• Sonuç bulunamadı

3.   PROBLEMİN TARİFİ 30

3.4.   Proje Risklerinden Kaynaklanan Faktörler ile İlgili Yapılmış Geçmiş

Pery ve Hayes’in, “Risk and its Management in Construction Projects” [19] başlıklı çalışmalarında, proje yönetimi kapsamında, ilgilenilen riskler için yarar analizi (utility theory), duyarlılık analizi (sensitivity analysis), olasılık analizi (probabilistic

analysis), karar ağacı analizi (decision-tree analysis) olarak, genelde stokastik nitelikli tekniklerin belirli bir ölçeğin altındaki projelerde kullanılabildiği belirtilmektedir. Bahse konu yöntemlerin inşaat sektörü için güvenli olmadığı ifade edilerek, bu çalışmaya göre riskler, fiziksel, çevresel, tasarımsal, lojistik, finansal, yasal, politik, üretimsel ve piyasadan kaynaklı riskler olmak üzere 9 kategoriye ayrılmıştır.

Proje Yönetim Enstitüsü tarafından [21] ortaya konulan çalışmada, risk, meydana gelme olasılığı ve etki boyutu olarak irdelenmektedir. Proje risklerini kaynaklarına göre sınıflandırmaktadır. Bu çalışmaya göre risk yönetimi için esas olan, önlem alıp, riskin negatif sonuçları ile karşılaşılmasını engellemektir.

Al Bahar ve Crandal, “Systematic Risk Management Approach for Construction Projects” [20] başlıklı çalışmada, risk ve belirsizlik tanımlamalarının aynı anlamda kullanıldığını, belirsizliğin, direkt veya endirekt riskin ortaya çıkma olasılığı olduğunu ifade etmiştir. Burada sunulan model ile risklerin tanımlanması, risklerin değerlendirilmesi, risklere karşı stratejinin geliştirilmesi ve tespit edilen risklerin yönetilmesi aşamalarından oluşmaktadır. Riskler niteliklerine göre, tasarım riskleri, finansal riskler, fiziksel riskler, politik ve çevre riskleri, doğal riskler ve yapım ile ilgili riskler olarak gruplandırılmıştır.

Moselli, “Risk Assessment And Contingency Estimating” [23] başlıklı çalışmada, “Contingency”nin maliyet tahmin sürecinin oldukça sübjektif bir parçası olduğu ve uzmanlar tarafından tutarsız bir şekilde yorumlandığı, daha da önemlisi bu konuda yapılan tahminlerin hatalı olduğu ifade edilmektedir. Tahminde bulunan farklı kişiler ve yönetim personeli için “contingency” kavramının farklı anlamlar taşıyabilmesine rağmen genellikle risk ve potansiyel maliyet artışı olarak yorumlanmaktadır. “Cost Engineers’ Notebook”ta [22] yer alan tanıma göre, “contingency” herhangi bir durumun gerçekleşme olasılığıyla ilgili olarak yönetim tarafından alınan riskin bir ters fonksiyonudur. Buna uygun şekilde bir olayın meydana gelmesiyle ilgili hesaplanan olasılık ne kadar büyük olursa, contingency miktarı o kadar düşük olacaktır ve bu durumun tersi de geçerli olacaktır. Bunun sonucu olarak bir olayın meydana gelme olasılığının hesaplanması, doğruluk derecesi anlamlı bir “contingency” tahmini için önemlidir. Örneğin %5 gibi bir “contingency”

seviyesinin ayrılması, bu seviyenin belli bir olasılıkla (veya güven seviyesiyle) maliyetin ayrılan “contingency”yi aşmayacağından emin olunmaması durumunda yeterli olmayacaktır.

Çalışmada “contingency” tahmin metotları Şekil 5’de ayrıntılı olarak gösterilmiştir.

Şekil 5. “Contingency” Tahmininde Kullanlan Metodlar

Çalışmanın amacı, mühendislik, tedarik ve inşaat projelerinin teslimatıyla ilgili genel risk kaynaklarını açıklamaktır. Proje riskine ilişkin temel bir anatomi sunmaktadır. Çalışma “contingency” kavramına temel olarak bu riskin yönetimiyle ilgili bir araç olarak yaklaşmaktadır. Bu çalışma zaman alan analizlerden uzak durarak “contingency” tahminiyle ilgili doğrudan, ölçülebilir bir metot sunmaktadır. Bir projenin toplam maliyetiyle ilgili varyansın somut ve istatistiksel bir tahminini sunmakta ve projenin bağımsız maliyet kalemleri arasında korelasyon düşünülmesine imkan sağlamaktadır. Bu metot Monte Carlo simülasyonunun kullanılmış olduğu genel olarak kabul görmüş ticari proje yönetimi yazılım sistemlerine göre daha az hesaplama çabası ve zamanı gerektirmektedir. Önerilen metodun kullanımını ve doğruluğunu göstermek amacıyla nümerik bir örnek ile çalışılmıştır. Genel olarak, kullanılan metotlar uygulanmış ve tahmin edilen “contingency”ler karşılaştırılmıştır. Her bir metodun avantajları ve sınırlamaları tartışılmıştır. Önerilen metot olasılıksal

maliyet tahmini için doğrudan kullanılabilir ve mevcut yazılım sistemlerine entegre edilebilir.

