• Sonuç bulunamadı

2. GEREÇ ve YÖNTEM

2.2. Yöntem

2.2.3. Rehidrasyon Uygulaması

Deney grubuna ait futbolculara vücut ağırlığı kg’ı başına toplam 10 mL su 2 eşit şekilde ayrılarak, müsabakaya başlamadan 15 dakika önce ve 1. devrenin sonunda olmak üzere 2 kez ilave edildi. Kontrol grubuna ise hiçbir ilave yapılmadı.

Müsabaka protokolü

Deneklere uygulanan müsabaka programı (futbol maçı) aşağıdaki gibi uygulanmıştır.

Isınma Evresi: 25 dakika süresince müsabakaya özgü ısınma programı.

Müsabaka Evresi: Deney ve kontrol grubundan oluşan 11x11 futbol müsabakası (90 dk).

1. Devre: 45 dk Devre Arası: 15 dk 2. Devre: 45 dk

Bitiriş Evresi: 10 dakika jogging ve streching’den oluşmaktadır.

2.2.4. İstatistiksel Değerlendirmeler

Bulguların istatistiksel değerlendirilmesi SPSS 16.0 bilgisayar paket programı ile yapılarak, bütün parametrelerin aritmetik ortalamaları ve standart sapmaları hesaplandı. Verilerin homojenliğinin belirlenmesi amacıyla “Tek Örnek Kolmogorov- Smirnov” testi yapıldı ve verilerin normal dağılım gösterdiği belirlendi. Her iki grup arasındaki farkın tespitinde “Independent t (bağımsız t)” testi, grup içi farklılıklarının tespitinde ise “Paired t” testi kullanıldı. P<0,05 düzeyindeki farklılıklar anlamlı olarak kabul edildi.

24

3. BULGULAR

Çizelge 3.1. Kontrol Grubunun Müsabaka Öncesi ve Sonrası Vücut Ağırlığı, Serum Sodyum, Potasyum, Klor ve Kalsiyum Düzeylerinin Karşılaştırılması.

Parametreler Zamanlama N Ortalama±SS t P

Vücut Ağırlığı (kg) Müsabaka Öncesi 11 73,56 ± 10,32 16,07 0,000* Müsabaka Sonrası 11 71,61 ± 10,19

Sodyum (mmol/L) Müsabaka Öncesi 11 141,51 ± 2,06 5,889 0,000* Müsabaka Sonrası 11 139,10 ± 1,44

Potasyum (mmol/L) Müsabaka Öncesi 11 4,36 ± 0,34 3,774 0,004* Müsabaka Sonrası 11 4,12 ± 0,27

Klor (mmol/L) Müsabaka Öncesi 11 99,60±1,11 2,059 0,046* Müsabaka Sonrası 11 98,70±2,23

Kalsiyum (mg/dL) Müsabaka Öncesi 11 10,06±0,32 4,714 0,001* Müsabaka Sonrası 11 9,75±0,35

*P<0,05

Gerçekleştirilen çalışmada, kontrol grubunun müsabaka öncesi vücut ağırlığı değeri 73,56 ± 10,32 kg iken, müsabaka sonrası bu değerin önemli şekilde düşerek 71,61 ± 10,19 kg olduğu belirlendi (P<0,05, Çizelge 1). Müsabaka süresince 1,95 ± 0,40 kg kaybedilen vücut ağırlığının istatistiki açıdan da önemli olduğu tespit edildi. Kontrol grubunun müsabaka öncesi serum sodyum düzeyi 141,51 ± 2,06 mmol/L iken, müsabaka sonrası bu değerin 139,10 ± 1,44 mmol/L’ye düşerek önemli şekilde azaldığı görüldü (P<0,05).

Çalışmada aynı grubun serum potasyum düzeyleri incelendiğinde, müsabaka öncesi değerin 4,36 ± 0,34 mmol/L, müsabaka sonrası değerin ise 4,12 ± 0,27 mmol/L olarak önemli şekilde düştüğü belirlendi (P<0,05). Serum klor düzeyleri karşılaştırıldığında, müsabaka öncesi klor düzeyi 99,60 ± 1,11 mmol/L iken, müsabaka sonrası bu düzeyin 98,70 ± 2,23 mmol/L’ye önemli şekilde düştüğü tespit edildi (P<0,05). Çalışmada kontrol grubunun müsabaka öncesi kalsiyum düzeylerinin 10,06 ± 0,32 mg/dL, müsabaka sonrası düzeylerinin ise önemli şekilde azalarak 9,75 ± 0,35 mg/dL’ye düştüğü belirlendi (P<0,05).

