• Sonuç bulunamadı

2.2. Afganistan Pakistan Arasındaki Sorunlar

2.2.3. Narko-Ekonomi

Afganistan’ın ekonomisi 30 yıl süren savaş nedeniyle uluslararası ve bölgesel ekonomik erişim ve iletişimden yoksun kalmıştır. Bu durum Afganistan’ın ekonomik büyümesini olumsuz yönde etkilemiştir. Aslında Afganistan’ın ekonomik olarak gelişmemiş olmasının nedeni sadece 30 yıl süren savaş değildir. Savaşın dışında da Afganistan’da her zaman sefaletler, felaket, afet, ekonomik kriz olagelmiştir. Bu durum Afganistan tarihinin bir takım kendine özgü koşullarından kaynaklanmaktadır. Ülke feodal ve kabile hayatına dayanan bir sosyal yapıya sahip olmuştur. Kabile mücadele ve rekabetleri Afganistan’ın siyasi istikrarını çok etkilemiştir (Wasıl, 2015: 29). Bu kapsamda Afgan ekonomisi, çağdaş dünyanın tüm dikkatlerini çekecek ve onu ürkütecek kadar “kara paracı” ve “kayıt dışı” (informal) ağırlıklı bir ekonomidir. Afganistan’ı bir “narko-ekonomi” olmaya sürükleyen güçler; yoksulluğun ancak narkotik ürünlerin üretimi ve pazarlanması yoluyla aşılabileceğini hedeflemektedir (Kalaycı, 2015: 104).

İkisi harici, üçü dâhili beş etken ile açıklar Afganistan yüksek meblağlardaki afyon ekimini (Özel, 2014: 134-135):

1) Sovyet istilasının kargaşaya sebep olduğu toplumda güçsüz hükümetlerin toprakları kontrol edememesi sonucu savaş misyonerlerinin bu durumdan faydalanarak çiftçileri afyon ekimine teşviki,

51

2) İç savaştan sebep toprakları bozulan çiftçilerin az emek çok kazanç mantığıyla bu ürüne yönelmesi,

3) Sovyetlerin dağılması ve Orta Asya’da yeni devletlerin kurulması neticesi ortaya çıkan anarşinin uyuşturucu ticareti ve narkotik örgütlerin oluşması,

4) Gelişen taşımacılığın etkisiyle bu oyuncuların Afgan uyuşturucusunu yaygın şekilde bölgelere ihraç etmesi,

5) Enternasyonal mecrada onanmayan haydut yönetimlerin (rogue regimes) yönetim yapılarını muhafaza maksadıyla çiftçilerle ve uyuşturucu tüccarlarıyla iş birliğine başvurması.

Sınırların denetimsizliği ülkedeki düzensizlik ve otorite eksikliğinden beslenmekte, direnişçi unsurlar ve kaçakçılık bu ortamda rahatlıkla faaliyet olanağı bulabilmektedir. Sınırdaki kontrolsüzlüğün yol açtığı uyuşturucu ticareti, savaş ekonomisi koşullarıyla birleşerek narko-ekonomi olarak adlandırılabilecek bir sisteme yol açmış, bu sistem bünyesinde tarım arazileri afyon yetiştirmek için kullanılmaya başlanmıştır. Uyuşturucu gelirlerini kontrol eden yerel savaş beyleri, bu yolla merkezi otoriteye meydan okuyabilmelerine imkân sağlayan kabiliyetlere sahip olduğu dolayısıyla merkezi otorite tesisinin zorlaştığı ifade edilmektedir. Afganistan’da yaşanan otorite boşluğu ülkedeki serbest uyuşturucu piyasası içerisinde hükümet yetkililerinin, aşiret reislerinin, askeri çevrelerin ve Taliban güçlerinin de yer aldığı bir rant çevresi oluştuğu basında ve yayınlanan raporlarda belirtilmektedir (Anbarlı-Bozatay ve Meriç, 2013: 166).

