• Sonuç bulunamadı

1. BİRİNCİ BÖLÜM: EV EŞYASI İSİMLERİ

1.2. MOBİLYA EŞYALARI BATTANİYE

Türkiye Türkçesi

Battaniye: (< Ar. (ّهيناّطب) baṭṭane “astarlamak, kaplamak”tan baṭṭāniyye, MBTS - Ar. biṭān (ناطب) “devenin karnına sarılan kuşak, gömlek içine giyilen yün kuşak” + ı̇̄ < Ar. (ﻦطب) baṭn “karın” < ?, SS) Yorgan yerine veya yorganın üzerine örtülerek kullanılan, genellikle yünden dokunmuş kalın örtü: Uyandırmamaya çalışarak üstüme ince bir battâniye örtmek istemişti (Reşat N. Güntekin). MBTS

dostar: Battaniye. (-Erzincan) DS

ihram: Battaniye. (*Kaş ve çevresi -Antalya) DS ite: Battaniye. (-Niğde) DS

önnek / önnemen / önnük: Oturunca dize örtülen battaniye, örtü. (Çorum) DS

önnemen: 1. İpten dokunmuş bir çeşit kilim. 2. Battaniye. 3. Dokuma. (*Demirci - Manisa) DS

ünnemen: Battaniye. (Borlu *Gördes -Manisa) DS

yanbol: 1. Keçi kılından dokunmuş tek parça kilim. (Yukarı Kale *Koyulhisar -Sivas; Gevgeli, Mayadağ, Selanik göçmenleri -Tekirdağ) 2. Uzun tüylü battaniye. (Serez, Rumeli göçmenleri -İstanbul) DS

Azerbaycan Türkçesi

adyal: Yün ve iplikten dokunmuş yorgan, battaniye. Nəriman gah adyal üstünə atılmış sədəfli tara, gah bu saat ayrılmalı olduğu babasına baxır. (Mir Cəlal). Kəyan oturduğu yerdən adyal döşənmiş tirədə uzanıb, şinelin altında yatan mədədin çiynini silkələdi. (Ə. Əbülhəsən). ADİL

adeyal: Battaniye. KA

cərik: Yün battaniye, adyal. (Naxçıvan) ADL

ədyal: Hafif battaniye. Çoxu yatar, mürgülər, bürünüb ədyalına / Anam yatar, bürünüb yun saçaqlı şalına (Xelil Rza). ADİL / GADS aa.

BAVUL

Türkiye Türkçesi

Bavul: (< İt. baule, MBTS) Yolculukta içine eşya konan büyük çanta: Bavulumu, yol hediyesi olarak getirdiği küçük bir kutu ile beraber kamarama kendi eliyle yerleştirdi (Reşat N. Güntekin). MBTS

baul: Bavul. (Anaraş *Sürmene -Trabzon) DS

100

cantay: Büyük keten torba. (-Amasya) DS

çamadan: İçine öteberi konan, kıldan dokunmuş, uzun bağlı, sırtta taşınan bir çeşit çanta. (Beşikdüzü *Vakfıkebir -Trabzon) DS

çantay: 1. Büyük keten torba. (*Kandıra -Kocaeli) 2. Bavul. (-Adana) DS

valiz: Genellikle yolculukta içine çamaşır vb. eşya konulan küçük el bavulu: Ufak bir iş de bulmuş, istasyonda valiz taşıyordu (S. F. Abasıyanık). TS

Azerbaycan Türkçesi

çamadan: İçine çamaşır vb. eşya konan elde taşınan küçük bavul: Çamadanla bağlamanı götürüb tez bayıra çıxdım (İ. Əfəndiyev). ADİL

camədan: 1. Valiz 2. İçine yatak yorgan konulan hurç. KAL çəmədan: Valiz. KA

məfərə: Küçük valiz. (Cəbrayıl) ADL saq: Valiz, çanta. GADS

BEŞİK

Türkiye Türkçesi

Beşik: (Eski Türkçe’den beri kullanılan kelimenin beşi-mek “sallamak” fiilinden türediği ileri sürülmektedir. Kelime Balkan dillerine de geçmiştir, MBTS, SS) Bebeklerin içine yatırılıp uyutulduğu, tahta veya demirden yapılmış, ayaklı bir çeşit küçük sallanır karyola: Beşikten kendisine gülen çocuğu okşar (Hâlide E. Adıvar). MBTS

beşşik: Beşik. (-Hatay; Soğukpmar *Kangal -Sivas; -Niğde; *Karaisalı Adana) DS beşuk: Beşik. (Anaraş *Sürmene -Trabzon) DS

bişşik: Beşik. (Hasanoğlan -Ankara) DS coca: Beşik. (-Diyarbakır) DS

dandili: Beşik. (Babik *Pütürge -Malatya) DS

elbeşik: Çocuğun içinde 6-7 aylık olana dek yattığı ağaçtan yapılan bir çeşit beşik. (Kerkük) DS

fırkaç: Beşik. (-Bursa çevresi) DS

gıdılık: Yeni doğan çocuğa büyükanne tarafından donatılan beşik. (Malatya) DS karaçağı: Beşik. (*Erbaa -Tokat) DS

