• Sonuç bulunamadı

2. MOBBİNG KAVRAMI VE TANIMI

2.8. Mobbingin Ortaya Çıkmasına Etki Eden Faktörler

Mobbing tüm işyerlerinde görülebilir ve herkes mobbing olgusu içinde saldırgan, kurban veya izleyici olarak yer alabilir. Mobbingin oluşumu tek bir nedene bağlı değildir, birbiriyle etkileşimli unsurlar mobbinge neden olabilmektedir.

Leymann mobbing ile ilgili çalışmalarında genel olarak insanların mobbinge başvurmasında dört temel neden görmektedir (53) :

- Birisini bir grup kuralını kabul etmeye zorlamak: Bu kişiler bir grubun

ancak belirli bir yeknesaklığın varlığında kaynaşmış ve güçlü olabileceğine inanmaktadırlar. Bu nedenle grup normları itaat edilmesi gereken kurallar olarak görülmektedir.

- Düşmanlıktan hoşlanmak: İnsanlar hoşlanmadıkları kimselerden kurtulmak

için mobbing yapmaktadırlar. Bunda kişinin kuruluş hiyerarşisinin neresinde bulunduğu pek bir rol oynamamaktadır. Sadece kişisel hoşnutsuzluğun etkisiyle bu süreç başlatılabilmektedir.

- Can sıkıntısı nedeniyle zevk arayışı içinde olmak: Burada asıl amaç eziyet

etmek ve olanlardan haz duymaktır.

- Önyargıları pekiştirmek: İnsanlar belli sosyal, ırksal veya etnik bir grubun

üyesi olduğu için kendilerine benzemeyen ve kendi gruplarının dışında saydıkları kimselere karşı mobbing yapabilmektedirler. Bu mobbingin ayrımcılık boyutuna işaret etmektedir

2.8.1. Mobbingi Uygulayan Kişiden Kaynaklanan Nedenler

Genel olarak mobbing uygulayıcılarının kişilik özellikleri şunlardır: yalancıdır, hafızası seçmelidir, her şeyi inkâr eder, tertipçi ve kötü niyetlidir, kulak vermez, yetişkinler arası bir tartışmayı sürdüremez, vicdansızdır, pişmanlık duymaz, güce eğilimlidir, şükran duymaz, yıkıcıdır, esnek davranmaz, bencildir, duyarsızdır, gayri ciddidir, güvensizdir ve olgunlaşmamıştır. Çoğu kez mantık ölçülerinin ve her türlü ahlaki düzlemin dışındadır (5).

Bazı araştırmacılar ise mobbing uygulayıcısının davranışlarını çeşitli kişilik bozuklukları olarak tanımlanmakta ve bu kişilik özelliklerinin çocukluk yıllarından kaynaklandığını ileri sürmektedirler.

Araştırmalara göre mobbing aktörlerinin sahip oldukları birtakım belli başlı kişilik özellikleri vardır (5,17,65):

Antipatik kişiliklidirler: Denetleyici, korkak ve sinirli bir yapıya sahiptirler.

Daima güçlü olma isteği içindedirler. Kötü niyetli ve hileli eylemlere başvurmaktan çekinmezler.

Narsist kiiliğe sahiptirler: Klinik olarak sosyal özürlü olarak değerlendirilen

ve korktuğu kişileri kontrol altında tutmak için güç kullanan, kendini diğer insanlardan sürekli üstün gören bir tutum ve davranış bozukluğudur.

Tehdit altında benmerkezcidirler: Mobbing aktörü, şişirilmiş bir benlik

olgusuna sahip ise, hoşa gitmeyen bir durum karşısında aşırı bir tepki gösterebilir. Çünkü onun şişirilmiş benlik algısı, onun tepki katsayısını artırma potansiyeli taşır. Kendi normlarını örgüt politikaları haline getirmeye çalışırlar. Mobbingi bir politika olarak benimseyen psiko-terör yanlıları, başkalarını baskı altına almak için inisiyatiften değil, itaatten, özerk davranışlardan değil, disiplinden, motivasyondan değil, korkudan yanadırlar. Sürekli kural hatırlatır, yeni yeni kurallar koyarlar.

Önyargılı ve duygusaldırlar: Mobbing aktörlerinin davranışlarının rasyonel

temeli ve izahı yoktur. Mağdurun şiddete maruz kalması, dinsel, sosyal, etnik bir nedene bağlı olabileceği gibi, gösterdiği yüksek bir performans, elde ettiği bir fırsat, terfi veya ödül de “mobbing” aktörlerini harekete geçirmeye yeter.

