• Sonuç bulunamadı

PAZARLAMA FAALİYETLERİ :

Su ürünleri yetiştiriciliğinde pazarlama alanında özellikle tüketimin artırılması öne çıkmakta bunun için alınması gereken tedbirler aşağıda belirtilmektedir.

1) İşleme tesislerinde farklı ürün gruplarının geliştirilerek market zincirlerine takdi-minin teşvik edilmesi,

2) Pazar yerlerinde balığın hijyenik ve güvenli şartlarda satış ve muhafazasını sağ-lamak amacıyla, yaptırılacak portatif balık satış tezgahlarının Tarımsal Alet ve Ekipman Hibe Desteği kapsamına alınması,

3) Türkiye Kültür Balıkçıları web portalı hazırlanarak bu portalda İngilizce, Alman-ca, Rusça ifadelerinde bulunması,

4) Ekonomi Bakanlığı nezdinde girişimde bulunularak, konserve ürünlere uygula-nan ihracat desteğinin diğer işlenmiş kültür balıkları için de uygulanması ve yeni pazarlara açılması

5) Avrupa pazarına bağımlılığa son vermek için uzak yerlere yapılan ihracatta nav-lun desteği sağlanması,

6) Tabldotlarda balık tüketimini arttırmak amacıyla;

• Askeri birlikler için Milli Savunma Bakanlığı,

• Okullar, özellikle de yatılı okullar için Milli Eğitim Bakanlığı ve Kredi Yurtlar Kurumu,

• Cezaevleri için Adalet Bakanlığı,

• Hastaneler için Sağlık Bakanlığı ve diğer bakanlıklar nezdinde girişimde bulunu-larak tabldot menüsüne en az ayda bir balık konulmasını sağlamak için girişim-lerde bulunması,

7) Dünyanın farklı yerlerindeki fiyat belirleme sistemleri, balık borsası vb. uygula-maların araştırılması,

8) Merkez Birliğinin güçlendirilmesi amacıyla desteklemelerden Merkez birliği için doğrudan % 2 kesinti yapılması,

9) Merkez Birlik bünyesinde bir Halkla İlişkiler Sorumlusu’nun istihdam edilmesi,

• Kültür balığının doğadaki balıklardan farklı olmadığı gerçeğinin anlatılması,

• Kültür balıkçılığının doğal balık stoklarının korunmasındaki rolünün anlatılması ( Örneğin:Doğada 1 kg balık almak için 15 kg balık gerekirken, kültür balıkçılı-ğında 3 kg ıskarta balık gerekiyor.)

• Görsel medyada ünlülerin balık ve balık tüketimi konusunda olumlu açıklamalar yapmasının sağlanması,

• TRT tarafından hazırlanan Kültür Balıkçılığı Belgeseli’nin daha geniş kitlelere duyurulması amacıyla TRT’den istenerek merkez birlik web sitesine konulması,

• Balık tanıtımı ve tüketimin artırılması amacıyla hazırlanacak web portalına Doç.

Dr.Yılmaz Emre tarafından hazırlanan “Balık Yemekleri” kitabının konulması,

• Yemek programlarına sponsor olunarak, balık tanıtım çalışmalarının geliştiril-mesi,

• Her hafta farklı bir ilde ‘’ O il balık tüketiyor’’ şeklinde (Örneğin ‘’Antalya Balık Tüketiyor’’) kampanyası düzenlenmesi ve organizasyonlar yapılması.

YEM

Yem Çalışma Grubunda öncelikle yaşanan sorunlar dile getirilmiş ve çözüm öne-rileri ortaya konulmuştur.Grup tarafından hazırlanan raporda Yetiştiriciler tarafından belirtilen sorunlar şunlardır;

1) Özellikle son iki yıldır balık yemi kompozisyonunda yaşanan sıkıntılaradan do-layı balıkların büyüme süreleri uzamakta, daha fazla yemleme yapılması gerek-mektedir.

2) Yemler balık etinin lezzetinde, tadında, kokusunda olumsuzluklara neden ol-maktadır, bu durum balık tüketimini azaltmaktadır.

