• Sonuç bulunamadı

Paisii Hilendarski’nin Slav-Bulgar Tarihi Eserinin Yazımı Esnasında ve

XVIII. yüzyılın ortalarındaki maddi sıkıntı nedeniyle keşişler dış dünya ile aktif olarak bağlantı kuruyorlardı. Bu bağlantılar iyi eğitim almış olan keşişler tarafından Hıristiyanlardan bağış toplamak, manastırlara hacı çekmek ve inançlarını yayma düşüncesi ile yapılıyordu141. Paisii ve kardeşi Lavrenti’de bu keşişlerden biridir. Ancak

Paisii’i diğer tüm keşişlerden ayıran özelliği köyleri ve kasabaları gezerken manastırı ihmal etmediği gibi aynı zamanda yazmış olduğu Slav-Bulgar tarihi eserini de tanıtma, dili bilmeyenlere okuma ve yayma fırsatı bulmuştur. Muhtemelen Slav-Bulgar tarihi eserini yazma fikri de dış dünya ile bağlantı imkanı kurduğu bu kasabaları ve köyleri gezerken karşılaştığı atmosfer karşısında doğmuştur.

Prof. Bojidar Raykov ve Prof. Mateja Matejic birlikte, Hilendar Manastır’ındaki sicil kaydı 525 olan belgeden ve orada bulunan kroniklerden Paisii ile ilgili bilinmeyen verileri paylaşıp, karşılıklı olarak Bulgaristan milli kütüphanesi “Sv. sv. Kiril ve Metodiy” Sofya ve Sırbistan milli kütüphanesi Belgrad’da yayımlamışlardır142. Belgelerin aslı ise

manastır kütüphanesinde bulunmaktadır. Hilendar kronikleri genellikle 1701 yılından 1794 yılına kadar olan yazışmalar, mektuplar, bağış belgeleri ve dolaşan rahiplerin topladığı yardımları içermektedir. Buradan ‘da Paisii ve dönemindeki manastır keşişlerinin nerelere gidip nerelerden, ne kadar bağış getirdiği kısmen de olsa öğrenilebilmektedir. Ayrıca, manastır defterleri ve kronikleri Rumeli’nin günlük yaşamıyla ilgili tarihi bir kanıt niteliğini taşımaktadır. Sadece keşişlerle ilgili değil aynı zamanda Balkan topluluğunun nasıl var olduğu, Osmanlı’nın yönetim şeklinin nasıl olduğu, Balkan Yahudi hahamlarının yasal kararları, Dubrovnik ticareti’nin nasıl olduğu, Ermeni kiliselerinin kilise vaftiz kitapları, yerel Katolik ve Ortodoks’larının savunucularının biçim ve içerik olarak farklı yazılmış kitapları hakkında bilgileri de içermektedir. Tüm bu belgeler de gelecekteki modern Balkan topluluklarının parçaları olan küçük etnik grupların hayatlarının ve yaşam geleneklerinin birikimlerini açık bir şekilde yansıtmaktadır143.

141 Ekaterina Boyadjieva, Paisii Hilendarski Pıtyat na Negoviya Jivot, ARS Milenium MMM, Sofya 2012, s. 29.

142 Bojidar Raykov, Hilendarskata Kondika ot XVIII. vek predstavena ot Bojidar Raykov, Narodna Biblioteka Sv. Sv. Kiril i Metodiy, Sofya 1998.

Hilendar kroniklerinde Paisii’nin Samakov Piskoposluğu, Plovdiv, Sofya, Zlatitsa, Kotel, Ambelino, Selanik, Kuç vb. yerleri ziyaret ettiğinden bahsetmektedir. Aynı belgelerde Paisii’nin kardeşi Lavrenti’nin gittiği yerlerden diğer keşişlere oranla en fazla yardım getiren olduğu yazılırken Paisii’nin toplamda manastıra yaklaşık sekiz bin sikke getirdiği kayıtlarda geçmektedir144. Manastır kroniklerinde ayrıca keşişlerden

bazılarının yolculuklarından döndüklerinde altın ve gümüşten yapılan değerli eşyalar (altın taç, değerli taş işlemeli haç vb.) getirdikleri kaydedilmiştir. Ancak Prof. Mateiç’in araştırmalarına göre, Paisii Hilendarski’nin yolculukları sırasında değerli bir eşya getirdiğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır145.