101

kulaç: Beşik. (-Çanakkale) DS

nenenbeşik: Bebekleri uyutmak için yapılan eğreti beşik, salıncak. (Güney çevresi *Yeşilova, Burdur) DS

peşik: Beşik. (-Trabzon. ve çevresi) DS

salıncak: Bebekleri sallayarak uyutmak için karşılıklı iki duvara veya tavana çakılan çengellere bağlanan iki ip arasına konmuş asılı yatak: Saf uykusunun salıncağında / Sallandı balıkçı sesleriyle (Yahya Kemal). MBTS

yüyürçeyh: Beşik. (Bayburt *Selim -Kars) DS Azerbaycan Türkçesi

beşik: Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir çeşit küçük karyola: Bir körpə uşaq beşikdə yatmış / Rahət əl- ayaqların uzatmış (A. Səhhət). Salınız yadınıza o günləri ki, ananız sizi beşikdə yırğalaya-yırğalaya sizə türk dilində lay-lay deyirdi (C. Məmmədquluzadə). ADİL beşdix / beşik / beşix / beşiy: Beşik. KA

dolamac: Beşik. (Cənubi Azərbaycan) Uşax dolamacda yatdı. ADL

ləli: Beşik. (Bakı, Dərbənd) Uşağı ləliyə qoy, yırğala yatsın (Bakı) ADİL / ADL aa. nənni: Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan küçük karyola, beşik. Qumru uşağı nənniyə salıb küncə qısıldı (Mir Cəlal). Tarlanın ortasında palıd ağacının budaqlarından çoxlu nənni asılmışdı (İ. Hüseynov). ADİL

yorpax: Beşik döşeyi. (Qax) ADL

yörgək: Beşik içine konulan ortası delik özel döşek. (Qəbələ) Maral bajı uşağın yatdığını görüb yörgəyi beşiyə qoydu. ADL

yürgəx’: Beşik. (Şəmkir) Çağıyı yürgəyə qoy, bir tez eşiyə çıx. ADL yü:rgən: Beşik. (Goranboy) ADL

yü:rməş: Beşik. (Mingəçevir, Ucar) Uşax yü:rməşdə irahat yatır (Ucar) ADL yirtməş: Beşik. (Qax) ADL

yü:rük: Beşik. (Ağdam, Cəbrayıl, Cəlilabad, Əli Bayramlı, Füzuli, Qazax, Saatlı, Salyan, Tərtər, Zəngilan) Yü:rükdə uşax yatıfdı (Tərtər); Uşağı yü:rügə sal, qoy yassın (Salyan); Uşəğlər yü:rüg asey, yelləney (Cəlilabad) ADL

102

yüyrük: Beşik. (Başkeçid, Cəbrayıl, Füzuli, Göyçay, Kürdəmir, Tərtər, Zəngilan) Uşax yüyrükdə yatıb (Zəngilan); İçi boş yüyrüyü dəbərtsən, yaxşı olmaz (Kürdəmir) ADL BÜFE

Türkiye Türkçesi

Büfe: (Fr. buffet, MBTS, SS) 1. Evlerde içine yemek takımlarının konduğu dolap. 2. Toplantılarda yiyecek ve içeceklerin konulduğu masa: Kadınlar büfeye gidip bir şey yemek için bile kımıldamıyorlardı (F. R. Atay). TS

Azerbaycan Türkçesi

bufet: 1. Evlerde sofra takımlarını koymaya mahsus dolap: 2. Özel toplantı veya bir davette misâfirlerin istediklerini alıp yemeleri için üzerine çeşitli yiyecekler konulmuş masa: Stansiyanın çirkli bufetində Mirmahmud, Hüseyn və Vəli söhbət edirdilər ( S. Rəhman). ADİL

DİVAN

Türkiye Türkçesi

Divan: (Far. (ناويد) dīvān, MBTS) Üstünde süslü örtüleri ve yastıkları bulunan sedir, kol koyacak yeri olmayan bir nevi kanepe: Pembe ipek divanların üstüne çarıklarıyle çıktı (Ömer Seyfeddin). MBTS

oturak: 1. İskemle. (Elâzığ ve yöresi) DS 2. Sandalye. (Yukarıdinek *Şarkikaraağaç - Isparta) ZTS 3. Sedir. (Büyükdivan -Çorum) ZTS

oturah: Arkalıksız alçak iskemle, tabure. (Hayati *Erbaa Tokat, Kars ve köyleri) DS seki: 1. Sedir. (Kars) DS 2. Tahta sedir. (Kırçiçeği *Susuz -Kars; Meyvebükü, Kamanlar, Akçakese *Güdül -Ankara) DS 2. Karyola. (-Kars) ZTS

