• Sonuç bulunamadı

4. ARAġTIRMA BULGULARI VE TARTIġMA

4.3. Toprak Özellikleri

4.3.1. Ekimden Sonraki Dönemde Toprak Özellikleri

4.3.1.6. Potasyum içeriği

2014 2015 KS0 KS1 KS2 Ort. KS0 KS1 KS2 Ort. N0 8,98 12,23 12,94 11,38 12,52 11,78 13,10 12,47 N0PK 11,10 11,84 14,78 12,57 13,43 13,10 16,23 14,25 N1PK 10,85 12,05 13,15 12,02 12,60 14,78 14,35 13,91 N2PK 13,04 12,02 14,42 13,16 11,81 14,68 15,64 14,04 N3PK 13,89 12,55 10,82 12,42 12,04 12,90 19,40 14,78

Ort. 11,57 12,14 13,22 12,31 12,48b 13,45ab 15,75a 13,89

LSD KS - 2,25

LSD N - -

LSD KS x N 2,91 -

Ekim sonrası toprakların fosfor içeriği artan karasu uygulamalarıyla her iki yılda da artıĢ göstermiĢtir. Ġkinci yıldaki artıĢ birinci yıla göre daha fazla olmuĢtur ve ikinci yılda meydana gelen değiĢim istatistiksel olarak önemli bulunmuĢtur. Bu artıĢa karasuyun ayrıĢması sırasında ortaya çıkan organik asitlerin fosforun toprakta çözünürlüğünü artırdığı düĢünülmektedir. ÇalıĢmada kontrol uygulamasına (KS0) göre sadece fosfor ve potasyum uygulamasında ( N0PK ) alınabilir fosfor içeriği birinci yıl, en yüksek karasu dozunda (3 t da-1

) % 33 oranında ikinci yıl ise % 21 oranında artmıĢtır. Kokkora vd. (2015) karasuyu tek baĢına uyguladıklarında toprakta alınabilir fosfor içeriğinin % 7 oranında arttığını, sadece fosforlu gübreler kullanıldığında topraktaki alınabilir fosforun büyüme mevsimi sonunda % 41 oranında arttığını, fosforlu gübre-karasu kombinasyonunda ise toprakta alınabilir fosforun % 55 oranında arttığını belirlemiĢlerdir. Chaari vd. (2015) yaptıkları çalıĢmada karasu uygulaması ile üst toprak tabakasında toprak fosforunun 52,5 ppm‟den 50 m3

ha-1 karasu dozunda 64,5 ppm‟e, 100 m3 ha-1 dozunda 69 ppm‟e 200 m3

ha-1 dozunda 77 ppm‟e yükseldiğini saptamıĢlar ve elde edilen bulgular bu çalıĢmaların sonuçları ile uyumluluk göstermiĢtir.

4.3.1.6. Potasyum içeriği

Farklı karasu ve azot uygulamalarına bağlı olarak 2014 ve 2015 yıllarında, ekimden sonraki dönemde saptanan potasyum içeriğine ait varyans analizi değerleri Çizelge 4.21‟de verilmiĢtir. Varyans analiz sonuçlarına göre 2014 yılında

karasu ve karasu × azot interaksiyonu (p < 0,05) önemli bulunmuĢtur, 2015 yılında ise karasu (p< 0,01) ve karasu × azot interasksiyonu ise (p < 0,05) seviyesinde önemli bulunmuĢtur.

Çizelge 4.21. Farklı karasu ve azot uygulamalarına göre 2014 ve 2015 yıllarında ekimden sonraki dönemde potasyum içeriğine iliĢkin varyans analizi

Varyasyon kaynağı SD Kareler Ortalaması

2014 2015

Karasu 2 15976* 80686**

Azot 4 1671 4345

Karasu × Azot 8 2754* 4237*

Hata 8 1920 776

Çizelge 4.22 „de 2014 ve 2015 yıllarına ait ekimden sonraki dönemde potasyum içeriği ortalamaları ile LSD değerleri gösterilmektedir.

ÇalıĢmanın birinci yılı karasu uygulamalarına göre değerlendirildiğinde artan karasu dozlarına bağlı olarak toprakların potasyum içeriğinde artıĢ saptanmıĢtır ve bu artıĢların istatistiksel açıdan p < 0,05 düzeyinde önemli olduğu bulunmuĢtur. En yüksek potasyum içeriği KS2 uygulamasından 239 mg kg-1 olarak elde edilmiĢ bunu KS1 uygulaması 232 mg kg-1 ortalama değeri ile takip etmiĢtir ve en düĢük potasyum içeriği KS0 uygulamasında 192 mg kg-1 olarak bulunmuĢtur. KS0

uygulamasına göre KS1‟de % 20,8 artıĢ görülürken, KS2‟de % 24,4 oranında bir artıĢ görülmüĢtür.

