• Sonuç bulunamadı

Video oyunları, oyuncunun görüntüleyici ekran çıktısı üzerinde bazı girişlere müdahale etmesine ve kontrol bağlantıları eklemesine olanak sağlayan etkileşimli bir ortam türüdür (Ross, 2016). En genel tabirle ifade edilecek olursa video oyunları, görsel-işitsel bir aygıt yardımıyla oynanan ve bir hikayeye dayanabilen herhangi bir oyundur (Esposito, 2005). Aynı zamanda bu oyunlar, bilgisayar teknolojilerinin ilerlemesi, yazılım dillerinin yenilenmesi vb. gelişmelerin sonucunda ortaya çıkmıştır. Diğer bir tanımda ise bu oyunların, bir bilgisayar programı tarafından monitör veya başka bir ekranda üretilen görüntülerin elektronik olarak manipüle edilmesiyle oynanan bir yazılım olduğu belirtilmektedir (URL-1, 2018). Ek olarak video oyunları figür, cisim, bulmaca vb. gerçek dünyaya ait olguların yazılım dillerine dönüştürülüp, önceden üretilen grafik motorları yardımıyla grafik kartları üzerinden monitör vb. dijital ekran görüntüleyicilerine aktarılarak, eylem mekanizması görevi gören kontrol araçları vasıtası ile oynanmasına olanak sağlanan sanal bir medya platformu şeklinde tanımlanabilir.

Bir bilgisayar yazılımı olan video oyunları için birçok kaynakta, "dijital oyunlar" veya "bilgisayar oyunları" gibi bir platforma özgü terim kullanılmaktadır (Kerr, 2006). Bu bağlamda dijital oyun ve bilgisayar oyunları terimleri, video oyunları tanımına uymakta ve aynı anlama gelmektedirler.

Video oyunları kullanıcıya, yarışmak, uçmak veya futbol oynamak gibi bir dizi gerçekliğin simülasyonunu ya da kentsel gelişimden medeniyetin gelişimine kadar karmaşık olan sosyal gelişimlerin simülasyonlarını tecrübe etme fırsatı vermektedir (Grodal, 2000). Başka bir deyişle video oyunları, kullanıcılara gerçek dünyada var olan birçok deneyimi

sanal ortamda da sunmaktadır. Bu sebeple, özellikle oyun endüstrisinin atak yaptığı 2000’li yıllardan sonra insanlar artık video oyunları ile daha çok etkileşim haline girmeye başlamıştır.

Video oyunları tarihsel bağlamda incelenmeye çalışıldığında, oyunun yapıldığı dönemde neyin mümkün olduğunu belirleyen donanım, yazılım ve kültürel kısıtlamalar göz önüne alınmalıdır (Wolf, 2006). Bu bilinç ile hareketle oyunların ilk örneklerinin 50’li yıllara dayandığını görmek mümkündür. 1952’de Cambridge Üniversitesin’de doktora öğrencisi olan Alexander Douglas, düzenli bir bilgisayar donanımında çalışan dünyanın ilk depolanabilen programı ünvanına sahip Noughts and Crosses (Tic-Tac-Toe) adlı video oyununu geliştirmiştir (Kirriemuir, 2006). Çıktığı dönemde büyük ilgi toplayan bu bilgisayar yazılımı, o döneme kadar bilinen “oyun” kavramını bambaşka bir boyuta çıkararak teknoloji ile buluşturup, bugünkü video oyunu teriminin temellerini inşa etmiştir. Sonraki yıllarda bu teknolojiden ilham alan fizik ve elektrik alanında uzman bilim adamları, hükümet tarafından sağlanan laboratuvarlarda, bugünün dünyasında isimleri hala övgüyle anılan Pong ve

Spacewar adlı oyunları icat etmişlerdir (Kerr, 2006; Natkin, 2006). Yirminci yüzyılda

geliştirilen video oyunlarının bu ilk örnekleri günümüzdeki geliştirilmiş grafiklere ve senaryolara sahip video oyunlarının çıkışına ilham kaynağı olmuştur.

