• Sonuç bulunamadı

Bireyler, olanla olması gereken durum arasındaki farkın yol açtığı gerginlikten kurtulmak için farklı problem çözme yaklaşımlarında bulunmaktadırlar. Geçmişten bu güne problem çözme ile ilgili çeşitli kuramsal açıklamalar yapılmış olup, bunları şu şekilde sıralamak mümkündür: 424

 Bandura’nın problem çözme ve kendine yeterlik modeli,  John Dewey’in yansıtmalı düşünce kuramı,

 Karl Popper problem çözme kuramı,  Alex Osborn’un sorun çözme kuramı,

 Mountrose ve beş aşamalı sorun çözme yaklaşımı,

 Thorndike ve sınama-yanılma yoluyla problem çözme kuramı.

3.2.1. Bandura'nın Problem Çözme ve Kendine Yeterlik Modeli

Bandura, bireyin her şeyi doğrudan öğrenmesine gerek olmadığını, başkalarının deneyimlerini gözleyerek de pek çok şeyi öğrenebileceğini savunmakta olup, bu doğrultuda kişilerin problem çözme becerilerini de başkalarını gözlemleyerek, onları taklit ederek kazandıklarını ifade etmektedir.

Bandura’ya göre, bilişsel süreçler yeni davranışlar kazanma ve bunları öğrenmede önemli rol almaktadırlar. Birey herhangi bir tepkide bulunduğu zaman tepkisine karşı başkalarının verdiği tepkiye göre, bu davranışı yapmayı devam ettirir veya bırakır. Uygun davranış, başkaları tarafından sağlanan örneklerin dışında kişinin eylemlerinin etkililiğini gözlemesi ile yavaş yavaş yapılanmaktadır.

Bandura’nın Kendine Yeterlik Modeli’nde insanların yeteneklerine ve başa çıkma becerilerine olan inançlarının, problem çözme becerilerini algılamalarının gösterecekleri çabanın miktarını etkileyeceği ifade edilmektedir. Kendine yeterlik beklentileri hem davranışın başlayışını hem de başa çıkmanın devam etmesini etkiler ve kişilerin kendi yeterliliklerine olan inançlarının gücü muhtemelen belirli problemlerle başa çıkmayı

424

Şahin, P. (2015). Hemşirelerin Problem Çözme Becerilerinin Çeşitli Demografik Özellikleri İle İlişkisi (Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama Ve Araştırma Hastanesi Örneği). Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Beykent Üniversitesi. 39.

106

deneyip denemeyeceklerini belirlemektedir. Bu başlangıç düzeyinde kişisel yeterliliklerini algılamaları davranışsal seçimlerini etkilemektedir.425

Bandura, kendini değerlendirme veya kendi için yararlı olabilecek kararları alabilmenin başarılı performans ile doğrudan ilgili olduğunu, kişisel problemleri çözmenin; kendini değerlendirmedeki bireysel farklılıkların (problem çözmede kendine güven, yaklaşma, kişisel kontrol); başa çıkma performansı ile ilişkili olduğunu savunmuştur.426

3.2.2. John Dewey'in Yansıtmalı Düşünce Kuramı

İnsanın yargılama sürecinin bilimsel bir yöntem olarak kullanılacağını ilk olarak John Dewey savunmuştur. Dewey’e göre, “Her şey değişir, hiçbir şey aynı kalmaz”. İnsan için gerçek olan; doğal ortamda sürekli değişmeye dayanan yaşantıdır. İnsan, çevresi ile etkileşim halinde olan, sürekli gelişen ve oluşum halinde bulunan toplumsal bir varlıktır. Dewey’e göre yaratıcı düşünce; kuşku durumu, duraksama, şaşkınlık, zihinsel güçlük, arama, bulma ve sorgulama eylemini gerektirmektedir.427

Dewey öğrencide problem çözme sürecini beş aşamada açıklamıştır. İlk aşamada, problemin çıktığı nokta anlaşılmaya çalışılıp, kişisel problemler yerine sınıftaki öğrencileri ilgilendiren ortak problemlerin farkına varılır. İkinci aşamada, problem herkesçe anlaşılır bir biçimde tanımlanıp, problemin ana hatları açıkça belirlenir. Öğrencinin kişisel problemi engellenmişse de, kendince problemi tanır ve tüm öğrenciler problemi geniş bir görüş alanı ve nesnel yaklaşımla tanımlarlar. Üçüncü aşamada, problemin çözümü için varsayımlar ortaya konur ve dördüncü aşamada en uygun varsayım belirlenerek denenir ve son aşama uygulama aşamasıdır.428

