• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde ilk olarak Ortadoğu kavramının ve Ortadoğu coğrafyasının ne ifade ettiğini, neleri içerdiği ve Ortadoğu ile ilgili tanımlamalara yer vereceğiz. Ayrıca neden Ortadoğu‟da bütünleĢme mümkün kılınmıyor, bütünleĢmeyi engelleyen ya da zayıflatan nedenler nelerdir baĢlığı altında din ve etnisite/kültür gibi unsurların bütünleĢme kavramına olan etkisi Ortadoğu özelinde tartıĢılacaktır.

Bugün Ortadoğu diye isimlendirdiğimiz coğrafya aslında tam olarak belli olmayan daha doğrusu birçok kiĢi tarafından farklı ifade edilen bir coğrafyadır. Nerde bitip nerde baĢladığı konusunda bile farklı düĢünceler vardır. Dolayısıyla herkesin kabulleneceği bir tanım yapmakta o derece zordur. Bu kullanımların baĢta siyasi olmak üzere ekonomik, sosyal gibi nedenleri vardır.

“Ortadoğu‟‟ kavramının kullanımının yaygınlaĢması Ġkinci Dünya SavaĢı sonunda oldu. SavaĢ sonrasında uluslararası politikada ve bilimsel çalıĢmalarda girerek kendine kullanım alanı buldu. Bu kavramı ilk kullanan 1902 yılında Amerikan Deniz Tarihçisi ve StratejistAlfred Thayer Mahan, National Review‟de yayınlanan Basra Körfezini anlattığı eseri “The Persian Gulf and International Relations” adlı yazısında Arabistan ve Hindistan arasındaki bölgeyi ifade etmek için kullanıldı.50

Bunun dıĢında A. T. Mahan, SüveĢten Singapur‟a kadar uzanan her ne kadar tam olarak sınırları belli olmasa da birazda jeostratejik bir içerik ile bu güzergâhtaki deniz yolunun bir bölümü „‟Ortadoğu‟‟ diye ifade etti.51

Ayrıca Angus Hamilton 1909 yılında yayınladığı Problems of the Middle East adındaki kitabı ile kavramı kullanmıĢtır ve bu kitapta Ġngiltere‟nin Uluslararası menfaatleri çerçevesinde Basra Körfezindeki sömürgeci devletlerin güç mücadelelerini anlatmaktaydı. Bu sayede „‟Ortadoğu Kavramı‟‟ bilim dünyasına da bir giriĢ yapmıĢ oldu. Hindistan vekili Lord Curzon, Ġlk defa 1911‟de resmi konuĢma ve belgelerde

50

Bernand Lewis, “Orta ġarkın Tarihi Hüviyeti”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt:XII, 1964, s.75

51 Marwan Buheiry, L. I Conrad, The Formation and Perception of The Modern Arab World,

Hindistan‟a yakın yerleri ifade etmek için kullanmıĢtı.52

Bu örneklerde de görüldüğü gibi aslında kavramın oluĢumu ve kullanılmaya baĢlanması çokta uzun bir zaman almamıĢtır.

Ortadoğu‟nun tanımlarına gelecek olursak yukarıda da söylediğimiz gibi pek çok kiĢi pek çok farklı tanımlama getirmiĢtir. Kimilerine göre Bu kavram bize güneĢin batmadığı imparatorluk diye tanımlanan Ġngiliz sömürgecilik döneminden miras kalmıĢ bir isimdir. Ġngilizler dünya çapında bir imparatorluk kurdukları için kurdukları imparatorluğun ortasının bir miktar doğusunda kalan bölgeye Ortadoğu ya da Yakın Doğu diye ifade etmiĢlerdir.53

Bu tanımlamanın aslında çokta Avrupa‟dan bağımsız olduğu söylenemez, “Ortadoğu Kafkaslar ve Balkanlar gibi objektif bir coğrafya kavramı olmaktan çok Avrupa merkezli sübjektif unsurlar barındıran jeokültürel bir ayrımı ifade eden kavramdır”.54

Din, dil ve etnisite gibi farklılıkları ileri sürerek sürekli insanların kırıldığı, asıl amacın zengin maden ve petrol yataklarına sahip olmaktan baĢka anlam taĢımadığı bölge Ortadoğu‟dur.55

Burada ifade edildiği gibi dıĢardan müdahale ve çıkarların için kullanılan bir bölge olarak tanımlayanların sayısı da az değildir.

