• Sonuç bulunamadı

REPRODÜKSİYON

MELİH DIŞ SES (Heyecanla)Ne?

Kendisini... Prens kendini görünce önce çok şaşırmış. Sonra sinirlenmiş... Kamera ekranı yakalıyor. Ekranın diğer

tarafına geçiyoruz.

3. MELİH ODA İÇ GECE

Ali, Çocuk Melih

Kamera diğer tarafa geçiyor. Melih pijamaları içerisinde. Gözünde pembe bir gözlük.

Uyumak üzere. Kamera genele açılıyor. Melih çocuk haliyle eliyle kadraj yapmaya çalışmış, tam becerememiş. Masalı Melih’in kadraj yapmaya çalıştığı elinden izlediğimiz anlaşılıyor. Masalı anlatan ise babası Ali. Hemen yatağın yanına oturmuş. Melih masalın gidişatından hoşnutsuz kalmış. Lafa giriyor. Melih elini indiriyor.

MELİH

Niye ki? Neden sinirlenmiş Prens? ALİ

Kendisini gördüğü için... MELİH

İnsan kendini görünce sinirlenir mi? O zaman kimse aynaya...

ALİ

(keserek) O başka... Bu başka. MELİH

Niyemiş? Ali Melih’in kalbine doğru elini koyuyor.

ALİ

Bazen ne kadar aynaya baksan da kendini göremezsin. Masallar öyle mi? Sana hep kendini anlatır. Kendini göremediğin bir masal ne işe yarar?.. Marifet kendinle yüzleşmekte...

MELİH

Aman baba... Olur mu hiç?.. Sen bana masal anlatınca ben hep hayal ediyorum. Niye hep kendimi hayal ediyim ki? ALİ

Aman falan yok. Çok biliyosun sen. Çıkar şu gözlüğünü.

MELİH

Gözlük kalsın. Onunla uyursam kesin rüya görüyorum.

ALİ

Olur mu hiç oğlum... Kırılır mırılır... MELİH

Bi şey olmaz... ALİ

İyi hadi... Ali Melih’in üstünü örtüyor. Odanın ışığını

kapatarak çıkıyor.

4. SİNEMA YAZARI OFİS İÇ GÜN

Kurtuluş

Kurtuluş yaşlıca bir sinema yazarı. Kendisiyle yapılmış bir röportaj izliyoruz. Kütüphaneyi andıran bir çalışma odası. Tüm raflar kitap, kaset dolu. Belli ki donanımlı, ağır bir adamın çalışma ofisi. Kurtuluş 50-60 yaşlarında yavaş konuşan, ağırlığı olan bir adam. Sakin

konuşuyor.

KURTULUŞ

Melih öncelikle kendine özgü biri. Sinemaya adanmış bir hayat. Başka bir dünyası yok bir kere adamın. Ne ailesini, ne sevgilisini, ne bir arkadaşını bilen var. Varsa yoksa film. Adamın gözü başka bir şey görmüş mü? Bilen var mı? Yok...

5. FİLM SETİ DIŞ GÜN

Dağhan, Fgr

Büyük bir film seti... Arka planda işlerini yetiştirmek için koşturan bir kalabalık.... Dağhan ünlü bir yönetmen. Spor ve şık arası bir giyimi var. 30-35 yaşlarında. Genç yaşta geldiği yeri sindirmek için burnu büyük, yüksek tavırlarla, oynayarak konuşuyor.

DAĞHAN

Sinema diye yanıp tutuşarak büyüdüm. Rüyalarıma girerdi. Kimse benim kadar bu işi sevemez. Benim olmak istediğim kadar olamaz derdim. Ta ki onun dükkanına girine kadar... Aman tanrım... Bir dağcı için Everest’e çıkmak, bir dalgıç için

Kızıldeniz’e inmek gibi bir histi. Benim adını bile bilmediğim yönetmenlerin, filmlerini ezbere bilirdi. Sinemamızın bir yere gelmesinde katkısı var mıdır bilemem ama ben bu işi yapıyorsam, onunla tanışmış olmamın büyük bir rolü var. Bugün senin olduğun yerde başka biri olacak deseler tartışmasız vereceğim isim onunki olurdu.

Fgr

Çeşitli seyircilere mikrofon uzatılıyor. Farklı yaş, farklı katmanlardan geliyorlar.

SEYİRCİ 1

Onu kim tanımaz ki... Korsan filmciliğin gerçek efsanesi...

SEYİRCİ 2

Çok süprizli. Farklı filmleri olan bir adamdı.

SEYİRCİ 3

Valla bir keresinde sırf onu görmeye diye dükkanına gidip, bissürü filmini almıştım. Büyülü bir andı. İnanın, dizlerim titredi. Hala herkese o anı anlatırım.

7. KOLEKSİYONER EV İÇ GÜN

Çetin

35-40 yaşında zengin bir koleksiyoner. Evindeki DVD’leri gösteriyor. Ciddi bir arşivci olduğu her halinden belli.

Raflardan biri Melih’e ayrılmış.

ÇETİN

İşte bu Melih’in rafı... Evi kısaca gezdikten sonra röportaja geçeriz.

ÇETİN

Melih’in filmlerini toplamak kolay olmadı. Piyasada filmlerini bulabiliyosun ama onun kendi ürettiği kopyalarını bulmak o kadar kolay değil.