Dewey, problem çözmenin bu aşamalarının değişmez olmadığını ve herhangi bir sırayı da izlemediğini vurgulayarak sürecin herhangi bir aşamadan başlayabileceğini de ifade

425Çetinkaya, Ş. (2013). Lise Öğrencisi Erkek Ergenlerde Problem Çözme Eğitiminin Problem Çözme Becerisi,

Kişilerarası İlişki Tarzı Ve Öfke Kontrolü Üzerine Etkisi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Aydın: Adnan Menderes Üniversitesi. 23.

426Erkuş, B. (2011). a.g.e. 39.

427Sarı, H. (1998). Lise Yöneticilerinin Sorun Çözmede Yaratıcılığı. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kocaeli: .

Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 42 ; Ulupınar, S. (1997). Hemşirelik Eğitiminin Öğrencilerin Sorun Çözme Becerilerine Etkisi. Yayınlanmamış Doktora tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. 35.

428

Gökbüzoğlu, B. (2008). Ergenlerin saldırganlık düzeyleri ile problem çözme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul:Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bilim Dalı. 50.

107

etmektedir. Aynı zamanda Dewey’e göre bu aşamalar genişletilebilmekte, yeni aşamalar geliştirilebilmekte, bazıları çıkarılıp atılabilmekte ya da kısaltılabilmektedir.429

3.2.3. Karl Popper Problem çözme Kuramı

Popper (1972), problem çözmeyi bir dünya görüşü olarak ifade etmiştir. Popper’in sorun çözme modelinde beklentilerin gerçekleşmemesinden, zıtlıklardan ya da kuralların bizi zor durumda bırakmasından dolayı ortaya çıkan sorunlar bizi öğrenmeye, bilgimizi arttırmaya, deneyime ve gözlemeye sevk eder. Bütün organizmalar gece gündüz durmadan sorun çözme ile uğraşmaktadırlar. Popper’e göre, yaşamak her şeyin üstünde bir sorun çözme sürecidir ve toplumlar da sorun çözmeye elverişli olmalıdır. Popper, toplumları sorun çözücü örgütlenmeler olarak görmüştür. Sorun çözmeyi toplum açısından ele alan ve kendi bilim anlayışını topluma uygulayan Popper’e göre, demokrasi ve yüksek yaşama standartları sorun çözme ile alakalıdır. Karl Popper‘in problem çözme görüşünde; beklentilerin gerçekleşmemesinden, zıtlıklarından ya da kuramların bireyleri zor durumda bırakmasından dolayı ortaya çıkan soruların bireyleri öğrenmeye, bilgilerini arttırmaya, deneyime ve gözleme davet ettiği belirtilmiştir.430

Popper, problem çözmede deneme çözümlerinin cesaretle ortaya atılmasını, sonra da bunların eleştiriye ve hatta-eleme işlemine tabi tutulmasını gerektirdiği için karşıt önerilerin engellenmeden ortaya atılmasına, bunların eleştirilmesine, sonra da eleştiriler ışığında gerçek değişikliklerin yapılmasına izin verilmesi gerektiğini belirtmiştir.431 3.2.4. Alex Osborn'un Sorun Çözme Kuramı

Beyin fırtınası tekniğini ilk defa savunan Osborn’a göre yaratıcı problem çözme süreci üç aşamayı içerir; sorun bulma, düşünce bulma, çözüm bulma. Bu aşamalar aşağıda açıklanmıştır:

 Sorun Bulma: Sorunun tanımlanmasını ve hazırlığı kapsar. Sorunu tanımlama, onu bir karmaşanın içinden çekip çıkarmayı hazırlık ise gerekli verilerin toplanmasını ve çözümleme işlemlerini içerir.

429 Çilingir, A. (2006). Fen lisesi ile genel lise öğrencilerinin sosyal becerileri ve problem çözme becerilerinin

karşılaştırması. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Erzurum:Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı. 30.

430Şahin, P. (2015). a.g.e. 41,42.

