• Sonuç bulunamadı

H. Statü Sembolleri

VIII. Renklerin Dili – Renklerle İletişim

Renkler çok eski çağlardan beri sözsüz iletişimin önemli ayaklarından birini oluşturmaktadır. Renkler insanların algı alanı sınırları içinde bulunan, her an birlikte yaşanılan, ama çoğu zaman etkilerinin farkına varılmayan güçlerdir. Renk beğenisi kültür düzeyine, yaş ve cinsiyete göre değişmektedir. İnsanlar psikolojik olarak sıcak ve doygun renklere olumlu, soğuk renklere olumsuz tepki gösterirler. Renk giysilerin ilk göze çarpan ve akılda kalan özelliği olması nedeniyle, giysi seçiminde kişileri etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak görülmektedir. Renkler insandan insana, ülkeden ülkeye ve kültürden kültüre farklılık gösterebilmektedir. Renklerin etkin kullanımıyla, huzur, mutluluk, rahatlık, neşe ve enerji gibi faktörleri kişinin hayatına dahil edebilmesi mümkündür. Üç temel gruba ayrılan renklerin her biri olumlu ya da olumsuz farklı etkilere sahiptir (Fidan, 2009: 199-200).

Renklerle iletişimin temelinde, renklerin simgesel anlamları yatmaktadır. İnsan duygularının renklerle ifadesi, bir iletişim biçimidir. Her rengin insanlar üzerinde değişik psikolojik etkisi vardır. Giyside kullanılan renklerin insan psikolojisini etkilediği ve insan psikolojisinin de giysi renk seçiminde etkili olduğu bir gerçektir.

Renk psikolojisinde insan kişiliği, dört ana rengin bilinen özellikleriyle tanımlanır. Mavi, yeşil, kırmızı ve sarıdan oluşan ana renkler kişiliğin oluşmasında ve kişilerin renk tercihlerinde çok önemlidir. İnsanların kişilik yapısı, geçirdiği çocukluk dönemi, içinde bulunduğu toplum ve ekonomik düzey renk tercihlerini

direkt etkilemektedir.

Mavi: Soğuk bir renk olan mavi, iç içe olunduğunda genişlik, rahatlık ve huzur verir. Mavi, gerçeğin hayale dönüştüğü sonsuz bir yolun rengidir. Derin duyguları ve romantik yaşamı ifade eder. Doğru düşünme, olumlu karar verme ve yaratıcılığın gelişmesi gibi özellikler de mavi rengin içinde bulunmaktadır. Tüm diğer renkler birer kişilik olarak değerlendirilirse, onları derleyen toplayan, birleştiren, bütünleştiren, dengeyi ve durumdan hoşnut olmayı sağlayan, mutluluğu ve huzuru insanlara veren bir renktir.

Kırmızı: Renklerden titreşimi en kuvvetli ve en dinamik olanı kırmızıdır. Kırmızı renk aktif, girişken, önderlik ve güçlülük özelliklerine sahiptir. Saltanatın ve iktidarın simgesi olarak kabul edildiğinden, asillerin rengi olmuştur. Aynı zamanda sevgi ve nefret duygularını birlikte içerir.

Sarı: Güneşin parlaklığı ve simgesi sayılan sarı renk, içinden ya da arkasından ışıklandırılmış etkisi uyandıran çok parlak bir renktir. Yüksek düzeyde açıklığı, parlaklığı, canlılığı, iyimserliği, coşkuyu ve hareketliliği içerir. Sarı renk, çok yönlü kişiliği ile, değişik uğraşlarla, ısrarlı arayışlarla, kendini tatmin edecek başarılara ulaşma şansına sahip kişiliği ifade etmektedir (Sun, 1994: 67). Uzun süre seyredildiğinde, kanın damarlarda daha düzenli işlemesini sağlar, sinir sistemini düzenler, zihni açar ve dikkati artırır.

Yeşil: Yeşil, sarı ile mavinin karışımıdır ancak her iki rengin özelliklerini çok az taşımaktadır. Bir karışım olduğu halde psikolojide temel renklerden biri sayılmaktadır. Doğayı çağrıştıran bir renk olan yeşilin, sessiz, huzur verici, iyimserlik üstünlük ve özgüven gibi temel bazı özellikleri bulunmaktadır (Fidan, 2009: 204). Yeşile uyan kişiliğin dayanıklılığı kendini denetlemesini, ayakta dimdik durabilmesini sağlar.