25 Şekil 3.1. Kontrol Grubunun Müsabaka Öncesi ve Sonrası Vücut Ağırlığı, Serum Sodyum, Potasyum, Klor ve Kalsiyum Düzeylerinin Karşılaştırılması

Çizelge 3.2. Deney Grubunun Müsabaka Öncesi ve Sonrası Vücut Ağırlığı, Serum Sodyum, Potasyum, Klor ve Kalsiyum Düzeylerinin Karşılaştırılması.

Parametreler Zamanlama N Ortalama±SS t P

Vücut Ağırlığı (kg) Müsabaka Öncesi 11 70,84 ± 7,39 12,558 0,000* Müsabaka Sonrası 11 69,75 ± 7,26

Sodyum (mmol/L) Müsabaka Öncesi 11 141,81 ± 1,53 3,396 0,007* Müsabaka Sonrası 11 140,09 ± 1,44

Potasyum (mmol/L) Müsabaka Öncesi 11 4,29 ± 0,20 2,923 0,015* Müsabaka Sonrası 11 4,08 ± 0,28

Klor (mmol/L) Müsabaka Öncesi 11 100,79±0,98 6,616 0,000* Müsabaka Sonrası 11 99,19±1,07

Kalsiyum (mg/dL) Müsabaka Öncesi 11 10,18±0,20 2,768 0,020* Müsabaka Sonrası 11 9,97±0,27

*P<0,05

Çalışmada, deney grubunun müsabaka öncesi vücut ağırlığı değeri 70,84 ± 7,39 kg iken, müsabaka sonrası bu değerin önemli şekilde düşerek 69,75 ± 7,26 kg olduğu görüldü (P<0,05). Deney grubunun müsabaka öncesi serum sodyum düzeyi 141,81 ±

73,56 141,51 4,36 99,6 10,06 71,61 139,1 4,12 98,7 9,75 0 20 40 60 80 100 120 140 160 Vücut Ağırlığı (kg) Sodyum (mmol/L) Potasyum (mmol/L)

Klor (mmol/L) Kalsiyum (mg/dL)

Müsabaka Öncesi Müsabaka Sonrası

26 1,53 mmol/L iken, müsabaka sonrası bu değerin 140,09 ± 1,44 mmol/L’ye düşerek önemli şekilde azaldığı tespit edildi (P<0,05).

Çalışmada aynı grubun serum potasyum düzeyleri incelendiğinde, müsabaka öncesi değerin 4,29 ± 0,20 mmol/L, müsabaka sonrası değerin ise 4,08 ± 0,28 mmol/L olarak önemli şekilde düştüğü belirlendi (P<0,05). Serum klor düzeyleri karşılaştırıldığında, müsabaka öncesi klor düzeyi 100,79 ± 0,98 mmol/L iken, müsabaka sonrası bu düzeyin önemli şekilde düşerek 99,19 ± 1,07 mmol/L olduğu tespit edildi (P>0,05). Çalışmada deney grubunun müsabaka öncesi kalsiyum düzeylerinin 10,18 ± 0,20 mg/dL, müsabaka sonrası düzeylerinin ise önemli şekilde azalarak 9,97 ± 0,27 mg/dL’ye düştüğü belirlendi (P<0,05).

Şekil 3.2. Deney Grubunun Müsabaka Öncesi ve Sonrası Vücut Ağırlığı, Serum Sodyum, Potasyum, Klor ve Kalsiyum Düzeylerinin Karşılaştırılması.

70,84 141,81 4,29 100,79 10,18 69,75 140,09 4,08 99,19 9,97 0 20 40 60 80 100 120 140 160 Vücut Ağırlığı (kg) Sodyum (mmol/L) Potasyum (mmol/L) Klor (mmol/L) Kalsiyum (mg/dL) Müsabaka Öncesi Müsabaka Sonrası

27 Çizelge 3.3. Çalışmaya Katılan Kontrol ve Deney Gruplarının Müsabaka Öncesi Vücut Ağırlığı, Serum Sodyum, Potasyum, Klor ve Kalsiyum Düzeylerinin Karşılaştırılması.