3) Yemin kalitesinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle FCR oranları geçmiş yıllara göre artış göstermektedir.

4) Alabalıkta 0,9 olan FCR oranı 1,3 e yükselmiştir.

5) Çipura ve levrekte 2,1 olan FCR oranı 2,6 ya çıkmıştır.

6) Her ne kadar FCR oranlarının yükselmesinde balık çiftliklerinin yönetimden kaynaklandığı ileri sürülse de ana neden yem kalitesinden kaynaklandığı hipote-zi ağırlık kazanmaktadır.

7) Balık yeminde bulunması gereken balık unu ve yağı oranları giderek azalmakta-dır.

8) Bu durum yem kalitesini olumsuz etkilemektedir.

9) Balık üretim maliyetleri yem fiyatlarının artmasına bağlı olarak yükselmektedir.

10) Balık yem fiyatları son üç yılda % 30-40 oranında artmıştır.

11) Oysa balık satış fiyatları artmadığı gibi yıl içerisinde maliyetinin altında satışlar yapılmıştır.

12) Bu durum üreticilerin mağduriyetine sebep olmaktadır.

13) Yem içeriğinde yer alan hayvansal orijinli ham maddelerin orijini ve oranı belir-lenememektedir.

14) Hammadde orijini belirleme konusunda laboratuvar imkanları yok denecek ka-dar sınırlıdır.

15) Bu husus yem satıcılarına karşı üretici de bir güvensizlik oluşturmaktadır.

16) Yem kalitesindeki düşme çevre ve su kalitesini olumsuz etkilemektedir.

17) Bunun en önemli nedeni yemlerde balık yağı yerine bitkisel yağların daha fazla kullanılmasıdır.

18) Balığın geç büyümesinin nedenlerinde yem kalitesinin rolü büyük olmakla bir-likte, yavru ve su kalitesi, stok yoğunluğu ve parazitler de etken olmaktadır.

19) Farklı bir bakış açısı olarak stok yoğunluğu ve su şartları stabil kalmakla beraber FCR oranı gittikçe artmaktadır.

20) Aynı yem fabrikasından üretilen parti yemlerde kalite sorunu yaşanmakta, FCR oranları değişkenlik göstermektedir.

21) Yem fabrikaları yemleri beyan esasına göre üretmekte, ancak etiket bilgileri üre-ticiyi tatmin etmemektedir,

22) Üreticiler tarafından yem fabrikalarının yeterince denetlenmediği düşünülmek-tedir.

23) Yemlerin tedarikinde yem fabrikaları banka teminatı veya gayri menkul ipoteği isteyerek kendi satışlarını garanti altına almak istemektedirler.

24) Ancak üreticilerin balık satışlarında böyle bir garanti mekanizması bulunma-maktadır.

25) Bunun sonucu olarak üreticiler finansman sorunu yaşamakta, yem fabrikalarına bağımlı kalmaktadır.

Yem üreticileri ise;

• Yem fiyatlarındaki artışı başta balık unu ve balık yağı olmak üzere ham madde fiyatlarındaki artışa bağlamaktadır.

• Dünya piyasasında da balık unu ve balık yağı temininde fiyat ve miktar olarak kısıtlamalar bulunmaktadır.

• Balık üreticileri ucuz yem talep ettiklerinden doğal olarak ta yem kalitesi de düş-mektedir.

• Yem üreticileri,yem maliyetleri en ekonomik rasyon kullanıldığında bile 1,2 do-lar /kg altına düşemeyeceğini ifade etmektedirler.

• Üreticilerde yem kalitesinin balık unu ve yağı ve oranlarına bağlı olduğu konu-sunda bir yaklaşım bulunmaktadır.

• Oysa yem kalitesini belirleyen amino asitlerdir. Önemli olan sindirilebilirlilik özelliğidir.

• Üreticiler yem kalitesinde bu özellikleri aramalıdırlar.

