• Sonuç bulunamadı

Mu'tezilî Şahısların Kaderî-Mürciîleri Tasnif

Mu'tezilî gelenek içerisinde muhalif görüşleri sebebiyle bu şahıs- ların kendilerinden sayılıp sayılmayacağı “beş esası benimseyen şa- hısların Mu’tezilî sayılması” ilkesi doğrultusunda Hayyât (ö. 300/913) tarafından gündeme getirilmiş görünmektedir. Hayyât, Gaylân’ın beş esasa inandığını ancak İbn Şebîb, Muveys, Sâlih, Ebû Şimr ve Külsûm için Mu’tezile’nin onların kendisine eklenmesi ile de onlara dahil edilmesi ile de bir şey kaybetmeyeceğini155 ifade etmiştir. Hayyât’ın tavrından anlaşılacağı üzere şahısların Mu'tezile içerisinde sayılıp sayılamayacağı Mu'tezile içerisinde bir problem olarak tartı- şılmaktadır. Hayyât’ın beş esası benimsemeyen kimsenin Mu'te- zile’den sayılamacağını dile getirmesi üzerine söz konusu şahısların durumu mezhebe muhalif kimseler tarafından dile getirilmiş, Hayyât ise bu kimseleri Mu'tezile’den dışlayarak söz konusu ilke ile çelişme- meye özen göstermiş, ancak Gaylân’ı hariç tutmuş ve Mu'tezile içeri- sinde saymıştır.156

Hayyât ile aynı dönemde yaşayan Mu'tezilî yazarlardan sayılan Nâşî el-Ekber (ö. 293/906) ise Gaylaniyye fırkasına imamet konu- sundaki görüşlerinden ötürü Mürcie içerisinde yer vererek Hayyât ile aynı hassasiyeti göstermemiştir.157 Yine aynı asırda Ka’bî, kendi as- rında yaşayan Mu'tezilî şahıslardan bahsederken Ebû Şimr, Muveys b. İmran, Muhammed b. Şebib ve Attâbî gibi şahısların kendi asrında yaşayan Mu'tezilîlere şerrin i'tizâl olduğu hususunda muhalefet et- tiklerini, onlarla Adl, Tevhid konusunda muvafıkken, Vaid ve el-Men- zile beyne’l-Menzileteyn konularında ayrıldıklarını ifade etmekte- dir.158 Ka’bî Mürcie bahsinde ise Gaylân, Ebû Şimr, Muveys b. İmran ve Muhammed b. Şebib’i adl görüşünü benimseyen Mürciî şahıslar _____

155 Hayyât, el-İntisâr, 127; Alibekiroğlu, “Mezhepler Arası Geçişlilik Örneği Olarak

Kaderî-Mürciî Şahısların Mu’tezile İçerisinde Değerlendirilmesi Sorunu”, 307.

156 Hayyât, el-İntisâr, 127; Alibekiroğlu, “Mezhepler Arası Geçişlilik Örneği Olarak

Kaderî-Mürciî Şahısların Mu’tezile İçerisinde Değerlendirilmesi Sorunu”, 307.

157 Nâşî el-Ekber, Mesâilü’İmâme, 62; Alibekiroğlu, “Mezhepler Arası Geçişlilik

Örneği Olarak Kaderî-Mürciî Şahısların Mu’tezile İçerisinde Değerlendiril- mesi Sorunu”, 307.

olarak tasnif etmiş ancak onların adl görüşünü yeterince bilmedikle- rini ifade etmiştir.159 Ka’bî’nin onların bu görüşü içselleştiremedikle- rine dair bu yorumu Kaderî-Mürciî şahıslara olan Mu'tezilî bakış açı- sını göstermesi açısından dikkate değerdir.

