• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.2. PARA POLİTİKASI AMAÇLARI

Para politikası amaçları, toplam talep ve fiyat istikrarsızlığı nedenleri ile ekonomide meydana gelen iç ve dış dengelerdeki sapmaların giderilmesi için tanımlanan nihai hedeflerdir.(Onaran, 1995; 15)

Para politikası uygulamaları aracılığıyla gerçekleştirilmeye çalışılan amaçlar zaman içinde büyük değişiklikler göstermiştir. I.Dünya Savaşı öncesinde para politikası amacı para değerinin istikrarını sağlamak iken, daha sonraları enflasyonun ekonomide yol açtığı tahribatlar, ülke içinde fiyat istikrarının sağlanmasını, ülke dışında ise paranın değerinin korunmasını en temel amaç haline getirmiştir. (Eroğlu, 2004; 147-148)

savaşı öncesinde para politikasının amacı para değerinin istikrarını sağlamak iken, daha sonraları enflasyonun ekonomide yol açtığı tahribatlar, ülke içinde fiyat istikrarının sağlanmasını, ülke dışında ise paranın değerinin korunmasını en temel amaç haline getirmiştir. Enflasyonun ortaya çıkardığı ekonomik ve sosyal maliyetler, fiyat istikrarının sağlanmasını para politikasının birinci amacı haline getirmiştir. Fiyat istikrarı dışında para politikasının, tam istihdam, iktisadi büyüme, ödemeler dengesi, faiz istikrarı, finans piyasalarında istikrar gibi birçok amacı vardır. (Demirhan, 2007; 8)

Para politikası ekonomik konjonktüre göre, para arzına müdahale ile uygulanabileceği gibi paranın tedavül hızının denetimiyle de uygulanabilir. Para politikası yardımı ile milli gelir, fiyatlar genel düzeyi ve istihdam hacminin olumlu yönde etkilenmesi amaçlanır. Esas amaç milli geliri arttırmak, işsizliği azaltmak ve fiyat istikrarını sağlamaktır. Ama bu ana amaçlar yanında ara amaçlar da mevcuttur. Araç olarak faiz oranı üzerinde durulur. Ekonominin bütünü yanında selektif önlemlerle kimi bölge ya da sektörlere yönelik amaçlar da saptanabilir. Gelişmiş ülkelerde para politikasını, para iktidarına sahip olan kurum yürütür. Para politikası ile gerçekleştirilmeye çalışılan amaçlar arasında mutlak bir tutarlılık olmayıp, birbirlerini destekledikleri durumlar olduğu gibi bazı durumlarda birbirleriyle çelişebilmektedirler. (Ceylan, 2010; 37)

Tablo: 1 Para Politikası Amaçları Arasındaki İlişkiler

Birbirlerini Destekleyen Amaçlar Birbirleriyle Çelişen Amaçlar

- Yüksek İstihdam ve Ekonomik Büyüme -Finansal Piyasalarda İstikrar ve Faiz Oranlarında İstikrar

-Fiyat İstikrarı ve Yüksek İstihdam -Ekonomik Büyüme ve Fiyat İstikrarı - Ödemeler Dengesi ve Tam İstihdam

Kaynak:Parasız, M.İlker; Para Teorisi ve Politikası, Ezgi Kitabevi Yayınları, Bursa, 2007;301

Ekonomi politikası uygulamasında, yukarıda incelenen amaçların bazılarının birbirleriyle uzlaşmaz oldukları ya da uzlaştırılmalarında büyük güçlüklerle karşılaşıldığı gözlenir. Amaçlar arasında çatışma olduğu zamanlarda bazı amaçlara öncelik verilip, diğerlerinden fedakarlık yapmak gerekebilmektedir. Örneğin, eğer bir ekonomide maliyet enflasyonu söz konusuysa yani enflasyonu başlatan etmenler hem faktör (emek) sahipleri hem de satıcılarsa, böyle bir enflasyonu frenlemek için oldukça önemli eksik istihdamın ve aşırı kapasitelerin yaratılması zorunlu olabilir. Tersine istihdam oranının yüksek düzeyde gerçekleştirilmesi, yüksek enflasyon oranıyla birlikte gerçekleşmesini gerektirebilir. İşte bu zıtlık nedeniyle öncelik fiyat istikrarına verilirse ekonomide işsizlik artmakta, istihdama öncelik verilirse bu kez de fiyatlar yükselmektedir. (Parasız, 2007; 301)