Parametreler Grup N Ortalama±SS F t P

Vücut Ağırlığı (kg) Kontrol Grubu 11 73,56 ± 10,32 0,730 0,712 0,485 Deney Grubu 11 70,84 ± 7,39

Sodyum(mmol/L) Kontrol Grubu 11 141,51 ± 2,06 0,706 -0,817 0,423 Deney Grubu 11 141,81 ± 1,53

Potasyum(mmol/L) Kontrol Grubu 11 4,36 ± 0,34 3,207 0,634 0,534 Deney Grubu 11 4,29 ± 0,20

Klor (mmol/L) Kontrol Grubu 11 99,60±1,11 0,008 -2,650 0,015* Deney Grubu 11 100,79±0,98

Kalsiyum (mg/dL) Kontrol Grubu 11 10,06±0,32 1,994 -1,047 0,308 Deney Grubu 11 10,18±0,20

*P<0,05

Gerçekleştirilen çalışmada, kontrol ve deney gruplarının müsabaka öncesi vücut ağırlığı değerleri incelendiğinde, kontrol grubunun 73,56 ± 10,32 kg deney grubunun ise 70,84 ± 7,39 kg olduğu ve aralarında istatistiksel açıdan önemli bir farklılığın olmadığı belirlendi (P>0,05). Kontrol grubunun müsabaka öncesi serum sodyum düzeyi 141,51 ± 2,06 mmol/L, deney grubunun aynı değeri 141,81 ± 1,53 mmol/L olarak tespit edildi ve aralarında önemli bir farlılığın olmadığı görüldü (P>0,05).

Çalışmada kontrol ve deney gruplarının müsabaka öncesi serum potasyum düzeyleri incelendiğinde, kontrol grubunun 4,36 ± 0,34 mmol/L, deney grubunun ise 4,29 ± 0,20 mmol/L olduğu ve her iki grubun istatistiksel açıdan birbirine benzediği belirlendi (P>0,05). Kontrol grubunun serum klor düzeyi 99,60 ± 1,11 mmol/L, deney grubunun klor düzeyi 100,79±0,98 mmol/L olarak tespit edildi ve istatistiki açıdan her iki grubun birbirinden önemli şekilde farklı olduğu belirlendi (P<0,05). Gerçekleştirilen çalışmada kontrol grubunun serum kalsiyum düzeyi 10,06 ± 0,32 mg/dL, deney grubunun ise 10,18 ± 0,20 mg/dL düzeyinde olduğu ve grupların birbirine benzediği görüldü (P>0,05).

28 Şekil 3.3. Çalışmaya Katılan Kontrol ve Deney Gruplarının Müsabaka Öncesi Vücut Ağırlığı, Serum Sodyum, Potasyum, Klor ve Kalsiyum Düzeylerinin Karşılaştırılması

Çizelge 3.4. Çalışmaya Katılan Kontrol ve Deney Gruplarının Müsabaka Sonrası Vücut Ağırlığı, Sodyum, Potasyum, Klor ve Kalsiyum Düzeylerinin Karşılaştırılması.

Parametreler Grup N Ortalama±SS F t P

Vücut Ağırlığı (kg) Kontrol Grubu 11 71,61 ± 10,19 0,656 0,491 0,629 Deney Grubu 11 69,75 ± 7,26

Sodyum (mmol/L) Kontrol Grubu 11 139,10 ± 1,44 0,139 -1,604 0,124 Deney Grubu 11 140,09 ± 1,44

Potasyum (mmol/L) Kontrol Grubu 11 4,12 ± 0,27 0,001 0,321 0,751 Deney Grubu 11 4,08 ± 0,28

Klor (mmol/L) Kontrol Grubu 11 98,70±2,23 4,766 -0,651 0,523 Deney Grubu 11 99,19±1,07

Kalsiyum (mg/dL) Kontrol Grubu 11

9,75±0,35

0,839 -1,575 0,131 Deney Grubu 11 9,97±0,27

*P<0,05

Çalışmada, kontrol ve deney gruplarının müsabaka sonrası vücut ağırlığı değerleri incelendiğinde, kontrol grubunun 71,61 ± 10,19 kg deney grubunun ise 69,75 ± 7,26 kg olduğu ve aralarında istatistiksel açıdan önemli bir farklılığın olmadığı

73,56 141,51 4,36 99,6 10,06 70,84 141,81 4,29 100,79 10,18 0 20 40 60 80 100 120 140 160 Vücut Ağırlığı (kg) Sodyum (mmol/L) Potasyum (mmol/L) Klor (mmol/L) Kalsiyum (mg/dL) Müsabaka Öncesi Müsabaka Sonrası