Mu'tezilî yazarlardan Cüşemî ise Muhammed b. Şebib, Gaylân, Ebû Şimr, Muveys b. İmran, Sâlih Kubbe, Rekkâşî, Sâlihî ve Hâlidî’yi Mürcie’nin mütekellimleri olarak tanımlamış ve onları adliyye ve ceb- riyye olarak tasnif ettiği Mürcie içerisinde, adliyye grubundan olarak değerlendirmiştir.160 Yine Mu'tezilî makalat yazarlarından Neşvân el- Himyerî de Şimriyye ve Gaylâniyye’ye Mürcie içerisinden adalet ve tevhid görüşünü benimseyen fırkalar olarak içerisinde yer vermiştir.161

Kaderî-Mürciî şahısların Mu'tezile içerisindeki tasnifine “beş esası benimseyen kimsenin Mu'tezilî sayılacağı” ya da “Mu'tezile’nin büyük günah işleyenler hususunda icmâ ettiği” gibi Mu'tezilî yazarlar tara- fından dile getirilen bazı ilkeler ile teorik düzeyde karşı çıkıldığı gö- rülmektedir. Bununla beraber pratikte özellikle Mu'tezilî tabakatlar örneğinde söz konusu şahıslar Mu'tezile içerisinde tasnif edilmiş- tir.162 Mu’tezilî tabakâtlarda bu şahısların varlığına, bazı kimselerin bu görüşlerine ek olarak ircâ fikrini benimsemelerine dikkat çekilmek suretiyle işaret edilmektedir. Fırak kitaplarında Kaderî-Mürciî olarak zikredilen bu şahıslardan Gaylân hakkında Mu’tezilî tabakâtlarda sadece hocası Hasan b. Muhammed’in ircâ fikrini benimsiyor olması

_____

159 Ka’bî, Makâlât, 201.

160 Cüşemî, Uyûnu’l-Mesâil, Mektebetu’l-Bedir, Abdullah el-Vecîh Koleksiyonu, 15b. 161 Neşvân el-Himyeri, Ebû Saîd (ö. 573/1178), el-Hûru’l-Iyn, thk. Kemal Mus-

tafa (Kahire: Mektebetü’l-Hancî, 1948), 203.

162 Konu ile ilgili bkz. Alibekiroğlu, “Mezhepler Arası Geçişlilik Örneği Olarak Ka-

zikredilirken163 Ebû Şimr el-Hanefî,164 Ebû Kelde,165 Musa el-Es- vârî,166 Muveys b. İmran,167 Ebû’l-Hüseyin es-Sâlihî,168 Ebû Said Ah- med b. Said el-Bâsenânî169 ise Mu'tezile içerisinde sayılmıştır. Ancak onların irca fikrini benimsediklerine de işaret edilmiştir.170 Mu'tezilî tabakatlardan anlaşıldığı kadarıyla Mu'tezilî geleneğin bu şahıslara dair algısında muhtelif unsurlar ön plana çıkmaktadır. Bunlardan ilki şahıslarla ilgili olumsuz bir algının mevcut olması ve bu algının özellikle üçüncü/dokuzuncu asırda toplumsal bazı tezahürlerinin bulunmasıdır. Zira söz konusu şahısların Mu'tezilî şahıslarla yaptık- ları münazaralardan bahsedilmiş ve bu münazaralarda Mu'tezilî şa- hısların üstünlüğüne dikkat çekilmiştir. Mesela, Hâlidî ile Ebû Ali el- Cübbâî (ö. 303/916) arasında geçen ehl-i salattan olanların vaîdi ko- nulu bir münazarada Halidî’nin, Ebû Ali el-Cübbâî karşısında cevap- sız kaldığına işaret edilmiştir.171 Bir diğer rivayette ise Basra emîrinin huzurunda Ebû Şimr ile Nazzâm arasında geçen irca konulu bir mü- nazara neticesinde emîrin irca fikrinden vazgeçip Nazzâm’ın fikrine meylettiği aktarılmaktadır.172 Ebû Şimr ile Ebû’l-Hüzeyl arasında ge- çen münazara ise iki grup arasındaki ihtilafların ulaştığı noktayı gös- termesi açısından dikkate değerdir. Zira rivayete göre Me'mûn’un hu- zurunda geçen bir münazarada Ebû Şimr ile Ebû’l-Hüzeyl birbirleri- nin ölümünü temenni etmişlerdir.173 Muhammed b. Şebîb ise Mu'te- zilî tabakatlara göre Mu’tezile içerisindeyken ircâ görüşünü benimse- meye başlayan bundan ötürü ise Mu’tezile tarafından eleştirilen bir şahıstır. Ehl-i Kelâmın toplandığı bir meclisi bulunan İbn Şebib, tev- _____

163 İbnü’l-Murtazâ, el-Münye ve’l-Emel, 24; İbnü’l-Murtazâ, Tabakât, 17. 164 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ‘tizal, 268. 165 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ‘tizal, 268. 166 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ‘tizal, 271. 167 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ‘tizal, 271. 168 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ‘tizal, 281. 169 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ‘tizal, 284.

