• Sonuç bulunamadı

2.2. Cumhuriyet Dönemi’nden Kapatılmasına Kadar Din ve Devlet İşleri Bağlamında

2.2.1. Heybeliada Ruhban Okulu’nun Kapatılması

2.2.1.2. Okulun Yeniden Açılmasına Yönelik Girişimler

Patrik Athenagoras’ın Heybeliada Ruhban Okulu’nda düşüp felç geçirip ölmesi üzerine 16 Temmuz 1972’de Gökçeada ve Bozcaada Metropoliti Dimitrios Patrik seçilmiştir. Bu dönemde daha çok Katolik Kilisesi ile yakınlaşma, çevre ve din konulu konferanslar düzenleme gibi faaliyetlere önem verilmiştir. Dimitrios’tan sonra Kadıköy Metropoliti Dimitri Arhondoni Bartholomeos 22 Ekim 1991’de Patrik seçilmiştir.133 Kendisi de Heybeliada Ruhban Okulu mezunu olan Patrik Bartholomeos’un, Patrik olduktan sonra yoğunlaştığı konulardan biri de Heybeliada Ruhban Okulu’nun tekrar eğitime devam etmesidir.134

Fener Rum Patrikhanesi, Heybeliada Ruhban Okulu’nun kapalı olduğu yıllardan itibaren din adamı ihtiyacını başta Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan olmak üzere çeşitli ülkelerden ve Teoloji Fakülteleri’nden karşılamıştır.135 Buna rağmen Patrik Bartholomeos, Patrikhane’de görev almak için Türk vatandaşı olma kanunu nedeniyle Metropolitlerin ölmesi durumunda görev yapacak din adamı kalmayacağı için 2000’li yılların ortasına varmadan Patrikhane’nin ortadan kalkacağını savunup Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması isteğini gerek yurtiçi ve gerek yurtdışında sık sık

132 Hürriyet Gazetesi, 30 Eylül 2013.

133 Yalçın, 2009, ss. 82.

134 A.g.e., s. 82-83.

135 Atlas Tarih, sayı 17, Aralık 2012- Ocak 2013, s. 88.

41 yinelemiştir. Sadece Bartholomeos değil, Yunanistan, ABD ve Avrupa’da her fırsatta Heybeliada Ruhban Okulu’nun tekrar eğitim faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini her platformda dile getirmiştir.

Nitekim Aralık 1991’de Yunan Başbakanı Mitçotakis, ABD ziyareti sırasında Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılabilmesi için Türkiye’ye baskı yapılmasını istemiş, 1 Şubat 1992’de de Davos’ta yaptığı görüşmede okulun açılması için Türkiye Başbakanı’na ricada bulunmuştur.136

Bartholomeos 16 Ocak 1992’de kısa üre önce göreve gelmesine rağmen bu konuda acele ederek, Millî Eğitim Bakanı Köksal Toptan ile görüşerek okulun açılması için resmen istekte bulunmuştur. Bakan, "Papaz okulunu açın... Bu sizin lehinize olur."

demiştir, Bakan ise bu teklifi şiddetle geri çevirmiştir.137

1994 yılı Ağustos ayı sonunda, okulun açılmasını güncel tutmaya uğraşan Patrikhane, Heybeliada Ruhban Okulu’nun 150. kuruluş yıl dönümü kutlama törenleri düzenlemiştir. Ayinle başlayan törene, Fener Rum Patriği Bartholomeos, İskenderiye Patriği Parthenios, Romanya Patriği Teoktistos, Arnavutluk Başpiskoposu Anastasios, Dünya Kiliseler Birliği Genel Sekreteri Yorgi Çecis, Vatikan Ankara Büyükelçisi Sergio Sebastian, Rus, Çek ve Gürcü Ortodoks Kilise Temsilcileri, Ortodoks din ve iş adamları ve okulun eski mezunları katılmıştır. Patrik Bartholomeos okul ile ilgili olarak; “...özel fakülteler kapsamına bizim okulumuz girmiyordu. Okulun özel bir statüsü vardı. Okul lise sonrası en az bir yıllık eğitim veren okul derecesindeydi. Bu nedenle okul yüksekokul sınıfına dâhil edilmez. Okulun açılmasına izin verilmeli.” diyerek bu konudaki isteğini yinelemiştir. Sadece törene katılan kişilere bakarak dahi okulun sadece Türkiye’deki Rumların din adamı ihtiyacını karşılamak için (zamanında) eğitim veren bir okul olmadığı sonucunu çıkartabiliriz.138