sehü: Sedir, kerevet. (*Yıldızeli -Sivas) DS

sekmen: 1. Sedir, kerevet. (*Çiçekdağı -Kırşehir, *Karaman -Konya) 2. Alçak ayaklı, arkalıksız iskemle. (Sinop, *Çarşamba ve köyleri, *Alaçam -Samsun, Bozcalı *Reşadiye -Tokat, -Ordu ilçe ve köyleri, *Bulancak, *Mesudiye, Tepeköy, Piraziz - Giresun, Oğuz *Vakfıkebir -Trabzon) 3. Tahtadan yapılmış oturak. (Ordu) DS

sekü: Sedir, kerevet. (Çankırı, *Merzifon -Amasya, *Zile -Tokat, -Ordu, -Trabzon, Bağlıca *Ardanuç -Artvin, -Bitlis, *Ağın -Elâzığ, Akdoğan *Kızılcahamam -Ankara) DS

Azerbaycan Türkçesi

divan: Üzerine oturulan veya uzanılan mobilya eşyası, sedir. Yumşaq meşin divanlarda, bilmirəm, nə xasiyyət var ki, eləcə oturan kimi yuxuya cumursan (C. Məmmədquluzadə). ADİL

DOLAP

103

Dolap: (Far. dōlāb. Eski metinlerde asıl şekliyle dōlāb / dūlāb olarak da kullanılmıştır, MBTS, SS) İçine eşya, giyecek ve öteberi konmak üzere yapılmış raflı, çekmeceli, kapaklı mobilya veya duvara oyulmuş raflı, kapaklı göz: Karşılık olarak ben de sana / Mutfaktaki dolaptan aşırıp / Tereyağı veririm (Orhan V. Kanık). MBTS

ağzaçık / ağzı açık: 1. Kapaksız duvar dolabı. (Yakaköy *Gelendost -Isparta; *Zile - Tokat) 2. Dolap. (Gesit *Ilgın, *Ereğli, *Karaman, *Bozkır, -Konya. Sille -Konya) DS çerhfelek / çerfelek: Döner dolap. (Irak Türkmenleri) TTKL

bivet: Ekmek taşımada kullanılan dolap tekne. (*Kırkağaç -Manisa) DS

bora: 1. Küçük gözlü dolap, konsol. (Beşikdüzü *Vakfıkebir -Trabzon.) 2. Masa, konsol. (-Trabzon; -Gümüşhane) DS

borata: Unu kepeğinden ayıran elekli dolap. (-Muğla) DS boro: Çekmeli yarım dolap. (Limasol, Kıbrıs) DS

bölmeç: Dolap, kiler. (Mahmutbey *Bakırköy -İstanbul; -Kahramanmaraş) DS canferlik: Yakacak konulan büyük gömme dolap. (-Erzurum) DS

cinlik: Eski odalarda misafirlerin heybelerini koymak için yapılan dolap. (*Afşin - Kahramanmaraş) DS

derek: Dolap, mutfak dolabı. (Simenli *Vakfıkebir -Trabzon; *Kemaliye -Erzincan) DS dırabızan: Oda kapısının yanında olan bir çeşit gömme dolap. (-Kayseri) DS

dolav: Dolap, sabit dolap. (*Yalvaç, Nudra *Şarkîkaraağaç, *Keçiborlu -Isparta; Güney, Çeltek, *Yeşilova -Burdur; Karahisar, Honaz, *Tavas -Denizli; Ahırköy *Söğüt -Bilecik; -Eskişehir) DS

dolava: Dolap, sabit dolap. (İrişli, Bayburt *Sarıkamış, *Selim -Kars) DS dolavu: Dolap, sabit dolap. (Kuşbaba *Bucak -Burdur) DS

dulava: Dolap, sabit dolap. (İrişli, Bayburt *Sarıkamış, *Selim -Kars) DS gavut: Konsol. (-Giresun) DS

gaydurba: Bir çeşit konsol. (Uluşiran *Şiran -Gümüşhane) DS

gözçük: Duvarı oyarak yapılan küçük dolap.(*Lüleburgaz -Kırklareli) DS gözgen: Kapaksız küçük dolap. (Kararmışa -Zonguldak) DS

104

hayduba: Konsol. (-Malatya) DS

höcere: İçine ufak tefek konan küçük kapaksız dolap. (İğneciler *Mudurnu -Bolu) DS ışğap: Dolap. (Karaçay aşireti, Başhöyük *Kadınhanı -Konya) DS

isgaf: Erzak dolabı. (*Susuz -Kars) ZTS

işgab: Erzak dolabı. (Kırçiçeği *Susuz -Kars) ZTS

işgaf: 1. Dolap. (Bağlıca *Ardanuç -Artvin; Bayburt, İrişli *Sarıkamış -Kars) 2. Masa. (Bağlıca *Ardanuç -Artvin) DS

işgap: Dolap. (-Kars) DS

işkaf: Dolap. (Çayağzı, Arpalı *Şavşat -Artvin) DS

işkap: 1. Dolap. (*İğdır-Kars) DS 2. Dolap. (Kırçiçeği *Susuz -Kars, Küllük *Iğdır) ZTS

