• Sonuç bulunamadı

PEYGAMBERE TESLİMİYET

Belgede Kur'ân-ı Kerîm'de teslimiyet (sayfa 76-80)

B. Araştırma Metodu

2.2. PEYGAMBERE TESLİMİYET

Genel anlamda baktığımızda teslimiyet eğitimi, kanunlara uyma, kadere boyun eğme, nefse ağır gelen ibadetleri yapma, eza ve belalara katlanma ve hizmet gibi dünyevî ve uhrevî hayatın temel eksenine büyük oranda katkı sağlayacak derecede öneme sahip bir karakter yapısının oluşmasına katkıda bulunur.298

Allah’ın mahiyeti, aklın etkin olmadığı ancak, iç tecrübe ve müşahedeye dayalı verilerin ve bu verilere dayalı olarak oluşturulan bilgi ile çözümlenmeye çalışılmıştır. Zira din kavramı da, özel bir ruh halini, manevi ve deruni bir teslimiyeti ifade etmektedir. Dinde etkin olan başat unsur, his, vecd ve inkıyattır.299

Allah’a teslimiyetten sonra dinimizin önem verdiği diğer husus ise Allah’la insan arasındaki bağlantıyı sağlamak üzere seçilmiş olan Peygamberlere itaat konusudur. Peygamberler Allahtan aldıkları vahyi insanlara ulaştırmakla vazifeli elçilerdir. Dolayısıyla da Peygamberlerin getirdikleri ve bildirdikleri de kendi kavimleri için önem arz eder. Kur’an’da peygamber efendimize saygıyı, sevgiyi ve itaati içeren çok sayıda ayet mevcuttur. Şimdi onlardan bazılarına değinerek konumuzu daha iyi anlamlandırmaya çalışalım:

297 II. Uluslararası Hacı Bayram-ı Veli Sempozyumu. Bildiriler Kitabı 1., TC Cumhurbaşkanlığı, 03-04 Mayıs 2017, s. 165-166.

298 II. Uluslararası Hacı Bayram-ı Veli Sempozyumu. Bildiriler Kitabı 1., TC Cumhurbaşkanlığı, 03- 04 Mayıs 2017, s. 167.

299 II. Uluslararası Hacı Bayram-ı Veli Sempozyumu. Bildiriler Kitabı 1., TC Cumhurbaşkanlığı, 03- 04 Mayıs 2017, s. 225.

ا مي ۪لِْسَتِاوُمِّ لَس َوِِّهْيَلَعِاوُّلَصِاوُنَمٰاِ َني ۪ذَّلاِاَهُّيَاِااَيِِّ يِّبَّنلاِىَلَعَِنوُّلَصُيُِهَتَكِّئاٰلَمَوَِ هاللََِّّنِّا 300

Ayetteki salat ifadesi ile dua, merhamet, saygı gibi durumlar kastedilmiştir. Yüce Rabbimizin Peygamberimize salatı Ona merhamet etmesi anlamındadır. Elbette ki Allah’ın peygamberimize salat etmesi büyük bir lütuf, ihsan ve şeref içerir. Ancak bunun mahiyetini tam manasıyla idrak etmek mümkün değildir. Genel anlamda rahmet ve övgüde bulunmak olarak açıklanmıştır. Bununla beraber Allah’ın rahmeti ona mazhar olanların gözlerini ve kalplerini hakikate açan bir tecelli olarak da zikredilir.301Melekler ve müminlere bakan veçhesiyle ise saygı, dua, salat-u selam getirmek gibi anlamlardadır. Âlimlerin çoğunluğuna göre Peygamberimize salat getirmek vaciptir ve en az ömründe bir defa da olsa kişinin bu emri yerine getirmesi gerektiği konusunda ittifak vardır. Buradaki salat aynı zamanda peygamberimizin emirlerine riayet etmeyi, ona boyun eğmeyi de içermektedir.302

Peygamberimize salat-u selamın nasıl getirileceğini soran müminlere Allah Rasulü şöyle buyurarak bizlere öğretide bulunmuştur:

‘Allahım ibrahime ve ibrahimin ailesine salat, merhemet ettiğin gibi

Muhammede ve Muhammedin aline de salat, merhamet et; İbrahimi ve İbrahimin alini müarek kıldığın gibi Muhammedi ve Muhammedin alini de Mübarek kıl. Çünkü sen Hamidsin, Mecidsin…303