29 belirlendi (P>0,05). Kontrol grubunun müsabaka sonrası serum sodyum düzeyi 139,10 ± 1,44 mmol/L, deney grubunun aynı değeri 140,09 ± 1,44 mmol/L olarak tespit edildi ve aralarında önemli bir farklılığın olmadığı görüldü (P>0,05). Çalışmada kontrol ve deney gruplarının müsabaka sonrası serum potasyum düzeyleri incelendiğinde, kontrol grubunun 4,12 ± 0,27 mmol/L, deney grubunun ise 4,08 ± 0,28 mmol/L olduğu ve her iki grubun istatistiksel açıdan birbirine benzediği belirlendi (P>0,05). Kontrol grubunun müsabaka sonrası serum klor düzeyi 98,70 ± 2,23 mmol/L, deney grubunun klor düzeyi 99,19 ± 1,07 mmol/L olarak tespit edildi ve istatistiki açıdan her iki grubun birbirinden farksız olduğu belirlendi (P>0,05).

Gerçekleştirilen çalışmada kontrol grubunun müsabaka sonrası serum kalsiyum düzeyi 9,75 ± 0,35 mg/dL, deney grubunun ise 9,97 ± 0,27 mg/dL düzeyinde olduğu ve grupların birbirine benzediği görüldü (P>0,05).

Şekil 3.4. Çalışmaya Katılan Kontrol ve Deney Gruplarının Müsabaka Sonrası Vücut Ağırlığı, Sodyum, Potasyum, Klor ve Kalsiyum Düzeylerinin Karşılaştırılması

71,61 139,1 4,12 98,7 9,75 69,75 140,09 4,08 99,19 9,97 0 20 40 60 80 100 120 140 160 Vücut Ağırlığı (kg) Sodyum (mmol/L) Potasyum (mmol/L) Klor (mmol/L) Kalsiyum (mg/dL) Müsabaka Öncesi Müsabaka Sonrası

30 Çizelge 3.5. Kontrol ve Deney Grubu Futbolcuların Vücut Ağırlığı Değişimi, Serum Elektrolit Düzeyi Değişimleri ve Rehidrasyon Düzeyi Ortalamaları.

Parametreler Kontrol Grubu

Ortalama±SS

Deney Grubu

Ortalama±SS

Vücut Ağırlığı Kaybı kg 1,95 ± 0,40 1,08 ± 0,28

% 2,67 ± 0,52 1,52 ± 0,36

Sodyum Kaybı mmol/L 2,41 ± 1,35 1,72 ± 1,67

% 1,69 ± 0,93 1,20 ± 1,16

Potasyum Kaybı mmol/L 0,24 ± 0,21 0,20 ± 0,22

% 5,31 ± 4,49 4,66 ± 5,16

Klor Kaybı mmol/L 0,90 ± 1,44 1,60 ± 0,80

% 0,90 ± 1,46 1,58 ± 0,79

Kalsiyum Kaybı mg/dL 0,30 ± 0,21 0,21 ± 0,26

% 3,05 ± 2,14 2,11 ± 2,56

31

4. TARTIŞMA

Sıvı elektrolit düzeyinin korunması fizyolojik denge, fiziksel (Stearns ve ark 2009) ve bilişsel performans (Tomporowski ve ark 2007) ve genel sağlığı (Cheuvront ve Haymes 2001, Greenland 2004) önemli düzeyde etkilemektedir. Egzersizle birlikte vücut kitlesinde % 2’den daha az meydana gelen kayıplar performansı düşürmektedir. Egzersiz veya spor müsabakaları süresinse saatte 5 L ter (Sawka ve ark 2007) ile birlikte heterojen olarak kaybedilen sodyum ve potasyum kayıpları plazma osmolalitesini, sağlığı ve performansı etkilemektedir (Shirreffs ve Maughan 1997). Son zamanlardaki yapılan araştırmalar futbolcuların büyük çoğunluğunun müsabaka sırasında ve sonrasında hipohidrasyon durumunda olduklarını ve hidrasyon durumunun korunmasının önemli olduğu rapor edilmektedir (Aragón-Vargas ve ark 2009, Castro-Sepúlveda ve ark 2015).

Vücut ağırlığı, genetik eğilim, sıcaklığa adaptasyon durumu ve metabolik yeterlilik gibi bireysel karakteristikler, aktivite esnasındaki ter kaybını etkilemektedir. Örnek olarak, futbol müsabakalarında oluşan ter kayıpları, sahada harcanan zamanın yanı sıra, maç içerisindeki pozisyonlarına göre oyuncular arasında farklılık gösterebilmektedir. Güçlü fiziksel aktivite iskelet kasındaki enerji dönüşüm oranını birkaç artırabilir ve bu artış kandaki bazı elementlerin düzeyini çeşitli şekillerde değiştirebilir. Bu elementlerin nukleik asitler, hücre membranları, proteinler ve enzimlerin yapılarına katılarak sporda ve fiziksel aktivite esnasında metabolik denge için oldukça önemli olduğu kabul edilmektedir (Maughan 1999).

