• Sonuç bulunamadı

7. SOSYAL SERMAYE VE LİDERLİK

7.1. Okul Yönetiminde Sosyal Sermaye ve Liderlik

Sosyal sermaye liderliğinde, sosyal ağların yoğunluk ve nicelik bakımından zenginleştirilmesi, sosyal sermayeyi üretken kılan bir etki oluşturacaktır. Bu etki, okul toplumunda inşa edeceği iletişim kanalları ve güçlü bağlarla öğretmenler başta olmak üzere okul ile ilişkili diğer gruplar arasında ortak girişimlerin başlatılmasına ve işbirliklerine imkân sağlar (Kowch, 2004: 505). Sosyal sermayenin temellerini oluşturan bu süreç ile okul liderleri, okul toplumunu oluşturan gruplar arasında güvenin tesis edilmesi, bağlılık, aktif katılım ve bilgi paylaşımı gibi unsurların geliştirilerek sosyal

sermayenin örgütsel süreçleri etkili kılmasını ve amaçlara ulaşımı mümkün kılacak önemli kazanımlar elde edebileceklerdir. Mcclenaghan (2000: 569), okul yöneticilerinin sosyal sermayeye odaklı liderlik rollerinde öne çıkan iki temel yaklaşımı; eğitim- öğretime ve dönüşüme odaklı liderlik olarak belirlemektedir. Eğitim-öğretim liderliği kavramı, öğrenci gelişimini doğrudan etkileyen aktivitelerde öğretmen davranışının değişimine odaklanan liderlik modeli olarak algılanmalıdır. Okul yöneticilerinin bu aşamada temel çabası, eğitim-öğretim sürecini etkin kılmada sosyal sermaye unsurlarını amaca uygun olarak geliştirmedir. Bu aşamada, öğretmenler arasında daha iyi bir öğretimi gerçekleştirmede işbirliği ve iletişim imkânlarının arttırılması olanaklarını sağlamak ve teşvik etmek, bu yolla bilgi paylaşımı çerçevesinde öğrenen ve bilgiyi paylaşan bir örgütsel ortamın hâkim kılınmasının sağlanması temel hedef olarak belirtilebilir.

Sergiovanni (1998: 41), “Okullarda öğrenme ve liderlik birbiriyle ilişkili temel kavramlardır.” diyerek öğrenmeye liderlik etme ile sosyal sermaye unsurlarının güçlendirilmesi arasında paralellikler olduğunu ifade etmektedir. Ona göre liderlik, duyguları ve zihni harekete geçirme sanatıdır. Lider ve takipçileri birlikte düşünerek, birlikte öğrenerek ve birlikte araştırarak günümüzün karmaşık dünyasında karşılıklı çaba ile geleceğe dair vizyonu inşa ederler. Okullarda öğrenci, öğretmen ve velilerde bu çerçevede etki uyandırarak, karşılıklı yükümlülüklerle örgütsel süreçlere katkı sağlamak ve öğretimin niteliğini arttırmak mümkündür. Okul liderlerinin sosyal sermayeyi geliştirmede, okul toplumunu oluşturan gruplar arasında güçlü ilişkileri nasıl tesis edeceği konusunda bir fikre sahip olması gerekmektedir.

Sosyal sermayeye yönelik yapılacak tüm yatırımların, sosyal sermayeyi geliştirme ve güçlendirme amaçlı tüm çabaların başlangıç noktası nitelikli ilişkilerin ve etkili iletişim imkânlarının sağlandığı ortam ve etkinlikler sağlamak, ortak zihinsel ve duygusal paylaşımlara zemin hazırlamaktır. Bu çerçevede oluşacak etkileşime açık bir örgüt ikliminde sosyal sermayenin diğer unsurlarını güçlendirmek daha olası bir nitelik taşıyacaktır. Özellikle; öğrencinin öğrenmesine odaklanma, kural ve değerleri paylaşma, güçlü diyalog, işbirliği ve eski alışkanlıklardan soyutlanma gibi unsurlar, üzerinde durulabilecek önemli başlıklardır. Ayrıca liderler sosyal sermayenin güçlendirilmesine, yapacakları görevlendirme ve uygulamalarla katkıda bulunabilirler. Bunlar (Mcclenaghan, 2000: 569–572):