• Balık satış fiyatları arttığı takdirde yem fiyatlarının çok da etkili olmadığı görü-lecektir.

• Üreticilerin finansman ihtiyaçlarının giderilmesi halinde esas sıkıntıları büyük ölçüde azalması beklenmektedir.

• Dünyada gittikçe azalan hayvansal protein kaynaklarının yerine enzimlerle güç-lendirilmiş bitkisel protein kaynakları kullanılmalıdır.

• Alternatif yem hammaddeleri, yeni rasyonların oluşturulması konusunda yapılan AR-GE çalışmaları büyük maliyetler getirmekte ve bu durum yem fiyatlarına yansıtılmaktadır.

• Balık üreticileri istedikleri takdirde kendi yem üretim tesislerini kurabilmenin yanı sıra fason olarak ta yem üretim imkanına sahip bulunmaktadırlar.

• Yem deneme çalışmaları için balık üreticileri yem üreticilerine gerekli desteği sağlanmamaktadır.

• Üreticilerin yemleme stratejileri ve yemleme programları yeteri kadar bulunma-makta, personele yemle eğitimleri istenilen düzeyde olmamaktadır.

Şeklinde düşüncelerini ifade etmişlerdir.

Sonuç olarak:

1) Ülkemizde özellikle alabalık başta olamak üzere üretim planlamasının yapılması 2) Balık üretiminin bütün yıla yayılması, üretimin % 80 gibi büyük bir bölümünün

3-4 aya sıkıştırılarak arz fazlalığı yaratılmaması,.

3) Yem fabrikalarının günümüzdeki ham madde kaynaklarından yeterince yarar-lanması, gelecek için alternatif yem ve yem hammaddeleri konusunda AR-GE çalışmalarını artırması.

4) Balık çiftliklerindeki FCR sorunları büyük ölçüde yem kaynaklı olmakla birlikte, üreticilerin de çiftliklerinin sevk ve idarelerini gözden geçirmesi,

5) Çiftliklerin yemleme stratejilerini ve yemleme programlarını oluşturması, ilgili personeli eğitmesi,

6) Yem fabrikaları yem kalitesindeki sürdürülebilirliği sağlamalıdır.

7) Yem üreticilerinin, ham madde fiyatlarındaki artışları dikkate aldığıgibi,düşüşleri de dikkate alması, yem fiyatlarına aynı oranda yansıtması,

8) Üreticilerin finans sorunlarını çözümleyeceği tedbirler alınması, gerekli yasal ve idari düzenlemelerin yapılması, yem konusunda rahat hareket imkanlarının sağ-lanması,

9) Balık üreticileri ile yem üreticileri arasında yaşanan güven eksikliğinin gideril-mesi

Önerilerinde bulunulmuştur.

DESTEKLEME

Su ürünleri sektörü 2003 yılından itibaren destekleme kapsamına alınmış, bugüne kadar aldığı ürün destekleriyle büyümüştür. Ancak ürün desteklemeleri bundan son-ra sektörün ayakta kalması ve yaşanılan sorunların çözümünde değişik bir modele ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

Üreticiler doğrudan ürün desteğinin devam etmesini istemelerine rağmen, ancak mevcut uygulamanın bundan sektöre zarar verdiğini, denetimlerin arttırılarak suisti-mallere izin verilmemesini istemektedirler. Yeterli denetim yapılamadığı koşullarda desteklemenin kaldırılmasının daha iyi olacağını düşünmektedirler. Konu ile ilgili;

1) Destekleme birim ödeme kapasitesinin arttırılması,

2) Yeni türlerin üretime sokulmasıyla yeni tür maliyetlerin birim fiyatları gözetile-rek yeniden düzenlenmesi,

3) Desteklemelerin biçimi değiştirilerek uygulanması,

4) Bu güne kadar üretimin arttırılması ve işletmelerin büyütülmesi amacıyla verilen desteklerin bundan sonra üretimi daha verimli hala getirecek şekilde yeniden düzenlenmesi,

5) İyi tarım uygulamalarına ve izlenebilirlik sağlanmasına yönelik şartların oluş-turulması,

