• Sonuç bulunamadı

3. TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI PARA POLİTİKAS

3.5.2. Rezerv Opsiyonu Mekanizması

Rezerv Opsiyonu Mekanizması, 2010 yılı sonrasında merkez bankasının fiyat istikrarı ve finansal istikrar hedefi kapsamında para politikası araçlarını çeĢitlendirme yoluna gitmesi ve para politikası araçlarına daha çok etkinlik kazandırma hedefini belirlemiĢti. Küresel makroekonomik politikaların para politikalarını yönlendirmesiyle ortaya çıkan kısa dönemli sermaye hareketlerinin aĢırı oynaklığının, geliĢmekte olan ekonomiler üzerindeki negatif etkilerini azaltmak amacıyla ortaya atılmıĢtır. Merkez bankası tarafından uygulamaya konulan rezerv opsiyonu mekanizmasın temel amacı bankaların elinde bulundurdukları nakit Türk Lirası cinsinden fonları kısıtlamadan döviz veya altın rezervlerini arttırmaktır. Merkez Bankası açısında diğer yararı ise Türk Lirası fonlama maliyetlerini değiĢtirmeden bankaların, Türk Lirası elde etmelerini döviz ve altın kullanarak sağlamasıdır. (TCMB Yayınları, 2013b).

Merkez bankasının 2010 yılı sonrası yeni para politikası yaklaĢımı çerçevesinde aktarım kanalları ve araçları ġekil 2‘de verilmiĢtir

26 (TCMB Yayınları, 2013b)

Merkez Bankasının son dönemde geliĢtirdiği bir araç olan rezerv opsiyonu mekanizması, temelde olarak sermaye hareketlerinde meydana gelecek aĢırı oynaklığın, makroekonomik ve finansal istikrar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmayı hedeflemektedir (Alper Koray, Kara Hakan, Yörükoğlu Mehmet, 2012). Rezerv opsiyonu mekanizması yeni bir uygulama aracı olduğu için 2011 itibaren aĢamalı olarak oranlarını arttırmıĢtır. Merkez Bankasının yeni parasal yaklaĢımında kullandığı aktarım mekanizmaların nihai amacı olan fiyat istikrarı ve finansal istikrar üzerindeki etkileri kesin olarak bilinmemektir. Krediler ve döviz kurundaki değiĢimlerin kolay gözlemlenir olması ve merkez bankasının nihai amacı fiyat istikrarı ve finansal istikrar üzerinde doğrudan etkilerinin söz konusu olması politikanın etkinliğini ölçmek açısından önemlidir.

Merkez Bankası faiz koridoru, zorunlu karĢılıklar ve diğer likidite yönetimi araçlarının aktif olarak kullanılması, geleneksel para politikasının aksine, Merkez Bankasının krediler ve döviz kuru kanallarını ayrı ayrı etkilemesine olanak tanımaktadır. Krediler ve döviz kuru kanalları enflasyon üzerinde esas olarak talep ve maliyet yoluyla etkili olmaktadır (Kara, 2012).

ARAÇLAR FAİZ KORİDORU HAFTALIK REPO FAİZİ LİKİDİTE YÖNETİMİ ZORUNLU KARŞILIKLAR AKTARIM KANALI KREDİLER DÖVİZ KURU AMAÇLAR FİYAT İSTKRARI FİNANSAL İSTİKRAR

27

Merkez Bankasının 2010 yılı sonu itibariyle uygulamaya baĢladığı yeni para politikası yaklaĢımını üç ayrı dönem halinde inceleyebiliriz.

1- Yoğun Sermaye GiriĢlerinin YaĢandığı Dönem; Kasım 2010 - Ağustos 2011.

2- Euro Bölgesi Borç Bölgesi ve Artan Belirsizlik Dönemi; Ağustos 2011 – Ekim 2011.

3- Enflasyonda Hızlı YükseliĢ ve Parasal SıkılaĢtırma Dönemi; Ekim 2011 Sonrası.