11-18 Kasım 1994 tarihlerinde Avrupa ziyaretlerinden sonra İstanbul Vali Yardımcısı ile görüşen Patrik Bartholomeos, “Heybeliada Ruhban Okulu konusunda taleplerinde bir değişiklik olduğunu, artık bir Teoloji Fakültesi istemediklerini bunun

136 Özyılmaz, 2000, s. 119.

137 Sofuoğlu, Adnan, Fener Rum Patrikhanesi Ve Siyasi Faaliyetleri, Turan Yayıncılık, İstanbul 1996, s.

215.

138 Cumhuriyet Gazetesi, 29 Ağustos 1994.

42 yerine İmam Hatip Okulları gibi teknik düzeyde bir meslek okulu açılmasını talep ettiklerini”139 ifade etmiştir.

Patrik Bartholomeos, 1994 yılında Avrupa Parlamentosu da bir devlet başkanı gibi karşılanır ve “Ekümenik Konstatinopol Patriği” sıfatı ile takdim edilir.140 Anlaşılacağı üzere Patrik yine siyasi destek sağlamak amacındadır.

ABD Başkanı Bili Clinton’ın eşi Hillary Clinton ise, 28 Mart 1996’da Patrikhaneyi ziyaret ederek, “...Heybeliada Ruhban Okulu’nun açıldığı gün çok mutlu olacağı” açıklamasını yapmıştır.141

Avrupa’da ve ABD’deki ziyaretlerinde yeterince dikkat çektiği kanaatine varan Patrik, 4 Nisan 1996 yılında dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’a Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması ile ilgili bir dilekçe vermiştir. Heybeliada Ruhban Okulu’nun kapatılması sonrasında kendi din adamlarını yetiştirme konusunda sorun yaşadıkları, bu sorunun giderek büyüdüğü şeklinde ifadelerde bulunmuştur.142

27 Nisan 1996 günü Fener Rum Patrikhanesi, yurt dışından siyasileri ağırlamıştır.

Avrupa Parlâmentosundan sağ partilerin oluşturduğu Hıristiyan Demokrat Grup üyesi 20 parlâmenterle birlikte 11 saat süren bir toplantı yapmışlardır. Görüşmede Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması da diğer konular arasında tartışılmıştır. Patrik Bartholemeos, bu görüşme sırasında parlamenterlerden Ruhban Okulu’nun açılması ile ilgili kendilerinden destek istemiştir.143

Patrik Bartholomeos, 1997 yılı Baharında “Time” dergisindeki demecinde:“...25 yıl önce yeni papazlar, rahipler yetiştirilmemesi için kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması en büyük arzumuzdur, yeni kan alabilmemiz için bu okulun açılması gerekiyor... Tabii ki Türk toprakları üzerinde yaşıyoruz, ama bin yedi yüz yıldır biz buradayız” diyerek görüşlerini aktarmıştır.144

Patrik Bartholomeos bu konudaki girişimlerini sürdürmek amacıyla 19 Ekim 1997’de 20 kişilik bir heyetle çok güvendiği ülke olan Amerika’ya gitmiştir. Patrik bir ay

139 Yalçın, 2009, s. 84.

140 Sofuoğlu, 1996, s. 211.

141 Sabah Gazetesi, 30 Mart 1996.

142 Macar, 2012, ss. 296-297.

143 Milliyet Gazetesi, 29 Nisan 1996.

144 Yalçın, Emruhan, Heybeliada Ruhban Okulu'nun Yeniden Açılması, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sayı: 41, Mayıs 2008, s. 134.