kafes: Eşya konan dolap, yüklük. (-Tokat) DS

kantarma: Takası Gömme dolap, ya da raf. (Darendeliler *Zara -Sivas) DS kapucalık: Camlı dolap, vitrin. (-İstanbul) DS

kaydurba: Konsol. (-İzmir; -Bursa; -Zonguldak) DS kitlek: Kilitlenmiş kapı, dolap. (*Gürün -Sivas) DS

konsol: Üzerine ayna, lamba, saat veya süs eşyâsı konan, genellikle duvar kenarına yerleştirilen çekmeceli dolap: Şimdi bir konsolun üstü kaldı bakmadığım (Yusuf Z. Ortaç). İşte konsol, ayna, işte köşe minderin / Seccaden, tespihin, namaz başörtün (Ziyâ O. Sabâ). MBTS

kör taka: Duvar içine yapılan kapaksız dolap. (İncirlik -Adana) DS kücüre: Dolap. (Akçakavak -Bolu) DS

kündü: İçinde değirmen çarklarının bulunduğu tahta dolap. (-Sinop; -Samsun) DS maskan: Duvarda açılan büyük dolap. (-Şanlıurfa) DS

mazgal: Eski evlerin mutfaklarında olan, küçük, taş dolap (-Rize) DS mücre: Dolap. (Muğla) DS

perek: 1. Raf. 2. Kapaksız dolap. (*Bor -Niğde) DS saklama: Dolap. (-Balıkesir; *Yıldızeli ~Sivas.) DS

105

selpi: Dolap. (*Simav -Kütahya) DS

sütlük: Süt soğutmaya yarayan, yemek saklanan bir çeşit dolap. (Dikici *Dinar - Afyonkarahisar; -Isparta; Salda, . Güney *Yeşilova, Başpınar *Tefenni -Burdur; Süğüt, Kösten, Oğuz *Acıpayam -Denizli; -Manisa ve çevresi; Tokat, Bozan -Eskişehir; İğneciler *Mudurnu -Bolu; Bağlıca *Ardanuç -Artvin; Çanıllı *Ayaş -Ankara; *Ereğli - Konya) DS

şifoniyer: Üst üste çekmeceli çamaşır dolabı. MBTS

tağa: Duvara açılmış kapaksız, küçük dolap. (*Bahçe -Adana) DS tağca: Gömme dolap. (Boğaz *Susuz -Kars) ZTS

tahtıbenk / tahtebenk: İçine odun, kömür konulan, üstü düz bir çeşit dolap. (-Malatya) DS

taha: Duvara açılmış kapaksız, küçük dolap. (Sarunbey -Çorum, -Sivas, Kızılhoca *Yerköy -Yozgat, Bezirhane *Balâ, *Şereflikoçhisar -Ankara, -Kırşehir, Tavlusun, *Develi -Kayseri, *Avanos -Nevşehir, -Niğde, -Adana Erzurum) DS

tahca: Küçük dolap. (*Iğdır -Kars) DS

tahça:1. Duvara açılmış kapaksız, küçük dolap. (*Iğdır -Kars) 2. Duvara gömülü tahta dolap. (Arpaçay - Kars) DS

taka:1. Çoğunlukla kapaksız, gömme dolap.(Kesirik Elâzığ, Sivas, Yozgat, Haymana Kayseri, Ulukışla, *Bor Niğde) 2. Duvara oyulmuş küçük dolap. (Elâzığ ve yöresi) 3. Pencere, kapaksız gömme dolap. (Keban, Baskil, Ağın, Elazığ) DS 4. Gömmedolap. (Gökmenler, Çatak, Gedikli, Kızılağaç *Saimbeyli -Adana) ZTS

takan: Kilitsiz dolap. (-Kayseri) DS

tavalık: Duvar içine oyulmuş kapaksız dolap. (Büyükkızılcık *Göksün -Maraş; Yeniköy, *Ereğli -Konya) DS

tavlar: Duvara oyulmuş kapaksız, küçük dolapçık. (Geben -Maraş) DS

vitrin: İçine konan şeylerin görünmesi için yapılmış camlı dolap: Vitrinin yan aynasında eşyayı seyreder gibi görünerek kendime de bakıyorum (R. H. Karay). TS yataklık: 1. Karyola. (-Erzincan) 2. Yatak, yorgan konulan dolap. (*Antakya -Hatay) DS

yemlik: İçine yatak konulan bir çeşit dolap, yüklük. (Dikici *Dinar -Afyonkarahisar) DS

