• Sonuç bulunamadı

Omuz kompleksini ilgilendiren birçok bozuklukta skapular pozisyonel

bozukluk görüldüğü için kinematik değişiklikleri anlayabilmek, açıklayabilmek ve

problem ile ilişkilendirmek amacıyla yapılan kinematik değerlendirmeler oldukça önem kazanmaktadır.

Omuz ekleminde yapılan hareket analizi, eklem hareketleri esnasında

gözlenen kinematik özellikler, hareket açıklığı ve sinerjistik hareketler hakkında bilgi vermektedir. Omuz kompleksinin hareketlerini ölçmek ve tanımlamak oldukça

zordur (121). Alt ekstremite için yürüyüş standart bir aktivite sayılabilirken, üst

ekstremite için buna benzer standart bir aktivite bulunmamaktadır (121). Bu sebeple seçilmiş fonksiyonel aktiviteler üzerinden hareket analizi yapılır. Omuz kompleksi kinematiğini araştıran çalışmalarda yemek yeme, tenis servisi, top fırlatma, tekerlekli sandalye sürme, şınav çekme ya da omuz eklem hareketleri (fleksiyon, ekstansiyon, abdüksiyon, iç ve dış rotasyon) ve diagonal paternler gibi aktiviteler hareket analizlerinde görev olarak seçilmiştir (121). Hareket analizinde genellikle anatomik

pozisyon referans olarak kabul edilir ve kemiklerin durumları bu pozisyona göre

belirlenerek hareketler tanımlanır. Omuz kompleksi içerisinde humerus için anatomik bir pozisyon tanımlanabilirken toraks, klavikula ve skapula için henüz anatomik bir pozisyon tanımlanmamıştır (122). Diğer bir deyişle, humerus anatomik

pozisyonda iken skapula ve klavikulanın oryantasyonu kişiler arası farklılık

göstermektedir (123).

Günümüzde üst ekstremite segmentlerinin pozisyon ve oryantasyonlarını belirlemek için birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler elektromagnetik sensörler, pasif ya da aktif optik işaretleyiciler, elektrogonyometre, potansiyometreli palpatörler, röntgen, magnetik rezonans görüntüleme gibi yöntemlerdir (123).

Skapular ve klavikular rotasyonlar cilt altında meydana geldiği için eksternal işaretleyiciler ile bu hareketleri gözlemlemek oldukça zordur. Benzer şekilde palpasyon yaparak ya da röntgen ve magnetik rezonans görüntüleme gibi yöntemlerle de izlenemezler (121). Bu amaçla akromion üzerine elektromagnetik bir sensör yerleştirerek veya skapula üzerine özel hareketli bir aparat ile elektromagnetik bir sensör eklenerek skapular ve klavikular rotasyonlar değerlendirilmiştir. Elektromagnetik sistem değerlendirmesi 3 boyutlu hareket paterni değerlendirmede geçerli bir yöntemdir (123). Milne ve diğ. (124) ile Meskers ve diğ. (125)

elektromagnetik sistemlerin duyarlılığını değerlendirmişler ve %2’den az bir hata ile

omuz kinematiğinin analizinde kullanılabileceğini belirtmişlerdir. Ancak palpasyon, sensör yerleşimi ve cilt hareketi nedeniyle oluşan hataların sistemin duyarlılığını etkileyebileceği belirtilmiştir. Bu sistem magnetik geçirgenliği olan materyallere karşı hassastır (121).

Temelde elektromagnetik sistemlerde, belirli bir alan içerisindeki bir alıcı,

Elektromagnetik sistem kullanılarak yapılan hareket analizi birtakım işlemsel basamaklar ile gerçekleştirilir. İlk olarak sensörler bağlanır. Sonra kemik çıkıntılar

sisteme kaydedilerek bu noktaların sensörlere olan uzaklığı hesaplanır. Üçüncü

basamakta hareket boyunca sensörlerin oryantasyonu yeniden belirlenir. Dördüncü basamakta hareket boyunca kemik çıkıntıların oryantasyonu 3 boyutlu model üzerinde düzenlenir ve yeniden hesaplanır. Beşinci basamakta ise lokal koordinat sistemleri tanımlanır. Son olarak rotasyon açıları hesaplanır.

