• Sonuç bulunamadı

Sabiha Gökçen'den Ö m er Asım Aksoy'a; Cemal Kutay'dan Prof.Dr.Clemence Holzemeister'a; Semiha Berksoy'dan Sadi Irmak'a... Atatürk'le yaşadıklarım anlattılar. Hiçbir yerde yayımlanmamış bu anıları, TRT l'deki 'Atatürk'ten Anılar' program ının yapımcısı Nazmi Kal, gün ışığına çıkardı.

anı-anlatı,

208

s.,

4900

ooo.-

karikatür, büyük boy, kalın kâğıda basılı,

120

s., 8OOO000.-

TÜYAP İSTANBUL KİTAP FUARI, ÜST KAT, 4. SOKAK, 104-105-106 NOLU DEĞİŞMEYEN STANDIMIZDA. TEPEBAŞI - İSTANBUL

B İL G İ Y A Y IN EV İ

www.bilgiyayinevi.com .tr

B İL G İ K İT A B E V İ

B İL G İ D A Ğ ITIM

M eşrutiyet Cad.

No:46/A

Yenişehir

- 06420 ANKARA

Sakarya Cad. No:8/A Kızılay - 06420 AN K A R A

N arlıbahçe Sok. No:17 Kat:1 Cağaloğlu

Tel: (312) 434 49 98 - 434 49 99 - 431 81 22

Tel: (312) 434 41 06 - 434 41 07

34360 İSTANBUL

Faks: (312) 431 77 58

Faks: (312) 433 19 36

Tel: (2 1 2 )5 2 2 52 01 -5 2 0 02 59

Faks: (212) 527 41 19

tan sonra hayatını artık h uzur için­ de geçirmeye karar veren “K or­ kunç Yargıç” Ramsey H u n t, Rocky dağlarındaki h ir kulübede inzivaya çekilir. N e var ki, seçtiği b u yalnızlık fazla uzun sürmez. O rm anda, bilincini yitirmiş küçük b ir kızın hayatını kurtarınca, arazi­ sine kadar girmeyi başaran kişiler­ ce öldürülm ek istenir. Bu arada küçük kızm annesi Molly S antera’da Ramsey’e ulaş­ m ıştır ve kız E m m a’yı on u n kaçırdığını zannetm ekte­ dir. G erçeği öğrendiğinde ise teşekkür etm ek için bile zam an yoktur. Katiller hâlâ peşlerindedir çünkü. Ve FB I ajanları, karı-koca D illon Savich ile Lacey Sher- lock tam zam anında devreye girerler. Ama Ramsey ile M olly’nin neden h ed ef olduklarını ortaya çıkarmak için giriştikleri ölüm cül m ücadelede k orkunç olaylar birbirini izler.

Y argıç/ Steve M a rtin i/ Çeviren: İlkay Türkozan/ İn k ı­ lâp K i t ab e v i/ 507 s.

‘Cevzikafa’ lakabıyla anılan ve d o ­ kunulm azlık hakkı sayesinde göre­ vini kötüye kullanan acımasız yar­ gıç A rm ando Acosta, Polis Birli- ği’nin kayıdarını tu tan A rguillo’yu hapse atarak, Birlik yöneticilerine gözdağı vermeye kararlıdır, çünkü onlar gelecek seçimler için rakip adayı desteklem ektedirler. Ama birlik boş durm az ve suç bilimi öğrencisi seksi Brittany H all’ı yem olarak kullanıp yargıç A costa’ya tuzak kurar. Ve yar­ gıç, “fuhuş operasyonunda tu tu k lan d ı” haberleriyle gazetelere m anşet olur. Bir cinayet suçuyla tutuklanır. Z or d u ru m d a kalan yargıç m ahkem ede kendisini, P a­ ul ile L en o re’nin temsil etm elerini ister. Paul, o güne k ad ar aşağılık b ir düşm an olarak gördüğü ‘Cevizka- fa’yı savunmayı üstlenm eye karar verir. Ama bu kez karşılarına L enore’nin eski patronu-yeni düşmanı, hırslı başsavcı K lein’ı almışlardır. Paul M adriani, o r­ tağı H arry H inds ve sevgilisi L enore ile birlikte h u ­ kuk m ücadelesi verirken, b ir ölüm oyununun içinde b u lu rlar kendilerini. Ü stelik gerçek katil ise akla gel­ m eyecek b ir isimdir! Kendisi de duruşm a avukatlığı yapmış olan Steve M artini’den nefes nefese okuyaca­ ğınız usta işi b ir rom an daha...

