• Sonuç bulunamadı

3. Yoksulluğun Finansallaşması ve Mikro Kredi Uygulamaları

3.1. Mikro Krediye İlişkin Literatür Taraması

Yabancı literatürde mikro finans ve yoksulluğun finansallaşması konusunda Federici (2014), Giron (2015), Mader (2013) ve Aitken (2010) çalışmaları ön plana çıkmaktadır.

Federici (2014), finansallaşma ve mikro kredi ilişkisini sermaye birikim mekanizmasının işleyişi çerçevesinde ele almıştır. Çalışmada kapitalist kalkınmanın neoliberal dönüşümü ile birlikte sadece kapitalist birikimin mimarisinin değişmekle kalmadığı sınıf ilişkisinin biçimi ve borcun kendisinin de değiştiği iddia edilmektedir. Özellikle bugün yeni bir borç ekonomisi varlık göstermektedir. Bu yeni borç ekonomisi içerisinde mikro kredinin yerine değinilmektedir. Ayrıca yeni bir borçlandırma stratejisi içerisinde etkin bir araç olarak görülen mikro kredinin geldiği nokta, borçlanmaya ilişkin tepkiler eşliğinde anlatılmaktadır.

Giron (2015), mikro finansın küresel finans alanındaki bir finansal inovasyon ürünü olduğu iddiasındadır. Mikro kredi, finansal yatırımcıların daha yüksek karlar elde etmek için kullandıkları yeni bir yol olarak tanımlanmıştır. Ayrıca mikro kredi kuruluşlarının uyguladıkları yüksek faiz oranlarının daha yüksek kar elde etmelerine hizmet ettiği iddia edilmektedir.

Aitken (2010), mikro kredinin yoksulluğu azaltmaktan ziyade nasıl neoliberal politikaların bir parçası olduğunu açıklamaya çalışmıştır. Ayrıca Mikro kredi, yoksulluğun finansallaşması ve finansal kriz arasındaki bağlantı tarihsel bir çerçevede ele alınmaya çalışılmıştır.

Mader (2013), mikro finansın genişlemesi ve işleyişini üç farklı boyutta ele almıştır. Öncelikle mikro finans, yoksulluğu bir finans sorunu olarak sunan pozitif harekete geçirici anlatılar üzerine kurulmuş ve sadaka veya diğer yeniden dağıtım alternatiflerine kıyasla üstün bir çözüm olarak tasvir edilerek çekiciliği arttırılmıştır. Ayrıca mikro finans programlarında devletin rolüne değinen Mader, mikro kredinin artı değeri fazlalaştırmanın ya da sermaye birikim koşullarını yeniden oluşturmanın araçlarından biri haline gelmesini finans sisteminin gelişimi ile birlikte değerlendirmiştir.

Genelde mikro finans özelde mikro kredi konusu Türkçe literatürde başta yoksulluk olmak üzere; kadın yoksulluğu, işsizlik, istihdam, yerel kalkınma ve

gelir dağılımı konuları ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle kadının daha fazla çalışma hayatında yer alması yönündeki çabalarla birlikte mikro finansman ve mikro kredi uygulamaları önem kazanmış, literatürde bu alanda yapılan çalışmalara daha fazla ağırlık verilmiştir. Çalışma, yoksulluğun finansallaşması olgusunu mikro kredi uygulamaları çerçevesinde incelemesi noktasında Türkçe literatürdeki diğer birçok çalışmadan ayrılmaktadır.

Uluoğlakçı (2009), mikro finansman uygulamasının yoksullukla mücadele aracı olarak kadın yoksulluğunun giderilmesi üzerindeki etkilerini incelemiştir.

Türkiye Grameen Bank Mikro Kredi Projesi Ankara Şubesi’nden kredi kullanan kadınların ekonomik koşulları ve tutumlarındaki farklılıkların da incelendiği çalışmada, mikro kredi kullanımının krediyi kullanan kadınların gelirlerini arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır.

Ayyıldız (2010) çalışmasında; mikro işletmecilik ve mikro kredi uygulamalarının yoksulluk ve genç işsizliği üzerindeki etkilerini incelemiş ve Türkiye için bir kredi uygulama modeli geliştirmiştir.