Bilim ve teknolojideki gelişmeler arttıkça video oyunlarında da bir takım değişikliklere, yeniliklere ve eklemelere gidilmiştir. 1992 yılına gelindiğinde bu değişiklik ve yeniliklere etkisinin büyük olduğu düşünülen oyun geliştiricisi ID Software firmasının Wolfenstein 3D adlı oyunu piyasaya sürüldükten kısa bir süre sonra popüler olmuş ve bunun sonucunda oyun dünyasında yeni bir dönemin kapıları aralanmıştır (Mahalli, 2011). Yakaladığı bu etkili sinerjiyi devam ettirmek isteyen ID Software, ilerleyen yıllarda 1993 yılında Doom, 1996 yılında ise Quake adlı video oyunlarını yine 3D teknolojisinde üretip, oyuncu kitlesi ile buluşturmuştur. Çıkarmış olduğu oyunlar ile büyük beğeni toplayan bu firma aynı zamanda ilk 3 boyutlu (3D) oyun geliştiricisi ünvanına da sahip olmuştur. Firma, Quake adlı oyununda dünyadaki ilk çoklu oyuncu (multiplayer) modunu geliştirmiş ve IPX protokolü (Nowell’in ilk internet erişim protokolü) ve LAN (Yerel Ağ Bağlantısı) servisleri aracılığıyla oyuncuları bir oyunda birleştirerek Death-Match (Ölüm Maçı) diye adlandırdıkları oyun modunda rekabetçi bir ortam oluşturmuştur (Armitage, Claypool ve Branch, 2006). Oyunculara işbirlikçi hareket etme fırsatı sunan bu oyun, bilgisayarlar arasında yerel ağ bağlantısı kullanılarak çoklu oyuncu moduna destek olan ilk video oyunu örnekleri arasında yer almaktadır.

Oyun dünyasında gerçekleşen tüm bu değişimler, gelişimler yalnızca bilgisayarlar ve diğer oyun destekli teknolojik donanımların etkisi ile sınırlı değildir. Günümüzde gelinen noktada video oyunlarının etki sahasını genişleten niteliğini internet teknolojisi oluşturmaktadır. İnternet, bir isim olarak kullanıldığında ve küçük harf “i” ile yazıldığında,

ağın tek bir ağ olarak işlev gören, birbirine bağlı ağlar topluluğunu ifade ederken, özel isim olarak kullanıldığında ve büyük harfle yazıldığında ise dünya çapında yüz binlerce birbirine bağlı ağdan oluşan ve belirli bir ağ standartlarına (TCP/IP) dayanan dünyanın en büyük ağına işaret etmektedir (Tjaden, 2001). Oyun geliştiricileri, bu yeni teknolojiyi video oyunlarına da entegre ederek bugünkü oyunlarda çoklu oyuncu modunun geniş kullanım sahasının oluşumuna katkıda bulunmuştur.

90’lı yılların oyun geliştiren firmalarının ve bağımsız toplulukların sunmuş oldukları video oyunlarına bakıldığında çoğunun birtakım sanatsal estetik, tasarım ögeleri, senaryo kurguları ve daha birçok değer bakımından yoksun olduğu görülmekteydi. 2000’li yıl ve sonrasına gelindiğinde teknolojinin gelişmesi ve sunmuş olduğu imkanlar dahilinde oyun dünyası büyük bir seviye atlamıştır. Özellikle 2003 yılında Activision firmasına bağlı Infinity

Ward firmasının Call of Duty adlı video oyunu bu olumlu seviye değişimine büyük oranda

katkı sağlamıştır. Activision firmasının 2. dünya savaşı temalı bu başarılı oyunu, savaşın hissini ve kaos ortamını oyuncuya hissettirebilmek için, görsel sanatlardan olan sinema ve sinematik sanat anlayışını video oyunu sahnesine taşıyarak, hem görsel hem de işitsel arka plan ve senaryo kurguları ile oyun dünyasına yeni bir soluk getirmiştir (Ramsay, 2015). Call of Duty ile bu güzel çıkışı yakalayan Activision firması, oyunun çıkış döneminde büyük yankı duyurmuş, diğer oyun geliştirici firma ve toplulukları bu yeni akım ile oyun yapmaya teşvik etmiştir.

Benzer Belgeler