Erguvan G üzeli-O lüm süz b ir aşkın ve İstan b u l’un ro m a n ı/ W illiam Stearns D avis/ Çeviren: Solmaz Kâ- m uran/ İnkılâp K itabevi/ 464 s.

“Erguvan G üzeli”, Isauiralı bir çobanken Bizans İm paratorlu­ ğ u ’na kadar yükselen Leon ile b ü ­ yük aşkı A ntuza’nın romanı. III. Leon olarak 717 yılında tahta çık­ tığında Bizans’ı ele geçirm ek için gelen A rap orduları ve donanm a­ sını güçlü kişiliği ve zekâsıyla b oz­ guna uğratan im parator, tarihe ge­ çecek b ir zafer kazanmıştı. Bu za­ ferde en büyük pay, kuşkusuz, ‘Rm um ateşi’ni icat edip ilk kez b u savaşta kullanıl­ masını sağlayan Kallinikos’tu. Ama Kallinikos’un kızı A ntuza’ya duyduğu derin aşk olmasa, L eon için ne zaferin anlam ı vardı, ne de yaşamanın... Erguvan G ü- zeli’n de ölüm süz b ir aşka tanık olurken, dönem in İs­ tan b u l’u n u sokak sokak gezecek ve b u günkü İstan­ b u l’u yeniden keşfedeceksiniz...

Selim ile N u rb a n u / Teoman E rgül/ İnkılâp K itabevi/ 3 5 İ s.

Teoman Ergül, “N u rb a n u ” adlı rom anında, II. Selim’in M ani­ sa’daki şehzadelik günlerinde göz­ desi N u rb an u ile yaşadıkları b ü ­ yük aşkı anlatırken, O sm anlı im ­ p aratorluğu’n u n 16. yüzyıldaki ko­ num una da ışık tutuyordu. Ergül, “Selim ile N u rb a n u ”da b u kez, O sm anlı tahtına peş peşe çıkan, ordularının başında savaşa gitm e­ dikleri halde im paratorluğun sınır­ larını genişletm e becerisini gösteren baba-oğul iki p a ­ dişahın; II. Selim ile III. M u rad ’ın Kütahya ile M ani­ sa’daki şehzadelik ve saltanat dönem lerini anlatıyor. Ve elbette rom anın iki ana kahram anı daha var: N u r­ b an u Sultan ve Safiye Sultan!.. Bu rom anı okurken;

yine, O sm anlı’nın kazandığı zaferlerin yanı sıra ikti­ dar kavgalarına, harem de dönen entrikalara, aşkın ve cinselliğin farklı boyutlarına tanık olacaksınız. K ö p rü lü ler/ A h m e t R efik A ltın a y / Türkiye İş Banka­ sı K ültür Yayınları-Tarih Vakfı Yurt Yayınları/ 199 s.

A hm et Refik Altınay’ın “Geçmiş Asırlarda O sm anlı H ayatı” baş­ lıklı b ir dizi halinde K itaphane-i H ilm i - İbrahim H ilm i tarafından 1915-1927 tarihleri arasında ya­ yımlanan on altı eserini Tarihe Yolculuk adm ı verdiğimiz b u ye­ ni dizimizle okurlarım ızla buluş­ turuyoruz. A ltınay’ın K öprülüler adlı eserinin ilk baskısı iki cilt ha­ linde 1915 yılında yapılmıştır. Bi­ rinci cilt K öprülü M ehm et P aşa’ya, ikinci cilt K ö p ­ rülü Fazıl A hm et Paşa’ya ayrılmıştır. Birinci cilt K öprülü M ehm et P a şa n ın hayatım , tabiatını, dini si­ yasetini, ulema ile ilişkilerini, zam anında bilim ve edebiyatını, Anadolu ıslahatını, E rdel başarısını, dış siyasetini ve son günlerini anlatıyor, ikinci cilt Köp- rülüzade Fazıl A hm et P aşa’nın hayatını, tabiatını, Avusturya ve G irit seferlerini, Kandiye zaferini, za­ m anında İstanbul ve E dirne hayatını, bilim ve edebi­ yatı, dış siyasetini, Lehistan seferini ve ölüm ünü an­ latıyor.