43 süren gezisi sırasında görüştüğü ABD yetkililerinden Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için yardım talebinde bulunmuştur. Aynı gezide ABD Başkanı Bill Clinton tarafından “300 milyon Ortodoks Hristiyan’ın ruhanî lideri” ve “evrensel patrik” olarak tanıtılan Bartholomeos “Ruhban Okulu’nun açılmasını istediklerini ve bunun bir ihtiyaç olduğunu” belirtmiştir.145

Heybeliada Ruhban Okulu’nun ÖSYM’ye bağlı olarak yeniden açılması yönünde bir formül bulunarak basında ön plana çıkarıldığı günlerde, 2000 yılı Şubat ayında Cumhuriyet Gazetesinin HRO’na ilişkin olarak hazırladığı bir röportajda Okul sorumlusu Apostolos Danilidis;

“Burası yatılı ve ruhani papaz yetiştirmek amacıyla kurulmuş bir okuldur.

Herhangi bir üniversiteye, ÖSYM’ye bağlanma, okulumuzu kuruluş amacından uzaklaştırır. Diğer üniversitelerde olduğu gibi günde iki üç saat çocuklar derslerini görüp okuldan ayrılırlarsa, HRO eski havasından çok şey kaybeder...

Bu, okulun kuruluş prosedürüne uymuyor. Burada yalnız Ortodoks İlahiyatı okunuyordu. Şimdi böyle dinler tarihi olursa bütün Gayrimüslimler, Protestanlar, Ermeniler, Katolikler, Süryaniler katılacak ve Ortodoks teolojisi verilmeyecek. O eski kuruluş amacından uzaklaşacak. Böylece istediğimiz şekilde bir eğitim ve öğretim olmayacak.”146

diyerek bu tür bir çözümden yana olmadıklarını ortaya koymuştur. Açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Fener Rum Patrikhanesi yetkilileri Heybeliada Ruhban Okulu’nun kesinlikle Yüksek Öğretim Kurumu veya herhangi bir üniversiteye bağlanmasını istememektedirler. Buna gerekçe olarak da şu açıklamayı yapmaktadırlar:

“Çünkü YÖK’e ya da bir üniversiteye bağlanırsa işlevini yerine getiremez. Biz burada1971’e kadar özel bir öğretim yapıyorduk. Ağırlıklı olarak Ortodoks teolojisinin derslerini okutuyorduk. Rum cemaatinin yetiştirmiş olduğu profesörler dersleri Rumca olarak veriyorlardı. Okul yatılıydı. Eğer üniversiteye bağlanırsa dersler Türkçe verilecek.

Sonra bu dersleri verecek öğretim üyeleri yok. Burası bir manastır olduğu için buraya kız öğrenciler gelmiyordu. Üniversite veya fakülteye bağlanırsa kızlar da gelecek. Bizim buradaki eğitimin eskiden olduğu gibi olmasını istiyoruz. Kızların gelmesini istemiyoruz.

Bu yüzden okulun bir üniversiteye bağlanması imkânsız.”147

145 Cumhuriyet Gazetesi, 22 Ekim 1997.

146 Cumhuriyet Gazetesi, 20 Şubat 2000.

147 Milliyet Gazetesi, 27 Eylül 2003.

44 Fener Rum Patriği Bartholomeos, 2002 Mart ayında ABD Başkanı Bush’la görüşmek ve Ortodoks Başpiskoposluğu’nun kuruluş yıldönümü kutlamalarına katılmak amacıyla özel bir uçakla ABD’ye gitmiştir.148 Bartholomeos, Amerika gezisi dönüşünde, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için Başkan George W. Bush’tan yardım istediğini söylemiştir. Müslümanların kendi din adamını yetiştirme özgürlüğü var ise kendilerinin de bu hakkı olduğunu söylemiş ve gazetecinin ‘‘Ruhban okulunun açılışı yasak, buna rağmen Bush’tan nasıl destek istiyorsunuz?’’ sorusu üzerine sinirli bir şekilde “Eğer devlet iradesi varsa, okulun açılması için çözüm bulunur” demiştir.