106

yüglüg: İçine yatak, yorgan koymak için duvara açılmış olan boşluk ya da yatak dolabı. (Güzel *Güdül -Ankara) ZTS

yüklük: 1. Evlerde yatak, yorgan gibi şeyleri koymaya yarayan yer veya büyük dolap, yük, yük odası: Öbür yana dönüyor, kocaman bir yüklüğün kapısını açıyordum (Y. K. Karaosmanoğlu). TS 2. İçine yatak, yorgan koymak için duvara açılmış olan boşluk ya da yatak dolabı. (Tokmacık *Yalvaç, Yakaköy *Gelendost -Isparta: Esnemez İnönü - Eskişehir; Yurtbeyi *Çankaya -Ankara.; Başkışla *Karaman -Konya) ZTS 3. Odaların duvarına gömülü şekilde yapılmış yatak yorgan dolabı.(Uşak) DS

Azerbaycan Türkçesi

dolab: Bölme veya çekmelerine eşya, giyecek ve öteberi konmak üzere yapılmış raflı, çekmeceli veya duvara oyulmuş raflı, kapaklı veya kapaksız mobilya. Dolabın qarşısında bir boşqabın qırıqları görünürdü (S. Hüseyn). Fatma arvad gümüş stəkanaltılarını, qaşıqlarını tələsə-tələsə dolabdan çıxarır (Mir Cəlal). ADİL

cumaxatan: İçine yatak, yorgan koymak için bir çeşit dolap. (Bakı) Dur yorğan-döşəgi yığ cumaxatana. ADL

çəhməcə: Dolap. (Şərur) ADL

dilab / dilaf: Duvara oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap. (Kirovabad) BD

dilab: Duvara oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap. (Bakı, Ordubad, Şamaxı) Mücri dilabdadi (Şamaxı) ADL

dilaf: Duvara oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap. (Gəncə, Oğuz, Şuşa) Tez ol, dilafdan bir az mürəbbə çıxart gəti, qonağın qavağına qoy (Gəncə); Dilafa qab da yığıllar, yorğan-döşəx’ də (Şuşa); Dilaf həblə bir lampa boyda olur (Oğuz) ADL

dilav: Duvara açılmış kapaklı veya kapaksız dolap. (Qax) ADL dilxo: Duvara oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap. (Göyçay) ADL

dilo: Duvar içine oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap. (Bərdə, Gədəbəy, Göyçay, İsmayıllı, Kürdəmir, Oğuz, Şamaxı, Tərtər) Tez ol, qızım, tayqulpu diloya qoy (İsmayıllı); Qab-qacağu diloa qo:rux (Kürdəmir); Dilodan yükü gəti, yer düzəlt (Oğuz); Qab-qacax yığar diloya bizim arvatdar (Gədəbəy); Diloa hər şey qo:yrux (Tərtər) ADL dilo:ça: Duvara oyulmuş kapaklı veya kapaksız küçük dolap. (Kürdəmir, Ucar) Yəhərcəmi dilo:çadadı (Ucar) ADL

dilov: Duvar içine oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap. (Ağdaş, Zaqatala) ADL dollab: Dolap, gömme dolap. (Dərbənd) ADL

dolabça: Küçük dolapçık. ADİL

dula: Dolap, gömme dolap. (Başkeçid, Borçalı, Gədəbəy, Hamamlı, Qazax, Tovuz) Dula qoymax pis olmaz örüx’ ördürəndə (Gədəbəy); Apar istəkanı duloya qoy

107

(Başkeçid); Pıçağı dulaya qoydum (Borçalı); Ay usda, divarda bir dula qoy (Tovuz); Duluya xırda qablar qoyular, çıra qoyular (Hamamlı) ADL

gəncənə: Gömme dolap. (Borçalı) Gəncənə tufarın içində olor. ADL işkap: Dolap. GADS

xaxara: Duvara gömülü tahta dolap. (Qax, Şəki, Zaqatala) Qabları xaxaraya yığ (Qax); Sapı xaxaraya qoymuşam (Zaqatala); Xaxarada ləmpə şüşəsi var, unu bura ver (Şəki) ADL

xaxra: Duvara gömülü tahta dolap. (Qax) ADL xula: Duvara gömülü tahta dolap. (Borçalı) ADL

xut: Duvara oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap, gömme dolap. (Qax) Xuti süpürüp sil, so:ra qab-qacağı hora yığ. ADL

qafçardağı: Duvar içine oyulmuş içine kap kacak konan dolap. (Cəbrayıl) Mən taxtadan bir qafçardağı bağlatmağ isdiyirəm. ADL

qolçüx’: Duvara oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap. (Şəki) Qolçüyə ləmpə də qoyüllər, ayrı şey də qoyüllər. ADL

laxı: Duvara oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap. (Qax) Laxıda to:x murtdüyüfdü, al geti. ADL

nəməşqə: Kap kacak konulan yer, dolap. (Zaqatala) ADL

nəmi: 1. Üzerine çamaşır, giyecek, içine kap kacak konulan dolap. (Ağcabədi, Tərtər, Zəngilan). Nəmimizin üsdə balaca döşəx’çə var, onu bırə:ti. 2. Gömme dolap. (Ağcabədi, Tərtər). Nəmi dufardo:lardı, başda iki dənə (Ağcabədi) ADL

noğuldan: Gömme dolap. (Şəki) Noğuldana pərdə tik. ADL servant: Sofra takımlarını koymaya mahsus dolap, büfe. ADİL

