• Sonuç bulunamadı

63

4.1.1.2. Meryem Ana Kil isesi - St. Mary Kilis esi - Surp Asdvad zad zin Katedrali

Konu mu :

Şahinbey İlçesi, Tepebaşı Mahallesi’nde, 3 pafta, 101 ada, 1,2,3 nolu parsellerde bulunan Kilise, günümüzde cami olarak işlevlendirilmiş olup, Kurtuluş Cami olarak adlandırılmakta ve eğimli bir arazide yer almaktadır. Avluya farklı kotlardaki, kuzey ve güney kapılarından girilmektedir. Eserin kuzeyinde kalan, Sadıkbey Çıkmaz Sokağı’ndan yukarıya doğru giden bir merdivenle avluya ve kilisenin oturduğu zemine ulaşılmaktadır. Belediyeye ait zabıta merkezi, avlu döşemesinin altında sokağa açılan birimlerde bulunmaktadır.

Tarihçe:

Gaziantep’te yaşayan Ermeniler, ilk zamanlar Hayık Tepe (Tepebaşı Mahallesi) olarak bilinen kayalık mevkiinin doğu kısmında bulunan mağarayı kilise olarak kullanmışlar (Ağcabay,2007), daha sonra buraya bir kilise yapmışlardır. Yapım yılı hakkında kesin bir bilgi bulunmayan bu kilise hakkında Canbakal’ın Piskopos Paren Melkonian’a dayanarak verdiği bilgiye göre, yapıldığı dönem için Gaziantep’in geç XVII. yüzyıldaki ilk önemli kilisesidir (Canbakal, 2007:36). 1689’da, Ermeni Kilisesi olarak anılan bu kilisenin duvarlarının onarımı için izin alınmıştır (Canbakal, 2007:36). Ancak Çınar’ın (2000:36), bahsettiği Ermeni Kilisesinin duvar onarımı izin talebinden yola çıkıldığında, Kilise tamiri ile ilgili bir başka kararın da 1739’da verilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır11.

11 1739 yılı içerisinde Ermeni cemaati, Hayik Zımmiyan mahallesindeki kiliselerinin dış avlu duvarının yıkılmaya yüz tutması üzerine, burasının tamir edilmesi için mahkemeye müracaat edip izin istemişler. Bunun üzerine Aymtab naibi tarafından Mevlânâ El-Hac Hasan Efendi b. Mehmed Ağa, Voyvoda El-Hac Mehmed Ağa tarafından çukadan Receb b. El-Hac Ramazan ve şehirde Mimar-ı Hassa vekili olan Es-Seyyid el-Hac Abdullah b. El-Hac Mehmed ile bina işleriyle uğraşan kişilerden oluşan bir heyet, kilisenin bulunduğu yere giderek incelemede bulunmuşlar. Bu kişiler, kilisenin dış duvarlanın ve kapı tarafından bazı yerlerin yıkılmak üzere olduğuna karar vermişler. Bunun üzerine yeni ilaveler yapılmadan, eskiden olduğu gibi dış duvarın uzunluğunun 47 zira*, genişliğinin 1,25 zira ve yüksekliğinin de 7,5 zira olmasına, aynca dış kapısının alt, üst ve hizasındaki duvarlara yıkık taraflanna da 110 taş konularak tamir edilmesine izin verilmiştir. Bu kilise tamirleri şehirdeki gayri müslimlerin, bilhassa Ermeniler'in âyinlerini yapabildikleri bir mekânlannın olduğunu ve bunun da Hayik Zımmiyan mahallesinde bulunduğunu ortaya koymaktadır (Çınar 2000:36).

64

dördüncü bir onarıma gidileceği sırada yeni kilisenin yapımı onaylandığını ve 1873 yılında “St. Mary Kilisesi” olarak anılan kilisenin yapımı kararlaştırıldığını yazmaktadır.

Sarkis Balyan tarafından çizilen kilisenin planı; mevcut cemaatin nüfusu düşünülerek, cemaatin lideri Nicolas Nazaretyan tarafından oranlı olarak küçültülmüştür. Kilisenin taşçı ustası Sarkis Kadehçiyan tarafından inşa edilen yapı, 1892 yılında ibadete açılmıştır. Ermenilerin Kilisenin yapımı sırasında kullanılan taşları sırtlarıyla taşıdığı yazılı kaynaklarda karşımıza çıkmaktadır (Ağcabay,2007).