2.2.1. Para Politikası Stratejileri

Alternatif parasal stratejilerin, politika uygulamalarının etkililiği açısından karşılaştırılması bu stratejilerin avantajlı ve eksik yönlerini açıklamayı zorunlu kılmaktadır Bütün para politikası stratejilerinin temel amacı, enflasyonu düşürmek ve kontrol al-tına almaktır. Diğer bir ifade ile, fiyat istikrarını kalıcı hale getirmektir. Ne var ki, gerek döviz kuru hedeflemesi stratejisi gerekse parasal hedefleme stratejisi, istenilen sonuçları sağlayamamıştır. Söz konusu stratejilerin en önemli eksikliği, para politikasının güvenilirliğini sağlamlaştıracak kurumsal alt yapının oluşturulması konusunda yetersiz kalmalarıdır. (Erdoğan, 2005; 2)

Aktarım mekanizmasının çok kesin olmaması, bu çerçevede para politikasının nihai değişkenleri yani enflasyon oranı (fiyat istikrarı) ve reel üretim artışını (büyüme oranı) doğrudan etkileyemiyor olması, para politikası uygulamalarında iki aşamalı bir politika sürecinin uygulanması sonucunu doğurmuştur. İki aşamalı sürecin temel nitelikli, araçlar ile nihai değişkenler arasındaki ilişkinin, faaliyet hedefleri ve ara hedef değişkenler yardımıyla kurulmasıdır. Bu şekilde, doğrudan kontrol edilebilen enstrümanlardan nihai hedeflere doğru bir etki zinciri kurulmaktadır. Birinci aşamada, nihai amaç değişken için bir hedef seçilmekte; ikinci aşamada ise nihai değişkeni en çok etkilediği düşünülen bir değişken ara hedef olarak alınmakta ve bu değişken artık nihai bir amaç değişkenmiş gibi düşünülerek, uygun enstürmanlar aracılığıyla hedeflenen

politikada tutulmaya çalışılmaktadır. Bu çerçevede, para politikası uygulamalarının başlıca bileşenleri:

(i) Nihai hedef, (ii) Ara hedef,

(iii) Operasyonel hedefler,

(iv)Hedefe ulaşmada kullanılacak politika araçları ve bu politika araçlarını uygulama yöntemleridir .(Önder, 2005; 33)

2.2.1.1.Nihai hedef

İktisat politikasında genellikle birbiriyle uyuşmayan hedefler bulunmaktadır ve bu hedeflerden birini seçip uygulamak kolay değildir. Özellikle Keynesyen İktisat’ın etkisiyle devletin ekonomide yeni fonksiyonlar üstlenmesi maliye ve para politikalarının önemini artırmış ve Keynesyen İktisat öncesi tek hedef olan fiyat istikrarının yanında bazı hedeflerde önem kazanmıştır. (Çelik, 2008; 19)

Para Politikasının hedefleri, para politikası araçları kullanılarak ulaşılmak istenen nihai hedeflerdir. Literatürde bu hedefler şöyle sıralanmaktadır:

 Fiyat İstikrarının Sağlanması  Tam İstihdamın Sağlanması

 İktisadi Büyüme Hızının Artırılması  Ödemeler Bilançosu Dengesi  Faiz Oranı İstikrarının Sağlanması

Ancak bu hedefler arasında bir trade-off sözkonusu olduğu açıktır. Bu nedenle Merkez Bankası bu hedeflerden bir tanesini nihai hedef olarak seçmek durumundadır. Bu hedeflerin önem sıralaması ekonominin o gün içinde bulunduğu koşullara bağlı olarak değişebilmektedir.(Aktan, 1998; 7-8)

Nihai hedef (final or ultimate objectives); reel büyüme, istihdam, gelir dağılımı, ödemeler dengesi veya fiyat istikrarı gibi politika yapıcıların ilgilendiği ve karar verdiği oldukça geniş makroekonomik değişkenleri ifade etmektedir. Farklı yerlerde ve

zamanlarda, yukarıda sayılan makroekonomik değişkenlerin biri yada birkaçı para politikası hedefleri olarak kullanılmıştır. Günümüzde merkez bankacılığında genel kabul gören nihai hedef ise, bir önceki bölümde detaylı olarak işlendiği üzere, fiyat istikrarını sağlamak ve korumaktır. (Önder, 2005;33)