• Okul çalışanlarının farklı amaçlarla bir araya gelebilmelerini sağlayıcı zaman ve yer tahsis etme,

• Aktif katılımı mümkün kılarak demokratik süreçlere sadık kalma,

• Planlamalar yapma, ders materyallerini ve diğer kaynakları ulaşılır kılma,

• Danışmanlık veya takım çalışmalarını içeren iletişim ağlarını yeniden yapılandırma,

• Sınıf ortamında yaşanan deneyimleri öğretmenlerle konuşma ve öğretmenleri öğrenme güçlükleri ve sorunları üzerinde konuşmaya cesaretlendirme,

• Öğrenciler için yüksek beklentiler ortaya çıkararak okul vizyonunu geliştirme,

• Okul kültürünün ayırt edici bir niteliğe kavuşmasında önem taşıyan değerler ve etik ilkeleri güçlendirme,

• Deneyimlerin paylaşımını mümkün kılacak bir öğrenme anlayışı yerleştirme,

• Bütün bu yol gösterici kabul edilen amaçları güven ve sadakatle geliştirme.

Falk’a göre (2000: 5), sosyal sermayenin gelişimi, ortak duyguların paylaşımı ve sosyal ağların, ilişkilerin, işbirliğine dair aktivitelerin güçlendirilmesi ve bu unsurları göz önünde bulunduran lider nitelikte okul yöneticilerinin varlığı ile mümkündür. Bu çerçevede aşağıda belirtildiği gibi, okul liderleri için birtakım aktivite alanları belirleyen Falk, temelde sosyal sermayenin gelişimini sosyal ilişkilere ve duygusal paylaşımlara bağlamaktadır.

1- Sosyal Ağları İnşa Etme: Okul toplumunu oluşturan sosyal unsurlar arasında iletişimi ve bilgi akışını mümkün kılacak bağlantılara zemin hazırlayıcı aktivitelere öncülük etmek bu aşamada önem taşımaktadır. Amaç, okul içinde ve okul dışındaki aktörlerin okulun amaçları çerçevesinde iletişim kurmalarını ve bu iletişimi nitelikli bir etkileşime dönüştürerek okul vizyonuna katkıda bulunmalarını sağlamaktır.

2- Paylaşılan Bir Tarihsel Anlayışı İnşa Etme: Okul ortamında deneyimlerin paylaşımına imkân vererek, paylaşılan normları, değerleri ve karşılıklılık unsurlarını güçlendirmek ve okulun amaçlarına hizmet edecek bir kültürün oluşumuna zemin hazırlamak. Bu olanaklardan yararlanarak işbirliğine dair aktivitelerin değerine vurgu yapmak.

3- Paylaşılan Bir Vizyon İnşa Etme: Bilgi ve aidiyet kaynaklarını aktif kılacak ve geçmişteki deneyimlerin ve geleceğe dair hedeflerin paylaşımına duygusal ve zihinsel temeller sağlamak.

4- İletişim ve Etkileşimi Kolaylaştıran Bir Yapı Kurma: İletişim kanallarını açık tutarak uygun mekân ve aktivitelerle etkileşimi kolaylaştırmak ve bu çerçevede engelleyici kurallar ve prosedürleri kaldırmak.

5- Aidiyet ve Güven İnşa Etme: Güven ve aidiyet düzeyinin yüksek olduğu bir ortamın tesisi için güven duymak ve moral değerlerin örgüt kültürünü şekillendirmesine imkân vermek. Ayrıca, okul toplumunu oluşturan taraflar arasında karşılıklı anlayış ve farklılıklara tolerans duygusunu güçlendirerek aynı amaçlar etrafında kenetlenmeye zemin hazırlamak.

Sosyal sermaye liderleri, sosyal sermaye unsurlarının gelişimini sağlayıcı etkinlik ve uygulamaları merkeze alan ve bu çerçevede bir yaklaşım ve anlayışa dayalı davranış gösteren özelliklere sahip olmalıdır. Sosyal bir örgüt ve insani ilişkilerin biçimlendirdiği bir yapı olmasından dolayı okulu, sosyal sermayeyi üreten ve bir anlamda tüketen mekânlar olarak görmek mümkündür.