Gerçekleştirilen çalışmada, kontrol ve deney grubuna uygulanan futbol maçının futbolcuların vücut ağırlıklarını önemli şekilde düşürdüğü belirlendi. Kontrol grubunda müsabaka süresince kaybedilen vücut ağırlığının 1,95 ± 0,40 kg, deney grubunda ise 1,08 ± 0,28 kg olduğu tespit edildi. Bu da deney grubundaki vücut ağırlığı kaybının kontrol grubuna göre daha az olduğunu göstermektedir. Nitekim Castro- Sepulveda ve ark (2016) tarafından 7 profesyonel futbolcunun maksimal kalp atım hızının % 65’inde ve 45 dk süren bir egzersiz sonrası vücut ağırlıklarının önemli şekilde düştüğü belirtilmiştir. Yine Phillips ve ark (2014) 14 genç futbolcuya yaptırdıkları 75 dk’lık bir egzersiz sonunda futbolcuların vücut ağırlıklarında (önce 70,6 ± 5,00 kg- sonra 70,3 ± 4,9 kg) önemli azalma tespit etmişlerdir. Yapılan başka

32 bir çalışmada Maughan ve ark (2005) 17 elit futbolcunun katıldığı ve 90 dakika süren antrenman sonrasında vücut ağırlığının önemli (antrenman öncesi 78,06±6,79 kg, antrenman sonrası 76,68 ± 6,60 kg) şekilde düştüğünü ifade etmişlerdir. Benzer şekilde Maughan ve ark (2004) İngiltere Premier liginde oynayan 24 futbolcu üzerinde yaptıkları çalışmada, yaklaşık 90 dk süren antrenman süresince meydana gelen vücut kütle kaybını 1,10±0,43 kg olarak rapor etmişlerdir. Bu bulgu bizim deney grubunda elde ettiğimiz vücut kitle kaybı ile paralellik göstermekle birlikte, kontrol grubunda belirlenenden daha düşüktür. Bu farklılığın deney grubuna yapılan rehidrasyondan kaynaklanabileceği söylenebilir. Çalışmada 90 dk’lık futbol müsabakası sonundaki vücut ağırlığı kayıplarının büyük ölçüde sıvı kaybından kaynaklanabileceği araştırmacılar (Maughan ve Shirreffs 2008, Demirkan ve ark 2009) tarafından bildirilmektedir. Araştırmacılara (Armstrong 2005, Shirreffs 2000) göre, 90 dk’lık bir müsabaka süresince vücudun başka hiçbir bileşeninin bu oranda kütle kaybedemeyeceği ifade edilmektedir.

Baker ve Jeukendrup (2014)’e göre atletik performans ve sağlık açısından plazma sodyum düzeyinin regülasyonu önemli bir faktördür. Egzersizle birlikte ter kaybının yüksek olduğu durumlarda toplam sodyum kaybının da yüksek olduğu rapor edilmektedir (Shirreffs ve Maughan 2000). Gerçekleştirilen çalışmada kontrol ve deney grubuna uygulanan 90 dk’lık futbol müsabakası deneklerin serum sodyum düzeyini önemli düzeyde düşürmüştür. Nitekim Castro-Sepulveda ve ark (2016) tarafından 7 profesyonel futbolcunun 45 dk’lık orta şiddetteki bir egzersiz sonrası plazma sodyum düzeylerinin önemli şekilde düştüğü rapor edilmiştir. Benzer şekilde Black ve ark (2015) 18 bisikletçiye (16 erkek, 2 kadın) uyguladıkları 387 km’lik yarış sonunda kan sodyum düzeylerinin (önce 140,5±1,6 mmol/L, sonra 136,3±3,0 mmol/L) önemli şekilde düştüğünü bildirmişlerdir. Hatta bazı bisikletçilerin sodyum düzeyinin 130 mmol/L’ye kadar düştüğü, bununda hiponatremi olarak ifade edildiği belirtilmektedir. Yine Khodaee ve ark (2015)’nın 161 km’lik bir ultramaraton yarışı sonunda maratoncuların sodyum düzeyinde (141 mmol/L- 138 mmol/L) elde ettikleri önemli azalma, gerçekleştirdiğimiz çalışmayla paralellik arzetmektedir. Başka bir çalışmada Kasap (2014) 10 erkek üniversite öğrencisi üzerinde yaptıkları çalışmada, 1MR % 80’inde yapılan 5 farklı direnç egzersizi sonunda deneklerin serum sodyum düzeylerinde önemli bir düşüş belirlemişlerdir. Yine Jimenez ve ark (2003), yaptıkları