431 Sungur N. (1998). Yaratıcı sorun çözme programının etkinliği-EYT öğrencilerine ilişkin bir deneme.

108

 Düşünce Bulma: Düşünce üretmeyi ve düşünce geliştirmeyi içerir. Düşünce üretme olabildiğince çok sayıda düşünce ortaya atmayı ifade eder. Düşünce geliştirme ise ortaya çıkan düşünceleri birbirine ekleyerek, bunları yeniden işleyerek en uygun sonucu seçmek demektir. Düşünce bulma aşaması, “denence geliştirme” aşaması olarak ifade edilmektedir .

 Çözüm Bulma: Değerlendirme ve seçme aşamasını içerir. Değerlendirme çeşitli çözümlerin denenmesi ya da başka yolla kontrol edilmesi olarak ifade edilmiştir. Seçme (çözümü kabul etme) ise bir düşünceyi başkaları ile karşılaştırmayı ve onu son çözüme iliştirmeyi kapsar. Yaratıcı sorun çözme süreci bir düşünceyle sona ermeyip, sadece yeni başlamış olur. Üretilen düşüncelerden en etkili olanı özenle seçilerek, sonuca ulaşılmaya çalışılır ancak; karmaşık durumlar ve yaşam koşulları mükemmel çözümleri engeller ve yeni bir sorun ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda yeniden en baştaki sürece dönerek sorunu tanımlamak, daha sonra yeni düşünceler üretmek ve değerlendirme süreci tekrarlamak gerekir.

Beyin fırtınası, değerlendirme ve sınırlamanın olmadığı, problemin çözümüne ilişkin bir çok çözüm yolu belirlemek için düzenlenen bir grup çalışması süreci olarak tanımlanmıştır. Yargılama yapılmadan düşünceler paylaşıldığından fikirlerin birbirini besleyeceği belirtilmiştir. Bu teknik üst düzey tartışma tekniği olup, sağlık hizmetleri uygulamaları aşamalarında kullanılabilir.432

3.2.5. Mountrose ve Beş Aşamalı Sorun Çözme Yaklaşımı

Mountrose (2000), problem çözme sürecinde duyguların da yer aldığı beş aşamalı bir yöntemi önermiştir. Mountrose, davranışın değiştirilmesinde davranışın altında yatan duygu ve düşüncenin açığa çıkarılması gerektiğini vurgulamıştır. Önerilen sorun çözme yönteminin aşamaları şunlardır:

 Sorunu Tanımlama: Bu aşamada yetişkininlerin çocuğa sadece ne olduğunu sormaları, çocuğun anlattıklarını dikkatlice dinleyecek kadar sabırlı ve sakin olmaları gerekmektedir.

432Şahin, P. (2015). a.g.e. 43

109

 Duyguları İfade Etme: Çocuk söz konusu durum hakkında ne hissettiğini söylemelidir. Yetişkinler çocukların duygularını tanımalarına ve sözcüklerle ifade etmelerine yardımcı olmalıdırlar.

 Olumsuz İnancı Bulmak: Soruna neden olan, sorunun altında yatan inançlar ve düşünce süreci keşfedilmelidir.

 Olumlu İnancı Bulmak: Doğruluk, sonuçlar ve değişim olmak üzere üç ilkeden yararlanarak olumsuz düşünceleri olumluya dönüştürmek gerekmektedir.

 Geleceği Zihinde Canlandırmak: Olumsuz inancı olumluya dönüştüren kişi, artık bu yeni inançlarıyla sorunu tekrar ele alıp ve gelecekte olacak şeyleri bu inançla hayal etmelidir.433

3.2.6. Thorndike ve Sınama-Yanılma Yoluyla Problem Çözme

Bu kurama sınama yanılma kuramı denildiği gibi bağ kuram olarak da bilinmektedir. Problem çözmenin sınama yanılma şeklinde olabileceğini ifade eder. Thorndike, problem çözme durumunda, organizmanın yaptığı davranışlardan tatmin edici etki yaratanları kalıcı kıldığı ve hangi davranışların tatmin edeceğinin ise, sınama-yanılma yoluyla öğrenildiği sonucuna varmıştır. Sınama-yanılma yoluyla problem çözme, çoğunlukla anlamlı ilişki örüntüleri olmayan problemlerin çözümünde veya problem hakkında ön bilgilerin eksik olduğu durumlarda elverişli bir yöntem olarak kullanılabilir.434

Benzer Belgeler