Turuncu: Turuncu, sarı ile kırmızının karışımından oluşan ve özelliklerini taşıyan bir renktir. Turuncu kişilik, sıcakkanlı oluşu, girişkenliği, uyarıcılığı, yürekliliği, iyimserliği ve coşkuyu ifade eder. Turuncu giyinen bir kişi cesur ve maceracı bir kişiliğe sahiptir. Giysilerde turuncu rengi kullanmak, diyalog ve mizah

yeteneğini ortaya çıkarır.

Mor: Kırmızı ile mavinin karışımından oluşan mor renk, netliği ve berraklığı kaybolmuş mavi ve kırmızının özelliklerini taşır. Korku, stres, şok gibi durumlarda tercih edilen bir renktir. İnsanların kendilerini güvende hissetmedikleri dönemlerde bu renge gereksinim duyulabilir. Mor kişiliğe uyan insan, duyarlıdır.

Siyah: İnsanların benliğinde en olumsuz izlenimler bıraktığı düşünülen siyah renk canlılığın ve diğer bütün renklerin reddi anlamına gelmektedir. Karamsarlık kötümserlik çaresizlik siyahın en büyük özellikleridir. Tarih boyunca matem ve yas rengi olarak kabul edilmiş ve insanların üzüntülerini ifade etme biçimi sayılmıştır. Giysilerdeki siyah renk sadece matem duygusunu içermemekte aynı zamanda ağırbaşlılığı ve resmiliği de simgelemektedir.

Beyaz: Beyaz saflığı, doğruluğu ve açıklığıyla her zaman dürüstlüğün simgesi olmuş bir renktir. Tüm renklerin destekleyicisi ve birleştiricisidir. Yaşamdaki zorlukları kolaylığa, üzüntüyü neşeye çevirme gücünü tüm duygularıyla ortaya koymaktadır.

Gri: Beyaz ve siyahın karışımından oluşan gri renk, beyazın saflığından ve temizliğinden uzak olup, kirlenmiş ve lekelenmiş bir renktir. Sisli, puslu, üzüntülü, hüzünlü, sıkıntılı duyguları ifade eder. Bu renk meraklı ve araştırıcı olmayan, kararsız ve temkinli kişiliğe uygundur.

Kahverengi: Kahverengi, kırmızı ve siyahın karışımından elde edilen bir renk olup, fiziksel hastalıklardan korunmanın ifadesidir. İnsanların rahatlık ve güven hislerinden uzak olma durumunda, toplumsal anlayışa gerek duyduğu zamanlarda kahverengiye uyan kişilik sergiledikleri belirtilmektedir. Psikologlara göre, kahverengi tercih eden kişilerin, duygusal tatmine, kendi kültüründen, kendisine yakın insanların arkadaşlığına, yaşamın yıkıcı ve yorucu etkilerinden kendilerini korumaya dinlenmeye rahatlamaya, yalnızlıktan ve ayrılıklardan uzak kalmak için kendisini güven içinde hissedebileceği, bedensel rahatlık sunan güvenli bir ortama ihtiyaçları vardır (Fidan, 2009: 204).

Renk giyimde önemli bir faktördür ve giysilerde kullanılan renkler kişiliğin bir tür ifadesidir. Giyim için seçilen renkler, kişinin zevkini, renk uyumundaki bilgi ve becerisini ve kendine olan güvenini gösterebilmektedir. Vücudumuz tarafından harcanan enerji, denge ve uyum içinde yaşamamızı sağlayacağı için, giyside tercih edilecek renklerin dikkatli seçilmesini gerektirmektedir.

Etkili iletişimde beden dili kullanımının beden dili alanları bağlamında ele alındığı bu incelemede amaç, çalışmanın ana unsurunu oluşturan “anchor” mesleki kişiliğinde iletişimsel sürecinin, bu yönüyle incelenecek olmasıdır. Uygulama öncesi açılacak olan son başlıkta, beden dilinin “anchor” mesleki kişiliğinin inandırıcılık ve güvenilirliliğinde kullanımı, yapılan literatür taraması dahilinde değerlendirilecektir.

IX. Beden Dilinin “Anchor” Mesleki Kişiliğinin İnanılırlık ve