• Sonuç bulunamadı

2.1. Sosyal Beceri

2.1.5. Okul Öncesi Dönemde Sosyal Becerilerin Gelişimi

Bebeğin anne ile ilk iletişimi ile başlayan sosyal etkileşim ihtiyacı ömür boyu devam etmektedir. Bu beceriler yaşamın ilk yıllarında öncelikle anneyle kurulan iletişim ile öğrenilmekte ve bebek büyümeye başladıkça etkileşim artmaktadır. Yaşamın ilk yılında sınırlı da olsa sosyal davranışlar bulunmaktadır. Bu dönemde empati, sıra bekleme, sosyal gülümseme, diğer insanlara sesli ve davranışsal tepkiler vererek etkiletişimi başlatma becerileri gelişmeye başlamaktadır (Gülay ve Akman, 2009).

Bebeğin refleks gülümseme dışında tepki olarak gülümsemesi sosyal gülümsemedir. Bu gülümseme, sosyal gelişim ve becerinin başlangıcı kabul edilir (Yavuzer, 2007). Bir yaşında çocuğu ilk bağımsızlık deneyimleri başlamaktadır. Bu dönemde benmerkezci bir yapısının daha baskın olduğu, 24. aya doğru ise paylaşmanın artabildiği görülmektedir (Yavuzer, 2009).

Duygusal bakımdan sağlıklı bebekler anneye bağlanarak güven duygusu kazanmaktadırlar. Bu bağlar sonraki yıllarda olumlu sosyal gelişime yol açarlar (Smith, 2014). Adamson ve Frick (2003)’e göre bu dönemde bebekler anne/ bakıcı tepkisiz

kaldığında daha fazla geri çekilme, olumsuz duygular ve kendi yönelimli davranışlar gösterirler (akt. Santrock, 2015, s.190).

Özetle, yaşamın ilk yılında sosyal becerilerin gelişmesinde anne-çocuk ilişkisinin önemli olduğu görülmektedir. Bu nedenle 0-1 yaş döneminde çocuğun sosyal beceri gelişimi annenin çocukla sağlıklı bir ilişki kurmasından önemli derecede etkilenmektedir.

2.1.5.2. 2-3 Yaşta Sosyal Gelişim

İki yaşında çocuk benmerkezci yapısının yanı sıra taklitçi bir yapı da geliştirebilmektedir. Üç yaşında ise çocuk artık aile dışındaki bireylerle etkileşim kurmaya başlar. Akranlarla kurulan bu etkileşimler kısa süreli olmakla birlikte 2 yaşın benmerkezciliğinden uzaktır, empati kurmayı ve kurallara uymayı öğrenmeye başlar.

Ailenin bu dönemde doğru rol model olması çocuğun taklitçiliği sayesinde sosyal beceri gelişimi açısından olumlu etki edebilecektir. Walden (1991)’ın yaptığı bir araştırmaya göre 14-22 aylık bebekler 6-9 aylık bebeklere göre belirli durumlarda nasıl davranacağını annenin yüzüne bakarak öğrenmeye daha fazla eğilim göstermişlerdir (akt. Santrock, 2015, s 190).

Çocuk bu dönemde dilde kendine gönderimde bulunma, kendini kaynak gösterme, yetişkin ölçütlerine uymaya çalışma ve duyarlılık gösterme, kendi hedef ve ölçütlerini belirleme ve aynadaki imgesini tanıma ögelerinden oluşan yeni bir benlik anlayışı geliştirir (Yavuzer, 2004). Çakmaklı (2007)’ya göre çocuk bu dönemde gelecekte hayatını tek başına yaşayabilecek hale gelmek için ilk sınavı vermektedir. Bu sınav sosyal benliği tanıma dönemidir.

Yine iki yaş döneminde paylaşma davranışları görülmeye başlar. Bu dönemde aile ortamının niteliği çocuğun beceri kazanımına zemin hazırlaması açısından belirleyici olmaktadır. Üç yaşında benmerkezci yapıdan daha ılımlı bir yapıya bürünen çocuk artık karmaşık olmayan becerileri yetişkin desteği ile gerçekleştirebilir. Akranlarına empati göstermeye başlar (Gülay ve Akman, 2009). Üç yaş döneminde çocuk ailenin bazı kurallarına uymaya başlar. Sabırlı olma, sıra bekleme, paylaşma gibi davranışlar görülür.

