• Sonuç bulunamadı

BİR MALİYET DÜŞÜRME YAKLAŞIMI OLARAK DIŞ KAYNAK KULLANIMI (OUTSOURCING)

3.2. Outsourcing Kavramı

Outsourcing “outside resource using” (dışarıdan kaynak kullanma) ifadesinin kısaltılmış biçimidir. Bu üç kelime ayrı ayrı incelenecek olursa (Arnold, 2000; 23):

• Outside (Dışarıdan); Yani kendi şirketi içerisinde değer yaratmamayı ifade etmektedir. Böylesi dış perspektiften bakıldığında şirketin sınırları ilginç hale gelmektedir. Sınırsız örgüt düşüncesi, dışarıdaki ortaklar ile son müşteriler için değer yaratma entegrasyonuna gitmek demektir (Picot v.d. 1996). Böylece, stratejik bağlar artmaktadır. Tedarikçi ortaklığı kavramı daha sonra şirketin araştırma ve geliştirme stratejilerinin merkezini oluşturabilmektedir.

• Söz konusu dış odaklanma yalın hali ile anlaşılmamalıdır. Buradaki anlam dış kaynaklara stratejik yaklaşımda bulunmayı ifade etmektedir. Kaynak-tabanlı bakış açısıyla yola çıkıldığında şirketin, kaynaklardan ve bilgiden oluşan yegane bir kompleks olduğu düşüncesi doğabilmektedir. (Penrose,1959). Bu kaynaklar çevreden temin edilmediği zaman rekabet edebilme şansı kalmamaktadır.

• Söz konusu dış kaynaklardan haberdar olmak yeterli değildir. Onlar şirket tarafından ve şirketin rekabette önemli yer sağlayabilmesi için kullanılmalıdır.

Önce birkaç Türkçe kaynaklı hemen ardından yabancı kaynaklı tanımlara bakılacak olursa; İşletmelerin sadece kendi sahip oldukları yetenek ve becerileri esas alan işleri yapmak istemeleri veya öz temel yetkinliklerinin (core competence) kullanılmadığı alanlarda başka işletmelerden yararlanma eğilimine gitmeleridir (Koçel, 1998, aktaran http://tr.wikipedia.org/wiki/diskaynakkullanımı). Outsourcing, dış kaynaklardan yararlanma, işletmelerin kendilerine rekabet alanı sağlamak için öz yetenekleri ile ilgili işleri kendileri yapması, öz yetenekleri dışında kalan işleri o konuda uzman işletmelerden tedarik etme biçimidir (Ertürk, 1998, aktaran (http://tr.wikipedia.org/wiki/diskaynakkullanimi).

Oxford English Dictionary outsorucingi şöyle tanımlamıştır; “Bazı mal, yada hizmetleri bir sözleşme kapsamında dışarıdaki bir kaynaktan sağlama”. Outsourcing, işletmenin kendisine rekabet avantajı sağlayan faaliyetlere odaklanmasına, kendi uzmanlık alanına girmeyen faaliyetleri ise bu konuda uzmanlaşmış, organizasyon dışındaki işletmeler aracılığıyla gerekli kalite standartlarına uygun bir biçimde sağlamasına olanak sunan bir yönetim stratejisidir. (The Outsourcing Instute, 1997 aktaran (http://tr.wikipedia.org/wiki/diskaynakkullanimi). Bilgi Teknolojileri üzerinde çalışmalarda bulunan Loh ve Venkatraman outsourcingi, bir örgütün IT altyapısını teşkil eden tüm veya spesifik bileşkeler ile ilgili fiziksel kaynaklar ve/veya insan kaynaklarına dış tedarikçilerin yaptığı önemli bir katkı olarak tanımlamışlardır (Gilley, 1997; 15). Greaver (1999) outsourcingi, “Şirketin devamlılık arz eden bazı içsel faaliyetlerini ve karar haklarını, bir anlaşmaya tabi

olarak dışarıdaki tedarikçi firma veya firmalara devretmesi” şeklinde tanımlamış bulunmaktadır.

Outsourcing; Yönetimin, içsel faaliyetlerin temel yetkinlikleri üzerinde odaklanma arzusuna yerel ve uluslararası tekliflerdir (Weidenbaum, 2005;311). “Daha önce bir firma içerisinde yapılan/yönetilen bir işlemin ilgili insan kaynağı ile birlikte uzun süreli bir sözleşme kapsamında bir dış firmaya aktarılmasıdır” (Quelin ve Duhamel, 2003; 648 ) “Tüm dünyadaki bağımsız tedarikçiler tarafından çok uluslu şirketlere ürün sağlama”, “ Bağımsız şirketler tarafından sağlanan son ürün ve bileşkelerinin genişletilmesi” (Kotabe, 1992, 103 aktaran Gilley, 1997; 15), şeklinde tanımlamalar da görebiliyoruz. Bunlara ilaveten “Üretim bileşkeleri ve diğer katma değer faaliyetlerin dışarıdan sağlanmasına güvenmedir” şeklinde bir tanım da söz konusu literatürde yerini almış bulunuyor (Lei&Hitt, 1995; 836 aktaran Gilley, 1997; 15).