170 Kâdî Abdülcebbâr, Fadlu’l-İ’tizâl, 271; Kâdî Abdülcebbâr, Fadlu’l-İ’tizâl, 270;

İbnü’l-Murtazâ, Tabakâtu’l-Mu'tezile, 58; İbnü’l-Murtazâ, el-Münye ve’l-Emel, 54.

171 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ‘tizal, 288. 172 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ‘tizal, 268. 173 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ‘tizal, 256.

hid konulu bir eser telif etmiştir. İrca fikrini benimsemeye başlama- sını müteakiben ise Mu'tezile onu eleştirmeye başlamıştır. Muham- med b. Şebib’in ise bu eleştiriler karşısında “bu eseri onlar için telif ettiğini, ancak bunun onları rahatsız ettiğini ve artık onlara bir şey demeyeceğini söylediği rivayet edilmiştir.174

Muhammed b. Şebib örneğinde görüldüğü üzere söz konusu şa- hısların Mu'tezilî şahıslara irca fikrini benimsetme yönündeki çabası, Mu'tezilî gelenekte irca fikrini benimseyen şahısları bu görüşten vaz- geçirme eğilimi şeklinde karşılık bulmuştur. Mu'tezilî tabakatlardan anlaşılacağı üzere bu eğilim Ebû Saîd Ahmed b. Saîd el-Esedî el- Bâsenânî örneğinde olduğu üzere bazı zamanlarda başarıyla sonuç- lanmıştır.175

Mu'tezilî şahıslarla, Kaderî-Mürciî şahıslar arasındaki münazara- ların artış göstermesi ve bu dönemde Mu'tezile içerisindeki Kaderî- Mürciîlere karşı yazılan reddiyelerin yer alması özellikle üçüncü/do- kuzuncu asrı, Mu'tezile ile Kaderî-Mürcie arasındaki ayrışma açısın- dan önemli hale getirmektedir. Çoğu Kaderî-Mürciî’nin bu asırda ya- şaması da Mu'tezile ile Kaderî-Mürciî şahıslar arasındaki ihtilafların bu asırda yoğunlaşmasına sebebiyet vermiştir. Ebû’l-Hüzeyl ile söz konusu şahıslar arasındaki ihtilaflar Ebû Şimr’in vefatı sonrasında onun takipçilerinden Külsûm tarafından uzlaştırılmakla birlikte176, Ebû’l-Hüzeyl’in vefatı sonrasında da Mu'tezilî şahıslar ile söz konusu şahısların arasındaki ihtilafların devam ettiği anlaşılmaktadır. Son- raki asırlarda ise Mu'tezilî tabakatlar, çeşitli sebeplerle onların Mu'te- zile içerisindeki varlıklarını kabul etmekle birlikte, Mu'tezile içerisin- deki olumsuz algıyı devam ettirmiş görünmektedirler.

SONUÇ

Kaderî-Mürciî olarak nitelenen şahıslar için gerek Makâlât gelene- ğinde, gerekse Mu'tezile içerisinde farklı tutumlar söz konusu olmuş- _____

174 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ‘tizal, 279.

175 Kâdî Abdülcebbar, Fadlu’l-İ’tizâl, 284, İbnü’l-Murtazâ, Tabakâtu’l-Mu'tezile,

79; el-Münye ve’l-Emel, 66, 67.