Çiftçi ve Akkul (2011) çalışmasında; “Mikro kredi uygulaması cinsiyetler arası gelir eşitsizliğinin giderilmesinde bir çözüm olabilir mi?” sorusunun cevabını aramış, Bilecik örneğinden hareketle hem gelir hem de sosyalleşme açısından mikro kredi uygulamasının cinsiyetler arası eşitsizliklerin giderilmesinde önemli bir araç olduğunu göstermiştir.

Ashrafi (2011) çalışması, Bangladeş’te kurulmuş olan Grameen Bank ve Türkiye’de kurulmuş olan Türkiye Grameen Mikro Kredi Projesi’nin yoksulluğun giderilmesi ve kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi alanlarındaki rol, etki, işleme mekanizması ve sürdürülebilir başarısını inceleme ve değerlendirme amacını taşımaktadır. Çalışmada yoksulluğun azaltılmasında Grameen Bank ve Türkiye Grameen Mikro Kredi Projesi’nin pozitif etkisi olduğu gösterilmiştir. Bu uygulamaların kadınların kendilerine yeten bireyler olmasında, ekonomik güce kavuşmalarında ve yoksulluklarından kurtulabilmelerinde çok önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Arı (2011) çalışmasında Batman örneğinden hareketle mikro kredi alan kadınların kredi deneyimlerini incelemiş, kredi kullanan kadınların çoğunun bunu düşük getirili ev etrafında dönen işlere yatırdığını, bir kısmının temel ihtiyaçlarını karşılamak için aldığını ve bu aldıkları kredi ile borç yükü altına girdikleri gözlemlenmiştir.

Kabakçı (2012) genelde mikro kredi programlarının yoksulluğu önlemede başarıya ulaşıp ulaşmadığını sorguladığı çalışmasında Eskişehir örneğinden hareketle mikro kredi kullanan kadınların yaşamlarında nasıl değişiklikler

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:8 / Sayı:2 / Aralık 2019 Journal of Economics and Management Research Vol:8 / No:2 / December 2019 93 yaşadıklarını incelemiştir. Çalışmanın bulgularına göre; mikro kredi kullandırılan kadınların yoksulluktan kurtulmaları yalnızca elde ettikleri sermayeye değil yenilikçi fikirlere sahip olma, sahip olunan girişimcilik özellikleri ve diğer üreticilerle rekabet edebilirliklerine bağlıdır.

Çakmak (2012) çalışmasında; Diyarbakır örneğinden hareketle mikro kredi yoksulluk ilişkisini incelemiştir. Çalışmada Diyarbakır’da Türkiye Grameen Bank Mikro Kredi Programı Diyarbakır şubesinden mikro kredi kullanan kadınların aldıkları bu krediyi daha çok tüketim ihtiyaçlarını karşılamak, borçlarını ödemek ve hâlihazırdaki işlerini büyütmek amacıyla kullanmak istedikleri gözlemlenmiş, verilen bu kredinin yoksullara yapısal bir güç sağlamadığı için yoksulluğun önlenmesinde mikro kredi uygulamasının yetersiz kaldığı sonucuna ulaşılmıştır.

Ateş ve Öğütoğulları (2012) çalışmalarında yoksullukla mücadele ve istihdam yaratılmasında Türkiye’deki mikro kredi uygulamalarını inceleme altına almışlar, yoksullukla mücadelede mikro kredi ve mikro finans uygulamalarının yoksullukla mücadelede tek başına yeterli olmadığı sonucuna ulaşmışlardır.

Güzel (2011) çalışmasında kadın yoksulluğu ile mücadele etmede mikro kredi programlarının yeri ve önemini Türkiye örneğinden hareketle belirlemeye çalışmıştır. Çalışmada yoksulluğun özellikle de kadın yoksulluğunun azaltılmasında mikro kredi uygulamalarının kullanılabilecek tek araç olmasından ziyade destekleyici bir politika aracı olduğuna dikkat çekilmiştir.