Paisii’nin manastıra bağış toplamak için çıktığı 1755 yılından 1773 yılına kadar yani yirmi yıldan daha az bir sürede kroniklerde on bir defa seyahat ettiği geçmektedir. Paisii Hilendarski’nin ismi ilk olarak Hilendar manastırına gittiği 1745 yılından tam on yıl sonra manastır için bağış getirmesi ile belirtilmektedir146. 1755

yılında adının Hilendar kayıtlarında ilk kez geçtiğinde ise Paisii’nin Samakov Piskoposluğundan Hilendar manastırına bağış getirdiği buna ek olarak ise aynı belgede kardeşi Hacı Vılço’nun da adının geçip ondan 500 sikke geldiği dikkat çekmektedir. Ancak bu belge nedeni bilinmeyen sebeplerle beş yıl sonra “25 Ocak 1760” yılında kayıt edilmiştir147. Sonrasındaki süreçte 11 Ağustos 1759 yılında

Sofya’ya gidip bağış topladığı bilinmektedir148.

Slav-Bulgar Tarihi’ni yazmaya başladığı 1761 yılı özellikle önem teşkil etmektedir. Bu yıl boyunca (Mayıs-Haziran) Karlofça’da bulunmaktadır sonrasında 10 Ağustos Sofya’ya dönmüş ve 11 Aralık’ta Zlatitsa’ya gitmiştir149. Devam eden süreçte

ise 1761-1762 yılları boyunca çalışmasını devam ettirebilmesi için olan elverişsiz atmosfer nedeniyle Zoğraf’a taşınmış ve tekrardan 1762 yılında Hilendar Manastırına dönüp eserini bizzat kendisinin de belirttiği kardeşi Lavrenti’nin yanında tamamlamıştır150. Paisii Hilendarski eserini tamamladıktan sonra Aynaroz

manastırlarının dışındaki ilk okuyucu ve el yazması kopyasını yazan kişi Stoyko Vladislavov (Sofroni Vraçanski) adında Kotel’den bir rahiptir. Hilendar kroniklerinden Paisii’nin kardeşi Lavrenti’nin Paisii’den önce Kotel’e gittiği ve manastırla aralarında

144 İvan Radev, Taksidioti i Taksidiotsvo po Bılgarskite Zemi XVIII-XIX v., İzd. Prof. Marin Drinov, Sofya 2008, s. 64.

145Ekaterina Boyadjieva, a.g.e., s. 29. 146Bojidar Raykov, a.g.e., s. 32. 147Velço Velçev, a.g.e., s. 91. 148Bonyu Angelov, a.g.e., s. 200. 149Velço Velçev, a.g.e., s. 89. 150Paisii Hilendarski, a.g.e., s. 96.

büyük bir yardımlaşma olduğu görülmektedir. O zamanlar Baş rahip yardımcısı Lavrenti 1750 yılında Kotel’den dönmüştür151. Bu durumda da Stoyko’yu tanıdığı ve

bu sebeple eserini buraya getirmesi için Paisii’yi kardeşi yönlendirmiş olduğu söylenebilir. Paisii’de 29 Ocak 1765 yılında Slav-Bulgar tarihini Kotel’e götürüp Stoyko Vladislavov’a tanıtmıştır152. Takip eden 1766 yılında Paisii, Hilendar kroniklerinde de

belirtildiği gibi Sliven’den gelen bağışlarla Hilendar’a dönmüştür153. Slav-Bulgar

Tarihi’nin bilinen ikinci el yazması kopyasının 1771 yılında Samakov’da Rahip Aleksi Velkoviç Popoviç tarafından yapılması sebebiyle Paisii’nin 1771 yılında Samakov’u ziyaret ettiği ve 1772 yılında üçüncü el yazması kopyası olan Rila manastırındaki Nikifor kopyası nedeniyle ise 1772 yılında Rila manastırına gitmiş olduğu düşünülmektedir.

HARİTA 2: Paisii Hilendarski’nin Aynaroz manastırından çıkıp seyahat ettiği yerleşim yerlerinin bilinen yıllara göre haritası154.

Paisii'nin yaşamının sonu ile ilgili birçok fikir ortaya atılmıştır. Yordan İvanov, Zoğraf ve Hilendar manastırlarının arşiv belgelerine dayanarak Paisii'nin Hacı olduğunu ve birçok yeri ziyaret ettiğini ve 1798 yılında 76 yaşındayken hayatını sonlandırdığını öne sürmektedir. Bu görüşü ise, 3 Temmuz 1798 tarihli Hilendar

151Velço Velçev, a.g.e., s. 93. 152Hristo Hristov, a.g.e., s. 197. 153Velço Velçev, a.g.e., s. 94. 154Velço Velçev, a.g.e., s. 87.