şifoner: Dolap. “aynalı şifoner.” “ikilaylı şifoner.” İndi azərbaycan kəndlisinin evində şifoner, tül pərdələr görürsən. (İ. Əfəndiyev). Birdən maralın gözü şifoner aynasında öz əksinə sataşdı (Ə. Əbülhəsən). ADİL

şkaf: Dolap. Qafar əllərini yuduqdan sonra kiçik şkafdan stol üstünə boşqab və çəngəl qoydu (Ə. Əbülhəsən). ADİL

tağ: Duvara oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap. (Ordubad) ADL

taxça: Duvara oyulmuş kapaklı veya kapaksız dolap. Taxçalara düzülübdü bir neçə samovar, sandıqça və xırdavat şeylərdən (C. Məmmədquluzadə). ADİL

108

taxtabuz: Dolap, gömme dolap. (Kürdəmir) Öyünnəri irayonun mağazennə taxtabuz gəlipmiş, Qardaşxan almıyıp. ADL

tərəcə: Dolap. (Quba) ADL

tükança: İçine kap kacak konan küçük dolap, raf. (Ucar) Tükançıya boşqab qoyurux, ishan-ləlbəyi qoyurux. ADL

tükən: İçine kap kacak konan küçük dolap, raf. (Balakən, Qax, Zaqatala) ADL DÖŞEK

Türkiye Türkçesi

Döşek: (< ET. döşe-k < töşe-k < töşe-mek. Kelime Arapça’ya, Farsça’ya ayrıca Rusça’ya ve Balkan dillerine de geçmiştir, MBTS, SS) 1. Yatak: Talat’ı döşeğine yatırmışlardı (Hüseyin R. Gürpınar). Tanzîmat devrine kadar döşek İstanbul’da müslüman Türk evlerinde yerde yâhut bir sedir üstünde yapılırdı (Reşat E. Koçu). 2. Yünle doldurulmuş kaba şilte. MBTS 3. Halı, kilim, çul. (Reşadiye -Kayseri, Gürnes *Akşehir -Konya) DS 4. Döşek, yatak. (Kütahya ve yöresi, Diyarbakır, Uşak) DS 5. Yatak. (Çüngüş, Çermik Diyarbakır) DS

alığın: At üstüne konulan minder. (*Şabanözü -Çankırı) DS aluk: Minder. (Saraycık *Keşap -Giresun) DS

barak: Eski mahalle mekteplerinde çocukların altlarına aldıkları küçük minder. (*Ereğli -Konya) DS

çilte: Şilte, minder. (*Eşme -Uşak; *Eğridir -Isparta; Devri *Bucak-Burdur; *Sarayköy ve köyleri, -Denizli; *Alaşehir -Manisa; *Sivrihisar -Eskişehir; *Safranbolu - Zonguldak; Karakuş bucağı ve köyleri *Ünye -Ordu; Bahçeli *Bor -Niğde; *Hadım, Dede *Ereğli, Kızılviran -Konya; Müsgebi *Bodrum -Muğla) DS

çinte: Minder. (-Çankırı) DS

çul: 1. İçine bez doldurulan minder. (Giresun) 2. Minder. (Malatya) DS

daya döşe: Oturmaya, yaslanmaya yarayan minder ve yastık gibi şeyler. (Bozan - Eskişehir) DS

dilik: Minder. (-Ankara) DS

doşşek: Minder. (*Eşme çevresi, -Uşak, *Zile -Tokat) DS doşek: Döşek. (Artvin) DS

döşşek: 1. Döşek (Ordu ili ve yöresi) 2. Yatak, şilte, minder. (İshaklı *Bolvadin, Dikici *Dinar, *Sandıklı -Afyonkarahisar; *Eğridir köyleri, İlyas *Keçiborlu, Kumdanlı, *Yalvaç, Yassıviran *Senirkent -Isparta; İğdir *Çivril, Eziler, Güney *Buldan -Denizli; Sürez *Bozdoğan -Aydın; Tepeköy *Torbalı -İzmir; -Manisa; Danişment *Savaştepe -