33 çalışmada 8 sağlıklı deneğe, vücut ağırlıklarının % 2.7’sini kaybettirecek şekilde treadmill egzersizi yaptırmış ve sonunda deneklerin sodyum düzeylerinde önemli bir azalma tespit etmişlerdir. Tüm bu çalışmalar çalışmamızda elde ettiğimiz egzersiz sonrası serum sodyum düzeylerindeki azalmayla paralellik göstermesi bakımından önemlidir. Ancak bu literatürlerle çelişen bazı araştırma raporları da mevcuttur. Nitekim Patlar ve ark (2014) tarafından 10 erkek sedantere yorgunluk oluşuncaya kadar yaptırılan orta şiddetteki gece egzersizinin serum sodyum düzeylerinde önemli bir artışa neden olduğu bildirilmiştir. Yine Aslankeser (2010), 16 erkek üzerinde gerçekleştirdiği çalışmasında, sprint antrenmanlarının akut yorgunluk sürecine olan etkilerini incelemiş, antrenmanlardan önce ve sonra yorgunlukta serum sodyum (Na) konsantrasyonlarındaki önemli artışı belirtmiştir. Bu çelişkinin gerçekleştirdiğimiz çalışmadaki antrenman süresi ve şiddetinin farklı oluşundan kaynaklanabileceği ifade edilebilir.

Potasyum intrasellüler sıvıdaki büyük iyondur. İntrasellüler aralıkta suyun tutulması sağlayan önemli bir görev üstlenir. Egzersiz sırasında terleme ile sıvı kaybı yanı sıra sodyum, potasyum gibi elektrolit kaybı da oluşmaktadır. Gerçekleştirilen çalışmada kontrol ve deney grubuna uygulanan 90 dk’lık futbol müsabakası deneklerin serum potasyum düzeyini önemli düzeyde düşürmüştür. Kontrol grubundaki potasyum kaybı % 5,31 ± 4,49 iken, deney grubundaki kayıp ise % 4,66 ± 5,16 olarak belirlenmiştir. Deney grubunda belirlenen potasyum kaybının azlığı bu gruptaki futbolculara uygulanan ortalama 708,36 ± 73,92 ml su ilavesinin sağladığı rehidrasyonun bir sonucunu aklımıza getirmektedir. Nitekim Nitekim Costill ve ark (2006) yapmış oldukları çalışmada, egzersiz sonrası belirledikleri önemli şekilde düşmüş kan potasyum düzeyleri gerçekleştirdiğimiz çalışmayla benzerlik göstermektedir. Ancak literatürlerde maksimal kalp atım hızının % 60’ını aşan yüklemelerde serum potasyum düzeyinin arttığı belirtilmiştir. Kanda potasyum artışının özellikle de çalışmaya aktif olarak katılan kas liflerinden hücre dışına geçerek, kas performansını azalttığı da ifade edilmiştir. Castro-Sepulveda ve ark (2016) 7 profesyonel futbolcunun 45 dk süren orta şiddetteki bir egzersiz sonrası artmış plazma potasyum düzeylerini rapor etmişlerdir. Kenefick ve Hazzard (2004) ve Rivera ve Rowland (2007) yaptıkları çalışmalarda; egzersiz sonucu kan potasyum (K) düzeylerinde bir artış tespit etmişlerdir.

34 Gerçekleştirilen çalışmada deney grubuna uygulanan 90 dk’lık futbol müsabakası ve vücut ağırlığı kg’ı başına yapılan 10 mg/kg su ilavesi deneklerin serum klor düzeyini önemli düzeyde düşürmüştür. Ancak kontrol grubuna uygulanan futbol müsabakası sonunda klor düzeyinde önemli bir değişiklik görülmemiştir.

Bir çalışmada maratoncuların yarış sonunda serum sodyum ve klor konsantrasyonlarında önemli bir azalma meydana geldiği Lara ve ark (2017) tarafından rapor edilmiştir. Yine Lara ve ark (2017)’a göre bir maraton yarışı sonundaki ter konsantrasyonları serum elektrolit konsantrasyonlarını etkileyebilir. Mora-Rodriquez ve ark (2014) 9 antrenmanlı bisikletçi üzerinde gerçekleştirdikleri çalışmalarında, 150 dk’lık uzun bir egzersiz sonunda deneklerin serum klor düzeylerinin önemli düzeyde arttığını belirtmektedir. Bu bulgu gerçekleştirdiğimiz çalışmada elde ettiğimiz bulgu ile çelişmektedir. Bu çelişki antrenman süresi ve sporcu farklılığından kaynaklanabilir.