Genellikle, çalışmalarda kullanılan outsourcing tanımları öylesine geniş kapsamlı ele alınmıştır ki, sanki outsourcing yapan şirket hemen hemen tüm mal ve hizmetleri dış firmalardan temin etmektedir. Outsourcingin söz konusu şu tanımları yetersiz bulunmaktadır. İşletme literatüründe “outsourcing” tanımı ile ilgili bir karışıklık söz konusudur. Outsourcingi bir tedarik süreci olarak tanımlamak onun karışıklık yarattığı noktayı yakalamaya el vermemektedir (Gilley, 1997; 15).

Outsourcing sadece bir satınalma kararı değildir, nitekim bütün firmalar dışarıdan herhangi bir şeyi satın almaktadırlar. Daha çok buna, faaliyetin tamamen içeride gerçekleştirilmemesinin kararıdır diyebiliriz. Outsourcing bir organizasyonun belli bir sürecinin sahipliliğini bir tedarikçiye aktardığı durumda ortaya çıkar. Burada geleneksel firma-tedarikçi ilişkilerinde farklı olarak kontrolün de devri söz konusudur. Yani belirli bir süreç veya birimlerin tedarikini dışarıya havale eden bir örgüt söz konusu işlemlerin kontrolünü de devrettiği için sadece sonuçlarla ilgilenmektedir. Başka bir deyişle şirket devrettiği işleri/birimleri nasıl görmek istediği ile ilgili olarak muhataba müracaat edebilir, fakat nasıl yapılması gerektiğine

Outsourcing kavramı ilk zamanlarda üret-satınal kararlarının avantaj ve dezavantajlara bakılarak verilmesi biçiminde özetlenmiştir. Ancak zaman içerisinde firmalar pazarda daha rekabetçi olabilmek için kendi en iyi yaptığı işe odaklanıp, diğer konularda ise pazarda o işi iyi yapan firmaların kaynaklarından yararlanmaya yönelmişlerdir. Böylelikle, outsourcing operasyonel yada taktik düzeyde basit bir satın alma kararı işleminden uzaklaşıp stratejik bir yönetim aracı olarak kullanılmaya başlamıştır. Temel felsefe şu olmaktadır;

• Firma kaynaklarını, firmanın üzerinde uzmanlaştığı ve firmanın müşterilerine farklılaştırıcı değerler yaratabildiği belirli sayıdaki yetkinlik üzerine odakla.

• Bunlarında dışında kalan (uzun süreden beri içeride yapılan ve firmaya entegre olduğu düşünülen bazı işler de dahil olmak üzere) firmanın stratejik olarak kritik ihtiyacı ve özel uzmanlığı olmadığı tüm işlerde dış

kaynak kullan.

Stratejik ve stratejik olmayan dış kaynak kullanımı ayırımında iki kriter önemlidir (Alexander, M & Young, D.1996). Firmanın stratejik düzeyde bir dış kaynak kullanım politikası var mı? Ana etkinliklerden (core activities) de herhangi birini dışarıya vermeyi değerlendirir mi? Sözü edilen ana etkinlikler aşağıdaki 4 farklı anlamda işler için kullanılmaktadır (http://tr.wikipedia.org/wiki/diskaynakkullanımı):

• Geleneksel olarak çok uzun süreden beri içeride yapıla gelmiş işler • İş performansı açısından kritik işler

• Rekabet avantajı sağlayan veya sağlama potansiyeli bulunan işler • İşletmenin büyümesini, yeni buluşlar yapmasını ve canlanmasını

sağlayacak etkinlikler

Böylece outsourcing yeniden iki açıdan tanımlanabilir. Birincisi, outsourcing içsel aktivitelerin yerine dışsal satın alımları koymadır. Yani içsel üretim yapmayı

(mal veya hizmet) durdurup dış tedarikçilerden temin yoluna gidilmektedir. İkincisi , outsourcing bir çekinme yöntemidir (Gilley, 1997; 16). Bu şu demektir, outsourcing dış tedarikçilere havale edilen faaliyetlerle sınırlandırılmamalıdır. Tam tersine, şirket kendi finansal ve yönetimsel gücündeki yeterliliğe rağmen dışarıdan satın almaya da gidebilir. Örneğin, Nike, kendi tasarladığı ürünleri kendisi de üretebilir. Fakat kendine göre makul gerekçelerle üretim işini “dışarı”ya yaptırıp uzun vadeli projeler üzerinde konsantrasyonunu sağlamaktadır. Böylece, outsourcing yerine koyma ve

çekinme gibi nedenlerle gerçekleşebilmektedir.

Tüm bu tanımların ışığında outsourcing; “Kendini tanıma, kendi finansal ve yatırım gücünü mutlak ve göreceli olarak bilme, çevresel gelişim ve rekabet hızının farkında olma, böylece “iyi” ve/veya düşük maliyetle yaptığı işe odaklanarak daha fazla değer yaratıp uzmanlaşabilmek için, aynısını yapanlara kıyasla “kötü” ve/veya yüksek maliyetle yaptığı işi dışarıdan satın alma kararıdır” şeklinde tanımlanabilmektedir.

Benzer Belgeler