109

Balıkesir; *Emet -Kütahya; *Sivrihisar-Eskişehir; *Kurşunlu -Çankırı; *Sungurlu, - Çorum; *Zile -Tokat; -Ordu ve köyleri; -Kars köyleri; -Erzurum; -Kahramanmaraş ve çevresi; Hisarcık, *Yayladağı, *Antakya -Hatay; *Gürün ve köyleri, *Kangal ve köyleri -Sivas; -Yozgat; Hasanoğlan, Çayırlı *Haymana, -Ankara; -Kırşehir; -Nevşehir; *Bor - Niğde; -Konya; *Mut köyleri, İncekum *Silifke -İçel) DS

düşek: Yatak, şilte, minder. (-Rize çevresi) DS

göpcük: Eski çuvaldan yapılan minder. (*Çarşamba -Samsun) DS kaplama: Minder. (-Kırklareli) DS

kefrem: Yorganın iç astarı, mitil. (İrişli *Sarıkamış -Kars) DS kendir: 1. Yaygı. (*Bakırköy -İstanbul) 2. Minder. (-İzmir) DS

kıyes: İçine pirinç ya da mısır sapı doldurularak yapılan minder. (*Kilis -Gaziantep) DS köpçük: Minder. (-Samsun ve köyleri) DS

köpen: Minder. (Aşağıkayı, *Tosya -Kastamonu) DS

kurtün: Hayvanın üzerine semer yerine konulan bir çeşit minder. (Sarıhamzalı *Sorgun -Yozgat; -Kırşehir) DS

maltak: Minder, şilte. (Çayırlı, Şabanözü *Polatlı -Ankara) DS mıtel: Döşek. (Elazığ yöresi) DS

mıtıl: 1. Ot minder ya da yastık. (*Antakya -Hatay) 2. Yorgan kılıfı. (Hacıilyas *Koyulhisar -Sivas) DS

minder: Oturmak, yaslanmak veya yatmak için pamuk, yün, sünger vb. maddelerden biriyle doldurularak dikilen, kullanıldığı yere yahut içindeki maddeye göre sedir minderi, köşe minderi, yer minderi, ot minder gibi isimler alan şilte, döşek: İftardan yeni kalkan erkekler beyaz entariler, Şam işi hırkalarıyle minderlere bağdaş kurarlar (Ruşen E. Ünaydın). MBTS

mindel: Minder. (-Gaziantep) DS

mitel: Eski parçalardan doldurulmuş büyük minder. (*Arapkir -Malatya) DS

mitil: 1. İçine pamuk, yün vb. şeyler doldurularak yorgan veya yastık hâline getirilen beyaz kılıf. 2. Üzerine çarşaf geçirilmemiş iki yüzü beyaz yorgan. MBTS 3. Yüz geçirilmemiş yorgan, şilte, minder, yatak. (Çanakkale, Sarıkavak, Bozan, Tokat - Eskişehir, *Sungurlu -Çorum, *Merzifon -Amasya Çilehane *Reşadiye -Tokat, Şıhlar *Ulubey, Bayadı, Sarıca *Gölköy -Ordu, *Görele, Saraycık *Keşap -Giresun, Trabzon ve ilçeleri -Gümüşhane, Kaptanpaşa köyleri *Çayeli -Rize, *Şavşat köyleri, Bağlıca *Ardanuç -Artvin, -Erzurum, -Erzincan, *Doğubeyazıt -Ağrı, *Erciş -Van, -Malatya, Gaziantep, *Afşin ve köyleri -Maraş, Reyhanlı ve Amik Ovası Türkmenleri*Reyhanlı -

110

Hatay, -Sivas ve ilçeleri -Yozgat, Büyükafşar, Üçem *Balâ, Karahoca *Haymana - Ankara, *Pınarbaşı Köyleri -Kayseri, *Bor -Niğde, *Bahçe -Adana, Muhat, Meydan *Mut, Namrun *Tarsus -İçel, Kerkük) 4. Yatak kılıfı. (Samsun, Trabzon, Malatya, Kırşehir) 5. Yorgan astarı. (Kandıra -Kocaeli, Amasya, İncesu -Kayseri, Bahçeli *Bor - Niğde) 6. Kandıra -Kocaeli, Amasya, İncesu -Kayseri, Bahçeli *Bor -Niğde) 7. Minder, yatak, yastık doldurmaya yarayan kırpıntı. 8. Giysi astarı. (Balçova -İzmir) 9. Yünden dokunmuş tandır, iskemle örtüsü. (Bünyan Kayseri) 10. Yüzü geçirilmemiş yorgan. (Erzurum Ağzı) 11. Yüz geçirilmemiş yatak, yorgan, minder. (Malatya) 12. Ot minder ya da yastık. (*Antakya -Hatay) DS

niyende: Semer yapmak için içine saz doldurulmuş minder. (*Tire -İzmir) DS oturak: Minder. (*Bozkır -Konya) DS

pinaz: Eski çuvallardan yapılmış köşe minderi. (Üçköy -Çorum) DS

publa: 1. Yastık. (-Tokat ve çevresi) 2. Küçük çocuk yastığı. (*Gürün -Sivas) DS 3. Yaslanma minderi, yastık. KTES

silte: 1. Minder. (Haşhaşı -Erzincan) 2. Kapsız yorgan, şilte. (Maksutlu *Şarkışla - Sivas) DS

şebit: İçinde yün ya da pamuk bulunan ince minder. (-Sivas) DS

şilte: 1. Yüz geçirilmemiş yatak. (Erzurum) 2. Minder, döşek. (Malatya) DS şilta: Yüzsüz yatak, döşek. (Çayağzı *Şavşat Artvin) DS