Tah ve Carr, “A Proposal For Construction Project Risk Assesment Using Fuzzy Logic” başlıklı çalışmada [24], projelerdeki, riskler sonucu olarak kötü performans ile karşılaşılması dolayısıyla bu sorunun minimize edilmesi için çeşitli risk yönetim teknikleri bulunmasına karşın, bunlar operasyonel araştırma tekniklerine dayanmakta olup ve çoğunlukla proje müdürlerinin ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Bunun için, şekil 6’daki gibi niteliksel risklerin değerlendirilmesine yönelik, hiyerarşik risk dağılım yapısı kullanılmıştır. Risk faktörleri ve bunların sonuçları arasındaki neden ve sonuç ilişkileri gösterilmiştir. Projeyle ilgili zaman, maliyet, kalite ve iş güvenliği uygulama ölçüleri cinsinden riske açık olma derecesini değerlendiren bir metodoloji sunulmuştur. Sonuç olarak, risklerin tanımlaması ve sınıflandırması için hiyerarşik bir risk kırılım yapısı sunulmuştur. Ayrıca, risk kaynaklarıyla proje performansı asındaki ilişkilerin belirlenmesi için BM uygulanmıştır. Bu risklerin sözel tanımlamalarının proje müdürleri tarafından modellenmesine ve sayıya dökülmesine imkan tanımaktadır. Son olarak risk unsurlarının “fuzzy” tahminlerine dayalı olarak zaman, maliyet, kalite ve iş güvenliği önlemlerinin sonuçlarını düşünerek riske maruz kalmanın değerlendirilmesi için bir yöntem sunulmuştur.

Dahili Riskler Fiziksel PROJE RİSKLERİ Harici Riskler Politik Ekonomik Teknolojik Genel Riskler Yerel Riskler

Şekil 6. Hiyerarşik Risk Kırılımı

Mak ve Picken, “Using Risk Analysis To Determine Construction Project Contingencies” [25] başlıklı çalışmada, “Contingency” tutarını, inşaat projesiyle ilgili belirsizlikleri karşılamak amacıyla kenara ayrılan para miktarı olarak tanımlıyor. Geleneksel olarak bu tutar, proje maliyetine belli bir yüzde cinsinden yapılan ilavedir. Risk analizi kullanarak yapılan tahminler Estimating using Risk Analysis (ERA) belirsizliklerin tanımlanması amacıyla kullanılan “contingency” miktarının belirlenmesi ve bunların finansal etkilerinin tahmini için kullanılabilen bir yöntemdir. ERA uygulanan ve uygulanmayan projeler arasında “contingency” değişkenliğinin ve tutarlılığının karşılaştırılması amacıyla ERA etkileri üzerinde bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma toplam 287 ERA uygulanmayan proje ve 45 ERA uygulanan projeyi karşılaştıran bir araştırmanın sonuçlarını göstermektedir. Sonuçlar varyasyonlar arasında oldukça önemli farklar ve bu gruplar arasında farklar göstermektedir. Bu araştırma içerisinde yer alan örnekler ERA projelerinin

ortalamalarının ve varyanslarının tutarlı bir şekilde ERA uygulanmayan projelere göre daha küçük olduğu ortaya konulmuştur.

Yukarıda belirtildiği gibi proje risklerinin, bir anlamda belirsizliklerinin tespitine yönelik değerlendirmelerin yapıldığı birçok farklı kırılım yapısı ve metoda yönelik çalışma bulunmaktadır. Burada belirsizliklerin veya risklerin süresel ve bütçesel etkilerinin matematiksel veriye dönüştürülmesine yönelik, süresel riskler için PERTMASTER [89], bütçesel riskler için ise @risk [90] gibi yazılımlar kullanılabilmektedir.

Teklif veya bütçe çalışmalarındaki tutar, imalat ve endirekt maliyet rakamına, kurumun amaç ve stratejisi doğrultusunda hedeflediği kar oranının ilave edilmesi ile oluşmaktadır. Kurumun proje yönetim süreci esnasında, öngöremediği, hesaplayamadığı ve sigorta kapsamına sokulamayan belirsizliklerinden kaynaklı ek maliyetleri, risk veya “contingecy” başlığı altında kar oranının üstüne ilave etmektedir. Sözleşme sonrası master plan çalışmaları kapsamında bu analizler için yeteri zaman olmasına karşın, teklif esnasında zaman darlığı dolayısıyla yeterli imalat ve genel gider analiz çalışmasının yapılamaması nedeniyle, belirsizliklerden kaynaklı risk (contingecy) oranı genellikle daha yüksek tutulmaktadır.

Bu tez çalışması kapsamında, öngörülemeyen maliyetlerin tespitine yönelik karar destek model oluşturulurken, modele taban teşkil edecek proje verilerinin tespit, tasnif ve değerlendirilmesinde, yukarıdaki çalışmaların sonuçları dikkate alınmıştır.

Benzer Belgeler