddeden oluşmaktadır. Buna göre Mahkeme, uluslararası toplumun tümünü ilgilendiren en ciddi suçları işleyen gerçek kişiler üzerinde yargı yetkisine sahip olup, ulusal yargı organlarını tamamlayıcı niteliktedir ve Hollanda’nın (ev sahibi devlet) Lahey kentinde faaliyet gösterir (RS. md. 3).

Statü’nün İkinci Bölümü “Yargı Yetkisi, Kabul Edilebilirlik ve Uygulanacak Hukuk” başlıklı 5-21. maddelerden oluşmaktadır. Burada genel olarak Mahkeme’nin yargı yetkisine giren suçların neler olduğu açıklanmış, bunların tanımı yapılmış ve suç unsurları hakkında bilgi verilmiştir. Buna göre Mahkeme’nin yargı yetkisi, uluslararası toplumu bir bütün olarak ilgilendiren çok ciddi suçlar ile sınırlıdır. Mahkeme, bu Statü’ye uygun olarak; Soykırım Suçu, İnsanlığa Karşı Suçlar, Savaş Suçları ve Saldırı Suçları konularıyla ilgili yargılama yetkisine sahiptir (RS. md. 5- 1). Ayrıca bu bölümde Mahkeme’nin zaman bakımından yargı yetkisi ve kabul edilebilirlik konuları açıklanmıştır. Buna göre Mahkeme, zaman bakımından yargı yetkisini, Statü’nün yürürlüğe girmesinden sonra işlenen suçlar üzerinde kullanabilecektir (RS. md. 11-1).

Statü’nün Üçüncü Bölümü’nde (RS. md. 22-33) “Kanunda belirlenmemiş bir fiil suç sayılamaz” (RS. md. 22), “Kanunsuz ceza olmaz” (RS. md. 23) gibi ceza hukukunun olmazsa olmazı durumundaki bazı ilkelerden bahsedilmiştir. Ayrıca kişi bakımından geriye yürümezlik konusunda hiç kimsenin, bu tüzüğün yürürlüğe girmesinden önce işlemiş olduğu bir fiilden dolayı cezai açıdan sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir (RS. md. 24). Cezaların şahsiliği konusunda Mahkeme’nin yalnızca gerçek kişiler üzerinde yargı yetkisine sahip olduğu (RS. md.

(91)

https://www.icc-cpi.int/iccdocs/PIDS/publications/TheCourtTodayEng.pdf , (Erişim Tarihi 13.06.2018).

25-1) belirtilmiş ve Mahkeme’nin yargı yetkisine giren bir suç işleyen kişinin, bu Statü’ye uygun olarak cezalandırılmaktan şahsen sorumlu olduğunun altı çizilmiştir (RS. md. 25-2).

Dördüncü Bölüm (RS. md. 34-52) “Divanın Oluşumu ve İdaresi” başlığını taşır ve bu bölümde daha çok Mahkeme’nin teşkilat yapısı, alt organlar ve Mahkeme’nin işleyişi hakkında bilgi verilir. Statü’nün 34. maddesine göre Mahkeme; Başkanlık, Temyiz Bölümü, Yargılama Bölümü ve Ön Yargılama Bölümü, Savcılık ve Kalem Makamı ve Yazı İşleri bölümlerini içerir. Statü’nün 35 ve 36. maddeleri Mahkeme yargıçlarının nitelikleri ile çalışma şekillerini açıklamaktadır. Buna göre Mahkeme’de 18 yargıç bulunmaktadır. Bu yargıçlar taraf devletlerin ceza ve ceza usul hukuku uzmanı ve ceza davalarında yargıç, savcı, avukat olarak veya benzer kapasitede gerek duyulan deneyime sahip kişileri arasından veya uluslararası hukuk, uluslararası insancıl hukuk, insan hakları gibi alanlarda uzman olan ve Mahkeme'nin adli göreviyle ilgili bir meslekte yoğun deneyim sahibi olan kişiler arasından seçilir (RS. md. 36-3/a-b). Aynı ülkenin vatandaşı olan iki yargıç, aynı anda Mahkeme yargıcı olarak görev yapamaz (RS. md. 36-7). Yargıçların seçimi sırasında taraf devletler; Mahkeme üyelik sistemi içinde dünyadaki başlıca hukuk sistemlerinin temsilini, eşit coğrafi temsil konusunu ve kadın ve erkek yargıçların adil oranda temsili ihtiyaçlarını göz önünde bulundururlar. Statü’nün 36-9. maddesi gereği yargıçların görev süresi 9 yıl ile sınırlıdır ve 37. maddenin 2. paragrafı gereği, yeniden yargıç seçilmeleri mümkün değildir. Ayrıca 39. maddeye göre Yargılama veya Temyiz Daireleri’ne atanan bir yargıç, o dairede başlamış olan bir yargılama veya temyiz duruşmasını tamamlamak üzere görevini devam ettirir.