Ayrıca bu dönem cinsel benlik duygusunun başladığı ve cinsel rollerin belirlendiği dönemdir (Durualp ve Aral, 2011).

Aile dışındaki bireylerle ilk etkileşimlerin gerçekleştiği dönem olan 0-2 yaş döneminde ailenin çocuğa doğru rol model olması oldukça önemlidir. Artık akranlarıyla iletişim kurmaya başlayan çocuk için sosyal becerilerin önemi bu dönemde artmaktadır.

2.1.5.3. 4-6 Yaşta Sosyal Gelişim

Dört yaşında artık akranları ile daha uzun süreli oyunlar kurabilen çocuk akranlarından etkilenmekte ve bu dönemde nezaket sözcükleri kullanabilmektedir. Bu yaş, çocukların akranlarını değerlendirebildikleri, sosyal becerilerin ilişkileri şekillendirme anlamında ön plana çıkmaya başladığı bir dönemdir (Gülay ve Akman, 2009).

Toplumsallaşma açısından büyük önem taşıyan bu dönem çocuğun kuralları anlayamaması ve sınırları zorlayarak saldırgan davranışlar sergilemesi nedeniyle “çete çağı” olarak adlandırılmaktadır (Yavuzer, 2004).

Çocuk 5 yaş döneminde artık grup oyunlarını tercih etmekte ve hayvanlara, kendinden küçük çocuklara karşı koruyucu bir tavır takınmaktadır. Beş yaşında artık çevresinin genişlemesi ile birlikte işbirliği, paylaşma, kurallara uyma davranışları ve sosyal olgunluk gösterebilmektedir (Gülay ve Akman 2009; Yavuzer 2009).

Altı yaşında arkadaşların ve öğretmenin önemi artarken çocuk artık iletişim ve etkileşimin bir ihtiyaç olduğunu hissetmektedir. Bu dönemde işbirliği empati, kurallara uyma gibi beceriler gelişmiştir. Bu dönem kritik bir dönemdir ve bu dönemde çocuğun oyun grupları genişler. Bununla birlikte sosyallik davranışlarında gelişim gösteren çocuğun işbirliği, kurallara uyma, dostluk kurma gibi davranışlar sergilediği görülebilir. “Büyük çocuk” olarak kabul edilmekten ve büyüklerin konuşmalarına katılmaktan zevk duyar (Durualp ve Aral, 2011).

Okulun da hayata girmesi ile birlikte çocuğun sosyal becerileri açısından 4-6 yaş dönemi kritik bir dönemdir. Bu dönemden sonra çocuk artık iletişim kurmak istemekte, zenginleşen çevre ile sosyal becerileri kazanmaya ve kazanılan sosyal beceriler ile ilişkiler kurmaya başlamaktadır.

2.1.6. Okul Öncesi Dönemde Sosyal Becerilerin Gelişimini Etkileyen Faktörler

Gülay ve Akman (2009, s.63) okul öncesi dönemde sosyal gelişimi etkileyen faktörlerin başlıcalarını; aile, akranlar, sosyal konum, oyun, cinsiyet, yaş, çocuğun engelli olup olmaması, okul öncesi eğitim kurumları, kitle iletişim araçları olarak tanımlamışlardır.

Bilek (2011)’e göre okul öncesi dönemde sosyal beceri gelişimini etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar; cinsiyet, yaş, çocuğun engelli olup olmaması, akran ilişkileri, okul ve ailedir. Aileler ve öğretmenler beceri kazanımında en kritik dönemlerden biri olan bu dönemde tüm faktörleri göz önünde bulundurarak çocuğun gelişim düzeyine uygun etkinliklerle sosyal beceri kazanımını desteklemelidirler.

2.2. Sosyal Beceri Eğitimi