َِلوُس َّرلا َوَِ اللَِّْاوُعيِّطَأ 304 Allah’a ve Rasulüne itaati emreden bu ve benzeri ayetler Kur’an’da bir çok surede geçmektedir. Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmanın yolunun Peygamberine itaati neticesinde olacağını Rabbimiz çeşitli ayetlerinde bildirmektedir. Allah’a itaat ile Peygambere itaat arasında karşılıklı bir gereklilik bulunmaktadır. Çünkü peygambere itaat Allah’ın emridir ve bu itaati gerçekleştiren kişi de Allah’ın emrini yerine getirmiş ve Allah için bunu yapmış olur. Terk eden ise hem Allah’a hem de peygambere karşı gelmiş olur. Rasulullah Kur’an’ın ifadesiyle

üsve-i hasene ve en güzel ahlak üzere olan bir beşerdir. Yani yaratılanlar arasında en

300 “Şüphesiz ki Allah ve melekleri o peygambere çok salat ederler(şanını ve şerefini yüceltirler).Ey İman edenler siz de ona salat edin, tam bir teslimiyetle de selam verin.” Ahzap 33/ 56.

301 Karaman v.dğr., Kur’ân Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, IV/ 398. 302 Nesefî, Medârikü’t-tenzîl ve hakâiku’t-te’vîl, III/ 980. 303 Buhari, “tefsir”, 33; Müslim “salat”, 65.

üstün meziyetlere sahiptir. Kulların ona itaati bazılarının değindiği gibi Allah’a eş koşma anlamı içermemektedir. Allah’a itaat mutlaktır. Ve Tanrı olduğu bilinciyle yerine getirilir.

Peygambere itaat konusunda âlimlerin çeşitli görüşleri vardır. Bazılarına göre peygambere uymak sünnetine tabi olmaktır. Merağı Allah’a itaati Kitabı ile mutabık olmak, amel etmek, Rasule itaati ise sünneti ile amel etmek olarak ifade eder.305

Hadisçilerden Subhi Salih ise rasule itaati sünnetine uymak, hadisiyle amelde bulunmak, dini hususlarda Ona başvurmak ve Kur’an’dan sonra gelen ikinci kaynak olarak onu kabul etmek olarak ifade etmiştir.306

İbn Kayyım ‘bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz’ ayetindeki şey kavramının büyük-küçük, gizli-aşikâr müminlerin üzerinde anlaşamadıkları her türlü dini konuları ihtiva ettiğini bildirir. Ayrıca Allah’a müracaatın, kitabına; Rasulüne müracaatın ise sünnetine başvurmak olduğu hususunda ise icmanın olduğunu söylemiştir.307

Peygambere uymanın mutlak olup olmadığı hususunda da ihtilaflar vardır. İbn Kayyım bunun da mutlak olduğunu fakat Allah’a mutlak itaatten farklı olduğunu söyler. Allah’a itaatteki gibi mutlak şari, mutlak emir ve nehiy anlamında değil Resulün emirlerine Kur’an’a arz etmeden de uyulabileceğinin vacip oluşu anlamında olduğunu belirtir. Bu sebeple Peygamber bir şey emrettiğinde Kur’an’da olup olmadığına bakılmaksızın itaatin vacip olduğunu söyler.308

Reşid Rıza ise bu ayetteki Rasulüne itaatin te’kid olduğu görüşünü benimser. Ona göre dinimiz tevhit esaslı dindir. Allah’tan başkası emredemez, nehyedemez, teşri yapamaz, tercihte bulunamaz. Allah ve rasul lafzıyla itaat emri tekrar edildiği gibi tekrar edilmeyip ayrı olarak da itaatin emredildiği ayetler mevcuttur. Burada itaat ediniz emrinin tekrarı iki itaat arsında farklılığa delildir. Kur’an’da indirilen vahye itaat önem sırasına göre birinci sıradayken içtihatlarıyla hükmettiği konularda Peygambere tabi olmak da ikinci sıradadır.309

305 Merağı, Ahmet Mustafa, Tefsirü’l- Merağı, Beyrut 1946/ 1365, V/ 73.

306 Salih, Subhî (Mtrc. M. Yaşar Kandemir), Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 1971, s. 233.

307 İbn Kayyim el-Cevziyye, Ebû Abdillah Şemsüddin Muhammed b. Ebî Bekr, İlam, I/ 49. 308 İbn Kayyim, İlam, I/ 48.