2.2.1.2.Ara Hedefler

Ara hedefler (intermediate target variables), nihai hedefe ulaşılmasını sağlayacak olan, nihai hedefi belirlediği düşünülen ve büyük ölçüde merkez bankalarınca kontrol edilebilen değişkenlerdir. Merkez bankaları enflasyonu doğrudan kontrol edemezler. Bu nedenle, enflasyonu belirleyen değişkenleri kontrol ederek, bu değişkenler aracılığıyla enflasyonu kontrol etmeye çalışırlar. Bunun için, merkez bankaları aktarım mekanizmasını analiz ederek, hangi değişkenlerin enflasyon (enflasyonu belirlediğini) üzerinde etkili olduğunu belirlemektedirler. Bu değişkenler;

1. Para arzı, 2. Kurlar ve,

3. Merkez bankası bilanço büyüklükleridir.

Bu değişkenler, enflasyonun gelişimi ve gelecekteki seyri hakkında güvenilir bilgi verirler ve merkez bankaları tarafından kontrol edilebilirler. Merkez bankaları ara hedef seçiminde 3 önemli kriteri göz önünde bulundurur. Merkez Bankaları, para politikasının uygulayıcısı durumundadır. Merkez Bankası para politikasını uygularken, para politikası araçlarını kullanarak belirlediği nihai hedeflere ulaşmaya çalışmaktadır. Nihai hedeflere ulaşmak için kendisine ara hedefler ve faaliyet hedefleri belirlemekte ve para politikası araçlarıyla bu hedeflere ulaşmaya çalışmaktadır.(Aktan, 1998; 7)

a)Asıl hedefle istikrarlı bir ilişki: Ara hedef olarak seçilecek değişken ile enflasyon arasında her zaman geçerli olan, zamana ve koşullara göre değişmeyen bir ilişki olmalı; ara hedef, enflasyonu her zaman tahmin edilebilir oranda etkileyebilmelidir. Örnek olarak, bir değişken, enflasyonu bazen % 80 bazen de % 30 oranında etkiliyorsa, bu değişkenle enflasyon arasında istikrarlı bir ilişki yok demektir. (Önder, 2005;34)

değişken, enflasyonu güçlü bir şekilde etkileyebilmelidir. Örnek olarak, aktarım mekanizmasında, enflasyonu % 80 oranında belirleyen bir değişken, % 50 oranında belirleyen bir değişkenden daha belirleyicidir. (Önder, 2005; 34)

c) Merkez bankasının kontrolünde olma: Bir değişken, enflasyonu istikrarlı ve güçlü bir şekilde belirlese dahi, eğer merkez bankasının o değişken üzerindeki kontrolü zayıfsa, o değişken iyi bir ara hedef değildir. Örnek olarak, enflasyonla hem istikrarlı bir ilişkiye sahip olan, hem de aktarım mekanizmasında çok belirleyici olan bir değişkenin kontrolü zorsa, bu değişken iyi bir ara hedef değildir. Son yıllarda kurlar buna örnek teşkil etmektedir. Kurlarla enflasyon arasında hem istikrarlı hem de güçlü bir ilişki olmasına karşın, özellikle spekülatif nitelikli sermaye hareketlerinin (serbestleştirilmesinden sonra) çok arttığı günümüzde, kurların genelde merkez bankaları tarafından kontrol edilmesinin zor olduğu görülmektedir. (Önder, 2005; 34)

2.2.1.3.Operasyonel hedef

Operasyonel hedef değişkenleri (operating target variables), ara hedef değişkenlerine göre, merkez bankası politikaları tarafından daha hızlı ve doğrudan etkilenebilen gecelik faiz oranları veya bankaların rezerv durumu gibi değişkenler olup, ara hedef değişkenleri ve/veya nihai hedef üzerinde oldukça anlamlı (güvenilir) etkilere sahiptir.(Önder, 2005; 35)

Benzer Belgeler