• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.6. Türkiye’de İnternet Dizi Yayıncılığı

2.6.4. Netflix

Dünyaca ünlü dijital yayın platformu Netflix film ve dizi yapım ve dağıtım amaçlı 1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulmuştur. Başladığı ilk yıllarda DVD satış ve kiralaması yapan platform 2007 yılında internette film izleme imkânı tanıyarak genişlemiştir. Platformda yayınlanan ilk dizi 2013 yılındaki House of Cards dizisidir.

Netflix günümüzde 190’dan fazla ülkede izlenebilmektedir. 2016 senesinde Türkiye’nin de içinde bulunduğu 130 ülkeyle beraber kapmasa alanını genişletmiştir. Türkiye’de ilk zamanlarda altyazı ve dublaj sıkıntısı yaşayan platform zamanla bu açığını kapatmış ve Türkiye’nin en çok izlenen dijital yayın platformlarından biri olmayı başarmıştır. Netflix, tüm dünyada kullanılan internetin yüzde 15’ni tüketmektedir (BBC Türkçe, 2018). 190’ın üzerinde ülkede faaliyet gösteren şirketin 2018 yılında 137 milyon aboneye sahip olduğu belirtilmektedir. Bu rakamın 5 milyonunun da Türkiye’de olduğu ifade edilmektedir (digitalage.com, 2019). Üyelik sistemi ile işleyen platform içerisinde farklı paketler barındırarak esnek fiyatlar sunmaktadır.

Netflix’i ülkemizde yayın yapan dijital platformlardan ayıran en önemli özelliği sezona ait bütün bölümlerin bir seferde yüklenmesidir. Yerli dijital içerik üreticileri her hafta bir veya birkaç bölüm şeklinde sisteme yükleyerek devam etmektedirler. Yerli dijital platformlarda yayınlanan diziler ile Netflix’de yayınlanan dizilerin süreleri arasında çok büyük farklılıklar bulunmamaktadır. Dizi yayını yapan bütün platformlarda ortalama süre 30 dakika ile 80 dakika arası değişmektedir.

Netflix tarafından Türkiye’de çektirilen Hakan: Muhafız (The Protector) isimli dizi yayınlandığı andan itibaren IMDB’de (İnternet Movie Database) 10 üzerinden 7,9 puan alarak büyük bir başarı yakalamıştır. 10 milyondan fazla izlenen dizinin popülerliği artınca iki ve üçüncü sezonun anlaşmaları yapılmıştır.

Forbes’in yayınlanan 2018 Ekim sayısında Netflix Türkiye birimi önümüzdeki 20 yıl içinde televizyonun biteceğini izleyicilerin tamamen dijital platformlara kayacağını iddia etmektedir (BBC Türkçe, 2018, 5 Ekim). Kısa zaman içerisinde televizyonların ve var olan diğer platformların izleyicinin taleplerinin şekillendirdiği bir yapıya kavuşacakları öngörülmektedir. Dolayısıyla şimdiki şartlar altında televizyon oyununun bir parçası olacağı su götürmez bir gerçek olarak görünen online televizyon platformları

için asıl sorunun hangi model temelinde işleyecekleri oldukları görülmektedir. Bu noktada reklam mı, yoksa abonelik mi tercih edilecektir? Türkiye’de yabancı film ve dizi izlemeye alışık, yurtdışındaki gelişmeleri takip eden geniş bir izleyici kitlesi bulunmaktadır. Ancak bu kitlenin içeriğe ücret ödemek konusunda isteğinin düşük olacağı öngörülmektedir. Bunun yanı sıra internet reklam pazarında ise tüm geleneksel normları yıkacak türden hızlı bir büyüme görülmektedir (Muradoğlu, 2017, Temmuz, s.88).

İnternet dizileriyle beraber yeni bir yüzle tanışan Türk dizi sektörü, halen yolunu netleştirme çabasındadır. Bu değişime ayak uydurma telaşının arkasında internetin konvansiyonel televizyonların geleceğini tehdit edeceği inancı vardır ve şimdilik gelecekte var olmak için en işlevsel modelin Netflix ve benzeri dijital platformların yürütücüsü olduğu yönünde fikir ortaklığı olduğu görülmektedir. Bununla beraber farklı görüşler de bulunmaktadır. Nisan 2017’de televizyon platformları üzerinden Türkiye’ye giren Sony Channel’in yönetim kurulu üyesi Murat Saygı televizyonun asla ölmeyeceğini savunmaktadır: “Şu bir gerçek ki yarın televizyonlar başka mecralardan izlenecek. Ama yine de izlenmeye devam edilecek şey televizyon olacak” (Muradoğlu, 2017, Temmuz, s. 90). Doğuş Dijital yönetim kurulu üyesi Ateş İnce de televizyonun Türk insanının akşam eğlencesi olmasına güvenerek “Bizde eğlence anlayışı son on yıldır akşam eve gelip dizi izlemek oldu. Bunun alternatifi çok kolay gelmeyeceğine göre televizyonculuk asla ölmeyecek” görüşünü paylaşmaktır (Muradoğlu, 2017, s. 90).