Statü’nün 42. maddesinin 3. paragrafı Mahkeme savcılarının niteliklerini belirtmektedir. Buna göre Savcı ve Savcı Yardımcıları yüksek ahlâk sahibi ve ceza davaları konularında yüksek uzmanlık ve geniş deneyim sahibi kişiler olmalıdır. Savcı, Taraf Devletler Kurulu'nun salt çoğunluğunca ve gizli oyla seçilir. Yargıçların seçimi hususunda olduğu gibi, seçilmeleri sırasında daha kısa bir süre öngörülmediği takdirde Savcı ve Yardımcıları 9 yıllık bir süre için seçilirler ve görev sürelerinin bitiminde yeniden seçilemezler.

Statü’nün Beşinci Bölümü’nde (RS. md. 53-61), soruşturmanın başlatılması, savcının görev ve yetkileri, kişilerin soruşturma esnasındaki hakları ve bunun ardından yaşanacak olan idari süreçten bahsedilmiş ve Ön Yargılama Dairesi’nin Görev ve Yetkileri konusuna açıklık getirilmiştir. Buna göre Mahkeme Savcısı, 53. maddenin 1 ve 2. paragrafında belirtilen hususların varlığına göre bir konu ile ilgili soruşturma başlatıp başlatmamaya karar verecek, bunu yaparken de 54. maddede belirtilen hususları göz önünde bulunduracaktır. Kişiler kendileri ile ilgili yürütülen soruşturmalarda baskıya, zorlamaya, tehdide, işkenceye veya diğer insanlık dışı, zalimane veya alçaltıcı muameleye ve cezaya tabi tutulamayacak (RS. md. 55-1/b), keyfi tutuklanamayacak veya gözaltına alınamayacak; Statü’de kararlaştırılan yasal prosedürlere uygun şekilde ve Statü’de öngörülen sebepler hariç olmak üzere özgürlüğünden mahrum bırakılamayacaktır (RS. md. 55-1/d).

Altıncı bölüm (RS. md. 62-76) “Yargılama” başlığını taşır ve dava dairesinin görev ve yetkileri, sanığın hakları, deliller, suçsuzluk karinesi konuları işlenir. Burada 64. maddenin 7. fıkrası yargılamanın aleni bir biçimde yapılacağını, ancak delil niteliğindeki gizli veya hassas bilgilerin korunması için bazı yargılama işlemlerinin kapalı celsede yapılabileceğini belirtir. Yine ceza yargısının temel ilkelerinden masumiyet karinesinde olduğu gibi, RS. md. 66-1’e göre herkes, Mahkeme tarafından yürürlükteki yasalara göre suçluluğu ispatlanıncaya kadar masum sayılır. Sanığın suçu işlediğini ispat yükü Savcıya aittir (RS. md. 66-2) ve burada suç ile ilgili ispat yükümlülüğünün tersine çevrilmemesi veya karşı delille çürütme sorumluluğunun sanığa yükletilmemesi karara bağlanmıştır(RS. md. 67-1/i).

Yedinci Bölüm’de (RS. md. 77-80) ise uygulanabilir cezalar ve bunların tespiti konularını işlemektedir. Buna göre Statü’nün 5. maddesinde belirtilen bir suçu işlemekten mahkûm edilen bir şahsa, azami 30 yılı aşmamak kaydıyla belirli süreli hapis veya suçun ağırlığının ve sanığın şahsi durumunun elvermesi halinde müebbet hapis cezaları verilebilir (RS. md. 77-1). Ayrıca Mahkeme, hapis cezasına ek olarak Mahkeme Usul ve Delil Kurallarında öngörülen kıstaslara göre para cezasına veya suçtan doğrudan veya dolaylı olarak elde edilen mallar, varlıklar ve kazançlara el konulmasına hükmedebilir (RS. md. 77-2).

Sekizinci Bölüm (RS. md. 81-85) “Temyiz ve Karar Düzeltme” başlığı altında, temyiz işlemleri, mahkûmiyet veya ceza kararlarının düzeltilmesi ve tutuklanan veya masum olan kişilere tazminat ödenmesi gibi konulara yer verilir. Burada Mahkeme, bir dava ile ilgili kararını açıkladıktan sonra, sanık veya savcıya Mahkeme kararını temyiz etme imkânı tanındığı (RS. md. 81) belirtilmiştir. Statü’nün 83. maddesinin 2. fıkrasına göre Temyiz Dairesi, temyize konu başvuruyu haklı bulursa, kararın bozulması, cezanın kaldırılması veya düzeltilmesi veya yeniden yargılama yapılması konusunda karar verebilecektir.