Manastırındaki kroniğe göre söylemiştir. Bu kronikte şöyle yazmaktadır: "Keşiş Paisii, eski Hilendar’dan olan bir Hacı, Samokov'da öldü, Aynaroz’a geri dönmedi ve onu Rahip Nikola Yereya’nın mezarına koydular ve herkes üç kez: Tanrı onu affetsin! dedi 155". Ancak bunun Slav-Bulgar Tarihinin yazarı Paisii olup olmadığı bilinmemektedir, çünkü o zamanlar bu adla çağrılan Aynaroz’da birçok kişi vardı. Bonyu Angelov,1771, 1772 ya da 1773 yılları arasında ölmüş olabileceğini söylemektedir156. Mateja

Matejic’in ise Hilendar arşivlerinden (arh. № 525-523) Paisii Hilendarski hakkında 1773 yılının yazında yazılmış olan kişisel bir mektubu bulmuştur157. Bu mektup, Paisii

Hilendarski’nin tarihçesindeki bilinen el yazısı ile yazılmış son belge niteliğini taşımaktadır. Paisii’nin ölümünün bu mektuptan bir ya da iki hafta önce olduğu düşünülmektedir158. Mektupta ise, “1773 yılının yazı, baş rahip yardımcısı Paisii’nin

ölümünden sonra Ampelino’dan Rahip Anfim geldi ve …… getirdi.159” yazmaktadır.

Resim 13: 1773 yılındaki Paisii’nin ölümü ile alakalı mektubun aslı160

Paisii Hilendarski Slav-Bulgar Tarihini yazarken çektiği baş ağrısı ve mide rahatsızlığını da dile getirmiş ve eserini yazması için duyduğu büyük istek sayesinde

155Yordan İvanov, “Rodnoto Myasto na Otsa Paisiya se Ustanovyava”, V. Zora, br. 5591, 15. Şubat. 1938.

156Bonyu Angelov, a.g.e., s. 194. 157Ekaterina Boyadjieva, a.g.e., s. 54. 158Velço Velçev, a.g.e., s. 96.

159Ekaterina Boyadjieva, a.g.e., s. 54. 160Ekaterina Boyadjieva, a.g.e., s. 55.

önemsemediğini vurgulamıştır161. 12 Ağustos 1773 yılında yazılan bu mektup Paisii

Hilendarski’nin hastalığına rağmen bağlı olduğu manastır kardeşliği konusunda hala endişe duyup ilgilenmeye devam ettiğini göstermektedir162. Bu durum da maddi arayış

ve manevi yaşam alanında Zoğraf ve Hilendar manastırlarının yalnızca Osmanlı topraklarında değil aynı zamanda diğer ülke topraklarında da o dönemdeki farklı toplulukların milli kimlik inşasında etkin bir rol oynadığını da göstermektedir. Bunu da Paisii Hilendarski, Hilendar Manastırı'na yaptığı bağışlarla maddi desteği, seyahat etmenin zor koşulları, kötü sağlık durumu, çeşitli yerlere dağılmış tarihi belgeleri bularak bunlara zor erişim olmasından eserinde kullanması vb. sebeplerle sağlamıştır. Aynı zamanda Paisii, Aynaroz’un dışına çıktığı zamanlarda hem Avusturya’ya yaptığı seyahat hem de diğer bölgelerdeki keşişlerden edindiği bilgiler doğrultusunda Avrupa’daki ekonomik ve kültürel gelişmelere dair fikirler edinerek önemli bir yaşam deneyimi kazanıp bunu Bulgar halkına da aktarmak istemiştir.

Ziyaret ettiği yerleşim yerlerindeki gözlemleri ve oluşan fikirleri doğrultusunda Aynaroz manastır ve diğer yerleşim yerlerindeki halkın genel değişimlerine paralel olarak ortaya çıkan maddi ve manevi yenilenmeye duyulan ihtiyaca karşılık Slav- Bulgar Tarihi eserini ortaya çıkarmıştır. Eseri ile de Paisii Hilendarski, ekonomik ve politik gerilemeye, manevi geri kalmışlığa, Batı ve Güneydoğu Avrupa’daki muhafazakar güçlere karşı direniş göstererek Bulgar soyu ve anavatanına olan bilincin ilk manifestosunu oluşturmaktadır. Paisii Hilendarski yazmış olduğu eser ile döneminde ve sonrasında duyan ve okuyan her kesimde büyük bir etki yaratmıştır. O dönemde çizmiş olduğu ana hat ise günümüze kadar gelip Bulgaristan’da hala geçerliliğini olduğu gibi korumaktadır.

161Paisii Hilendarski, a.g.e., s. 96. 162Ekaterina Boyadjieva, a.g.e., s. 54.

III.BÖLÜM

SLAV-BULGAR TARİHİNİN YAZILDIKTAN SONRAKİ

DÖNEMLERE ETKİSİ

Benzer Belgeler