Netice olarak Peygamberin risalet ve teşri sıfatından kaynaklanan sözlerine ve davranışlarına ittiba mutlaktır. Bunu haricinde bilim ve teknoloji vb. tecrübeye dayalı söz ve davranışlarına uymak mutlak ve bağlayıcı değildir. Ancak Peygambere itaat kısmi manada mutlak olmakla birlikte mukayyet de değildir. Bağlayıcı olmayan sünnetine ittiba ise kemali edeptendir.310

İtaatin esas karakterini oluşturan husus ise Peygambere itaatin Allah gibi değil, Allah için olma algısıyla ve itidalin bizzat kendisi olan sünnet ölçüleri içinde yerine getirilmesidir.311

Kısaca tasavvufi açıdan da ele alacak olursak; Ahmed Yesevi Allah’ın rızasını her şeyin önünde görmüştür. İnsan hayatının maddi ve manevi yönü itibariyle anlam kazanabilmesinin yegâne yolunun da Allah ve Peygamber sevgisinden geçtiğine vurgu yapmıştır. Peygambere itaati de, sadece sözde kalan bir durum olmadığını, bunun göstergesinin O'nun sünnetine uymak, kısaca O'nun ahlakı ile ahlaklanmaktan geçtiğini belirtmiştir.312

“Batmakta olan yıldıza andolsun ki, …” Nasıl bir yıldızdır ki o? Mısrî Niyazî

İrfan Sofraları adlı kitabında, yıldızları yere göğe koyamıyor. Onlar diyor, insanları

aydınlatan, yollarını gösteren sultanlardır. Kâfiri de taşlayan taşlardır. Ama bu yıldız tutuyor ne demek istiyor Allah, Hazret-i Peygambere “batmakta olan yıldız adına” derken? Yani nefsinin bütün arzu, istek, her şeyini bırakmış bir Peygamberden bahsediyor. Allah’ın huzuruna çıkacak, başına pislikli işkembe geçmiş, taşlanmış, aşağılanmış, Allah bütün sevdiklerini elinden almış. Hiçbir peygamberin yapmadığı bir şeyi yapmış. “Allah” demiş. Sadece “Allah” demiş. Bir kere bile ümit kesmemiş. Bir kere sorgulamamış. “Neden? Ne için?” Hiç dememiş. Mübarek kızına, karşısına geldiğinde ayağa kalktı. Hakikatini onda gördüğü kızına Ebû Cehil tokat atmış. Ebû Süfyan Hz. Fâtıma’yı koruduğu için Allah onun evini korumaya almış. Bütün bunlara dayanmış bir sultan. Her şeyini teslim ettikten sonra miraca çıkıyor. Öyleyse miraca

310 Rıza, Tefsîrü’l-menâr, V/ 276.

311 Ağırman, Cemal, Hz. Peygamberin Sünnetinde İtaat, Ensar Neşriyat, İstanbul 2004, s.357.

312 Teber, Ömer Faruk, “Dini Edebi Metinler Olarak Menâkıbnâmelerin İslam Tasavvufundaki Önemi Hoca Ahmed Yesevî Menâkıbnâmeleri Örneği”, International Journal of Cultural and Social Studies

çıkmanın yolu teslimdir. Neyin var, neyin yoksa benliğini, nefsini, kendini, vücudunu, Allah’tan başka hiçbir şey bırakmadan teslim olmaktır.313

Peygamberin her sözü, her fiili, her hâli sûfî için en iyi örnek ve bilgidir. Müminler, Hz. Peygambere itaati, ittibâyı, bey’atı sıradan bir bağlanma olarak görmemişlerdir. Aksine onlar için Peygamberin Kur’an hayatı, tasdikin, intisabın, teslimiyetin, huzurun ve neticede insana sunulan en büyük huzurlu yaşamın ilanıdır. Bu nedenle Peygamber mümin için her şeyin en güzeli ve en mükemmelidir.314

Belgede Kur'ân-ı Kerîm'de teslimiyet (sayfa 76-80)

Benzer Belgeler