• Sonuç bulunamadı

Okul Öncesi öğretmen Adaylarının Çevreye Yönelik Etik Tutumlarının

5. TARTIŞMA

5.3. Okul Öncesi öğretmen Adaylarının Çevreye Yönelik Etik Tutumlarının

Araştırmada okul öncesi öğretmen adaylarının tanımlayıcı özeliklerine göre çevreye yönelik etik tutum düzeyleri incelenmiştir. Bu doğrultuda ele alınan ilk değişken olarak eğitim gördükleri sınıflara göre, sadece dinsel etik yaklaşım boyutunda farklılaşma olduğu diğer çevreye yönelik etik tutum boyutlarında farklılaşma olmadığı saptanmıştır. Buna göre 1. ve 2. sınıfta okuyan öğrencilerin dinsel etik yaklaşım düzeyleri 3. ve 4. sınıfta eğitim görenlere göre daha yüksektir.

Şahin ve Doğu (2018) okul öncesi öğretmen adayları üzerinde gerçekleştirdikleri araştırmalarında da öğrencilerin sınıflarına göre çevre sorunlarına ilişkin tutumlarında farklılaşmaların olduğu saptanmıştır. Aydın ve Ünaldı (2013) coğrafya öğretmen adayları üzerinde gerçekleştirdikleri araştırmalarında birinci sınıfta eğitim gören öğrencilerin çevre tutumlarının üst sınıflardaki öğrencilere göre daha olumlu olduğunu saptamışlardır. Akyol (2014) ile Kahyaoğlu, Daban ve Yangın (2008) İlköğretim Öğretmen Adayları üzerinde gerçekleştirdiği araştırmasında öğrencilerin

sınıflarına göre çevresel tutumlarında farklılaşma olmadığı sonuçlarına ulaşmışlardır. Fernández‐Manzanal, Rodríguez‐Barreiro ve Carrasquer (2007) yaptıkları çalışmada son sınıf öğrencilerinin birinci sınıf öğrencilerine göre daha yüksek bir çevresel tutuma olduğunu belirlemişlerdir. Çıkan sonuçlardan bir genellemeye gidilememektedir. Sonuçların örtüşmeme nedeninin, kullanılan ölçeklerden kaynaklanabileceği gibi örneklem gruplarındaki farklılıklardan da kaynaklanabileceği düşünülmektedir.

Öğretmen adaylarının öğretim durumlarına göre insan merkezli etik yaklaşım ve çevre merkezli etik yaklaşım düzeylerinde farklılaşma olduğu saptanmıştır. Buna göre gündüz eğitim alan öğrencilerin gece eğitim alan öğrencilere göre insan merkezli etik yaklaşım düzeyleri düşük, çevre merkezli etik yaklaşım düzeyleri yüksektir.

Okul öncesi öğretmen adaylarının cinsiyetlerine göre sadece ekofeminist etik yaklaşım düzeylerinde farklılaşma saptanmıştır. Kadın öğretmen adaylarının erkek öğretmen adaylarına göre ekofeminist etik yaklaşım düzeyleri daha olumludur. Literatürde yapılan çevre tutumunun cinsiyete göre farklılık göstermediği (Akyol, 2014; Genç ve Genç, 2013; Polat, 2012) yönünde sonuçlara ulaşılırken, araştırma bulgumuzla örtüşen şekilde kadın katılımcıların daha olumlu çevre tutumuna sahip olduğu (Fernández‐Manzanal, vd.,2007) Kahyaoğlu, Daban ve Yangın, 2008; Özgen, 2012; Öcal 2013; Aydın ve İnaldı, 2013) yönünde bulgulara ulaşılmaktadır.

Öğretmen adaylarının not ortalamalarına göre insan merkezli etik yaklaşım ve çevre merkezli etik yaklaşım düzeylerinde farklılaşmalar olduğu saptanmıştır. Buna göre not ortalaması 1,01 ile 2,00 arasında olan öğrencilerin insan merkezli etik yaklaşım düzeyleri not ortalaması daha yüksek olanlardan daha olumlu, çevre merkezli etik yaklaşım düzeyleri daha olumsuzdur. Şahin ve Doğu (2018) araştırmalarında not ortalaması en düşük olan grubun çevre tutumu en olumsuz grubu oluşturduğunu saptamıştır. Bu sonuç, çevre merkezli etik yaklaşım açısından araştırma bulgumuzla örtüşürken, insan merkezli etik yaklaşım açısından örtüşmemektedir.

