• Sonuç bulunamadı

5. TARTIŞMA VE SONUÇ

5.2. Problem Çözme Becerileri

Bell, Urhahne, Schanze ve Ploetzner (2010) ise öğrencilerin simülasyonların verdiği destekle kendilerine güvenerek hipotezler geliştirebildiklerini, bu hipotezleri daha kolay, daha hızlı ve daha açık şekilde test edebildiklerini, ayrıca, simülasyon yazılımlarının deneyler ve modellemeler için tablolar, grafikler, diyagramlar gibi veri analizini destekleyen imkanlar sunabildiklerini ifade etmişlerdir. Benzer şekilde BDÖ yönteminin öğrencilerin akademik başarılarını ve bilimsel süreç becerilerini anlamlı düzeyde artırdığını gösteren farklı çalışmalar mevcuttur (Geban, 1990;

Mintz, 1993; Lazarowitz ve Huppert, 1993; Tavukcu , 2008; Jaakkola vd., 2011).

Sonuç olarak, bu çalışma ve literatür bulguları dikkate alındığında, simülasyonların laboratuar etkinliklerinin gerçekleştirilmesinde verimli ve öğrencilerin bilimsel süreç becerilerini geliştirilmesinde etkili olduğu söylenebilir.

Çelik (2009)’e göre, genellikle öğrencilerin bilişsel seviyelerine göre bilimsel süreç becerilerinin kapsamı ve düzeyi değişmektedir. İlköğretim seviyesinde hipotez kurma, gözlem yapma, ölçme ve sınıflandırma gibi temel beceriler yeterli görülürken daha üst kademeler için, çıkarsama, değişkenleri belirleme ve kontrol etme, tanımlama, deney yapma, tahmin etme, kaynaklara ulaşma, sonuçları etkili bir şekilde rapor edip, sunabilme ve eleştirel düşünme becerileri gibi daha üst düzey beceriler ön plana çıkmaktadır.

5.2. Problem Çözme Becerileri

Öğrencilerin problem çözme becerileri yönünden homojen olup olmadığını belirlemek amacı ile ‘‘ Problem Çözme Envanteri ’’ uygulama öncesinde hem deney grubundaki hem de kontrol grubundaki öğrencilere ön test olarak uygulanmıştır.

Testten elde edilen verilerin analiz sonuçları, deney ve kontrol grubundaki öğrenciler arasında problem çözme becerileri açısından önemli bir farklılığın olmadığını

152

göstermiştir (Çizelge 4.6.). Böylece uygulama öncesi her iki grubun problem çözme becerileri açısından birbirlerine denk oldukları anlaşılmıştır.

Öğrencilerin problem çözme son test ölçümlerine göre, BDPDÖ yöntemine uygun öğrenim gören öğrencilerle geleneksel PDÖ yöntemine uygun öğrenim gören öğrencilerin puanları arasında, deney grubu lehine anlamlı düzeyde farklılık olduğu belirlenmiştir (Çizelge 4.7.). Ayrıca her iki grupta uygulanan öğretim yöntemlerinin öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirdiği görülmüştür (Çizelge 4.8., Çizelge 4.9.).

Kwan ve Ko (1999) yaşam boyu öğrenmenin problem çözme becerileri ile ilgili olduğunu ve bu becerilerin gelişiminde PDÖ yaklaşımının etkili bir yöntem olduğunu vurgulamıştır.

Arslan (2001) yaptığı araştırmada, öğrencilerin problem çözme becerilerinin birçok değişkenden etkilendiğini belirlemiştir. Problem çözme becerilerindeki artışın öğrencilerin kendilerine güven duyma düzeylerini de olumlu yönde etkilediğini saptamıştır. Bu sebeple problem çözme beceri düzeyi özellikle öğretmen adaylarında önemli bir özelliktir.

McDonald (2002) yaptığı araştırmada, PDÖ uygulamalarının, öğrencileri günlük yaşam problemleri ile yüz yüze getirdiğini ve bu problemleri çözme becerisi kazandırdığını belirtmiştir.

Orrill (2002) yaptığı araştırmada, öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirmek için PDÖ yaklaşımını kullanmanın öğrencilerin problem çözme sürecini öğrendiği ve zengin öğrenme deneyimlerini kazandığını belirtmiştir.