T ü rk Aynştaynı-Oktay Sinanoğlu K itab ı/ Söyleşi: E m ine Çaykara/ Türkiye İş Bankası K ültür Yayınları/ 468 s. + A lb ü m ve Belgeler

1962 yılında, henüz 26 yaşınday­ ken, A B D ’niri Yale Üniversite- si’n d e dünyanın en genç profesö­ rü... İki kere N o b el’e aday göste­ rilmiş ilk Türk... Kimyaya m ate­ matiği sokmuş, m oleküler biyolo­ jinin kurucularından, fizik, astro­ fizik, nükleer fizik gibi bilimin çeşidi dallarında b ir “harika ço­ cuk”.... TÜBİTAK, O D T Ü ve Bo­ ğaziçi Ü niversitesinin kuruluşla­ rında yer almış, T ürkiye’de bilimin gelişmesi için m ücadele vermiş bir kişi... Ve ülkesinin sorunlarına kafa yormuş, b u uğurda tüm gücüyle savaşmış b ir aydın. Türkiye İş Bankası K ültür Yayınları N ehir Söyleşi dizisinin üçüncü kitabı, “Birinci D ünya”da kendini kabul ettirip “Ü çüncü D ünya”da bilim in ge­ lişmesi için çabalamış, ülkesinde değeri yeterince b i­ linm em iş Prof. O ktay Sinanoğlu’na ait. Sinanoğlu halen Yıldız Teknik Ü niversitesi’n de hocalığını sür­ dürüyor.

H ep si H ik ây e/ Gaye Boralıoglu/ İletişim Yayınlan/ 124 s.

H ayatla başa çıkmak denen, git­ tikçe im kânsızlaşan mesleği... Temel bir insan hali olarak, ebedi ergen şaşkınlığını... Yanlış anla­ şılmanın, kendini anlatam am anın dipsiz kaygılarını... O rtalığı to p ­ layamamayı, ilişkilerine hâkim olamamayı... Yine de ha gayret m utluluklar tasarlamayı, saadet anları hayallemeyi.. Anlatan... Böyle şeyleri hep anlatıldığından başka tü rlü anlatan... B unun için, mizah olsun diye zorlamaksızm m izahi hikâyeler... Bir de... b ü tü n b unlar kadm diliyle... anlatılıyor.

T ü rk D ış P olitikası - K urtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorum lar - Cilt I: 1919-1980/ Edi­ tör: Baskın O ran/ İletişim Yayınları/ 900 s.

Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan b u yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı T ü rk Dış Politikası k i­ tabıdır... Ama b u iki ciltlik çalış­ ma yalnızca m eslekten olanlara, uzm anlara hitap etmiyor. Ç ünkü o n u anlam ak için uluslararası iliş­ kiler eğitimi görm üş olmak ge­ rekmiyor; m eraklı bir okur olm ak yeterli. Öncelikle, uzm anlık jar-

E

tından kaçınarak, rahat bir dille kaleme alındı.

cisi, dış politika, toplum sal olaylarla iç politikay­ la ve uluslararası gelişmelerle harm anlanm ış biçim de ayağı yere bastırılarak anlatıldı. Ü çüncüsü, özel bilgi

gerektirebilecek b ü tü n terim ve kavram lar m etinle­ rin içinde yer alan küçük “k u tu ”larda açıklandı. İk ­ tisattan hukuka, sosyolojiden coğrafyaya, iç politika­ dan siyasal tarihe, stratejiden ekonom i politiğe, din­ ler tarihine k ad ar on d ö rt yan dala yayılan b u k u tu ­ larıyla ve anlattığı dönem lere ilişkin geniş görsel malzemesiyle b u yapıt, b ir “Uluslararası İlişkiler A n­ siklopedisi” niteliğinde. T ü rk dış politikasını, b ir resmi görüşe ya da herhangi siyasal dogm atizm e bağlı kalm adan, b ü tü n boyutlarıyla, b ü tü n verileri ve gerçekliğiyle irdeleyen tem el b ir başvuru kaynağı su­ nuyoruz.