6) Teknik personel istihdamı ve mevcut teknik personel çalışma ve ücret şartlarının iyileştirilmesine yönelik olarak bu giderlerin ilgili destekleme bütçesinden kar-şılanması,

7) Yem fabrikalarından üreticilere ve bakanlık izinli yem bayilerine satılan yem faturalarının SKS üzerinden görüntülenmesi önerilmesi,

8) Denetimlerin yetersiz kaldığı yerde yapılan desteklemenin usulsüzlüklere yol açtığı ve balık fiyatlarını olumsuz etkileyerek sektörün zarara uğramasına neden olması, denetimlerin sağlıklı olabilmesi için izlenebilirlik çalışmalarına ağırlık verilmesi,

9) İl Müdürlükleri bünyesinde sektörün sorunlarının çözümüne katkıda sağlayacağı bilindiğinden su ürünleri şube müdürlüklerinin kurulması, ,

10) İçsularda tesislerin hizmet tekneleri için ötv siz mazot desteğinin sağlanması, deniz işletmelerindeki barçlarda bulunan jeneratörler için ÖTV siz mazot deste-ğinin sağlanması,

Şeklinde önerilerinde bulunulmuştur.

İhracat desteği ile ilgili olarak;

1) Füme ve işlenmiş balık ihracatında navlun desteğinin verilmesi,

2) Yeni ve uzak pazarlar için su ürünleri ihracaatcılarına desteklerin sağlanması ta-lep edilmiştir.

IPARD ve Kırsal kalkınma destekleri konusunda;

1) IPARD ve KKYDP projelerindeki kapasitenin yeniden revize edilmesi,IPARD’da 200 ton olan kapasitenin 1000 ton/yıl’a çıkartılması,

2) İşleme tesisi kapasitesinin de 4000 ton/yıl’a çıkartılması ve hibe ödemelerinin iki katına artırılması,

3) İller ile ilgili IPARD’daki kısıtlamalarının kaldırılması ve tüm illeri kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi,

4) KKYDP projelerinde Su Ürünleri kuluçkahanelerine yönelik alet ekipman alımı-nın çeşitlendirilmesihuşuları öne çıkarılmıştır.

TARSİM konusunda

1) TARSİM ile ilgili olarak 2013 yılında toplamda 32 poliçe kesilmiş olup, su ürün-leri sektörününün tamamını kapsayacak şekilde istisnalar ve muafiyetler konusu yeniden düzenlenmesi,

2) Ziraat Bankası kredilerinde talep edilenTarsim konusunun zorunlu olmaktan çı-karılması ifade edilmiştir.

Etiketleme ve Barkod uygulaması içinözellikle alabalık çiftliklerinde üretilen balıkların pazara ulaştırılmasında izlenebilirliğin önemli bir parçası olarak etiketle-me ve barkodlama konusunda çalışmalar yapılması önerilmiştir.

Üretici Birliklerinin Güçlendirilmesi konusunda;

1) Birliklerin kurulmasında 16 üye sayısının düşürülmesi yada her tesisin üye olarak kabul edilmesi,

2) İşletmelerin birliğe üye olması zorunluluğunun getirilmesi.

3) Birliklerin ürün destekleme icmalleri hazırlaması ve dağıtılmasında yetkili ol-ması,

4) Birliklere tesisleri denetleme yetkisi verilmesi,

5) Tesisler ile ilgili izin ve vize işlemlerinde birliklere yetki verilmesi,

6) Özellikle alabalıkta ürün paketleme tesislerinin birlikler tarafından gerçekleşti-rilmesi.

7) Ziraat Odalarına çiftçi belgesi için ödeme yapılma zorunluluğunun kaldırılması.

8) Birlik çatısı altında örgütlemenin zorunluluk haline getirilmesi ve gelirlerinin ar-tırılarak yasal düzenlemelerin yapılması,

9) Ürün desteğinden alınan payın % 2 oranına çıkarılması talepler dile getirilmiştir.

Benzer Belgeler