176 Câhız, el-Bursân ve’l-Urcân, 380; Aydınlı, İslam Düşüncesinde Aklileşme

tur. İki mezhebi eğilimin temel fikirlerini benimsiyor olmaları hase- biyle söz konusu şahıslar için yapılacak tasnif gayretleri de bir takım problemlere sebebiyet vermiştir. Makâlât geleneğinin tasnif gayretin- den ve “bir yere ait kılma” hissiyatından bağımsız olarak düşünüldü- ğünde ise şahısların müstakil varlıkları anlam kazanmaktadır.

Kaderî-Mürciî olarak zikredilen şahıslar Makâlât geleneğinde ço- ğunlukla Mürcie içerisindeki bir grup olarak zikredilmekle birlikte, bu şahısların birbirleriyle etkileşimleri ya da Gaylân’dan başlayan bir süreçte bir gelenek meydana getirmiş olmadıkları anlaşılmaktadır.177 Zira şahıslar zaman zaman Gaylân’a nispet edilmekle birlikte, tarihi rivayetler Gaylân ile aralarında bir münasebetten açıkça bahsetme- mektedir. Ayrıca Gaylân sonrası süreçte özellikle üçüncü/doku- zuncu asırda aynı zaman diliminde yaşamış olmalarına rağmen, ara- larında ortak bir ilim geleneğinden söz edilememektedir. Bunlardan bir kısmı Gaylân ve Musa el-Esvârî gibi mevali kimliğin etkisi ile Arap asabiyetine karşı çıkan akılcı şahsiyetler hüviyetindedir. Ebû Kelde örneğinde olduğu üzere Mu'tezilî şahıslar ile ilim geleneği oluşturan ve Mu'tezile içerisinde kabul gören örnekler ile birlikte Ebû Şimr, Mu- hammed b. Şebib, Hâlidî, Sâlihî gibi kelamda ileri seviyede kabul edi- len ancak Mu'tezile içerisinde bir değer ifade etmeyen, bireysel ter- cihleri sonucu irca fikrini benimseyen şahıslar da söz konusu olmuş- tur. Bu durum birbirinden farklı hüviyetlere sahip söz konusu şahıs- ların Makâlât geleneğinin tasnif ile ilgili çabaları neticesinde bir araya getirildikleri izlenimini gündeme getirmektedir. Nitekim kader ve ircâ görüşünü bir araya getiren bu şahıslar Mu'tezile içerisinde de ortak bir zeminde yer almamışlardır. Onlara nisbet edilen tevhid ve adalet konulu görüşler, Mu'tezile içerisinde ayrı bir grup olarak tasnif edil- melerine imkan verecek nitelikte orjinal ve ayırt edici nitelikte olma- mıştır.

Kaderî-Mürciî şahıslarla Mu'tezile arasındaki ilişkinin ise muhtelif zamanlarda değişkenlik arz ettiği anlaşılmakla birlikte, bu şahıslarla _____

177 Gaylân sonrası Kaderî çevrelerle ilgili olarak J. Van Ess’ın hacimli bir çalış-

ması bulunmaktadır. Josef Van Ess, Theology and Society in the Second and Third Centruies of the Hijra: A History of Religious Thought in Early Islam, Almanca’dan İngilizce’te trc. John O’Kane, ed. Maribel Fierro v. dğr. (Leiden, Boston:Brill, 2017), 91 vd.

ilgili olumsuz algının onları Mu'tezile içerisinde sayan Mu'tezilî ta- bakât yazarları tarafından da bilinçli bir şekilde devam ettirildiği an- laşılmaktadır. Bununla birlikte bu olumsuz algıyı devam ettirmele- rine rağmen, Mu'tezilî tabakât yazarlarının onları Mu'tezile içerisinde sayarken, irca fikri ile ilgili bir istisnai durumun söz konusu oldu- ğuna işaret etmeleri ise “beş esas prensibini” önceleyen genel Mu'te- zilî eğilimin bakış açısına muhalif bir durumdur. Bu suretle Mu'te- zile’nin söz konusu şahıslara bakış açısında teorik ve pratik düzeyde bir farklılaşmanın mevcudiyeti anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak Kaderî-Mürciî olarak tanımlanan kimseleri tarihsel süreçte “şahıslar” düzeyinde varlıklarına rastlanan, farklı fikirleri bir araya getiren ve bu durumları fırak geleneğinin tasnifine problemli bir şekilde yansıyan şahıslar olarak değerlendirmek mümkündür. Bu kimseler örneğinde mezhepler arası etkileşim ve geçişlilik ihtimalinin doğal bir süreç olduğu anlaşılacaktır. Ayrıca söz konusu şahıslar için yapılacak yeni bir isimlendirme ile onların tek bir mezhep ya da mez- hebi eğilim olarak tanımlanması yerine her bir şahsın müstakil var- lığının öne çıkarılması mezhep eksenindeki farklılaşmanın doğru an- laşılması için önem arz etmektedir.