En baĢa dönersek Bu kavramın Batı merkezli bir değerlendirme olduğu tartıĢmasızdır. “ġark” (Doğu) ve “Yakındoğu” (Near East) kavramları da aslında “Ortadoğu‟‟ kavramı gibi sübjektif bir değerlendirmenin eseridir. Bu değerlendirmeyi sağlayan ana bakıĢ açısı ise Avrupa‟yı dünyanın merkezi olarak gören ve aslında dünyayı ötekileĢtiren ve sadece bu ana merkeze Avrupa‟ya olan uzaklıklarına göre ayıran bakıĢ açısının eseridir. Bu eskiden beri uygulana gelen bir yöntem dememizde bir sakınca yoktur çünkü Eski Yunan Dünyayı “Medeni Yunan” ve Barbar Kuzey olarak ikiye ayırıyordu Romalılarda benzer bir Ģekilde “Doğu” ve “Batı” Ģeklinde bir ayrıma tabi tutmuĢtur. 56

Dolayısıyla bu ayrım Batı‟ya göre bulunduğun yere göre doğuda olmakla ilgili ilintilidir. Ortadoğu kavramı da bizatihi

52

Roderic H. Davison, “Where Ġs The Middle East?”, Foreign Affairs, Vol. 38, 1960, s.665-675

53 Cengiz Çandar, Ortadoğu Üzerine Aykırı Düşünceler, Ġstanbul, Bir Yayıncılık, 1984, s. 34

54 Muzaffer, ġenel, “Avrupa Birliğinin Ortadoğu BarıĢ Sürecine Etkileri”, M Ġbrahim Turhan (ed.),

Filistin Çıkmazından Çözüme, Ġstanbul, Küre Yayınları, 2003, s. 134

55

Mehmet Kocaoğlu, Uluslararası İlişkiler Işığında Ortadoğu, Ankara, Genelkurmay Basımevi, 1995, s.5

56 Davut Dursun, “Ortadoğu Neresi? Sübjektif Bir Kavramın Anlam Çerçevesi ve Tarihi”, Stradigma,

Batılı bir kavramdır yukarıda da anlattığımız gibi bu yüzyılın baĢında ortaya çıkmıĢtır ve bugün bölge halkları tarafından da kabul edilen ve kullanılan bir kavram haline gelmiĢtir. 57

Yalnızca bu bile artık kavramın benimsendiğinin bir kanıtı sayılabilir.

Peki, Ortadoğu kavramı hangi ülkeleri kapsamaktadır? Kavramın belirsizliği nedeni ile baĢtan beri anlatmaya çalıĢtığımız gibi bu konuda bir kargaĢanın hüküm sürmekte olduğudur. Bununla beraber dar anlamda Türkiye, Ġran, Mezopotamya, Arap Yarımadası, Körfez ülkeleri ve Mısır‟ı içine alacak Ģekilde kullanılması ile beraber bazı çalıĢmalarda bunlara ek olarak Libya ve Afganistan‟da eklenmektedir58

Bununla beraber en geniĢ ve kapsayıcı tanım Cezayir, Fas, Tunus, Mısır, Etiyopya, Libya, Somali, Sudan ve Mısır ile Batıdan baĢlayan ve Doğuda ise Irak, Kuveyt, Bahreyn, Katar, BirleĢik Arap Emirlikleri, Umman içine alan yani Umman körfezine kadar uzanan, Güneyde Suudi Arabistan ve Yemeni içine alan ve Arap Yarımadasını çevreleyen Kuzeyde Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini kapsayarak ayrıca Ġran, Afganistan ve Pakistan‟ın dâhil edildiği ve ortada Lübnan, Suriye, Ürdün, Ġsrail ve Filistin‟in yer aldığı haylice geniĢ bir coğrafya olarak Bazı çalıĢmalarda tanımlanmaktadır.59

Özetle konusu Ortadoğu olacak eserlerde ilk göze çarpan kavramın kapsamının her bir esere göre farklılık göstermesi geniĢleyip daralmasıdır. Bu konuyla ilgili bütün çalıĢmalarda öncelikle kavramın içeriği çalıĢmanın konusuna göre belirlenmekte ve çalıĢmanın kapsamına nerelerin alındığının belirtilmesidir.60

Bizde çalıĢmamızda tabiî ki buna uygun hareket edeceğiz. Bu çalıĢmamızda biz dar anlamda Ortadoğu kavramını kullanmayı tercih etmekte hatta belki de kavramı daha da daraltmaktayız. Bunu konumuzun içeriğine binaen tercih etmekteyiz.

57 Bernan Lewis, Ortadoğu’nun Çoklu Kimliği, Çev. Mehmet Harmancı, Ġstanbul, Sabah Kitapları,

2000, s. 8

58

Dursun, a.g.e. s. 6

59 Tayyar Arı, Geçmişten Günümüze Ortadoğu Siyaset, Savaş ve Diplomasi, Ġstanbul, Alfa Yayınları,

2007, s.25