Bartholomeos’un ABD’den yardım isteği İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen’e sorulması üzerine ve Yücelen, Hükümet’in bu konuda bir çalışmasının olmadığını söylemiştir.149

Fener Rum Patriği Bartholomeos, AKP Hükümeti iktidara geldikten sonra ısrarlı tutumunu daha da ilerletmiştir. İlk olarak Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’e görüşme isteğinde bulunmuş ve bu görüşmede Gül’e, aralarında Heybeliada Ruhban Okulu’nun da açılmasını içeren “sorunlar ve istemler” belgesini sunulmuştur. Yapılan görüşmede Gül, Patriğin resmi yazışmalarda ve davetiyelerde kullandığı “ekümenik” sıfatını kullanmasının Lozan’a aykırı olmasından ve ayrıca Patrikhane’nin Fener’deki birçok binayı da satın almaya başlaması ile “Partikhane, Ortodoks Vatikanı’na dönüşüyor” izleniminden rahatsız olduğunu belirtmiştir. Bunun üzerine Bartholomeos, böyle bir niyetlerini asla olmadığını söylemiştir. Görüşmenin sonunda Bartholomeos gazetecilere açıklamada bulunmuştur ve şunları söylemiştir:

Bize bazı sorular yöneltildi. Gereken yanıtları verdik. Partilerinin ve hükümetlerinin genel tavır ve genel yaklaşımları hakkında bilgi verdiler ve azınlıkların sorunları açısından yaklaşımlarını izah ettiler. Arz ettiğimiz konular üzerinde gerekenin en kısa zamanda yapılacağını söylediler. Bütün vatandaşların dinleri ve kökleri ne olursa olsun huzur ve mutluluk içinde yaşamalarını istediklerini söylediler ve hükümetin çalışmalarının da bu istikamette olduğunu tekrarladılar. Çok memnun ve müteşekkir ayrılıyoruz.150 Bu görüşmeden sonra Bartholomeos, Yunanlı iş damları ve yerli hukukçularla birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştür. Patrik, bu ziyaretinde

148 Hürriyet Gazetesi, 4 Mart 2002.

149 Hürriyet Gazetesi, 12 Mart 2002.

150 Cumhuriyet Gazetesi, 9 Ağustos 2003.

45 Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması talebini yinelemiştir. Erdoğan Bartolomeos’un bu talebi karşısında, "Heybeliada Ruhban Okulu açılsın isteniyorsa, minaresiz müze yapılan Atina’daki Mustafa Voyvoda Cami de, Olimpiyatlarda ibadete açılsın.”151 diye talepte bulunur.

Bartholomeos’un her platformda Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını dile getirmesinin hiç de masum bir istek olmadığının her fırsatta altını çizen Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol bu konuyla ilgili olarak: “Bartholomeos konuşmalarında “Ben Konstantinopolis ve Yeni Roma’nın Patriğiyim” diyor. Yeni Patriğin Türkiye Cumhuriyeti ile uzaktan yakından ilişkisi yoktur. Heybeliada Ruhban Okulu’ndan sonra Türkiye Devleti’nden ekümenik olarak kabul edilmeyi isteyecek.

Ekümenik olduğu zaman da Patrikhane diyecek ki: “Madem ben ekümeniğim, ekümenem(Hıristiyanların yaşadığı topraklar) nerede?” diyerek bu konunun aslında ne kadar ciddi olduğuna dikkat çekmiştir.152 Erenerol, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasının sadece bir papaz okulu açmak ile sınırlı kalmayacağı düşüncesini her fırsatta yinelemiştir.

Günümüzde yeni çıkan Vakıflar Yasası ile Patrikhane, Heybeliada Ruhban Okulu ve diğer Gayrimüslim vakıfların mal varlıkları iade edilmiştir. Böylece Patrikhane’nin bu konudaki sıkıntısı giderilmiştir.153

2004 yılı Olimpiyatlarının Yunanistan’da yapılmasına karar verildiğinde, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin koşullarından biri Müslüman sporcu ve izleyiciler için bir cami yapılmasıydı. Zira Avrupa’da başkentinde Cami bulunmayan tek ülkenin Atina olması böyle bir isteği beraberinde getirmiştir. Yunanistan Hükümeti ise, Atina’ya kırk kilometre uzaklıkta Penia adında bir kasabada cami yapılmasına karar vermiştir.

