• Sonuç bulunamadı

Rekreasyon, günümüzde birçok anlamın yüklendiği ve kapsamına çok çeşitli aktivitelerin alındığı, sıkça söylenen bir kavramdır. Genel anlamda rekreasyon, insanların serbest zamanlarında, eğlence ve tatmin dürtüleri ile gönüllü olarak etkinliklere katılımı olarak açıklanmaktadır (Karaküçük 1997).

Serbest zaman, olumlu bireysel doyum için sınırlamalar veya zamana bağlılık olmaksızın istediğinizi yapabilme özgürlüğüdür. İşten arta kalan, özgürce istediğimiz aktivite ile değerlendirebileceğimiz zaman olarak ifade edilebilir. Rekreasyon bireylerin serbest zamanlarında isteyerek yaptıkları etkili yaratıcı ve faydalı aktivitelerdir (Chase 1996). Serbest zaman, kişinin çalışma saatleri ve zorunlu olarak kendisine ayıracağı zamanın dışında kalan ve özgürce kullanabilmek ve seçme şansına sahip olduğu, bir zaman parçasıdır (Karaküçük ve Başaran 2000).

Toplumlar çalışma hayatındaki verimliliği toplum sorunu, serbest zamanı ise kişisel tercih ve sorun olarak görmüştür. serbest zaman sırasında geliştirilen zihniyet ve yetenekler sadece birey için değerli olmayıp aynı zamanda bireyin bir parçası olduğu ve iş yaşamını da etkilediği için toplum açısından da önemlidir. Zamanı iyi kullanabilmek, insanın kendisine, çalışma hayatına, sosyal hayatına, dinlenme ve eğlenmesine, biyolojik ve fizyolojik ihtiyaçların karşılanmasına ayırdığı zaman birimleri arasında dengeyi iyi kurabilmesine bağlıdır (Özdağ ve ark 2009).

Spor, rekreasyonunun en kapsamlı, çeşitli, ilgi çeken alanlarından birini

oluşturmaktadır. Spor ve Rekreasyon karşılıklı olarak birbirlerini etkilerler. Spor, insanların rekreaktif gereksinmelerini karşılamada önemli bir hareket alanı sağlarken,

rekreasyon da, sporun toplumda yaygınlaşmasında, sportif başarılar elde etmesinde, önemli roller üstlenmiştir. Spor bu rolünü, genellikle herkes için spor veya sağlık için spor gibi etkinlik rollerini yerine getirerek gerçekleştirmektedir (Öztürk 1998).

Rekreasyon, içeriğinin geniş olması ve birçok bilimde entegre olabilme özelliğinden dolayı çok önem kazanmıştır, bu aktivitelere katılım oranı toplumların gelişmişlik düzeylerini ortaya koyan bir kriter olarak ele alınmaya başlamıştır. Ülke

yönetmeliklerde yeni düzenlemelere gitmişlerdir. Aktif yaşam biçimi benimseyen bireylerin daha atılgan, uyumlu, özgüven ve öz saygısı daha yüksek, toplumların daha sağlıklı, mutlu, üretken oldukları unutulmamalıdır (Tekin ve ark 2004).

Rekreasyon, profesyonel iş dışı, insanın kendisinin karar verip seçtiği ve katıldığı faaliyetlerle yaşamının zenginleşmesi, mutlu olması ve bu yönlerde ilerlemesini sağlamaktadır. Bu yönleriyle rekreasyon etkinlikleriyle gerçekleştirilmek istenen amaçlara, giderek daha çok önem verilmektedir (Özdağ 1998).

"Spor, rekreasyonel bir araç olarak insanların; endüstrileşmeyle beraber açıkça hayat ve iş biçimlerini değiştirmeleri sonucu, şehir ve endüstriyel ortamlara taşınmaları, bir taraftan uygarlaşma ve hayat standardının yükselmesi, diğer taraftan da negatif olarak zihinsel ve fiziksel eksiklilerin ortaya çıkardığı olumsuzluklarını gidermek için, önemli fonksiyonlar üstlenmiştir. Endüstriyel ortamda çalışan insanın bedensel olarak yapacağı işin azalması, buna mukabil ruhsal sorunların artması, onun iş veriminin yükselmesi ve her şeyden önce insan olarak mutlu olabilmesi için farklı etkinliklerle uğraşmasını, dinlenmesini zorunlu kılmaktadır. Sanayi ve şehir ortamında bir işin, saatlerce, günlerce, aylarca aynı hareketlerle, duruşlarla ve aynı ortamlarda yapılıyor olması, bu zorunluluğu daha da artırmaktadır. Bütün bu negatif görüntülerin giderilmesinde de, rekreatif etkinlikler arasında büyük avantajlara sahip spor ön plana çıkmaktadır. Burada spor, kısmen de olsa giderilebilecek bir etkinlik çeşidi olarak görülürken, daha çok, sporu boş zamanlarda yaparak soruna çözüm aranması önerilmektedir. Ancak, sorunun büyüklüğü nedeniyle hareketsizliğin ve bu olumsuzlukların sporla giderilmesinde harcanarak zamanın bir boş zaman ve eğlenceye dayalı rekreatif etkinlikler olarak değerlendirilemeyeceği de ileri sürülmektedir" (Karaküçük 1997).