Belirtilen dönemlere iliĢkin para politikası uygulamalarını kısaca Ģöyle özetleyebiliriz;

Yoğun Sermaye GiriĢlerinin YaĢandığı Dönem; GeliĢmiĢ ülkelerdeki artan parasal geniĢleme, kısa vadeli sermaye giriĢlerini artırmıĢtır. Artan sermaye giriĢi Türk lirasının değerlenmesine ve cari açıktaki büyümeye neden olmuĢtur. Ayrıca enflasyon hedefi belirlenen hedeften uzaklaĢmaya baĢlamıĢtır. Artan sermaye giriĢine karĢılık merkez bankası faiz koridorunun alt sınırını aĢağı yönlü geniĢleterek, gecelik piyasada oluĢan faizlerin aĢağı yönde olması sağlamaya çalıĢmaktadır. DüĢük seyreden faizlerin kredi hacmini arttırmaması için de zorunlu karĢılık oranlarını yükseltmiĢtir (BaĢçı ve Kara, 2011).

Euro Bölgesi Borç Bölgesi ve Artan Belirsizlik Dönemi; Bu dönemde yaĢanan belirsizlikler sermaye akımlarında bir düĢüĢ yaĢanmasına sebep olmuĢtur. Merkez bankası bu dönemde belirsizliği azalmak ve sermaye hareketlerindeki oynaklığı azaltmak için faiz koridorunu daraltıp kısa vadeli faiz oranlarını etkilemeyi amaçlamıĢtır. Yine bu dönemde düĢük seyreden faizlerin kredi hacmini arttırmaması için zorunlu karĢılık oranlarını yükseltmiĢtir. Döviz likiditesinde piyasalarda sıkıntı yaĢanmaması adına yüklü miktarda piyasaya döviz sağlamıĢtır (BaĢçı ve Kara, 2011).

Enflasyonda Hızlı YükseliĢ ve Parasal SıkılaĢtırma Dönemi; Bu dönemde enflasyon artıĢının sebebi gıda fiyatlarındaki artıĢlar ve Euro bölgesinde ödeme krizinin derinleĢmesi olarak görülür. Bu dönem de merkez bankası faiz koridorunu yukarıya doğru geniĢleterek faiz oranlarını yükseltmiĢtir. Bu sayede fonlama

28

maliyetlerini artırmayı hedeflememiĢtir. Ani duruĢ riskini azaltmak üzere zorunlu karĢılık oranında biraz indirim söz konusudur (BaĢçı ve Kara, 2011).

Merkez Bankası para politikası tasarlarken temel olarak iki geliĢmeden etkilenmiĢtir (Kara, 2012).

1. Dünyada merkez bankacılığına bakıĢın değiĢmesi,

2. Kriz sonrası ortaya çıkan olağanüstü küresel ekonominin genel durumu.

Sermaye hareketlerinin yönünü belirlemede geliĢmekte olan ekonomiler tarafından uygulanan para politikaları çok fazla belirleyici değildir. GeliĢmiĢ ekonomiler tarafından yürütülen para politikaları, sermaye hareketlerinin yönünü belirlemede, geliĢmekte olan ekonomilere göre daha etkili olduğu bilinmektedir (Barlas ve Kaya, 2013).

2013 ortalarında Küresel para politikalarına dair yaĢanan geliĢmeler finans piyasalarındaki hareketlerin temel belirleyicisi olmuĢtur. küresel ölçekte tüm finansal varlıkların fiyatlarında değiĢimler yaĢanmıĢ ve geliĢmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarında çıkıĢlar meydana gelmiĢtir. Merkez bankası uyguladığı temkinli para politikası stratejisine devam ederek, 1 haftalık repo faizi oranı, faiz koridoru, Türk lirası ve yabancı para likidite politikaları ve Rezerv Opsiyonu Mekanizması araçlarını aktif bir Ģekilde kullanarak küresel oynaklığın Türkiye ekonomisine olan olumsuz etkilerini sınırlamaya ve enflasyon görümünde yaĢanan bozulmayı gidermeye yönelik politikalar uygulamıĢtır (Çetin, 2016).

Yeni para politikası yaklaĢımı ile merkez bankası sermaye hareketliliğinin arttığı ya da enflasyon hedeflemesinde ortaya çıkan makro dengesizliklere karĢılık finansal araçlarını ve aktarım mekanizmasını çeĢitlendirerek ayrıca piyasaya müdahale reaksiyonunu daha kısa süreli olması için günlük iĢlemlere iliĢkin karar verme esnekliği sağlanarak fiyat istikrarı ve finansal istikrar amacına bağlı kalmıĢtır.

29

4. İKTİSAT EKOLLERİNE GÖRE FAİZ VE FAİZİN PARA

Benzer Belgeler