Gaziantep Arkeoloji Müzesi tutanaklarında kilisenin yapılışı; “Acemistan’dan Bali

isminde bir adam kardeşi ile birlikte Kudüs’e hacı olmaya giderken Gaziantep’e uğrar. Burada Ermenilerin ibadetlerini mağara içerisinde yaptıklarını görünce üzülür ve Kudüs’e gitmekten vazgeçip, Gaziantep’te bir kilise yaptırmaya karar verir. Bunun için Gaziantep’teki Ermeniler’i bir araya toplayarak, Osmanlı padişahından kilisenin yapımı için izin alınır ve ismi St. Mary Kilisesi konur. Yapılacak kilisenin Gaziantep’te bulunan kiliselerden, büyük binalardan ve camilerden daha büyük olması kararını alırlar. Daha önce ise İstanbul’da bulunan zamanın Ermeni Patriği Nerses Varjanbeyan’a da fikirlerini açarlar. Bu zat Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecit’e başvurarak gerekli izni alır ve kilisenin temeli 1876 yılında bir bahar ayında atılmış olur.” şeklinde anlatılmıştır

(Ağcabay,2007).

Osmanlı Rus Harbi ve kolera salgınlarından ötürü yapımı iki yıl gecikmiş, ancak 1878 yılında inşaatına devam edilebilmiştir (URL-12). Tepebaşı mahallesi sınırlarında bulunan kilise XIX. yy. sonlarında (1892) ibadete açılmıştır. Kilise yapılana kadar cemaatin şu an izleri bulunmayan başka bir kilisede ibadet ettikleri bilinmektedir. (Gül,2005:37). Kévorkian ve Paboudjian (2013:324) Kilisenin 1875 yılında Sarkis Balyan tarafından inşa edildiğini ve piskoposluğun kilisenin ek binasına yerleştiğini yazmaktadır.

Yapının güney cephesinde yükselen alınlığın üzerinde yer alan kabartma üzerinde de 1892 tarihi yer alır. Ortodoks Ermenilerinin ibadetlerinin yapılması için yapılan Kilise, Cumhuriyet’in ilanından sonra gayrımüslimlerin büyük ölçüde ülkeyi terk etmesinden sonra ibadete kapanmıştır. Uzun yıllar kapalı kalan kilise daha sonra, geçici olarak hapishane olarak hizmet vermiştir. 1984 yılında hapishanenin boşaltılıp Tugay semtine

65

taşınmasından sonra, 26.06.1984 tarihinde cami olarak onarım görmüş ve 1988 yılında ibadete açılmıştır.

Plan özellikleri:

Kilise, üç apsisli, tek nefli olup, prothesis ve diakonikon bölümleri dışa taşırılarak haç şeklinde bir yapı oluşturulmuştur (Şekil 4.7). Kilise, nartekse sahip değildir. Altı kapısı bulunan kilisenin; ana kapısı batıda olup, üç kapısı kuzeye açılırken, iki kapısı ise güneye açılmaktadır. Avludan, beş basamakla çıkılarak yaklaşık 35,00x21,00 m. boyutundaki naosa geçilmektedir. Naos, dört ayak ile tanımlanan merkezi mekân ile çevresindeki haç kolları ve köşe birimlerinden oluşmaktadır.

Şekil 4.6. Vaziyet Planı Şekil 4.7. +1,50 kot Plan (Çizen: S. HİLLEZ)

Görkemli bir yarım daire kemer ile sınırlanan apsis, dairesel planlı olup, dışta düz bir duvarla dışa taşmış olarak yapının doğusunu oluşturmaktadır. Yarım daire kemerin sağında ve solunda birer adet yarım daire kemerli küçük dehliz pencereleri bulunmaktadır. Kemerin hemen üzengi noktasının altında yapının alt bölümü diyebileceğimiz bölümünde, sürekli devam eden silmeli korniş bulunmaktadır. Silmeli korniş, apsisin iki yanında bulunan oldukça zarif ikiz sütunçelerin başlığının hemen üzerinden geçmektedir. Apsisin kuzey ve güneyinde yine yarım daire kemerli, hemen ortada yükselen apsisin minyatürü gibi görünen nişler açılmıştır. Bu nişlerin içinde üçgen alınlıklı, yarım daire kemerli süsleme öğeleri gözlemlenmektedir (F.4.26,4.27).

66

Benzer Belgeler