• Sonuç bulunamadı

KURAMSAL ÇERÇEVE VE ARAŞTIRMALAR

2. Okul Öncesi Eğitim Öğretmen

2.1. Okul Öncesi Eğitim Öğretmeninin Kişisel ve Mesleki Özellikler

Okul öncesi öğretmenlerinin sahip olması gereken nitelikler birçok araştırmacı tarafından ortaya konulmuştur. Aşağıda Güler (l994)'in çeşitli araştırmalardan derlediği okul öncesi öğretmeninin nitelikleri ile ilgili özellikler maddeler halinde sunulmuştur. Okul öncesi öğretmeni:

• Kendisini tanıyan, gerek benlik kavramı gelişmiş bir yetişkin olmalıdır, • Çocukları sevmeli, onlarla birlikte olmayı gerçek bir mutluluk saymalıdır, • Beden ve ruh sağlığı yerinde, canlı, hareketli, enerjik ve becerikli olmalıdır, • Güvenilir, sağlam karakterli, sabırlı ve tutarlı davranışlara sahip bir insan

olmalıdır,

• Sorumluluk almayı bilmelidir,

• Kendine karşı saygılı olmalı ve bu saygı anlayışı içinde başkalarının da kişiliğine saygı duymalıdır,

• Pratik, yaratıcı, gerçekçi, sezgileri kuvvetli, duyarlı olmalı, düşüncelerinde bağımsız ev esnek davranmalıdır,

• Çocuklarının birbirinden farklı kalıtımsal özellikler ve çevresel olanaklar içinde yetiştiklerinin bilinci ile bireysel farklılıklarını kabul etmeli ve bu anlayış doğrultusunda uyguladığı öğretim yöntemlerini bireyselleştirmeye çalışmalıdır, • Çocukların bakış açısından çevreyi ve dünya algılama çabası içinde olmalıdır, • Çocuklarla emredici, sert ve korkutucu değil, yumuşak ve güven veren bir ses

tonuyla konuşmalıdır,

• Düzenli, titiz ve temiz bir insan olmalıdır,

• Acil ve beklenmedik durumlarda soğukkanlılıkla olayların üstesinden gelebilmeli, gayretli ve cesur olmalıdır,

• Çocukların ilgisini sürekli olarak canlı tutabilmeli, bir çocukla ilgilenirken, diğerlerinin de ne yaptıklarını izleyebilecek kadar her an dikkatli ve uyanık olmalıdır,

• Müzik, dans, resim, dramatize vb. konularında yetenekli olmalıdır,

• Deney yeteneğine sahip, yeni şeyleri denemeye istekli olmalı, yeni buluşlara olanak sağlayacak çevre düzenlemeleri yapabilmelidir,

• Çocuklarla etkileşimde dostça davranmalı, onlarla iyi bir şekilde sözlü iletişim kurabilmeli ve çocuklara akıl yürütmeye, problem çözmeye yönelten sorular sormasını bilmelidir,

• Çocuklara yol gösterirken, belli bilgiler aktaran bir "öğretici" değil, çocuğun özelliklerini dengeleyerek her alandaki gelişmelerine yardım ve onda öğrenmeye karşı ilgi uyandırabilen bir "eğitici" olmalıdır,

• Çocuklarda suçluluk duygulan ve anlamsız korkular uyandırmaktan ya da pekiştirmekten sakınmalıdır,

• Çocukların ihtiyaçlarını, doğalarını bilmeli, onların gelişim aşamalarına, kişilik özelliklerine ve sınıfın genel havasına karşı belli bir duyarlılık içerisinde olmalıdır,

• Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalı, Türkçe öğretim konusunda teorik çizgi pratik bilgi ve beceriye sahip olmalıdır,

• Bilgili, becerikli ve aktif bir insan olmalıdır. Mesleki tecrübelerden ve farklı yaklaşımlardan yararlanmalı, farklı görüş açıları kazanmalıdır,

• Katı ve kesin düşüncelerle pekiştirilmiş bir disiplin uygulamadan sınıfa hâkim olmalı ve sınıf düzenini sağlamalıdır,

• Uyumsuz ya da sorunlu çocuklara anlayışlı davranmalı, olumlu bir yaklaşım izleyerek sorunları tanımada ve çözümlemede çocuklara ev ailelere yardımcı olmalı, rehberlik etmelidir (Güler,1994: 8–9).