Koleksiyoner bir dvd kutusu kaldırıyor. Melih’in hazırladığı bir film. Kenarındaki bir tren logosunu gösteriyor.

ÇETİN

Bu Melih’in logosu. Çok insan bilmez ama sadece onun bilgisayarında kaydedilen filmlerde bu logo vardır. Benim koleksiyonum sadece Melih’in kendi bilgisayarında çoğaltılmış filmlerden oluşuyor. Eksik olan tek bir filmim kaldı. Onu da bulunca gerçekten paha biçilmez bir seriye sahip olucam.

8. FİLM ŞİRKETİ İÇ GÜN

Cenk

Gösterişli bir prodüksiyon şirketi ofisi. Yarı şık, yarı spor giyimli 40 yaşlarında bir yapımcı. Kendine aşırı güvenli. Ukalaca konuşan bir adam.

CENK

Filmlerini izledim. Potansiyeli görünce elimdeki bir senaryoyla gittim yanına. Ne biliyim bu kadar ukala olacağını. Yok ben bağımsız çalışırım. Yok seyircime

yalakalık yapmam. Üzgünüm ama o zaman benimle çalışamazsın dedim. Sonra da silinip gitti işte. Keşke bu kadar burnu havada olmasaydı. Sonu diğerleri gibi olmazdı.

9. OTEL LOBİ İÇ GÜN

Jean

50 yaşlarında fazlasıyla zayıf, entel

görünümlü bir Fransız bir festival yöneticisi. Fransızca konuşuyor.

JEAN

Melih’in filmlerinden birkaçını izleme şansına kavuştum. Ama onun

çalışmalarının dvd haricinde bir kopyasının bulunmaması büyük bir kayıp. Buradaki arkadaşlarla bir çalışma içerisindeyiz. Bir Melih retrospektifi hazırlayarak Dünya festivallerini gezdirmek istiyoruz. Sanırım genç sinemacılar için iyi bir örnek olacak.

10. PASAJ İÇ GÜN

Fgr

Bir kaç katlı büyük bir pasaj. Zamanında korsancıların doldurduğu katın artık yüzaü değişmiş. Bilgisayarcılar, kıyafet dükkanları ile dolmuş pasaj. Pasajın boşluklarında daha amatörce çekilmiş röportajlar.

ADAM 1

Kendimi bildim bileli buradayım abi... Onun olduğu zaman gibisini görmedim ben. İnsanlar gelir giderdi. Böyle değişik tipler falan. Enteller, öğrenciler... Gırla... ADAM 2

Aslında iyi bir adamdı. Etliye sütlüye dokunmazdı. Kim neden öldürür.

Anlamadık.. İnsan hayatı çok ucuz artık... ADAM 3

Eee fazla büyüdü tabi.. Çektiler ipini. Burası Türkiye. Öyle işler kolay

değişmez... Gitmiş, adamın birinin rantına çomak sokmuştur. Onlar da öldürmüştür.

Allah bilir nerede ceseti. Basit abi. Burası Türkiye...

11. PASAJ ÇAY OCAĞI İÇ GÜN

Hasan

Hasan ocakta çalışıyor. Klişe bir çaycı tipi. Genel planda onunla yapılan bir röportaj.

HASAN

Melih abi için nası denir? Iıı kahramandı o. Var ya böyle filmlerde. Uçar, kaçar, koşar. Bana kalsa her şeyi yapabilecek, örnek bir insandı. Yani adamın hayatında nası diyim... Öyle olmaz diye bir şey yoktu. Anlıyo musun?.. Bir dükkana günde beş kere gidiyorsam, bir bahane üretir onunkine 20 kere giderdim. Anlıyo musun?..

Hasan’la yapılan röportaj uzamış. Belli ki daha duygusal yerlere girilmiş bir anın sonunda Hasan gözyaşlarını tutamamış. Ağlıyor.

HASAN

O burası için... Hepimiz için... Gerçek bir kahramandı... Şimdi dvd satan kimse kalmadı. Melih’i bilen, gören kimse yok. Sorsan, herkes arkadaşıymış gibi anlatır ama. Böyle olmasını istemezdim abi. Bazen keşke, keşke diyorum... Ben öleydim onun yerine..

Hasan’ın son dedikleri ağlamasından anlaşılamıyor bile. Haddinden fazla bir duygusallık göstermiş. Onun hikayesinde bir gariplik olduğunu görüyoruz.

12. EMNİYET OFİS İÇ GÜN

Kemal

Kemal sert mizaçlı, babacan ama artık yaşından dolayı kilolanmış 50 yaşlarında bir komiser. Kendi tek kişilik bürosunda anlatıyor olan biteni. Bir an hatırlamak için düşünüyor.

KEMAL

Melih Ferman.... Ferman... Ferman... Hımm hatırladım. Korsan dvdci? Ne sapık insanlar var. Katil polisliğe mi özeniyordu ne... Hala hatırlıyorum olay mahalini. Her zamanki gibi anons geldi. Gittik olay yerine... Daha yeni komiser olmuşum...

13. MELİH DÜKKAN İÇ GÜN Kemal, Hasan, Fgr

İki üniformalı polis omuzlarıyla kapıyı kırarak içeri giriyor. Kemal hemen arkalarından içeri girer. Arkalarında pasajın diğer çalışanları. Etraf kalabalık.. Herkes şaşkın.

Benzer Belgeler