• Sonuç bulunamadı

RKHK Tasarıları Çerçevesinde Şikâyetçi ve

3.2. TÜRK REKABET HUKUKUNDA ŞİKÂYETÇİ VE DİĞER ÜÇÜNCÜ

3.2.2. RKHK Tasarıları Çerçevesinde Şikâyetçi ve

2014 tarihli RKHK Tasarısı m. 21’de Kurum’a başvuru yapanlardan meşru bir menfaati olan kişilerin “şikâyetçi” sayılacağı yer almaktadır. Söz konusu tanımın mehaz mevzuat ile paralel olduğu anlaşılmaktadır.275

Bu kapsamda şikâyetçiye tanınan haklardan biri RKHK Tasarısım. 22’de yer verildiği üzere şikâyetçinin soruşturma raporunda ulaşılan sonuçlar hakkında bilgilendirilmesidir. Bu usulün Komisyon uygulamasında şikâyetçi kabul edilmeyen ilgili diğer kişiler için benimsendiği anlaşılmaktadır.276 Soruşturma

raporunun sonuçlarının şikâyetçiye iletilmesinin, şikâyetçinin menfaatlerini koruyabilmesi için yeterli olmayabileceği ve bu nedenle soruşturma raporunun gizlilikten arındırılarak şikâyetçiye iletilmesinin daha yerinde bir düzenleme

273 11.05.2016 tarih ve 16-16/263-115 sayılı Türk Telekom-fiber optik kararının karşı görüşünde de

bu hususa atıf yapılmıştır.

274 Ankara 2. İdare Mahkemesi 30.11.2015 tarih, E. 2015/1033 K. 2015/1861 sayılı karar. 275 773/2004 sayılı Tüzük m. 5/1.

olacağı düşünülmektedir.277 Soruşturma sürecinin sonuçlarından hakkında

soruşturma yürütülenler kadar etkilenebileceği göz önüne alındığında şikâyetçinin de soruşturmaya etkin bir şekilde katılma hakkının olduğu kabul edilmelidir278

(Flattery 2010, 65; Andreangeli 2008, 40). Yine sözlü savunma toplantısına katılma hakkı bulunan şikâyetçinin279 söz hakkını verimli kullanabilmesi için de

soruşturma raporunun içeriğinden haberdar olması şarttır. Nitekim Komisyon uygulamasında da şikâyet üzerine başlatılan soruşturmalarda bu usulün izlendiği görülmektedir.280

2008 tarihli RKHK Tasarısında ise şikâyetin kısmen veya tamamen reddedilmesi durumunda şikâyetçiye yazılı talebi üzerine ret kararına dayanak teşkil eden bilgi/belgelerle ilgili olarak dosyaya giriş hakkı tanınabileceğine ilişkin hüküm yer almaktadır. Söz konusu hüküm mehaz mevzuatla paralel olmasına karşın 2014 tarihli RKHK Tasarısı’nda yer bulmamıştır. Kurum’un karar alma sürecinin açıklığını ve şeffaflığını sağlayacak bu düzenlemenin yararlı olduğu ve korunması gerektiği değerlendirilmektedir.

RKHK Tasarılarında şikâyetçi ve üçüncü kişilerin soruşturma taraflarının yazılı savunmalarına erişimine ilişkin herhangi bir hüküm yer almaması eksiklik olarak görülebilecektir.281 Soruşturma taraflarının yazılı savunmalarına erişim

hakkını Kurul uygun olacağını değerlendiriyorsa şikâyetçiler ve konuyla ilgili üçüncü kişiler için tanıyabilmelidir.

Yukarıdaki hususlar göz önüne alındığında AB Rekabet Hukukunda şikâyetçilerin ve diğer üçüncü kişilerin haklarının Türk Hukukuna göre daha kapsamlı olduğu anlaşılmaktadır. Komisyon tarafından şikâyetçi ve ilgili diğer üçüncü kişilere tanınan yukarıdaki hakların Türk Hukukunda da ilgililerine sağlanması son derece yararlı olacaktır.

277 Aynı yönde: Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasa-

rısı’na ilişkin TÜSİAD Görüşü, https://tusiad.org/tr/rekabet-hukuku-cg/item/7417-rekabetin-korun- masi-hakkinda-kanunda-degisiklik-yapilmasina-dair-kanun-tasarisina-iliskin-tusiad-gorusu, erişim tarihi: 08.03.2019, 26-27.

