• Sonuç bulunamadı

2.2. ÖRGÜTSEL ADALET KAVRAMININ TANITILMASI

2.2.1. Örgütsel Adalet Kavramı

2.2.2.4. Proaktif Süreç Teoriler

Bu sınıflandırmada saptanan teorilerden belki de en az bilinenleri, proaktif - süreç teorilerine girmektedir. Bu sınıflandırma içinde en baskın olan teorik konu, “Dağıtım Tercihi Teorisi”dir. Bu Leventhal’in “Adalet Yargı Modeli”nden türemiştir ve dağıtım davranışının genel bir modeli olarak önerilmiştir. Ancak bu teori dağıtım kararlarından çok, özellikle süreçlerle ilgili kararlara uygulandığı için bir “Proaktif Süreç Teorisi” olarak kullanılmaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmeye yönelik prosedürleri vurgulayan Reaktif-Süreç Teorilerinin tersine Proaktif-Süreç Teorileri dağıtım prosedürlerine odaklanmıştır. Proaktif-Süreç Teorileri, adil uygulamaların gerçekleştirilebilmesi için hangi prosedürlerin kullanılması gerektiği sorusuna cevap aramaya çalışmaktadır. “Dağıtım Tercihi Teorisi”ne göre; dağıtım prosedürleri, dağıtımı yapan yöneticinin adaleti sağlamasına yardımcı olduğu ölçüde tercih edilecektir. Bu teori çalışanların; belirli prosedürlerin, amaçların karşılanmasında farklı düzeylerde yardımcı olması beklentisine sahip olduklarını ifade ederken, amaca ulaşılmasına yardımcı olması beklenen prosedürün, en çok tercih edilen prosedür olacağını vurgulamaktadır. Bu teoriye göre, örgüt içinde adalete ulaşılmasını sağlayabilecek sekiz özellik belirlenmiştir. Bunlar şu şekilde ifade edebilir189:

a) Çalışanlara, karar verenleri seçme hakkı tanıma,

b) Tutarlı kurallara dayanma,

c) Doğru bilgiye dayanma,

d) Karar verme gücünün yapısını tespit etme,

e) Çalışanları önyargılara karşı koruma,

f) Çalışanların İtirazlarının değerlendirmeye alınmasını sağlama,

g) Prosedürlerde değişiklikler yapılmasına olanak sağlama,

h) Yaygın olarak kabul edilen etik standartlara dayanmaktır..

Dağıtım tercihi teorisinden esinlenerek yapılan az sayıda araştırma, bu teoriyi genel olarak desteklemektedir. Bu çalışmalar iki türde gerçekleştirilmiştir: 1. türde yapılan çalışmada, deneklere cevaplamaları için adil olduğu algılanan veya adaletsiz olarak algılanan yöntem örnekleri vermeleri için açık uçlu sorular sorulmuştur. 2. türdeki çalışmada ise, deneklerden yazılı senaryolar içinde manipüle edilmiş çeşitli dağıtım yöntemlerinin önemini puanlandırmaları istenmiştir. Açık uçlu anket çalışmasında beyaz yakalı yöneticilerden, çeşitli yönetim rollerinde karşılaştıkları adaletsiz olayları belirlemeleri istenmiştir. Çalışma sonunda deneklerin diğer ilkeler arasında Leventhal ve arkadaşlarının ileri sürdüğü, süreç adaleti ilkeleri olan tutarlılık ve ön yargı baskısı, düzeltilebilirlik ve etiğe uygunluk ilkelerini belirlemiş oldukları gözlemlenmiştir. Bir başka çalışmada da orta kademe yöneticilerden, adaletli olarak algıladıkları performans değerlendirme ilkelerini belirlemeleri istenmiş ve çalışma sonunda Leventhal ve arkadaşlarının teorisi ile uyumlu süreç ilkeleri bulunmuştur. Bunlar190;

¾ Değerlendirmelerden önce çalışanlardan girdi sunmalarını istemek ve bunu değerlendirmelerin bir dayanağı olarak kullanmak,

¾ Değerlendirme görüşmeleri sırasında iki yönlü bir iletişimin sağlanması,

¾ Ortaya çıkan değerlendirmeye itiraz edilmesi olanağı,

¾ Değerlendirmeyi yapan kişinin, yaptığı iş hakkında bilgi sahibi olma derecesi,

¾ Değerlendirme standartlarının tutarlı ve yoğun bir şekilde uygulanması.

Barrett-Howard ve Tyler191, sınırlı kaynakların dağıtılmasında süreç adaletinin rolünü araştırmışlardır. Sosyal ilişkiler ve durumlar çerçevesinde süreçlerin adilliğini tanımlayan dört ilke belirlemişlerdir. Bunlar; tutarlı olmak, etik standartların sürdürülmesi, önyargı baskısı ile tam ve eksiksiz bilginin kullanılmasıdır. Bunların içinde tutarlı olmanın en güçlü adalet algılaması ilkesi olduğunu ifade etmişlerdir.

Örgütsel adalet teorileri dikkate alındığında, örgütsel adalet boyutlarının, örgütsel adalet teorilerine dayandırılarak açıklanabileceği ifade edilebilir.