E jderha Y ılları/ H alil İbrahim Ö zcan/ Gendaş A f . / 12 Eylül ile birlikte ülke dışına çıkm ak zorunda kalan genç ina­ nanlar savrulan yapraklar gibi gidebildikleri ülkelere kaçm ışlar­ dır. O dönem deki hal şim diki za­ m andır. Yaşanacakların yirmi bir yıl öncesinden yaşanmış hah ve inancıyla O rtadoğulu insanların kızgın ruh hallerini gözler önüne serer. Devrim için çıktıkları yol­ da, özverili cesaretlerinin sıradan- lıklarını yaşadıkları zam anlarda da bazen kahram an­ lık figürlerini yaşayarak hayatla yeniden yüzleşirler. Sınırların haritalardaki oyuncak çizgiler gibi yaşan­ dığı yerlerde farklı kültürdeki inananların aynı k a p ­ lardaki duygu alışverişlerinde yaşanan yalnızlık ol­ dukça etkili b ir biçim de anlatılmaktadır. H ayatın ge­ lecekteki düşlerinin kurulduğu şimdiki zam andan başlayıp öteki zamana uzanarak ölüm lerin ta ucuna gidip yaşanacak anla sınırlı olm adan yazılan b ir ro­ m an E jderha Yıllan.

Dünyayı Paylaşan Y azarlar/ H ikm et A ltın k a y n a k / Gendaş A .Ş ./ 320 s.

D ante ve Shakespeare, dünyayı aralarında paylaşmışlar mıdır, gerçekten- Paylaştılarsa, h er b iri­ ne düşen pay nedir, nerelerdir! İlk bakışta yalnızca “evet” diye yanıtlanabüecek bu sorunun as­ lında yanıtı da çoktur! D ante, İtalya’nın, Shakespeare İngilte­ re’nin değil, tüm dünyanın k u ­ cakladığı iki evrensel yazardır. Ama bu özellikleriyle tek yazar değillerdir. B uradan yola çıkarak kitabım ızda söz et­ tiğimiz yazarlar da kendi çaplarında dünyayı kucak­ layan yazarlardandır. Bunların kim olduğu ilk bakış­ ta görülebilir. Stendhal’den O ctavio P az’a, Sap- fo’dan Elitis’e, Tevfik F ik ret’ten Nâzım H ik m et’e, O rhan Veli’den, Ö zdem ir İn cey e, M elih Cevdet An- day’dan D oğan H ızlan’a, F ethi N aci’den E rdal Ö z ’e, M em et F u a t’tan Talat H alm an ’a, Yüksel Pazarka- ya’dan G üven T uran’a, Can Y ücel’den Cevat Ça- p a n ’a kadar pek çok yazar ve şair... Yazarlar ve şair­ ler bize göre, dünyayı paylaştıkları için m utluluk p e­ şinde koşarlar. H em kendileri, hem de tüm insanlar için...

B o ra / A lk io n i Papadaki/ Çeviren: Sona Ö zzakar/ Gendaş A f . / 200 s.

“ 1950’li yıllarda ‘Bayan Sofia’yı G irit’in b ir köyünde tanıdığım da, ben daha küçük bir çocuktum . H atırlıyorum da, o zam anlar gö­ züm e ne kadar hoş ve güzel gö­ zükm üştü. Çamaşırları iplere ser­ diğinde tuhaf ve acayip danslar eden birine benzediğini, şarkılar söyleyerek ütüye başladığında her şeyin ne kadar başkalaştığını, e t­ rafındaki h er şeyin nasıl gülüm se­ diğini ve ışıklar saçtığını anımsıyorum. İçim den onun bir büyücü olduğunu düşünüyor ama b u n u ona söylemeye cesaret edem iyordum . A radan uzun yıllar geçti... A tina’da tesadüfen bir, iki kez karşılaş­ tık. Beni evine davet etti, laf lafı açtıkça yeniden kendi hayat hikâyesini hatırladı. ‘Bir boraydı haya­ tım. M erham eti olmayan, amansız bir bora... Nasıl dayanabildiğimi ve ayakta kalabildiğim i ben bile an­ lamış değilim. Tanrı insanın om uzlarına kaldırabile­ ceğinden daha fazla yük bindirm esin çocuğum ...’ Bu kitabı, eğer Bayan Sofia’nm okum a yazması olsaydı kendisinin anlatabileceği ve yazabileceği bir dille,

? •** * í

s

Sc““h Balc,„jl„

K ı r m ı z ı . R e d

2001 İstanbul

Belgede Okumak, okumamak üzerine (sayfa 40-42)

Benzer Belgeler