Devletlerin en önemli ulusal, bölgesel ve yerel sorumlulukları arasında, tüm vatandaşlarının genel refah ve sağlığını güvence altına almak önemli bir yer tutar. Rekreasyon, park ve serbest zaman hizmetlerinin misyon ve hedefleri, toplumdaki tüm bireylerin yalnız çalışma yaşamlarında değil, aynı zamanda serbest zamanlarında ki aktiviteler sürecinde de yaşam kalitelerini geliştirmek olmalıdır. Bu anlayış, hem devletin hem de yerel yönetimlerin, bireylerin refah seviyelerini geliştirme sorumluluğunu taşımaktadır (Mobley 2006).

"Dünyada pek çok ulus için artık, ülke halkının sağlığını geliştirmek, önemli bir amaç olmuştur. 30'dan fazla ülkede "herkes için spor" kavramına ilişkin araştırmalar yapılmakta, fitness ve rekreasyon spor programları desteklenmektedir. Rekreasyon programlarının amacı, her bireye çeşitli aktivitelerden seçilen hizmet olanakları sunmak, onların vücut ve zihinsel sağlığının geliştirilmesine yardımcı olmaktır. Serbest zamanı değerlendirme faaliyet biçimi olan rekreasyon, katılanın serbest ve kişisel seçimine dayanır" (Terekli ve ark 2000).

Kamu rekreasyon hizmetlerini; devletin, il özel idarelerinin ve yerel yönetimlerin rekreasyon hizmetleri olmak üzere üç ana gurupta toplayabiliriz. Çok yönlü olan bu hizmetler; planlama, arsa ve alan temini, yatırımlar, rekreasyona ayrılan arazi ve tesislerin inşası ve bakımı gibi görevleri içermektedir. Yerel yönetimlerin temel görevlerinden biri vatandaşlarının fiziksel gelişim, dinlenme, yaratıcılıklarını geliştirme ve sosyalleşme gibi ihtiyaçlarını karşılamak üzere rekreasyon program ve hizmetleri sunmak olmalıdır (Keskin 2006).

Rekreasyon alanında geniş halk kesimlerine hizmet götüren çok sayıda kurum ve kuruluş mevcuttur. Yerel yönetimlerin önemli bir özelliği de bu kuruluşlar arasında ilişkileri mümkün olduğunca koordine etmektir. Çoğu kez, organizasyonlar aynı hedef kitleye yönelik hizmetler sunarken, diğer taraftan hizmetlerin toplumun geniş bir kesimine götürülememesi söz konusudur. Yerel yönetimler bu boşlukları gidermek amacıyla, dayanışma ve işbölümü içinde bu hizmetlere yönelik verimi arttırabilirler. Diğer önemli bir husus, ihtiyaç duyulan programların planlanmasında vatandaşların azami ölçüde katkılarını ve geribildirimlerini almaktır (Mobley 2006).

Yerel yönetimler farklı hedef kitlelerine göre farklı programlar arayışı içinde olmalıdırlar. Bu programlar değişen sosyo-ekonomik koşullar, beklentiler ve yeni eğilimler ile birlikte değişim göstermektedir. Yerel yönetimler bu değişimleri dikkate almalıdırlar. Yerel yönetimlerde karar vericiler toplumun ihtiyaçlarındaki öncelikler, eğlence anlayışındaki değişim, küreselleşmenin etkileri ve popüler kültürün yansımaları sonucu ortaya çıkan sonuçları dikkatli bir şekilde değerlendirmelidirler. Rekreasyon programlarının bu değişen talep ve beklentilere yanıt araması özellikler

çocuk ve gençlerimizin serbest zaman aktivitelerine katılımını teşvik açısından önemlidir (Keskin 2006).

Benzer Belgeler