Adams’ın Eşitlik Teorisi, Leventhal’ın Adalet Yargı Teorisi ve Crosby’nin Göreli Mahrumiyet Teorisi, çalışanların kazanımlarının adil dağıtımı üzerine odaklandıklarından dolayı, “dağıtım adaleti” kavramını açıklamaktadırlar. Bu teoriler dağıtım adaletinin kavramsallaştırılmasına yönelik teorilerdir. 1980’li yılların başlarından itibaren çeşitli organizasyon çevrelerindeki farklı adalet uygulamalarına ilişkin yeni sorular gündeme gelmiş ve var olan teorilerin sunduğu adalet çatısının eksiklikleri fark edilmeye başlanmıştır. Bu dönemde, örgütte hangi kararların alındığıyla ilgili değil, kararların nasıl alındığıyla ilgili çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Aynı dönemde, adalet kavramı, süreç yönelimli bir bakış açısıyla yeniden incelenmeye başlanmıştır. Kararların alınmasında kullanılan politika ve prosedürlerin adilliği konusu üzerinde yoğunlaşan bu bakış açısı, araştırmacıları, “süreç adaleti” kavramına ulaştırmıştır. Thibaut ve Walker’ın, Süreç Adaleti Teorisi ve Leventhal ve arkadaşlarının Dağıtım Tercihi Teorisi, süreç adaletinin kavramsallaştırılması amacıyla geliştirilen teorilerdir. Araştırmalarda, süreç adaleti konusuna gösterilen ilginin arttığını, ancak dağıtım adaleti ile ilgili çalışmaların da sürdüğünü söylemek mümkündür. 1980’li yılların sonundan itibaren yapılan araştırmalarda ise, dağıtım adaleti ve süreç adaleti arasındaki ayrımın netleştirilmesine çalışılmış, bu amaçla örgütsel adaletin bu boyutları tüm unsurlarıyla

191 Edith Barrett-Howard, Tom R. Tyler, “Procedural Justice as a Criterion in Allocation Decisions”,

inceleme konusu yapılmıştır. Çalışmada, süreç adaletinin bir alt boyutu olarak ele alınan etkileşim adaleti de bu dönemde tanımlanmış bir kavramdır192.

Lerner’ın Adalet Güdüsü Teorisine göre; dağıtım kararlarının neye göre alınacağını belirleyen adalet kuralları, dağıtım kararları alınırken ve bu kararlar uygulanırken taraflar arasındaki ilişkiye göre değişebilmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde etkileşim adaleti, karar alıcının, alınan kararların uygulanması sırasında gösterdiği davranışların, adil olması durumuna dayandığından dolayı Adalet Güdüsü Teorisi, etkileşim adaletini açıklayabilmektedir.

Buraya kadar yapılan açıklamalarda; sosyal adalet kavramından başlayarak günümüze kadar örgütsel adalet konusunun örgütsel ortamlara nasıl uygulandığı Tablo 2’de de görüldüğü gibi, örgütsel adalet teorilerinin sınıflandırılması sağlanarak anlatılmaya çalışılmıştır. Teoriler anlatılırken, hangi teorilerin hangi örgütsel adalet boyutunu ifade ettiğini vurgulamaya da özen gösterilmiştir:

Tablo 2: Adalet Teorilerinin Sınıflandırılması ve Örgütsel Adalet Boyutları

Adalet Teorilerinin Sınıflandırıl

ması

Adalet Teorisi Teorinin Dayandığı Görüş

Teorinin Açıkladığı Örgütsel Adalet Boyutu Eşitlik Teorisi (Adams, 1965)

Bireylerin katkı ve kazanımlarının oranı dengeli biçimde gerçekleşir.

Dağıtım Adaleti Reaktif- İçerik Teoriler Göreceli Mahrumiyet Teorisi (Crosby, 1976)

Belirli ödül dağıtım şekillerinin kıyaslaması kişilerde mahrumiyet hissi yaratabilir. Dağıtım Adaleti Adalet Yargı Teorisi (Leventhal, 1976)

Kazanımların dağıtımına ilişkin kararları belirleyen, dağıtım kurallarının adilliğine ilişkin algılamalar, çeşitli durumlara göre farklılık gösterebilir.

Dağıtım Adaleti Proaktif- İçerik Teoriler Adalet Güdüsü Teorisi (Lerner, 1980)

Dağıtım kararları alınırken izlenen ilke, taraflar arasındaki ilişkiye göre değişiklik gösterebilir. Etkileşim Adaleti Reaktif-Süreç Teoriler Süreç Adaleti Teorisi (Thibaut & Walker, 1975)

Kararların kişi için yarattığı sonuçlar, ister olumlu ister olumsuz olsun kullanılan süreçler, kararın süreç kontrolünü içerdiği sürece alınan kararlar adil olarak algılanır. Süreç Adaleti Proaktif- Süreç Teoriler Dağıtım Tercihi Teorisi (Leventhal, Karuza&Fry, 1980)

Dağıtım kararını veren kişiye adil bir uygulama gerçekleştirme fırsatı veren dağıtım prosedürleri daha çok tercih edilir. Adil bir prosedür kişilere haklarında karar verecek kişiyi seçme hakkı tanımalı, eksiksiz ve doğru bilgileri temel almalı, tutarlı kurallara dayanmalı, karar alma gücünün yapısını tanımlamalı, kişileri ön yargılara karşı korumalı, kişilere bilgi alma hakkı vermeli, prosedür yapısında değişiklik yapılmasını mümkün kılmalı ve kabul görmüş etik kurallara uymalıdır.

Süreç Adaleti

Benzer Belgeler