KAYNAKÇA

Ahmed b. Yahyâ, İbnü’l-Murtazâ (ö. 840/1437). Tabakâtu’l-Mu'te- zile. Thk. S. D. Wilzer. Beyrut, 1987.

Ahmed b. Yahyâ, İbnü’l-Murtazâ (ö. 840/1437). el-Münye ve’l-Emel. Thk. İsâmüddîn Muhammed Ali. İskenderiye: Dârü’l-Ma’rifeti’l- Câmiiyye, 1985.

Alibekiroğlu, Fatmanur. “Mezhepler Arası Geçişlilik Örneği Olarak Kaderî-Mürciî Şahısların Mu’tezile İçerisinde Değerlendirilmesi Sorunu”. Third Sarajevo International Conference. Ed. Recai Ay- dın, Yasin Unvanlı. 303-310. Sarajevo:Sedef Bosnia d. o. o. , 2017.

Alibekiroğlu, Fatmanur. “Tarihsel Süreçte Hanefîlik-Mu'tezile İliş- kisi”. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, 2018. Aydınlı, Osman. Akılcı Din Söylemi Farklı Yönleriyle Mu'tezile Ekolü,

Aydınlı, Osman. İslam Düşüncesinde Aklileşme Süreci Mu'tezile’nin Oluşumu ve Ebû’l-Hüzeyl el-Allâf, Ankara: Ankara Okulu, 2001. Bağdâdî, Ebû Mansur Abdülkahir b. Tâhir (ö. 429/1037). el-Fark

beyne’l-Fırak. Thk. Muhammed Muhyiddin Abdulhamid. Beyrut: el-Mektebetu’l-Asriyye, 1995.

Bağdâdî, Ebû Mansur Abdülkahir b. Tâhir (ö. 429/1037). Mezhepler Arasındaki Farklar (el-Fark Beyne’l-Fırak). Trc. Ethem Ruhi Fığlalı İstanbul: Kalem Yayınları, 1979.

Bebek, Adil. “Muhammed b. Şebîb”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam An- sikolopedisi, 30: 573-575.

Buhârî, Ebû Abdullah Muhammed b. İsmâil (ö. 256/870). Târihu’l- Kebîr. Thk. Hâşim en-Nedvî v. dğr. Haydarabad: Dâiretu Maârif el- İslâmiyye, trs.

Câhız, Ebû Osman Amr b. Bahr el-Kinânî (ö. 255/869). el-Beyân ve’t-Tebyîn, Thk. Abdu’s-Selâm Muhammed Hârun. Kahire: Mek- tebetü’l-Hancî, 1988.

Câhız, Ebû Osman Amr b. Bahr el-Kinânî (ö. 255/869). el-Bursân ve’l-Urcân. Thk. Abdusselam Muhammed Hârun. Beyrut: Dâru’l- Celîl, 1990.

Câhız, Ebû Osman Amr b. Bahr el-Kinânî (ö. 255/869). el-Hayevân. Thk. Abdusselam Muhammed Hârun. Kahire: Mektebetü Mus- tafa el-Bâbî el-Halebî, 1965.

Câhız, Ebû Osman Amr b. Bahr el-Kinânî (ö. 255/869). Resâil. Ka- hire: Mektebetü’l-Hancî, 1979.

Ch. Pellat. “Ghaylan b. Muslim”, The Encyclopaedia of Islam, c. 2, 2026.