Omuz kompleksi hareketlerini analiz edebilmek amacıyla üst gövdedeki kemikleri ifade eden segmentler tanımlanmıştır. Her segmentin hareket ekseni ve

lokal koordinat sistemi bulunmaktadır. Her eksen belirli iki nokta arasında doğrusal olarak uzanmaktadır. Örneğin klavikular eksen sternoklavikular eklemin merkezi ile

akromioklavikular eklemin merkezini birleştiren hattır. Segmente ait bir düzlemi

belirlemek için ek olarak bir nokta daha tanımlanması gerekir. Örneğin skapular düzlem akromioklavikular eklem, trigonum spina skapula ve angulus inferior skapula tarafından oluşturulan düzlemdir. Özellikle 3 boyutlu hareket analizinde her bir kemik yapı için aynı doğrultuda olmayan en az 3 nokta tanımlanması gerekmektedir

(122). Hareket merkezi ise eklem merkezleri olarak kabul edilir. Glenohumeral eklemin merkezi humeral başın geometrik merkezi olarak kabul edilebilir fakat

gerçek rotasyon merkezi bireyler arası değişiklik göstermektedir. Meskers ve diğ.'nin geliştirdiği bir regresyon denklemi sayesinde skapula üzerindeki 5 farklı noktaya göre glenohumeral eklemin hareket merkezi hesaplanabilmektedir (126).

Her bir segmentin hareket merkezi, eksenleri ve düzlemleri belirlenerek

koordinat sistemleri tanımlanabilir. Laboratuvar ortamı için tanımlanan koordinat sistemine global koordinat sistem, her bir segment için tanımlanan koordinat

sistemine ise lokal koordinat sistem denir (123).

Teknik olarak bir segmentin yer değiştirmesi rotasyon matriksi ve yer

değiştirme vektörü ile açıklanabilir. Hareket analizi ile elde edilen veriler işlenirken segmentlerin oryantasyonu global koordinat sistemine göre veya proksimal segmentin lokal koordinat sistemine göre 2 farklı şekilde tanımlanabilir (123). Bir

segmentin oryantasyonunun, proksimalinde bulunan segmentin lokal koordinat

sistemine göre tanımlanması eklem rotasyonunu gösterir (123). Örneğin skapulanın klavikulaya göre oryantasyonu akromioklavikular eklemdeki hareketleri analiz

etmek için kullanılır. Bir diğeri ise, segmentin oryantasyonunun global koordinat sistemlerine göre tanımlanmasıdır ve bu da segmental rotasyonunu gösterir (127). Örnek olarak skapulanın, klavikulanın veya humerusun toraksa göre oryantasyonun tanımlanması verilebilir.

Eular açı dizilimi klinikte kullanılan açısal tanımlara yakın olduğu ve matematiksel uyumsuzlukları azalttığından dolayı tercih edilen bir yöntemdir (127). Daha önce tanımlanmış koordinat sisteminin eksenleri etrafında meydana gelen α, β, δ olmak üzere 3 temel rotasyon hesaplanabilir. X ekseni etrafında meydana gelen

rotasyon α, Y ekseni etrafında meydana gelen rotasyon β, Z ekseni etrafında

meydana gelen rotasyon δ ise rotasyon matriksi (R); R=Rx(α).Ry(β).Rz(δ) şeklindedir ve bu Eular açı dizilimi olarak tanımlanmaktadır. Bu dizilim sırası değiştirildiğinde farklı sonuçlar elde edilebilmektedir (123). İletişim ve karşılaştırma kolaylığı sağlamak amacıyla Uluslar arası Biyomekanik Cemiyeti (UBC) standart bir protokol oluşturmuştur. Bu protokolde global koordinat sistemi sağ el kuralına göre

X ekseni pozitif yönde anteriora, Y ekseni pozitif yönde superiora, Z ekseni ise pozitif yönde sağ tarafa doğru uzanacak şekildedir ve her bir segment için

kullanılması önerilen Eular açı dizilimleri belirtilmiştir.

Son yıllarda vücut segmentlerinin oluşturduğu kinetik zincirin egzersiz eğitiminde kullanılması, klinik öneri ve yazar görüşü makalelerinde sıklıkla önerilmektedir (15-17). Bu durum araştırmaları omuz kuşağı egzersizleri esnasında kinetik zincirin diğer segmentlerini de dahil etmeye ve deneysel elektromiyografik çalışmalar yapmaya yönlendirmiştir (18,19). Kinetik zincirin egzersize dahil edildiği özel pozisyonlar periskapular kaslarda daha fazla kassal aktivite oluşturması klinikte egzersiz eğitiminde bu egzersizlerin uygulanmasının skapular kontrolü sağlamada

daha etkili olabileceği görüşünü doğurmuştur.

Bu görüşten yola çıkarak bu araştırmanın amacı subakromial sıkışma sendromu bulunan hastalarda kontrol tedavisi ile karşılaştırmalı olarak uygulanan kinetik zincir ve skapula odaklı rehabilitasyon programının 3-boyutlu skapular