Gökyay (2008) çalışmasında mikro kredi ve mikro finansman uygulamalarının yoksulluğun azaltılmasında her çeşit sorunu çözebilecek bir anahtar olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekerek mikro kredi ve mikro finans uygulamalarının ülkemizde sağlıklı işleyebilmeleri için çözüm önerileri geliştirmeye çalışmıştır.

Altay (2007) çalışmasında yoksulluk mikro finansman ilişkisini incelemiş, bireysel yoksullukla mücadelede mikro finansman yaklaşımının hem Türkiye hem de gelişmekte olan ülkelerde yoksullukla mücadelede başarılı bir uygulama olacağı şeklinde bir sonuca ulaşmıştır.

Özmen (2012) kadın istihdamı ve mikro kredi konulu çalışmasında Türkiye’de kadın istihdamını yükseltmenin aracı olarak mikro krediyi incelemiş ve mikro kredi programlarının Türkiye’de kadın istihdamına yapacağı muhtemel katkıları belirlemeye çalışmıştır. Çalışmada kurulan modele göre mikro kredi alımında görülen 1 birimlik artış kendine çalışan kadın oranında 0,038 birimlik artışa yol açmaktadır. 2010 yılı itibariyle Türkiye’de mikro kredi uygulamasının

yaklaşık olarak 50.000 kişi doğrudan istihdam yarattığına dikkat çekilerek mikro kredinin istihdam üzerinde yarattığı pozitif etki vurgulanmıştır.

Ören, Negiz ve Akman (2012) çalışmalarında mikro kredi, kadınların yoksullukla mücadelelerinde bir araç olarak görülmüş ve özellikle kırsal kesimdeki kadınların mikro kredi aracılığıyla yaşadıkları yoksulluğu mücadele deneyimleri yansıtılmaya çalışılmıştır.

Kentsel yoksulluk ve mikro kredi arasındaki ilişkiyi inceleyen Bayraktutan ve Akay (2012) çalışmalarında mikro kredi alarak iktisadi faaliyette bulunan kadınların gelirlerinin, harcama ve tasarruflarının yükseldiğine dikkat çekmişler, “kentsel yoksulluğun mikro kredi aracılığı ile düşürülebileceği”

şeklindeki hipotezlerini Kocaeli örneğinden hareketle doğrulamışlardır.

Öner (2007) Türkiye’deki mevcut mikro kredi uygulamalarına yer vermiş, Türkiye’deki mikro finans potansiyelini, “Hayat Standardı Yaklaşımı” ve “Özel Sektör Yaklaşımı” ile hesaplamıştır. Çalışmada ayrıca Türkiye’nin koşulları göz önünde bulundurularak Türkiye için Grameen Tipi Model önerilmiştir.

İslam (2006), Türkiye ve Bangladeş’teki mikro finans uygulaması geliştirme programlarını incelemiş ve Türkiye’de mikro finans sektörünün gelişme olanaklarına değinmiştir. Çalışmada ayrıca Türkiye’de uygulanabilir bir mikro finans modeli geliştirilmeye çalışılmıştır.

Can (2008) Trabzon’daki ihtiyaç sahibi kadınların mikro finans sistemine duydukları ihtiyacı tespit etmeye çalışmış ve mikro kredi kuruluşlarının yoksulluğun azaltılmasında yararlı olup olmadığını araştırmıştır. Çalışmaya göre bireylere gerekli eğitim verilip girişimcilik kültürünün de geliştirilmesi ile kadın yoksulluğunun azaltılmasında mikro kredi uygulamalarının pozitif etkisi arttırılacaktır.

Seymen (2011) çalışmasında; il özel idarelerinin mikro kredi uygulamasını incelemiş, il özel idarelerinin mikro kredi uygulamasına ilişkin olarak en uygun yerel yönetim birimi olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Türkçe literatürdeki çalışmaların birkaç istisna dışında (Ergüder, 2008; Akçay, 2017; Meneviş, 2019) ortak özelliklerinin miko kredi uygulamalarının ve sonuçlarının pozitif etkilerine odaklanmaları olduğu söylenebilir.

Benzer Belgeler