Kasabanın belediye başkanı da “Kasabada hiç Müslüman yok ki neden cami yapılsın?”

diyerek tepki göstermiştir. Ayrıca Atina Başpiskoposu ve Heybeliada’dan yetişen bazı din adamları da cami yapımına karşı çıkmıştır.154 Bu hususta, ziyaretçilerin ve sporcuların gidemeyeceği uzaklıkta bir cami yapılması iyi niyetle bağdaştırılamamaktadır.

Yunanistan Atina’da bir minare görmeye, ezan sesi duymaya tahammül edemezken,

151 Cumhuriyet Gazetesi, 8 Eylül 2003

152 Cumhuriyet Gazetesi, 24 Kasım 2003.

153 27 Şubat 2008 tarihinde Resmî Gazete 5737 sayılı “Vakıflar Kanunu”.

154 Cumhuriyet Gazetesi, 21 Eylül 2004.

46 Türkiye’nin bu kadar kendinden ödün vermesinin beklenmesinin haklı bir tutum olmadığı görülmektedir.

Yunan Elefterotipia Gazetesine göre Fener Rum Patrikhanesi, Türkiye’nin AB yolundaki teşebbüslerinden faydalanması için, 2004 yılı Aralık ayında Atina ve Brüksel’e, Türkiye’den beklentilerini içeren bir mesaj göndermiştir. Patrikhane aynı mesajı Türk Hükûmeti’ne de iletmiştir. Gazeteye göre Patrikhane’nin taleplerinden bazıları şunlardır; Patrikhane’nin ekümenikliğinin tanınması, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması, Patrik seçimi Synode meclisi içinden değil, bütün dünyadaki despotlar arasından seçilmeli, Patriğin Türk vatandaşı olma şartı kaldırılmalı, Patrikhane’nin vakıf statüsü kaldırılmalı vs. Kısacası Patrikhane’nin oldukça imtiyaz beklentisi içinde olduğu görülmektedir.155

Sofya’da 2006 yılı NATO toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Yunan Dışişleri Bakanı Bakoyanni’nin, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması isteğine olumsuz bir cevap vermiştir. Gül, “Ruhban Okulu’nun din eğitimi vermesi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ve laiklik ilkesine aykırı” demiştir. Görüşmede Bakoyanni ise,

“Türkiye’nin AB müzakereleri sürecinde dinî özgürlüklerle ilgili daha ileri adımlar atması gerektiğini, bu çerçevede Heybeliada Ruhban Okulu’nun da açılmasının önemine”156 değinmiştir.

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri daha kuvvetli hale getirme amacıyla 18 Eylül 2007 tarihinde İstanbul’a gelen ABD Dışişleri Bakanlığının siyasi işlerden sorumlu müsteşarı Nicholas Burns, Türkiye temasları çerçevesinde Fener Rum Patrikhanesi’ni de ziyaret etmiştir. Patrik ile görüşmelerini basına kapalı yapan Burns, bir gazetecinin sorusu üzerine yaptığı açıklamada; "Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasını uzun zamandır destekliyoruz. Ama bu, Türk Hükümeti ile Patrikhane arasında özel olarak görüşülecek ve sonuçlandırılacak bir meseledir" demiştir.157 Çünkü Patrikhane bir Türk kurumudur ve yasalara uymak zorundadır. Bu durumun farkında olan Burns, sadece görüntüde yapıcı bir konuşma yaparak, kendilerince orta yol bulmaya çalıştıkları görülmektedir.

155 Yalçın, Emruhan, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin Ekümenikliği Tartışmaları ve Gerçekler, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sayı: 50, Güz 2012, s. 493.

156 Hürriyet Gazetesi, 2 Mayıs 2006.

157 Yalçın, 2008, s. 387.

47 2008 yılında ABD’de Din ve Kamu Politikası Enstitüsü adlı kuruluş, dini özgürlükler bakımından endişe kaynağı ülkelere ilişkin yıllık raporunu sunmuştur.