Kalsiyumun, kas kasılması, kan pıhtılaşması, sinir iletimi gibi görevleri olmakla birlikte, egzersiz sırasında karbonhidratların oksidasyonuna yardımcı olmaktadır (Ivy ve Portman 2004). Egzersiz kalsiyum ilişkisi dikkate alındığında, çok şiddetli egzersizin kalsiyum kaybını artırabileceği dikkat çekilmektedir (Maughan 1999). Gerçekleştirilen çalışmada kontrol ve deney grubuna uygulanan 90 dk’lık futbol müsabakası Maughan (1999)’ın da belirttiği gibi deneklerin serum kalsiyum düzeyini önemli düzeyde düşürmüştür.

Gerçekleştirilen çalışmada, kontrol ve deney gruplarının müsabaka öncesi gruplararası vücut ağırlığı, serum sodyum, potasyum, klor ve kalsiyum düzeyleri incelendiğinde, tüm parametreler açısından her iki grup arasında önemli bir farklılığın olmadığı grupların oluşturulmasında objektif bir seçimin yapıldığının ve grupların benzer olduğunun bir göstergesi olabilir. Sadece deney grubun serum klor düzeyinin kontrol grubundan önemli şekilde yüksek bulunması bireysel farklılıklardan kaynaklanabilir. Deney grubuna uygulanan rehidrasyon ve her iki gruba uygulanan futbol müsabakası sonrası tüm parametreler açısından gruplar arasında önemli bir farklılık görülmemiştir. Bu da egzersiz öncesi vücut ağırlığı kg’ı başına 10 mg/kg (ortalama 708,36 ± 73,92 ml) su ile oluşturulan akut rehidrasyonun futbolcuların vücut ağırlığı, serum sodyum, potasyum, klor ve kalsiyum düzeylerini önemli şekilde

35 etkilemediğini göstermektedir. Kasap (2014) 10 erkek üniversite öğrencisine vücut ağırlıkları kg’ı başına 5 ml/kg su ilavesi yaparak rehidrasyon oluşturmuştur. 1MR % 80’inde yapılan 5 farklı direnç egzersizi sonunda deneklerin serum sodyum düzeylerinde önemli bir artış belirlerken, serum potasyum ve kalsiyum düzeylerinde ise herhangi bir farklılık tespit edememişlerdir. Bu bulgu gerçekleştirdiğimiz çalışmadaki sodyum düzeyleri ile çelişirken, potasyum ve kalsiyum düzeyleri ile benzeşmektedir. Hithens ve ark (1999) gliserol ve su ile rehidrasyon oluşturmuş, kan Na+, K+ ve Cl- konsantrasyonlarının denemeler arasında benzerlik gösterdiğini belirtmişlerdir. Pense (2008) 9 uzun mesafe koşucusu üzerinde üç farklı sıvı ile oluşturulan rehidrasyonun etkisini incelediği çalışmasında su ile oluşturulan rehidrasyon grubunun egzersiz sonrası kan K+ ve Cl- düzeylerinde önemli bir farklılık

bulamamıştır. Bu bulgu K+ ve Cl- parametreleri açısından bizim kontrol ve deney

grubu arasında benzerlik göstermektedir. Ancak Pense (2008)’nin aynı çalışmada su ile oluşturulan rehidrasyon grubunun egzersiz sonrası kan Na+ düzeylerinde belirlediği

artış çalışmamızla çelişkilidir. Cunniffe ve ark (2015) tarafından elit bayan hentbolcuların sürekli sıvı alımının sağlandığı bir müsabaka sonundaki sıvı elektrolit kayıplarının müsabakadaki iş yüküyle ilişkili olabileceği belirtilmektedir.

Çalışmada futbolcularda elde ettiğimiz serum elektrolit kayıpları daha önce bu konuda yapılan çalışmalarda da (Maughan ve ark 2004, Maughan ve ark 2005, Shirreffs 2005) elde edilen elektrolit kaybına benzer olarak gözlenmiştir.