şinte: Minder, küçük döşek. (Demirkapı *Susurluk -Balıkesir) DS tahtamaç: Kanepe minderi. (-Ordu) DS

teelti: Semer ve eyer yerine kullanılan minder. (Şınlar *Ulubey -Ordu) DS tonka: Yatak, döşek. (-Yozgat) DS

top: Minder. (*Kemaliye -Erzincan) DS

tüflek: Çuval bezinden yapılan ot minder. (Şumnu, Bulgaristan) DS

yanlık: 1. Sedirlerin üstüne konulan ot minder. (Aşağı Danaköy *Safranbolu - Zonguldak; -Kastamonu; Doğantepe -Kocaeli; *Kemaliye -Erzincan) 2. Sedir. (Doğantepe -Kocaeli; Karacaveren *Boyabat -Sinop; *Gürün -Sivas) 3. Yastık. (*Kemaliye -Erzincan) DS

yannık: 1. Sedirlerin üstüne konulan ot minder. (-Kastamonu) 2. Sedir. (*Kemaliye - Erzincan) DS

111

yekmeti: Minder. (-Malatya ve çevresi) DS

yetme: Minder. (Bahri *Akçadağ -Malatya; Belendik -Adana) DS yetmenti: Eski, küçük minder. (-Malatya) DS

yolpak: 1. Sandalye minderi. (Fiğneze *Artova -Tokat) 2. Beşiklere konulan küçük döşek. (-Erzincan; Hacıilyas *Koyulhisar -Sivas) DS

Azerbaycan Türkçesi

döşək: Yatak. Göy ot döşəyim, qara daş yastığım, enli yarpaqlar yorğanım idi. (A. Divanbəyoğlu). Dilbərin yaşı yüzü çoxdan ötmüş qoca nənəsi Həcər isə döşək üstündə oturaraq yun darayırdı (Ə. Sadıq). ADİL

ceydam: Mitil. (Qazax, Gədəbəy) Ceydamın pütüncə təzələdim yorğanın (Gədəbəy) ADL

dizdöşəyi: Küçük döşek, minder. (Ordubad) ADL dor: Küçük döşek, minder. (Qax) ADL

döşək / döşəx / döşəy / düşex: Yatak, minder. KA

dör-döşək / dör-döşük: Yatak takımı, yorgan-döşek. ADİL / GADS aa. dördöşşəyi: Küçük döşek, minder. (Şəki) ADL

dördöşəyi: Küçük döşek. (Oğuz) Dördöşəyini də yunnan qayırıllar. ADL

döşəkcə: Üzerinde bir kişin otura bileceği kadar büyüklükte küçük döşek, minder: Evin yuxarı başında uşaqların atası üçün xüsusi döşəkcə salınardı (H. Sarabski). Göy döşəkcə üstündə çöməlib oturan araqçınlı molla cəld ayağa qalxıb əmmaməsini başına qoydu (Mir Cəlal). ADİL

kəfrəm: Şilte. Döşəklərin yununu boşaldıb, yorğanların kəfrəminə baxdıran kimdir? (Ə. Vəliyev). ADİL / GADS aa.

kölbənd: Beşik içine konan ortası delik döşek. (Oğuz) Kölbəndi uşağın beşiyinə qoyullar. ADL

mimdər: Küçük döşek, minder. (Ağcabədi) ADL

mitil: 1. Yorğanın, döşeyin, yastığın iç astarı: Yorğanın mitili dağılmış, balışüzünün tükləri üzə çıxmışdı (S. Vəliyev). 2. Yüz geçirilmemiş yorgan, şilte, minder, yatak: Evin bütün şeylərini elə aparıblar ki, bir quru tikili qalıb, bir də Əzizin özü yatdığı mitil (Masal). Ata-babamız öz üstünə çəkməyə mitil tapmayanda, xaradan qonaq yorğanı düzəltdirib (B. Bayramov). 3. sıf. Eskimiş, yıpranmış. “mitil palto.” “mitil xalça.” “mitil döşəkcə.” Mitili çıxmağa başlayan yorğanı uşaqların çiyninə saldı (M. İbrahimov). ADİL

112

mitil-şitil: Kılıfı, yüzü eskimiş, yıpranmış yorgan, döşek, kilim vb. Əsgər addımlayıb kosanın mitil-şitilini tərpətdi, ağac çarpayısını yırğaladı (S. Rüstəm) ADİL

nimdar: Küçük döşek, minder. (Astara, Bakı, İsmayıllı, Lənkəran, Salyan, Şamaxı) Oturmo:un qoyın nimdar gətirim (Şamaxı); A:z, səknə xanım, nimdarı at ora, aton ossun (Salyan) ADL

nimdər: Küçük döşek, minder. (İsmayıllı, Salyan, Şamaxı) Nimdəri gəti altıma qoyım (İsmayıllı): Bülənd dərhal nazlının saldığı nimdərin üstündə oturub yastığa söykəndi

Benzer Belgeler