Enstitü tarafından ABD Başkanı George W. Bush’a gönderilen mektupta, “Türkiye’de dini özgürlüklere ilişkin problemlerin arttığı ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun kapalı kalmasının, Türkiye’deki Rum Ortodoks toplumunun varlığını tehdit ettiği”

savunulmuştur.158

2009 yılında Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyaret edip, Patrik Bartholomeos ile görüşmüştür. Papandreu’nun Patrikle görüşmesi sırasında “ekümenik” vurgusu yaparak, Heybeliada Ruhban Okulu sorununun da AB süreci içinde ele alınması gerektiğini söylemiştir. 159

Patrik Bartholomeos’la 2009 yılında Başbakan Erdoğan ile görüşmesi sonrasında yaptığı gazetecilere yaptığı açıklamada,

Ruhban Okulu konusunu, İstanbul’da ve Ankara’da, Başbakanımıza defalarca yazılı ve sözlü olarak aktardım. İsteklerimizi arz ettim. Başbakanımız diyor ki;

‘Peki ama Atina’da cami yok’ Atina’da 1-2 veya daha fazla caminin olmasını ben de istiyorum, gayet makul görüyorum. Fakat mesul ben değilim. Oradaki hataları veya eksikleri niye biz ödeyelim? Zaten Kıbrıs faturasını bizim cemaatimiz ödedi. Cemaatimiz eğer bu kadar az kaldıysa, Türk-Yunan-Kıbrıs ilişkilerindeki hatalarda, faturaların bizim cemaatimize ödettirilmesindendir.

demiştir.160

2009 Kasım ayında, ABD Başkanı Barack Obama, Washington’da temaslarda bulunan Fener Rum Patriği Bartholomeos ile Beyaz Saray’da bir görüşme gerçekleştirmiştir. Beyaz Saray’dan görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, "Başkan Obama, küresel konuma sahip bir lider olan “Ekümenik” Patrik’in misyonuna ve İstanbul’daki Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasına olan desteğimizi pekiştirdi" ifadesi kullanılmıştır.161 Bir ay sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray’da bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede Obama, Ruhban Okulu’nun açılması isteğini yinelemiştir.162

158 Hürriyet Gazetesi, 16 Eylül 2008.

159 Hürriyet Gazetesi, 9 Ekim 2009.

160 http://www.hurriyet.com.tr/gundem/diyanet-isleri-baskanindan-buyuk-acilim-20922656 05.07.2012, (03.03.2019)

161 Cumhuriyet Gazetesi, 3 Kasım 2009.

162 Cumhuriyet Gazetesi, 8 Aralık 2009.

48 2010 yılında ABD Türkiye’yi Heybeliada Ruhban Okulu konusunda önce Mart ayında 2009 yılı İnsan Hakları Raporu’nda “Türkiye’de genel olarak insan haklarına saygı duyulduğu, ancak bazı sorunların giderilmediğini”163 belirterek Heybeliada Ruhban Okulu meselesini tekrar gündeme getirmişlerdir. Daha sonra ise ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komitesi (USIRFC), Türkiye’yi, “dini azınlıkların uzun süredir eksik kalan yasal tüm haklarının tanınması” için, başta Heybeliada Ruhban Okulu’nun tekrar açılması dâhil olmak üzere bazı konularda cesaretlendirmesi gerektiği konusunda ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a, BM Genel Kurulu sırasında çağrıda bulunmuştur.164

2011 yılında Türkiye’yi ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) düzenlediği “Dini Temelli Hoşgörüsüzlükle Mücadele Toplantısı”nda yaptığı konuşmada,

Yarın Ekümenik Patrik ile görüşeceğim. Türkiye’nin, bütün vatandaşlarının dini özgürlüklerine olan bağlılığını bir sembolü olarak Heybeliada Ruhban Okulunun yeniden açılması yönünde hükümete çağrıda bulunmaya devam edeceğiz. 165

demiştir.

