• Sonuç bulunamadı

Obezitenin gelişiminde psikososyal faktörlerin rolü kabul edilmektedir. Bu grupta obez olmayanlara göre daha çok psikososyal rahatsızlık görülmektedir. Yapılan araştırmalarda obezitenin sosyal zorluklar için bir risk etmeni olduğu bildirilmektedir (197).

Benlik Saygısı

Benlik saygısı genel anlamda kişinin kendisine karşı duyduğu sevgi, saygı ve güven duygularını ifade etmesi olup kişinin kendini tanıyıp gerçekçi bir biçimde değerlendirerek mevcut yetenek ve güçlerini olduğu gibi kabul edip benimsemesi şeklinde tanımlanmaktadır (198). Rosenberg, benlik saygısını kişinin kendisine karşı tutumunun belirlediğini buna göre kişi kendini değerlendirmede olumlu bir tutum içinde ise, benlik saygısı yüksek, olumsuz bir tutum içinde ise, benlik saygısı düşük olarak kabul edilmektedir (199). Benlik saygısının duygusal, zihinsel, toplumsal ve dolaylı olarak da bedensel öğeleri vardır. Bu bağlamda kendini değerli hissetme, yeteneklerini ortaya koyabilme, başarılı olma, toplum içinde beğenilir olma, kabul görme, sevilme, kendi bedensel özelliklerini kabul etme ve benimseme, benlik saygısının oluşması ve gelişmesinde önemli faktörler olarak kabul edilmektedir (198).

Obez bireylerde düşük benlik saygısı ve olumsuz beden algısı olduğu bilinmekte ancak bunun sebep mi yoksa sonuç mu olduğu konusunda tartışmalar sürmektedir. Galletly ve arkadaşları doğurganlık çağındaki 64 kadınla yaptıkları ileriye dönük bir çalışmada kilo kaybedilmesi ile depresyon oranında azalma ve benlik saygısında artma olduğunu bildirmiş; Thomas ise benlik saygısı ile cinsel çekiciliğin ilişkili olduğunu saptamıştır (200, 201). Obezite ve benlik saygısının değerlendirildiği çalışmalarda genel olarak obez kişilerde düşük benlik saygısı olduğu saptanmıştır (202-204)

Günümüzde zayıflık değer kazandıkça obez bireyler dışlanmakta ve çevreden gelen bu olumsuz geri bildirimler benlik saygılarında azalmaya yol açmaktadır (38). Sobal ve Stunkard‘ın ―sosyal olarak kabul gören önyargı‖ (the last socially acceptable form of

25

prejudice) olarak tanımladığı şekliyle obez bireylere karşı küçük görme, önyargı ve saygısızlık son derece yaygın olduğu sağlık personellerinin de obezleri tembel, aptal ve değersiz olarak nitelendirdiği saptanmıştır (205, 206) .

Yaklaşık 40 yıl evvel Stafferi 6 yaşındaki bir çocuğun, aşırı kilolu başka bir çocuğun görünüşünün ―tembel, kirli, aptal, çirkin‖ olduğunu düşündüğünü saptayarak ön yargının çocukluktan başladığını gözler önüne sermiştir. Obez bireyler toplumsal alanlarda damgalanmaktadır. Ayrımcılık benlik saygılarının azalmasına; benlik saygılarının azalması da disforik ve depresif duyguduruma sebep olmaktadır (206). Ayrıca obez kişiler çalışma hayatında da ayrımcılıkla karşılaşmakta, yapılan değerlendirmelerde işverenlerin %16‘sının obez kadınlara iş vermediği, %44‘ünün özel şartlarda bu tür bireyleri çalıştırmayı kabul ettiği, güvenlik güçleri, itfaiye birimleri ve havayollarının ise obez bireyleri işe almadığı veya işten çıkardığı belirtilmektedir (206).

Beden Algısı

Benlik saygısı ve beden algısı yakın ilişkili kavramlar olup sebep sonuç çerçevesinde birbirlerini etkilemektedir. Beden algısı, bireyin zihninde şekillenen bedenin kendisine nasıl göründüğü olup, tüm yaşam boyunca, benlik saygısı ve ruhsal sağlığının önemli bir yönünü oluşturmaktadır (207). Beden algısı doyumsuzluğu ise ideal ve algılanan beden görüntüsü arasındaki uyumsuzluk olarak tanımlanmakta ve benlik saygısını olumsuz yönde etkilemektedir (208-212).

Obezlerde beden algısı ile ilgili yapılan çalışmalarda, BKİ‘nin beden hoşnutsuzluğuna anlamlı düzeyde etkisi olduğu ve obez grubun, obez olmayan gruba göre daha fazla beden hoşnutsuzluğuna sahip olduğu gösterilmiştir (213, 214). Terapiye giden obez kadınlarla yapılan bir araştırmada, %80‘den daha fazlasında olumsuz beden algısının olduğu saptanmıştır (215). Obez bireylerin kilo kaybının görünüş ve çekiciliklerini artıracağına ve sonuç olarak kendileri hakkında daha iyi hissedeceklerine inandıkları bilinmektedir (216). Obez kadınlarda beden hoşnutsuzluğu şiddetinin gerçek beden ağırlığından çok, algılanan beden ağırlığıyla ilişkili olduğu, algılanan beden ağırlığının düşük benlik saygısına neden olurken, gerçek beden ağırlığının düşük benlik saygısı ve depresyonla ilişkili olmadığı bildirilmiştir (214, 217). Ayrıca çocukluk çağında obezite problemi başlayan bireylerin erişkin dönemde başlayanlara göre beden hoşnutsuzluğunun daha fazla olduğu bildirilmiştir (214, 218).

26

Aile ĠliĢkilerinde YaĢanan Sorunlar

Ebeveyn davranışının çocuk gelişimi üzerine etkileri bilinen bir durumdur. Kilolu kız çocuklarının anneleri kızlarının ne kadar ve nasıl yemeleri ile ilgili daha müdahaleci olmakta ve kendi diyet kısıtlamalarıyla paralel olarak kızlarının yiyecek alımını kısıtlamaktadır (219). Sosyal ve fiziksel çevrelerindeki yetersizliklerin erişkinlikteki obezite ile bağlantılı olduğu düşünülmekte, ebeveynlerinden yeterli destek alamayan çocukların erişkinlikte diğerlerinden yedi kat daha fazla obezite riski altında olduğu bildirilmektedir (220).

Damgalanma

Kiloyla ilgili damgalanma obezlerin çok farklı alanlarda ve sık karşılaştıkları bir durumdur. Toplumda obez kişilerin kendilerini kontrol edemedikleri için kilo veremeyen başarısız, tembel insanlar oldukları önyargısı yaygındır. Yapılan bir çalışmada aşırı kilolu ve obez kişilere sağlık hizmetinde ayrımcılık yapıldığı, iş bulma olasılıklarının daha az olduğu, işe alınsalar bile tembel ve disiplinsiz olarak algılandıkları için daha düşük maaş verildiği bildirilmiştir (221).

BKİ yükseldikçe damgalanma artmakta ve daha fazla psikolojik sıkıntı yaşanmaktadır (222, 223). Ayrıca kiloya bağlı damgalanmanın tıkınırcasına yeme davranışına neden olduğu bildirilmektedir (224, 225).

Benzer Belgeler