• Sonuç bulunamadı

II. Meşrutiyet Dönemi

1. II MEŞRUTİYET VE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM

1.2. Okul öncesi Eğitim İçin Resmî Girişimler

1.2.2. Meclis-i Mebûsan ve Maârif Nâzırlığı’nın Çalışmaları

II. Meşrutiyet döneminde her alanda olduğu gibi siyasal alanda da gelişmeler olmuştur. Kuruluşundan itibaren mutlakıyet denilebilecek bir sistemle yönetilen devlet 28 Aralık 1876 da Kanûn-i Esâsî’nin ilanı ve 20 Mart 1877’de Meclis-i Mebûsan’ın açılmasıyla meşruti bir sisteme yönelmiştir. Savaşlardan dolayı kesintiye uğrayan Meşruti sistem 1908 yılında Meşrutiyet’in ikinci defa ilanıyla yeniden başlamıştır. Meşrutiyet sisteminin gereklerinin yapılmaya çalışıldığı bu dönemde hükümetler kurulmuş, programlar hazırlanmıştır.

İlk kurulan hükümetlerde 1910 ve 1912’de iki defa Maârif Nâzırlığı yapmış olan Emrullah Efendi ilköğretim kurumlarının ıslahı için büyük çalışmalar yapmıştır. Bu

9

Yahya Akyüz, “İlköğretimin Yenileşme Tarihinde Bir Adım, Nisan 1847 Talimatı”, OTAM, S.5, 1994, s.21

10

BOA, Y.EE. 82-64, H. 1306 (M. 1888)

11

çalışmalarından bazıları süreli yayınlarda makale olarak yayımlanmıştır. Bir makalesinde çocukların ilk eğitim ortamının aile olduğundan bahsederek ailenin eksikliğinin hissedildiği yerlerde aile ortamına benzer kurumların, ana mekteplerinin olduğunu belirtmiş ve bu kurumları tanıtmıştır. Yazısında şu ifadelere yer vermiştir:

“Ana mekteplerine 4 yaşından 6 yaşına kadar olan çocuklar devam ederler. Sinleriyle mütenasip tahsil görürler. Bu müesseselerin programları meşguliyet saatleri, usûl-i tanzim ve idareleri hep tabâyî-i sıbyana, ilm’ün-nefsi etfale müteallik kanunlardan istinbad olunmuştur. Bu mektepler ana mektepleri olduğu içindir ki muallimelerin idaresine tevdi’ olunur. İşte bu müesseseler tedrisat-ı ibtidaiyeye mahsus olan mekteplerin birinci mertebesi addolunmuştur.”12

Bu tanıtımda ana mekteplerindeki eğitim yöntemlerinin çocuk tabiatından, çocuk psikolojisinin ilkelerinden yararlanılarak oluşturulduğunun belirtilmesi okul öncesi eğitimde yakalanmak istenen düzey açısından önemlidir.

Şükrü Bey’in Nâzırlığı zamanında yürürlüğe giren Tedrisat-ı İbtidaiye Kanun-ı Muvakkati’nin altyapısını hazırlayan ve ana mekteplerinin bu kanuna konmasının mimarı olarak Emrullah Efendi gösterilebilir.13

Genelde eğitim özelde ise okul öncesi eğitimle ilgili hükümet programlarında yer alan ifadeler incelenerek görülmüştür ki bir hükümet haricinde okul öncesi eğitimle ilgili hedefi olan hükümet programına rastlanılmamıştır. 6 recep 1331 (11 Haziran 1913)’de hükümeti kurmakla görevlendirilen Mehmet Sait Halim Paşa hükümeti kabinesinde Maârif Nâzırı Şükrü Beydir. Sait Halim Paşanın kurduğu hükümette, Hükümet Programında diğer hükümetlerin aksine okul öncesi eğitimle ilgili şu ifadeler geçmektedir:

“Maârifin temîn-i terakkiyâtı için elzem olan esasların vaz'ına çalışılmak ve bu meyanda Tedrisât-ı İbtidaiye Kanun-ı Muvakkati’yla tahsil-i iptidaîyi te'kiden taht-ı mecburiyete alındığı gibi, bu bâbda kuvva-i te'diye-i müessire vâz ve tesis olunmuştur. Pek küçük yaştaki evlâd-ı vatana aile terbiyesini vermek üzere ana mekteplerine ehemmiyet-i mahsûsa atfedilerek İstanbul'da dört yerde küşâd edilmiş ve seneden seneye tasiri mukarrer bulunmuştur. Tahsili gerek ibtidaî gerek tâli ve âli derecâtı için memâlik-i mütemeddinede kabul edilmiş olan ve terbiye ile tedrisin aynı kuvvet ve himmetle tatbikinden ve melekât-ı akliyye kadar kuvve-i bedeniyenin de neşv-ü nümasını iltizamdan ibaret bulunan usullere tevfikan programlar yeniden tanzim ve bunlara göre müsabaka ile kitaplar ve âlât ve edevât

12

Emrullah “Tedrisat-ı İbtidaiye” Mülkiye, S.23, 1 Kanun-i evvel 1326, s.56

13

Emrullah Efendi kendi nâzırlığı döneminde çıkaramadığı Tedrisât-ı İptidaiye Kanununun sonraki hükümet döneminde geçici (Muvakkat) olarak çıkmasını sağlamıştır.