BDPDÖ yönteminin uygulandığı grubun puanlarındaki değişim, geleneksel PDÖ yönteminin uygulandığı kontrol grubunun puanlarındaki değişimden daha fazladır (Çizelge 4.7.). Bu duruma neden olarak, BDPDÖ’ nün problem çözme sürecinde öğrencilerin kendi çözümlerini kendilerinin oluşturması, işbirliğinin daha fazla olması, kendi öğrenmelerinin kontrolcüsü olmaları, dikkatini problem üzerinde

153

yoğunlaştırma yeteneğini geliştirmesi ve uygulanan simülasyon programının problemle baş etmeyi görsellik ve zamandan tasarrufluk açısından hızlandırması, öğrencilerin kendine olan güvenlerini ve derse olan motivasyonları artırması olarak ifade edilebilir. Böylece deney grubundaki öğrencilerin problem çözme becerileri kontrol grubundaki öğrencilere göre daha ileri düzeyde kazandıkları söylenebilir.

Benzer şekilde bilgisayarların ve geleneksel PDÖ’ nün öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirdiğine ilişkin farklı çalışmalarda bu sonuçları destekler niteliktedir (Banta vd., 2000; Koçoğlu ve Köymen, 2003; Yaman ve Yalçın, 2005; Çınar, 2007;

Gibbings vd. , 2008).

5.3. Eleştirel Düşünme

Öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri yönünden homojen olup olmadığını belirlemek amacı ile ‘‘California Eleştirel Düşünme Eğilimleri Ölçeği ’’ uygulama öncesinde hem deney grubundaki hem de kontrol grubundaki öğrencilere ön test olarak uygulanmıştır. Testten elde edilen verilerin analiz sonuçları, deney ve kontrol grubundaki öğrenciler arasında eleştirel düşünme becerileri açısından önemli bir farklılığın olmadığını göstermiştir (Çizelge 4.10.). Böylece uygulama öncesi her iki grubun eleştirel düşünme becerileri açısından birbirlerine denk oldukları anlaşılmıştır.

Öğrencilerin eleştirel düşünme son test ölçümlerine göre, BDPDÖ yöntemine uygun öğrenim gören öğrencilerle geleneksel PDÖ yöntemine uygun öğrenim gören öğrencilerin puanları arasında, deney grubu lehine anlamlı düzeyde farklılık olduğu belirlenmiştir (Çizelge 4.11). Ayrıca her iki grupta uygulanan öğretim yöntemlerinin öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiği görülmüştür (Çizelge 4.12., Çizelge 4.13.). Fakat BDPDÖ yönteminin uygulandığı grubun puanlarındaki artış, geleneksel PDÖ yönteminin uygulandığı kontrol grubunun puanlarındaki artıştan daha fazladır. Bunun sebebinin, deney grubunda yer verilen simülasyon uygulamalarının öğrencilerin doğru çıkarımlar yapma olasılıklarını artırması, elde edilen deney sonuçların hassas ve hatalardan arınık olması nedeniyle problemle ilgili çözüme çabuk ulaşılması, öğrencilerin hem kendini hem de diğer kişilerin

154

düşüncelerini hem simülasyon hem de gerçek laboratuar ortamında düşüncelerini gözden geçirmeleri, gerçek yaşam problemlerini analiz etmeleri ve yönteme ilgi duymaları olarak ifade edilebilir. Böylece deney grubundaki öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri kontrol grubundaki öğrencilere göre daha ileri düzeyde kazandıkları söylenebilir.

Şendağ (2008) çalışmasında PDÖ yaklaşımının teknolojiyi kullanarak öğretim teknolojilerine entegre edilmesinin özellikle eleştirel düşünme becerisini geliştirmede olumlu etkilere sahip olduğunu söylemiştir

Stieff ve Wilensky (2003) yaptıkları araştırmada, bilgisayar simülasyonlarının kullanımının yeni problem çözme stratejilerinin geliştirilmesinde ve eleştirel düşünmede öğrencilere yardımcı olduğunu ifade etmişlerdir. Benzer şekilde bilgisayar destekli yapılan çalışmalar ve geleneksel PDÖ’ nün eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiğine ilişkin farklı çalışmalarda bu sonuçları destekler niteliktedir (Neo ve Neo, 2001; Cooke ve Moyle, 2002; Koçoğlu ve Köymen, 2003; Gibbings vd., 2008; Günhan ve Başer, 2009).