Araştırmada öğretmen adaylarının çevre için yaşam standardından fedakârlık etme durumlarına göre çevre merkezli etik yaklaşım ve çevreye yönelik genel etik tutum düzeylerinde farklılaşma olduğu belirlenmiştir. Çevre için yaşam standardından fedakârlık edenlerin çevre merkezli etik yaklaşım ve çevreye yönelik genel etik tutum düzeyleri fedakârlık etmeyenlerden daha olumludur. Literatürde yer alan çalışmalarda yaşam standartından çevre için fedakarlık etme durumuna incelenen bir değişken olarak rastlanmamıştır. Ancak çevre için yaşam standartından fedakârlık edebilen kişilerin çevreye yönelik tutumlarının daha olumlu olması olağan ve beklenen bir sonuçtur. Fakat benzer nitelikte, Morgil ve arkadaşları (2004, s.101) öğretmen adaylarının çevre sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak için alışkanlıklarını değiştirmeyi göze alabildiklerini belirlemişlerdir.

Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının okul öncesi eğitim alma, ailesinin yaşadığı evin durumu, anne ve baba eğitim durumu, aile gelir durumu, mezun oldukları lise, üniversitede çevre ile ilgili ders alma ve sosyal medyada çevre ile ilgili sayfa takip etme durumlarına göre farklılaşma olmadığı saptanmıştır. Literatürde araştırma bulgularımızla örtüşen şekilde sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir. Şahin ve Doğu (2018) mezun olunan lise türü değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık göstermediği bulunmuştur. Karahan (2009) hemşirelik öğrencileri üzerinde gerçekleştirdiği araştırmada öğrencilerin annelerinin eğitim durumu, aile gelir düzeylerine göre çevre tutumlarının farklılaşmadığını belirlemiştir. Erol ve Gezer (2006) sınıf öğretmenliğinde okuyan öğrencilerin anne ve babalarının eğitim durumuna, oturdukları eve, ailenin gelir düzeyine ve daha önce çevreyle ilgili ders alma durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermediğini belirlemişlerdir. Çıkan sonuçlardan en ilginç olanı, çevre dersi almanın çevre tutumuna etkisinin olmamasıdır. Çevre ile ilgili alınan dersin çevreye karşı olumlu tutum geliştirmede etkili olması beklenmektedir. Bu sonuçlar verilen çevre eğitimlerinin amacına ulaşmadığını düşündürmektedir. Araştırma bulgumuzla örtüşen şekilde Alpak-Tunç (2015) çevre sorunlarına yönelik kaygı, çevre sorunlarına duyarsız kalma, sürdürülebilir çevre için geri dönüşüm ve sürdürülebilir çevrenin önemi alt boyut ve toplam puanlarının çevre bilimi dersi alma durumu açısından anlamlı bir farklılık göstermediği sonucuna ulaşırken, araştırma bulgumuzla örtüşmeyen şekilde, sürdürülebilir çevreye yönelik olumsuz düşünceler alt boyut puanlarının çevre bilimi

dersi alan fen bilgisi öğretmen adayları lehine anlamlı bir farklılık gösterdiğini tespit etmiştir. Yine benzer şekilde. Tuncer vd. (2006) yaptıkları çalışmada çevre derslerine katılımın öğretmen adaylarının sürdürülebilir çevreye yönelik inançlarına etkisini incelemiş ve çevre dersine katılımın önemli bir değişken olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Akyol (2014) ise araştırma bulgumuzla örtüşen şekilde ilköğretim öğretmen adaylarının çevre eğitimi dersi alıp almamalarına göre öğretmen adaylarının çevreye yönelik tutumlarında farklılaşma olmadığını belirlemiştir.

5.4. Okul Öncesi öğretmen Adaylarının Çevre Davranışlarının Tanımlayıcı