36

5. SONUÇ ve ÖNERİLER

Gerçekleştirilen çalışmada sonuç olarak, kontrol ve deney grubuna uygulanan 90 dk’lık futbol müsabakasının futbolcuların vücut ağırlıkları, serum sodyum, potasyum, klor ve kalsiyum düzeylerini önemli şekilde düşürdüğü belirlenmiştir. Sadece deney grubuna uygulanan vücut ağırlığı kg’ı başına 10 ml/kg su ilavesinin ise aynı parametrelerin düzeylerindeki düşüşü az da olsa önlediği, ancak bu etkinin istatistiki açıdan önemli olmadığı tespit edilmiştir.

Çalışmamızın bulguları ışığında, bundan sonra yapılacak çalışmalara yön verebilmesi için aşağıdaki maddeler önerilmektedir.

1. Daha etkin bir rehidrasyon sağlanabilmese için kg başına daha fazla miktarlarda su verilerek çalışmalar yapılmalıdır.

2. Egzersiz öncesi ve sırasında rehidrasyonun oluşturulması için gliserol, dekstroz, enerji içecekleri gibi farklı maddeler kullanılarak çalışmalar yapılmalıdır.

3. Kısa süreli ve yüksek şiddetli egzersizlerden önce de rehidrasyon uygulamalarının da yapılması düşünülebilir.

4. Diğer takım sporlarında da benzer çalışmaların yapılması faydalı olabilir.

5. Sıcak ortam, soğuk ortam ve yüksek irtifa gibi farklı ortamlarda da rehidrasyon oluşturularak çalışmalar yapılabilir.

6. Sıvı alımı ve egzersizle birlikte oluşan sıvı kaybı sonrası plazma hacmi, ozmotik ve onkotik basınç gibi parametrelerin de çalışılması düşünülebilir.

7. Bu tür çalışmalarda cinsiyet ve yaş gibi bazı faktörlerin de değerlendirilmesi yararlı olabilir.

37

6. KAYNAKLAR

Anastasiou CA, Beer M, Georgakakis C, Koutsari C, Sidossis LS, Skenderi K, 2004. Effect of maltose- containing sports drinks on exercise performance. Int J Sport Nutr Exerc Metab, 14 (6), 609-25. Applegate L, 2011. Beslenme ve diyet temel ilkeleri. 2. Baskı, İstanbul Tıp Kitabevi, Kalifornia, 195-

200.

Aragón-Vargas LF, Moncada-Jiménez J, Hernández-Elizondo J, Barrenechea A, Monge-Alvarado M, 2009. Evaluation of pre-game hydration status, heat stress, and fluid balance during professional soccer competition in the heat. Eur. J Sport Sci, 9, 269–276.

Armstrong LE, Campbell S, Fulgoni V, 2006. Scientific consencus statement regarding the ımportance of hydration and total water ıntake for health and disease. J Am Coll Nutr, 26 (5), 531-32.

Armstrong LE, 2005. ACSM offers guidance to athletes on preventing hyponatremia and dehydration during upcoming races. Sports Med, 26, 29-30.

Aslankeser Z, 2010. Anaerobik Antrenmanların Santral-Periferik Yorgunluk ve Toparlanma Süreçlerine Etkileri. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Adana: Çukurova Üniversitesi.

Atanasovska T, Petersen AC, Rouffet DM, Billaut F, Nq I, 2014. McKenna, M.J. Plasma K+ dynamics and implications during and following intense rowing exercise. J Appl Physiol, 117, 60–68. Aydaş F, Uğraş A, Savaş S, 2002. A milli boks takımı ile müsabık iki farklı boks takımının seçilmiş

fiziksel ve fizyolojik özelliklerinin karşılaştırılması. Gazi Üni. BESYO Dergisi, 7, 2.

Baker LB, Jeukendrup AE, 2014. Optimal composition of fluid-replacement beverages. Compr. Physiol, 4, 575–620.

Barr SI, Effects of dehydration on exercise performance. Can. J. Appl. Physiol. 1999, 24, 164–172. Nutrients 2016, 8, 345 7 of 8.

Baysal A, 2014. Beslenme. 15. Baskı. Ankara, Hatiboğlu Yayınevi, s.109.

Black KE, Skidmore P, Brown RC, 2014. Fluid balance of cyclists during a 387-km race. Eur J Sport Sci, 14.

Brotherhood JR, 1984. Nutrition and sports. Sports Med, 1, 350-89.

Burke ML, 2001. Nutritional needs for exercise in the heat. comp bioche and phys,part A 128, p. 735-48. Casa DJ, 1999. Exercise in the heat. II. Critical Concepts in Rehydration, Exertional Heat Illnesses and

Benzer Belgeler