ABD’nin Heybeliada Ruhban Okulu konusunda tutumu hiç tükenmeden devam etmiştir. Her fırsatta bu konu dile getirilmiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya İşleri’nden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon, Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nu ziyareti sırasında ABD’nin Ruhban okulunun yeniden açılmasına yönelik isteğini yinelemiştir.166 Bu ziyaretten dört ay sonra da ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin Avrupa, Avrasya ve Yükselen Tehditler Alt Komitesi’nde Heybeliada Ruhban Okulu’nun koşulsuz olarak veya gecikmeksizin açılmasına yönelik karar tasarı kabul edildi. Tasarı her ne kadar tavsiye niteliğinde olup bağlayıcı olmasa da ABD’nin bu konuda Türkiye’ye baskısının devam ettiğini görmekteyiz.167

2013 yılı 30 Mart tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D ve CNN TÜRK ortak yayınında gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Heybeliada Ruhban Okulu konusunda, Almanya Başbakanı Merkel’in, Ruhban Okulu’nun açılması gerektiği hakkında Başbakan Erdoğan’a tavsiyede bulunması üzerine Erdoğan bu konuyu yasaya

163 Hürriyet Gazetesi, 12 Mart 2010.

164 Hürriyet Gazetesi, 17 Eylül 2010.

165https://t24.com.tr/haber/hillary-clinton-heybeliada-ruhban-okulu-yeniden-acilsin,156957, (04/04/2019)

166 Hürriyet Gazetesi, 30 Temmuz 2012.

167 Hürriyet Gazetesi, 20 Kasım 2013.

49 bile ihtiyaç duymadan çözebileceğini fakat bunun karşısında Atina’da bulunan 2 caminin de açılması gerektiğini, hatta Ruhban Okulu ile camilerin açılışının aynı anda karşılıklı olarak yapılabileceğini söylemiştir. Ayrıca Sen Sinod Meclisinin 21 üyesinin olduğu ve buna karşılık Batı Trakya Başmüftüsü’nün Yunanistan tarafından atandığını (Lozan’a aykırı olarak), halkın seçme hakkı olmadığı ve müftülerin de başmüftüsünü seçme hakkının olmadığını belirterek bu konuda Yunanistan’ın uyarılması gerektiğini Merkel’e ifade etmiştir. Bunun üzerine Merkel, bu konuda bir bilgisinin olmadığını söylemiştir.168

Andonios Parizyanos169 ise Cumhurbaşkanımızın bu söylemine karşılık;

Heybeliada Ruhban Okulu 150 yıllık bir okuldur. Resmi izinle açıldı, hatta Cumhuriyet ilan edildikten sonra bu izin MEB tarafından devam ettirilmiş ve normal lise ile yüksek kısmı (dikkat ediniz) üniversite veya yüksek okul olarak izin verilmedi. Liseden sonra 2 yıllık bir özel meslek okulu statüsünde idi. Mezunları yedek subay olarak askerlik yapamazdı. Yüksekokullar kanunu çıktığı zaman birdenbire yüksekokul sayılmış ve kapatılmıştır. Heybeliada Ruhban Okulu’na dünyanın dört bir yanından öğrenci gelip eğitim görüyordu. Bunlar burada Türkiye’yi yakından tanıyorlardı. Son zamanlarda Atina’daki cami ile bağlantı kuruldu ne ilgisi olduğunu anlayamadık, ancak Atina’da

Heybeliada Ruhban Okulu 150 yıllık bir okuldur. Resmi izinle açıldı, hatta Cumhuriyet ilan edildikten sonra bu izin MEB tarafından devam ettirilmiş ve normal lise ile yüksek kısmı (dikkat ediniz) üniversite veya yüksek okul olarak izin verilmedi. Liseden sonra 2 yıllık bir özel meslek okulu statüsünde idi. Mezunları yedek subay olarak askerlik yapamazdı. Yüksekokullar kanunu çıktığı zaman birdenbire yüksekokul sayılmış ve kapatılmıştır. Heybeliada Ruhban Okulu’na dünyanın dört bir yanından öğrenci gelip eğitim görüyordu. Bunlar burada Türkiye’yi yakından tanıyorlardı. Son zamanlarda Atina’daki cami ile bağlantı kuruldu ne ilgisi olduğunu anlayamadık, ancak Atina’da

Benzer Belgeler