2.8.2. Mobbinge Maruz Kalan Kişiden Kaynaklanan Nedenler

Tüm iş yerlerinde herkes mobbinge maruz kalabilir. Yapılan araştırmalara göre; mobbinge maruz kalan kişilerin çalışma yaşamlarında genellikle başarılı, dürüst, yaratıcı, duygusal zekâya sahip, işini çok seven, örgütüne bağlı oldukları görülmüştür. Bu özelliklere sahip kişiler iş arkadaşlarının veya yöneticilerinin dikkatini çeker ve ondan kurtulmak için mobbing uygulayabilirler. Özellikle yaratıcı insanların ürettikleri yeni fikirlerin diğerlerini rahatsız etmesi ve daha yüksek mevkilerde çalışan kişiler için tehdit oluşturduğu düşüncesiyle zorbalar tarafından hedef seçilen kişilerin özelliklerini sıralamak gerekirse:

Başarılı olmak: Çalışma arkadaşları tarafından kıskanılır, arkasından her

türlü oyun oynanabilir.

İşyerinde yalnız olmak: Erkeklerin sayıca fazla olduğu bir işyerinde tek bir

kadın olmak veya bunun tam tersi kadınların çok sayıda olduğu bir işyerinde tek bir erkek olmak.Bekârların yoğun olduğu bir ofiste tek evli kişi olmak da mobbinge uğrama olasılığını artırdığı gözlenmiştir.

İşyerine yeni gelen kişi olmak: Daha önce o pozisyonda çalışan kişilerden

daha fazla özelliklerinin bulunması.

Dürüst, güvenilir, kuruluşa sadık olmak: İşini çok iyi, hatta mükemmel

yaparak, çalışma ilke ve değerlerinden ödün vermezler. İşyerinin menfaatini ve ismini önde tutup kendi başarısından söz etmeye gerek duymayan insanlardır.

Yaratıcı ve paylaşımcı olmak: Kendini sürekli geliştiren, azimli, zeki

insanlardır. Bilgisini cömertçe paylaşmaktan çekinmediklerinden çevresindekilerle olumlu iletişim kurabilirler.

Kendi değerinin farkında olmamak: Sürekli daha iyi olması gerektiğini düşündüğünden, kendi özelliklerinin farkında olmamaktadır.

Haksızlığa karşı gelmek: Kendi hakkından daha çok ezilenlerin ve

güçsüzlerin savunuculuğunu yaparlar.

Zeki olmak: Araştırmacılar, mobbinge maruz kalan kişilerle yaptıkları görüşmelerde bu insanların istisnai kimseler olduğunu ―duygusal zeki‖ (emotional intelligent) oldukları sonucuna ulaştıklarını ifade etmişlerdir. Bu insanlar kendi davranışlarını gözden geçirebilen, yanlışlarını görebilen ve bunları düzelten insanlardır.

Bağımsız hareket etmek: Başkaları tarafından değil, kendi kendilerini

yönlendiren kişilerdir.

Diğerlerinden farklı olmak: Farklı tarzda giyinmekten tutun da, değişik bir

bölge veya kentten gelme, ırk farklılığından kaynaklanan ön yargılar, mağdura zarar verici olabilmektedir. Bazen de kişi kendi doğuştan gelen özelliklerinden dolayı da bu tür davranışlara maruz kalabilmektedir. Kişiler değiştiremeyeceği bu özellikleri nedeniyle mobbinge maruz kalabilmektedirler. Örneğin; cilt rengi, konuşma aksanı, iş arkadaşlarından daha az ya da daha çok görgü ve terbiyeye sahip olması gibi (4,26).

2.8.3. Mobbingin Nedeni Olarak Çevresel Faktörler

Ülkemiz’de psikiyatri uzmanı Samancı tarafından, işyerlerinde baskı gören hastalar üzerinde bir araştırma yapılmıştır. Samancı, bu çalışmasında özellikle ekonomik krizin yaşandığı dönemlerde işyerlerindeki mobbing eylemlerinin arttığına dikkat çekmektedir(79,80).

İşten çıkarmaların giderek çoğaldığı ekonomik kriz dönemlerinde ve özellikle de ülkemiz koşullarındaki işyerlerinde mobbing uygulamaları bilinçli bir şekilde artmaktadır. Karşılaştığı ve çaresiz kaldığı bu olumsuz süreçte kendine güveni kaybettirilen iş gören, her şeyini tükettiği endişesi ile istifa etmek zorunda kalmaktadır. Böylece, mobbing eylemleri “işten çıkarma tazminatı”ndan kurtulmanın bir aracı olarak görülmekte ve işten çıkarma, ülkemizde mobbing sürecinin ilk amacı durumuna gelmektedir (6).

3. MOBBİNGİN ETKİLERİ, MOBBİNGLE MÜCADELE VE MOBBİNGİN

Benzer Belgeler