tedariki için tedâbir-i mahsûsa ittihaz ettirilmiştir.”14

Bu hükümet programında okul öncesi eğitime büyük önem verilip, Tedrisat-ı İbtidaiye Kanunu Muvakkati’yle ilköğretimi kuvvetlendirecek, geliştirecek faaliyetler yapıldığı vurgulanmıştır. Ana mekteplerine başka bir deyişle okul öncesi eğitim kurumlarına özel önem verildiği, bu kurumlarda hem eğitimin hem de öğretimin yapıldığı vurgulanarak zihin ve bedeni geliştirecek yöntemler kullanılması için özel tedbirler alındığı belirtilmektedir. Hükümet programının okunduğu 1913 yılında İstanbul’da 4 yerde ana mektebi kurulduğu belirtilmektedir. Tüm bunlar da göstermektedir ki II. Meşrutiyet döneminde 10 yıllık bir sürede kurulan 11 hükümetten uzun ömürlü bir hükümetin okul öncesi eğitime özel önem göstermesi bu eğitimin gelişmesinde büyük katkılar sağlamıştır.

11 Mart 1914 tarihli İkdam gazetesinin haberine göre ilk resmî ana mektebi Darülmuallimât (Kız Öğretmen Okulu) bünyesinde kurulmak istendi ve bunun için Darülmuallimât müdürü ve Kastamonu mebusu İsmail Mahir Efendi görevlendirildi. İsmail Mahir Efendi ve Darülmuallimât ilmi heyeti Avrupa’nın her tarafından ana mektepleriyle ilgili program ve yasal düzenlemeler tercüme ettirdikten sonra bir talimat kaleme aldılar. Okula bir muallime ve muavine, üç mürebbiye ve gerekli hademeler tayin edildi. Araç-gereçleri İsviçre’den getirilen ana mektebine 4-7 yaş arası 50 öğrenci alındı. Müzik dersleri için piyano alındı. Gayet geniş havadar ve güzel bir bahçe15 oluşturuldu. Bu haber İkdam gazetesinde şu şekilde yer almıştır:

“İlk açılacak ana mektebi Darülmuallimât’ın ilk şubesi makamında olacağı için bunun tesisi Darülmualimatın müdürü ve Kastamonu mebusu fâzıl muhterem İsmail Mahir Efendi’ye havale edildi.

İsmail Mahir Efendi memleketimizin irfanında en maruf ve şâyân-ı tebcil simalarından biridir. Onu ne yeniden tanıttırmağa ne de fâzl ve irfanını medhe hâcet vardır. İlk ana mektebi tesisi keyfiyeti öyle bir zâta havale edilince bunun gayet mükemmel bir şekil alacağı tabii idi.

İsmail Mahir Efendi ile Darülmuallimât’ın heyet-i ilmiyesi Avrupa’nın her tarafında ana mekteplerine dair yapılan talimat ve programları getirttiler, tercüme ettirdiler. Bunlardan hâsıl olan malumat-ı vâsia üzerine memleketimizde tatbiki mümkün ve elzem bulunan mevadı teemmül ettiler. Buna göre bir talimat kaleme aldılar. Maârif Nezareti de icap eden masrafları ihtiyar etmekten geri durmadı.

Bu ilk ana mektebi için bir muallime ile bir muavine, üç mürebbiye ile icap

14

Meclis-i Mebûsan Zabıt Ceridesi (bundan sonra MMZC), 6 Temmuz 1331 (19 Temmuz 1915), s.851

15

eden hademeler intihab ve tayin edildi. Mektep için icap eden alet ve edevat, oyuncakların en mükemmeli İsviçre’den celp olundu. Mini mini yavrucaklara mahsus ve Avrupa’nın en mükemmel ana mekteplerinde kabul edilen usule muvâfık sıralar yaptırıldı, iyi bir piyano alındı. Hülasa bir ana mektebi için ne yapmak lazımsa yapıldı, herşey hazırlandı.”16

Resmi makamlar tarafından kurulan ilk anaokulunun teferruatlı bir şekilde oluşturulması bu işe önem verilip bir örnek oluşturmak gayesinde olunduğunu gösterir. Zira bir anaokulu için devrin en ileri malzemleri tüm yönleriyle düşünülüp temin edilmiştir. Bugün bile çoğu anaokulnda bulunamayacak imkânlar göze çarpmaktadır.

Bu olayın hemen ardından Darülmuallimât’ta “Ana Muallime Mektebi” adında bir bölüm açılarak öğretmen yetiştirilmeye başlandı. Yine 1914’te ana mekteplerine öğretmen yetiştirmek için farklı girişimler de olmuştur. Maârif Nâzırı Şükrü Bey’in bir röportajında Kız Sanayi Mektebi ve Kız Sultanisinde de ana mektebi kısmı açılmıştır.17 Ana mektepleri nizamnamesi yayımlanıncaya kadar bu kurum mezunlarının da ana mekteplerine öğretmenlik başvuruları kabul edilmiştir.18