Azot uygulamaları bakımından değerler incelendiğinde en yüksek potasyum içeriği 236 mg kg-1

ile N2PK uygulamasından, en düĢük potasyum içeriği 207 mg kg-1 ile N1PK uygulamasından elde edilmiĢtir. Artan azot uygulamalarının toprakların potasyum içeriği sonuçlarında dalgalanmalar yarattığı bu nedenle de azotun etkisinin potasyum açısından belirsiz olduğu saptanmıĢtır.

Karasu × azot interaksiyonu açısından potasyum içeriği incelendiğinde KS2 × N2PK uygulaması 273 mg kg-1 potasyum içeriği ile en yüksek değeri vermiĢ, bunu KS2 × N0 uygulaması 259 mg kg-1 değeri ile takip etmiĢtir. En düĢük potasyum içeriği KS0 × N3PK uygulamasından 169 mg kg-1 olarak elde edilmiĢtir. Ortaya çıkan bu sonuçlar istatistiki açıdan önemli bulunmuĢtur.

ÇalıĢmanın ikinci yılı karasu uygulamalarına göre değerlendirildiğinde artan karasu dozlarına bağlı olarak toprakların potasyum içeriğinde artıĢ saptanmıĢtır ve bu artıĢların istatistiksel açıdan p < 0,05 düzeyinde önemli olduğu bulunmuĢtur. En yüksek potasyum içeriği KS2 uygulamasından 289 mg kg-1 olarak elde edilmiĢ bunu KS1 uygulaması 236 mg kg-1 ortalama değeri ile takip etmiĢtir ve en düĢük potasyum içeriği KS0 uygulamasında 175 mg kg-1 olarak bulunmuĢtur. KS0

uygulamasına göre KS1‟de % 34,3 artıĢ görülürken, KS2‟de % 64,8 oranında bir artıĢ görülmüĢtür.

Azot uygulamaları bakımından değerler incelendiğinde en yüksek potasyum içeriği 252 mg kg-1

ile N3PK uygulamasından, en düĢük potasyum içeriği ise 215 mg kg-1 ile N1PK uygulamasından elde edilmiĢtir. Artan azot uygulamalarının toprakların potasyum içeriği sonuçlarında dalgalanmalar yarattığı için azotun toprakların potasyum içeriğine etkisinin belirsiz olduğu saptanmıĢtır.

Karasu × azot interaksiyonu açısından potasyum içeriği sonuçları incelendiğinde, KS2 × N3PK uygulaması 357 mg kg-1

potasyum içeriği ile en yüksek değeri vermiĢ, bunu KS2 × N0PK uygulaması 293 mg kg-1 değeri ile takip etmiĢtir. En düĢük potasyum içeriği oranı KS0 × N2PK uygulamasından168 mg kg-1

olarak elde edilmiĢ ve bu sonuçlar istatistiki açıdan önemli bulunmuĢtur.

Çizelge 4.22. Farklı karasu ve azot uygulamalarına göre 2014 ve 2015 yıllarına ait ekimden sonraki dönemde potasyum içeriği (mg kg-1

) 2014 2015 KS0 KS1 KS2 Ort. KS0 KS1 KS2 Ort. N0 194 212 259 222 172 227 282 227 N0PK 207 239 217 221 175 282 293 250 N1PK 203 222 196 207 178 223 243 215 N2PK 186 250 273 236 168 227 268 221 N3PK 169 236 248 218 183 216 357 252

Ort. 192b 232a 239a 221 175c 236b 289a 233

LSD KS 28,58 18,17

LSD N - -

Sonuçlar incelendiğinde, karasu uygulaması öncesinde toprakların potasyum içeriğinin düĢük olduğu ve karasu uygulaması ile toprakların değiĢebilir potasyum içeriğinin yükseldiği görülmektedir. Potasyum, toprakların zenginleĢmesinde etkisi olan, karasuyun en önemli elementidir. Kokkora vd. (2015) karasuyun bitkinin ihtiyacı olan azot, fosfor ve potasyum ihtiyacını karĢılamakta muktedir olduğunu ve toprakların yarayıĢlı azot, fosfor ve potasyum miktarını artırdığını bildirmiĢlerdir. Farklı araĢtırıcıların Levi-Minzi vd. (1992); Montemurro vd. (2004); Di Serio vd. (2008) Magdich vd. (2013); Haddad vd. (2015)‟in çalıĢma sonuçları, denemede elde edilen bulguları desteklemektedir.

Benzer Belgeler