• Sonuç bulunamadı

2.1. SENEDLE İLGİLİ

2.1.5. Meşhur Bir İmamdan Teferrüd

نثدح نع مزح نب ورمع نب دمحم نب ركب يبأ نع ديعس نب ىيحي نع يروثلا نايفس نع رمعم انربخأ قازرلا دبع انثدح يدهم نب نيسح ا و ، نا ر ج أ ه ل ف با ص أ ف د ه ت جا ف م كا حلا م ك ح ا ذإ" :ملسو هيلع هللا ىلص هللا لوسر لاق :لاق ةريره يبأ نع ةملس يبأ جا ف م ك ح ا ذ إ أ ط خ أ ف د ه ت ر ج أ ه ل ف ." ثدحي ام ضعب يف م هي قازرلا دبعو ،قازرلا دبع ريغ رمعم نع ثيدحلا اذه ىور ادحأ فرعأ لا :لاقف ثيدحلا اذه نع ادمحم تلأس .هب 313

“Hüseyin b. Mehdî → Abdürrezzâk → Ma‘mer → Süfyân es-Sevrî → Yahyâ b. Saîd → Ebû Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm → Ebû Seleme → Ebû Hureyre” isnadıyla rivâyet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Hâkim, hüküm

verirken ictihad eder de sonunda isabetli karar verirse, iki sevap kazanır. Eğer ictihad eder ve sonunda hata ederse, bir sevap kazanır.”

Tirmizî şöyle dedi: Bu hadisi Buhârî’ye sordum o da şöyle cevap verdi: “Bildiğim kadarıyla bu hadisi Ma‘mer’den sadece Abdürrezzâk rivâyet etmiştir. Abdürrezzâk bazı rivâyetlerinde yanılmıştır/yanılır.”

el-‘İlelü’l-kebîr’de Buhârî’nin bu değerlendirmesi, Abdürrezzâk’ın teferrüdüne

işaret ettikten sonra râvinin bazı hadislerde yanıldığı şeklinde genel bir ifadeyle nakledilirken İbn Abdülber (ö. 463/1071) Buhârî’nin bu hadis hakkındaki kanaatini “… Abdürrezzâk’ın bu hadiste yanılmış olmasından şüphe ediyorum.” şeklinde daha husûsî

312 İbn Mâce, Sünen, V, 34 (nâşir Ma‘rûf’un değerlendirmesi); İbn Ebû Şeybe, el-Musannef, XII, 279-280 (nâşir Avvâme’nin değerlendirmesi).

76

bir ifadeyle nakletmiştir.314 Her iki ifade de Buhârî’nin Abdürrezzâk’ın yanılma

ihtimaline işaret etmesi söz konusu hadisi tad‘îf ettiğini düşündürmektedir. Hadis hakkında yapılacak araştırmayla söz konusu tad‘îfin gerekçesi tespit edilmeye çalışılacaktır.

Hadisi Tirmizî,315 Nesâî,316 Ebû Ya‘lâ,317 İbnü’l-Cârûd,318 İbn Hibbân319 ve

Beyhakî320 “Abdürrezzâk → Ma‘mer → Süfyân es-Sevrî → Yahyâ b. Saîd → Ebû Bekir

b. Muhammed b. Amr b. Hazm → Ebû Seleme → Ebû Hureyre” isnadıyla kitaplarında tahrîc etmişlerdir. Tirmizî, İbnü’l-Cârûd ve Beyhakî hadisin ardından senedde Ma‘mer ve Abdürrezzâk tabakalarındaki teferrüde de işaret etmişlerdir. Bezzâr ise aynı hadisi “Abdürrezzâk → Ma‘mer → Zührî → Yahyâ b. Saîd → Ebû Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm → Ebû Seleme → Ebû Hureyre” isnadıyla nakletmiştir. Birinci rivâyete göre Ma‘mer hadisi Süfyân’dan rivâyet ederken Bezzâr’ın naklettiği rivâyette Ma‘mer’in hocasının Zührî olduğu görülüyor. Bezzâr bu ikinci rivâyetle ilgili “Bildiğimiz kadarıyla bu hadisin Ebû Hureyre’den rivâyet edilen bundan daha gârib bir isnadı yoktur. Bu rivâyetin isnadında Abdürrezzâk’a mütâbaat eden kimseyi bilmiyoruz.”321 diyerek

Abdürrezzâk’ın teferrüdüne işaret etmiştir.