Dokuzuncu Bölüm’de (RS. md. 86-102), Statü’nün tarafı olan devletlerin, Mahkeme’nin yargı yetkisine giren suçların soruşturulmasında ve yargılanmasında Mahkeme ile işbirliği yapmak konusundaki zorunlulukları belirtilmiş (RS. md. 86) ve bu zorunlulukları ulusal yasalarına ithal etmeleri konusunda tedbirler almaları tavsiye edilmiştir (RS. md. 88). Ayrıca Statü’nün 92. maddesinde belirtilen hükme göre acil durumlarda, Mahkeme’nin, 91. maddenin öngördüğü şekilde tutuklama veya teslim etmeye ilişkin gerekli belgeler sunuluncaya kadar, aranan şahısların geçici olarak tutuklanmasını talep edebileceği belirtilmektedir.

Onuncu Bölüm (RS. md. 103-111) Mahkeme tarafından tayin edilen hapis cezalarının uygulanmasında devletlerin rolü (RS. md. 103), cezaların infazı (RS. md. 105), bu infazların denetlenmesi (RS. md. 106) ve tayin olunan para cezaları ve müsadereye ilişkin önlemlerin infazı (RS. md. 109) konularına açıklık getirir. Hapis cezası hükümlü kişileri kabul etme istekliliğini göstermiş devletler listesinde Mahkeme tarafından belirlenecek bir devlette çektirilir. Hapis koşulları cezanın çekildiği ülkelerin yasalarına tabidir. Tutukluya ise, tabi olacağı usuller, uluslararası andlaşmalar çerçevesinde belirtilen şekildedir. Ayrıca Mahkemenin hapis ve

tutuklama yaptırımlarını denetleme görevi bulunmaktadır92.

On Birinci Bölümde Taraf Devletler Kurulu’nun kurulması, yetkileri ve görevleri açıklanır (RS. md. 112). Bu kurula Statü’ye taraf her ülkeden temsilcinin gözlemci olarak katılabildiği belirtilmekte, kurulun idari yapısı açıklanmaktadır (RS. md. 112-3/a). Ayrıca bu kurulun Hazırlık Komisyonu'nun tavsiyelerini uygun

(92)

bulursa incelemek ve kabul etmek (RS. md. 112-2/a), Mahkeme'nin yönetimi ile ilgili olarak Başkanlığa, Savcı'ya ve Yazı İşleri Bürosu’na idari görüş sağlamak ve Mahkeme bütçesini incelemek (RS. md. 112-2/d) te dâhil olmak üzere birçok görevinin bulunduğu vurgulanmaktadır.

On İkinci Bölüm mali konuların düzenlenmesi ile ilgili hususları içerir. Buna göre, Mahkeme'nin ve Büro ile bağlı organlar dâhil olmak üzere Taraf Devletler Kurulu'nun masrafları Mahkeme fonlarından karşılanır (RS. md. 114). Mahkeme'nin ve Taraf Devletler Kurulu'nun Fonları ise taraf devletler tarafından yapılan katkılardan ve Birleşmiş Milletler tarafından sağlanan fonlardan karşılanacağı belirtilmiştir (RS. md. 115). Ayrıca Mahkeme’nin, kimlerden veya hangi kurumlardan gönüllü katkı alabileceği hususu Statü’nün 116. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre Mahkeme hükûmetlerden, uluslararası örgütlerden, bireylerden, şirketlerden ve diğer kuruluşlardan ilave fon olarak, gönüllü katkı alabilir ve bunları kullanabilir.

On Üçüncü ve son bölüm ise “Son Hükümler” başlığını taşır ve burada anlaşmazlıkların çözümü (RS. md. 119), Geçici Hükümler (RS. md. 124), yürürlüğe girme (RS. md. 126) ve Statü’den çekilme (RS. md. 127) gibi konular açıklığa kavuşturulur. Burada taraf bir devlet için Statü, 60. onay, kabul, tasdik veya taraf olma belgelerinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne verilmesinden sonra Statü’yü onaylayan, kabul eden, tasdik eden veya taraf olan her ülke için Statü, bu ülkenin onay, kabul, tasdik veya taraf olma belgelerinin verilmesini takip eden 60 gün sonraki ayın ilk günü yürürlüğe girecektir. Ayrıca taraf bir devletin Statü’den çekilebilmesi için Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine yazılı bir bildirim vermesi gerekir. Bu bildirim daha sonraki bir tarihi içermedikçe, geri çekilme, bildirimin yapılmasından itibaren 1 yıl sonra geçerlik kazanır. Statüden geri çekilme hususu ile ilgili belirtilmesi gereken diğer önemli husus ise, Statüye taraf bir devletin bu Statü’den kaynaklı yükümlülüklerinden, geri çekilme nedeniyle kaçınamayacağı ve geri çekilmenin yürürlüğe girmesinden önce Mahkeme tarafından halen incelenmekte olan herhangi bir konuyu etkilemeyeceğinin belirtilmesidir.

Benzer Belgeler