278 Case C-5/85 AKZO Chemie v Commission [1986] ECR 2585. 279 2010/2 sayılı Tebliğ m. 6/1.

280 773/2004 sayılı Tüzük m. 6/1-2.

BÖLÜM 4

DOSYAYA ERİŞİM UYGULAMALARI İÇİN

DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER

4.1. DEĞERLENDİRMELER

Dosyaya erişimde mevcut sistem, genel itibariyle belgelerin gizlilikten arındırıldıktan sonra erişime açılmasını öngören “geleneksel yöntem”in özelliklerini taşımaktadır. Geleneksel yöntemde sorunlar genellikle aşağıdaki durumlardan kaynaklanmaktadır:

• Rekabet otoritesine bilgi/belge sağlayan tarafın sunduğu bilgi/belgelerin gizlilik içerdiğine yönelik iddiada bulunma eğilimi (Albers ve Jourdan 2011, 193; Ehlermann ve Drijber 1996, 376),

• Rekabet otoritesine bilgi/belge sağlayan tarafın sunduğu tüm bilgi/ belgeler için ticari sır ve gizli bilgi değerlendirmesi yapmasının iş yükü yaratması ve zaman alması,

• Rekabet otoritesinin erişilebilecek dosyanın kapsamını belirlemesi ve tüm gizlilik iddialarını değerlendirmesinin özellikle hacimli dosyalarda önemli iş yükü yaratması ve zaman alması (Albers ve Jourdan 2011, 193), • Teşebbüslerin gereğinden geniş gizlilik iddialarına rekabet otoritesinin

yeteri kadar erken müdahale etmekte gecikmesi (OECD 2010, 537), • Rekabet otoritesinin kasten veya istemsiz olarak hukuken erişilmesi

mümkün bir belgeyi erişim dışı bırakması (Venit 2014, 688-689),

• Gizli olarak nitelenen bilgi/belgelerin taraflar arasında anlaşmazlığa yol açması ve bu sorunun çözülmesine ilişkin sürecin tüm taraflar için zaman israfına neden olması (Venit 2014, 688-689),

• Soruşturma taraflarının, erişilemeyeceğine karar verilen belgelerin içeriğini ve niteliğini tam olarak bilmemeleri nedeniyle rekabet otoritesinin kendileriyle paylaştığı belgelerle yetinmeyip her türlü belgenin kendileriyle paylaşılmasını talep etme yönündeki eğilimleri (Albers ve Jourdan 2011, 193),

• Özet metne erişim sağlandığı durumlarda,282 belge genellikle taraf

aleyhine kullanılmasına rağmen hakkında soruşturma yürütülen tarafın özet metne güven duymak zorunda bırakılması ve her ne kadar özet rekabet otoritesi onayından geçmişse de rekabet otoritesinin iddia makamı olarak görülmesi sebebiyle güvenin tam olarak sağlanamaması (Albers ve Jourdan 2011, 193).

Dosyaya giriş hakkı, savunma hakkının temin edilmesi bakımından hayati öneme sahip olmakla birlikte (Laitenberger 2017, 10) soruşturma sürecinde geleneksel yöntemin niteliğinden kaynaklanan yukarıdaki sorunların ortaya çıkmasına yol açabilmektedir. Bu sorunlar hem Kurum’un hem Komisyon’un dosyaya erişim kurgusunda gündeme gelebilecektir.

Ancak dosyaya giriş hakkında süreç, geleneksel yöntemlerden yenilikçi yöntemlere geçiş eğilimi içerisindedir. Yenilikçi yöntemde gizli bilgileri içerenler de dâhil olmak üzere tüm bilgi veya belgeler belirli sınırlar gözetilerek erişime açılabilmektedir. Komisyon; yenilikçi yöntemleri henüz Veri Odası organize edilmesi ve tarafların anlaşması usulü gibi görece kısıtlı bir alan için uygulamaktadır. Türkiye uygulamasında ise bu usuller dahi mevcut değildir. Görece sınırlı bilgi/ belgeler için uygulanabilir nitelikte olmasına rağmen bu usullerin kullanımının arttırılması dosyaya erişimde etkinliği de arttıracaktır (Hawk 2011, 204-205).