Öğretmen, çocuğun ailesinden sonra gün boyu birlikte olduğu ve ihtiyaçlarını karşılarken gerektiğinde başvurduğu diğer bir kişidir. Başarılı bir eğitim gerçekleştirilebilmesi için öğretmenle çocuk arasında sevgiye dayalı bir güven ilişkisinin oluşması, öğretmenin çocuğun aile çevresini tanıması ve kişisel özelliklerini bilmesi gerekmektedir. Bu nedenle okul-aile işbirliği okul öncesi dönemde her eğitim döneminde olduğundan çok daha önemli görülmektedir.

Öğretmenin çocuğun ailesini tanıması, çocuğu tanımasını kolaylaştırmaktadır. Aile üyeleri arasındaki ilişkiler, ailenin çocuğa karşı tutumları, çocuğa uyguladıkları disiplin anlayışı, çocuğun içinde yaşadığı fiziksel çevre koşulları gibi özelliklerin öğretmen tarafından bilinmesi, öğretmenin çocukta gözlediği çeşitli davranışları anlamasına ve doğru değerlendirmesine böylelikle çocukla ilgili doğru bilgi edinmesine yardımcı olmaktadır. Carlson’a göre; okul-aile işbirliği çok önemlidir. Bu iş birliği öğretmenin aileyi ve çocuğu tanıması kadar ailenin de okulu, programı ve öğretmeni tanımasına yardımcı olmaktadır.

Böylece aile; çocuğun eğitim ortamını, okulun ve öğretmenin koşullarını öğrenme fırsatı bulabilmektedir. Okul ve ailenin amacı, çocuklara daha iyi bir eğitim ortamı hazırlamak olduğundan, okul ve aileler arasındaki işbirliği hem öğretmenin amaçlarına ulaşmasını kolaylaştıracak hem de anne-baba eğitimi yoluyla çocuklardan beklenen davranış değişikliklerinin kalıcı olmasını sağlayacaktır (Akt. Oktay,1999).

Okul öncesi eğitim programlarının hazırlanıp uygulanması kadar, öğretmenin programı değerlendirmesi de diğer bir önemli noktadır.

Değerlendirmede esas; öğretmenin uyguladığı eğitim programındaki aksaklıkları görmesini sağlamak, bunların nedenlerini tespit etmesini ve yeni çalışmalarını buna göre yönlendirmesini sağlamaktır. Ancak bu şekilde çocuklara verilen eğitimin kalitesi artırılabilmektedir.

Öğretmen çalışmalarını planlarken, çocukların bağımsız fakat öz-denetimlerinin gelişmesine, deneyerek ve araştırarak öğrenmelerine, tekrarlayarak beceri geliştirmelerine olanak tanımalıdır (Oktay, 1999).

Okul öncesi eğitim kurumlarında, eğitim programlarına bağlı olarak seçilen uyarıcılar da önem taşımaktadır. Ancak bu uyarıcılar en pahalı malzemeden, en ucuz malzemeye kadar her ne olursa olsun eğitimi yararlı kılan, bunları seçen, hazırlayan ve çocuklara sunan "öğretmendir".

Bu doğrultuda okul öncesi eğitimde nitelikli bir öğretmenin özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

• İyi bir öğretmen aynı zamanda yeni bilgi ve deneyimlere açık bir öğrencidir. • Öğretmenin amacı, çocuğu eğitirken yalnızca bilgi aktarmak değil, onu

öğrenmeye istekli hale getirerek, gerekli bilgiye kendisinin ulaşmasını sağlamak olmalıdır.

• Çocuklarla iyi iletişim kurmalı, onları tanımaya ve anlamaya çalışmalıdır. • Eğitim programlarını çocukları aktif kılacak şekilde düzenlemelidir.

• Çocukların olumlu benlik geliştirmelerini desteklemeli ve özgüvenlerini geliştirmelidir.

• Öğretmen yaratıcı olmalı ve çocuklarda da yaratıcı düşünceyi geliştirici etkinlikler planlamalıdır.

• Çocukları bağımsız, karar verme becerileri gelişmiş, bununla birlikte öz- denetimlerini kazanmış bireyler olmaları yönünde destekleyici yöntemler kullanmalıdır (Tuğrul,1993: 29).

Okul öncesi dönemdeki çocuğa gerekli bilgi, beceri, tutum ve alışkanlıkların kazandırılması ve çocukların toplumun değer yargılarını öğrenip, uygulayabilmesi planlı bir eğitim ve rehberlik hizmetleriyle sağlanabilir. Bu rehberlik görevi de belli bir “eğitim programı” dâhilinde öğretmene düşmektedir.