Cihat Tunç. “Gaylân ed-Dımaşki”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansi- kolopedisi, c. 13, ss. 414-415.

Cüşemî, Ebû Sa’d el-Muhassin b. Muhammed b. Kerrâme (ö. 494/1101). Risâletu İblis ila İhvânihi’l-Menâhis. Thk. Hüseyin el- Müderrisî, Beyrut: Dârü’l-Müntehabi’l-Arabî, 1995.

Cüşemî, Ebû Sa’d el-Muhassin b. Muhammed b. Kerrâme (ö. 494/1101). Uyûnu’l-Mesâil. Mektebetu’l-Bedir, Abdullah el-Vecîh Koleksiyonu.

Dârekutnî, Ebû’l-Hasen (ö. 385/995). Ahbaru Amr b. Ubeyd, (el- Mektebetu’z-Zâhiriyyetu’l-Ehliyye).

Ebû Hâtim er-Râzî, Ahmed b. Hamdan (ö. 324/936). Kitâbu’z-Zîne fî Kelimâti’l-İslamiyye, Thk. Abdullah Selâm es-Semerraî. Bağdat: 1988.

Ebû Temmâm el-İsmâili el-Harezmî. Bâbu’ş-Şeytân min Kitâbu’ş-Şe- cere. Thk. Paul E. Walker. Leiden:Brill, 1998.

Ebû’l-Kâsım el-Belhî, el-Ka’b (ö. 319/931). Kitâbu’l-Makâlât ve me- ahu Uyûni’l-Mesâil ve’l-Cevâbât. Thk. Hüseyin Hansu-Râcih Kürdî-Abdülhamid Kürdî. İstanbul:Kuramer, Amman: Dâru’l- Feth, 2018.

Ebû’l-Meâlî, Muhammed el-Hüseynî el-Alevî (ö. 485/1093). “Kitâbü Beyâni’l-Edyân”. Trc. Yahya el-Haşşâb, Mecelletü’l-Külliyetü’l- Âdâb. 19 (1957).

Eş’arî, Ebü’l-Hasen (ö. 324/935-36). Makâlâtu’l-İslâmiyyin ve İh- tilâfi’l-Musallîn. Thk. H. Ritter, Wiesbaden: Franz Steiner Verlag, 1980.

Eş’arî, Ebü’l-Hasen (ö. 324/935-36). İlk Dönem İslam Mezhepleri: Makâlâtu’l-İslâmiyyin ve İhtilâfi’l-Musallîn. Trc. Mehmet Dalkılıç, Ömer Aydın. İstanbul: Kabalcı, 2005.

Fahreddin er-Râzî, Muhammed b. Ömer b. Huseyn (ö. 606/1209). Îtikâdâtu’l-Fıraku’l-Müslimîn ve’l-Müşrikîn. Thk. Ali Sâmi en-Neş- şâr. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1982.

Hayyât, Ebû’l-Hüseyin Abdürrahim b. Muhammed (ö. 300/913?). el-İntisâr ve’r-Red ale’bnir-Râvendî. Thk. H. S. Nyberg. Beyrut: Evrâku Şarkiyye, 1993.

İbn Abdürabbih, Ahmed b. Muhammed (ö. 328/940). el-İkdü’l-Ferîd. Thk. Müfid Muhammed Kamîha. Beyrut: Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1983.

İbn Dâî er-Râzî, Seyyid Murtaza el-Hasenî (VII/XIII. asrın başları). Tabsıratu’l-Avâm fî Mârifeti Makâlâti’l-En’am. Tsh. Abbas İkbal, Tahran: İnteşârat-ı Esâtir, 1934.

İbn Hacer el-Askalânî, Ahmed b. Ali (ö. 852/1449). Lisânu’l-Mîzân. Thk. Abdulfettah Ebû Gudde. Beyrut: Mektebetu’l-Matbuâti’l- İslâmiyye, 2002.

İbn Kuteybe, Ebû Muhammed Ahmed b. Müslim (ö. 276/889). el- Maârif. Thk. Servet Ukkâşe. Kahire : Dâru’l-Maârif, 1981. İbnü’n-Nedîm, Ebû’l-Ferec Muhammed b. Ebî Yâkub (ö. 385/995?).