Mücahitler ABD’den, hükümet ise Sovyetler Birliği tarafından çok büyük askeri ve ekonomik destek sağlamıştır. Soğuk Savaş döneminde dış kaynakların sağladığı bu para akışı komutanların afyon üretimi, işlenmesi ve ticaretine yatırım yapmaları için sermaye oluşturmuştur;. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ortaya çıkan kanunsuzluk, suç ve yolsuzlukların oluşturduğu etkiyle halkın tam desteğini alan Taliban’ın ilk olarak ortaya çıkışı 1994 yılına denk gelmektedir. Bu dönem, Kabil’in 1992 yılında mücahitlerce ele geçirilen Sovyet destekli Necibullah

52

hükümetinin devrilişiyle birlikte etnik ve siyasi olarak bölünmüş olan bu gruplar arasındaki ayrılıkların açığa çıktığı iç savaş dönemi (1992-1994) olarak bilinmektedir. Hem köylülerin gelir sağlama amacıyla afyon ekmeyi bırakmaması hem de mücahit grupların kendilerini finanse etme ihtiyacı sebebiyle uyuşturucu ticareti iç savaş döneminde de hız kesmemiştir (Özel, 2014: 135).

Dünya genelinde afyon ve türevlerin oluşturduğu yasadışı ekonomi BM’nin son tahminlerine göre 68 milyar dolardır. Bu gelirin yaklaşık 55-60 milyar doları Afganistan kökenli üretimden kaynaklanmaktadır. Bu miktarın ise sadece 3-4 milyar doları Afganistan’da kalmaktadır. Bunun da yalnızca 500-600 milyon Doları çiftçilerin eline geçmekte geri kalan kısmı ülke içindeki tacirlere, suç örgütlerine ve bu ticarete göz yuman ya da koruma sağlayan otoritelere gitmektedir. Bu yasadışı ekonominin Afganistan’da kalan yüzde beşlik kısmı bile 2000’li yılların başında Afganistan milli hâsılasının neredeyse yarısını uyuşturucu ekonomisiyle irtibatlı hale getirmiştir. Uyuşturucu ekonomisi sahip olduğu nakit sermaye sayesinde inşaat sektörü, ithalat ve finans sektörü gibi gerideki yasal ekonomiyi de beslemektedir. Son yıllarda bu oran, yüzde 30’lara düşmüş gibi görünse de Afganistan’ın sosyo- ekonomik hayatında uyuşturucu kaynaklı maddiyat önemli bir yer tutmaya devam etmektedir (Ersoy, 2013: 59).

Haşhaş ekonomisi Afganistan’da kırsal nüfusun temel geçim kaynağını oluşturmanın yanı sıra terör ve uyuşturucu örgütleri arasında da garip bir sinerji yaratmaktadır. Looney’in tahmini hesaplamasına bakılırsa, sadece afyon-haşhaş sektöründe dönen kara para, %35 oranla tümünün içinde en büyük payı oluşturmaktadır. Bu sektördeki kayıt-dışılık da %100 oranındadır (Looney, 2008). Afganistan’da üretilen uyuşturucunun diğer ülke ve bölgelere dağılımında iki ana güzergah bulunduğu belirtilmektedir. Bunlardan ilki olan Balkan güzergâhı, İran ve Türkiye üzerinden geçerek Avrupa’ya ulaşmaktadır. İkincisi ise, Kuzey güzergâhı olarak belirtilen eski İpek Yolu’ndan geçmekte Orta Asya ülkeleri ve Rusya üzerinden Avrupa’ya ulaşmaktadır (Özel, 2014: 136).

Yasadışı uyuşturucu ekonomisini besleyen en önemli faktörlerden birisi, üretim ve geçiş güzergâhında bulunan ülkelerle uyuşturucunun varış noktası arasında

53

görülen büyük fiyat farklarıdır. Bu durum, Afganistan kaynaklı uyuşturucu trafiği açısından da geçerlidir. UNODC’nin son yıllara ait verilerine göre Afganistan’da bir gram eroinin sokak fiyatı ortalama 2-3 dolardır. Bu rakam İngiltere’de 96, İspanya’da 79, Almanya’da 49, Hollanda’da 56 dolar civarındadır. Afganistan’dan yola çıktığında yüzde 70-80 saflık oranına sahip olan eroin, hedef ülkedeki sokak piyasasına saflık oranı yüzde 30-40’lara düşürülmüş halde sunulmaktadır. Dolayısıyla bir gram eroinden son kullanıcıya arz edilmeye hazır en az iki gram ürün elde edilmektedir. Bu tabloya bakarak, Afganistan kaynaklı uluslararası eroin ticaretinin ortalama 1’e 60-70 oranında kâr bıraktığını söylememiz yanlış olmayacaktır (Ersoy, 2013: 59).

Benzer Belgeler