III. BÖLÜM

ELDE EDİLEN BULGULAR BAĞLAMINDA TÜRKİYE’DE DİZİ SEKTÖRÜ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Dünya dizi endüstrisinin en büyük pazarlarından biri haline gelen Türkiye, kısa süre içerisinde kendisi de dizi sektörünün önde gelen aktörlerinden birisi haline gelmiştir. Küresel ölçekte yayın yapan Netflix gibi platformlar için üretilen dizilerin dahi milyonlarca kişi tarafından izlenmeye başlaması bu konudaki başarıyı açıkça ortaya koymaktadır. Yaşanan umut verici gelişmeler, sektörün sorunlarının görmezden gelinmesine neden olmakta ve Türk dizi sektörünün geleceğini tehdit etmektedir. Dolayısıyla dizi sektörünün temel dinamiklerinin ve yaşadığı sorunların incelenmesi yaşanan olumlu gelişmelerin sürdürülmesine ve kalıcı kılınmasına katkıda bulunacaktır. Dizi sektörünün temel aktörlerinin dizi sektörü, sorunları ve geleceği hakkındaki görüşleri, sektörün sorunlarının doğasının anlaşılması, bu sorunların çözüm yolları ve sektörün geleceği ile ilgili tahminlerde bulunabilmek açısından önemli katkılar sağlayacaktır. Bu kapsamda bu çalışmada dizi sektörünün en temel aktörü durumundaki yönetmenlerle dizi sektörü üzerine yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

Sektöre ait herhangi bir iş tanımının yapılmamış olması, sendikal faaliyetlerin yeni başlamış olması sektörde çalışan yönetmen sayısı hakkında net bilgi vermeyi zorlaştırmaktadır. Yapılan araştırma sonucunda Türkiye’de uzun soluklu ve çok sayıda dizi olması yönetmen sayısını da arttırmıştır. Bu sayıda geniş bir kitleyi araştırmaya dahil etmek görüşme tekniği ile veri toplamaya uygun değildir. Çalışmanın özellikle mevcut durum ve geleceğine dair verilere ışık tutacak nitelikte olabilmesi için sektörde en az 100 bölüm dizi çekmiş yönetmenler seçilmiştir. Bu nedenle amaçlı örneklem yöntemi ile bunların on beşi araştırma evrenine dahil edilmiştir. Görüşme yapılacak yönetmenlerin sekizi Yeşilçam döneminde dizi çekmiş ve geçmiş ile günümüz arasındaki farkı ortaya koyabilecek nitelikteki geçiş dönemi yönetmenleri arasından; yedisi ise doğrudan dizi sektörünün içerisinde yetişip yönetmenliğe başlayanlar arasından seçilmiştir. Belirlenen yönetmenlerden daha önce Yeşilçam’da da çalışan iki yönetmen ile sektörden yetişen bir yönetmen zamanları olmadığı için görüşmeyi kabul etmemiş; dolayısıyla görüşmeler altısı Yeşilçam döneminde de çalışan altısı da dizi sektörü içerisinden gelen on iki yönetmenle gerçekleştirilmiştir.

İlk etapta görüşme yapmayı kabul eden yönetmenlerden ikisiyle yüz yüze derinlemesine görüşmeler yapılmış ve bu görüşmeler sonucunda görüşme formunun açık uçlu soruları belirlenerek hazırlanan sorular, bir sıra dahilinde yarı yapılandırılmış

görüşme tekniği ile görüşme yapmayı kabul eden yönetmenlere yöneltilmiştir. Görüşmelerin dördü yüz yüze; dördü elektronik posta yolu diğer ikisi de telefonla görüşülerek gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler sonucunda elde edilen veriler yönlendirilen sorular da göz önüne alınarak onbir alt başlık altında incelenmiş ve çalışma sonunda bulguların genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.

3.1. Türkiye’de Dizi Sektöründe Yer Alan Yönetmenlerin Kariyer