Joseph Van Ess. Theologie und Gesellschaft im 2. Und 3. Jahrhun- dert Hidschra. Berlin, New York: Walter de Gruyter, 1995. Joseph Van Ess. Theology and Society in the Second and Third Cent-

ruies of the Hijra: A History of Religious Thought in Early Islam. Almanca’dan İngilizce’ye Trc. John O’Kane. Ed. Maribel Fierro v. dğr. Leiden, Boston: Brill, 2017.

Kâdî Abdülcebbâr, Abdülcebbâr b. Ahmed (ö. 415/1025). “Kitab Fadlu’l-İ’tizâl ve Tabakâtu’l-Mu’tezile”, Fadlu’l-İ’tizâl ve Ta- bakâtu’l-Mu’tezile içerisinde. Thk. Fuad Seyyid. Tunus: Dâru’t- Tunusiyye, 1986.

Kalaycı, Mehmet. “Mezhepleri veya Dinî Hareketleri Tamam- lan(Ma)Mış Kimliksel Süreçler Olarak Okumak”. Kur’an ve Top- lumsal Bütünleşme (Mezhepler ve Dinî Gruplar Arası İlişkiler). Ed. Hayati Hökelekli, Vejdi Bilgin. 227-245. Bursa: 2015).

Kalhâtî, Ebû Abdurrahman Muhammed b. Saîd (IV. /X. yy?). el-Keşf ve’l-Beyan. Thk. Seyyide İsmâil Kâşif. Tunus 1980.

Kutlu, Sönmez, Türklerin İslamlaşma Sürecinde Mürcie ve Tesirleri. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2002.

Kutlu, Sönmez, Tarihsel Din Söylemleri Üzerine Zihniyet Çözümleme- leri. Ankara: Otto Yayınları, 2012.

Mâturîdî, Ebû Mansur (ö. 333/940). Kitâbu’t-Tevhid. Trc. Bekir To- paloğlu. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Mer- kezi Yayınları, 2005.

Melchert, C. The Formation of the Sunni Schools of Law. Leiden: Brill, 1997.

Nâşî el-Ekber, Ebû’l-Abbas (ö. 293/906). Mesâilu’l-İmâme. Thk. Jo- seph Van Ess. Beyrut: Franz Steiner Verlag, 1971.

Neşvân el-Himyeri, Ebû Saîd (ö. 573/1178). el-Hûru’l-Iyn. Thk. Ke- mal Mustafa. Kahire: Mektebetü’l-Hancî, 1948.

Nevbahtî, Ebû Muhammed Hasan b. Mûsa (ö. 300/912). Şiî Fırkalar- Fıraku’ ş-Şîa. Trc. H. Onat-S. Hizmetli-S. Kutlu-R. Şimşek. Ankara: Ankara Okulu Yayınları, 2004.

Öz, Mustafa, “Muammer b. Abbâd”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam An- sikolopedisi, c. 30, 324.

Şehristânî, Muhammed b. Abdilkerim (ö. 548/1153). el-Milel ve’n-Ni- hal. Thk. Emir Ali Mühennâ v. dğr. Beyrut: Dâru’l-Mârife,1993.

Şehristânî, Muhammed b. Abdilkerim (ö. 548/1153). İslam Mezhep- leri: el-Milel ve’n-Nihal. Trc. Mustafa Öz, İstanbul: Ensar Neşriyat, 2005.

Watt, Montgomery. İslam Düşüncesinin Teşekkül Devri. Trc. Ethem Ruhi Fığlalı. Ankara: Umran, 1981.

Yemenî, Ebî Muhammed (VI/XII. asır). Akâidu’s-Selâse ve Sebîn Fırka. Thk. M. A. el-Gâmidî. Medine: Mektebetü’l-Ulûm ve’l-Hi- kem, 2001.

Zehebî, Ebû Abdillah (ö. 748/1348). Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ. Thk. Şuayb el-Arnavût v. dğr. Beyrut: Müessesetü’r-Risâle, 1984.

Benzer Belgeler