Taranan kaynaklarda Ebû Hureyre’den rivâyet edilen bu hadisin “Yezîd b. Abdullah b. Hâdî → Ebû Bekir b. Amr b. Hazm → Ebû Seleme” isnadıyla meşhur olduğu görülmüştür. Ahmed b. Hanbel, Buhârî, Müslim, İbn Mâce ve Ebû Dâvûd hadisi bu isnadla nakleden müelliflerden bazılarıdır.322 Yezîd b. Abdullah’ın Ebû Bekir b. Amr’dan

rivâyet ettiği bu hadisi Hayve b. Şurayh (ö. 158/774), Abdullah b. Ca‘fer (ö. 174/790), Leys b. Sa‘d (ö. 175/791) ve Abdülazîz b. Muhammed ed-Derâverdî (ö. 186/802) nakletmiştir. Taranan rivâyet kitaplarında yukarıda zikredilen musanniflerin de işaret

314 İbn Abdülber, Câmiu beyâni’l-ilm ve fadlihi, nşr. Ebu’l-Eşbâl ez-Züheyrî, Demmâm: Dâru İbni’l-Cevzî, 1414/1994, II, 883. Elbânî, İbn Abdilber’in Buhârî’den naklen zikrettiği bu ibareyi müellifin kendi sözü olarak nakletmiştir. (Elbânî, İrvâ, VIII, 224)

315 Tirmizî, “Ahkâm”, 2.

316 Nesâî, “Âdâbu’l-kudât”, 3; Kübrâ, VI, 396. 317 Ebû Ya‘lâ, Müsned, X, 309.

318 İbnü’l-Cârûd, el-Müntekâ, s. 249. 319 İbn Hibbân, Sahîh, XI, 445. 320 Beyhakî, Kübrâ, X, 203.

321 Bezzâr, Müsned, XV, 192. Bezzâr bu değerlendirmesinde isnadın garîb oluşunu نسحأ kelimesiyle ifade etmiştir. Hasen kelimesinin rivâyet döneminde garîb anlamında kullanılan kelimelerden biri olduğu birinci bölümde ifade edilmişti. (s. 13)

322 Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXIX, 308, 354; Buhârî, “İ‘tisâm”, 21; Müslim, “Akdiye”, 21; İbn Mâce, “Ahkâm”, 3; Ebû Dâvûd, “Akdiye”, 2.

77

ettiği gibi hadisi, “Süfyân es-Sevrî → Yahyâ b. Saîd → Ebû Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm” isnadıyla nakledenin ise sadece Ma‘mer olduğu tespit edilmiştir. Bu hadisin rivâyetinde Abdürrezzâk da Ma‘mer’den teferrüd etmiştir.

Şema 6

Meşhur Bir İmamdan Teferrüd Edilen Hadisin İsnad Şeması Hz. Peygember Ebû Hureyre Ebû Bekir Muhammed b. Amr Yahyâ b. Saîd TİRMİZÎ NESÂÎ EBÛ YA‘LÂ İBNÜ’L- CÂRÛD İBN HİBBÂN BEYHAKÎ Yezîd b. Abdullah

Hayve b. Şurayh Abdullah b.

Cafer Leys b. Sa‘d

MÜSLİM MÜSLİM AHMED b. HANBEL AHMED b. HANBEL BUHÂRİ MÜSLİM İBN MÂCE EBÛ DÂVÛD Abdülazîz ed- Derâverdî Süfyân es-Sevri Ma‘mer Abdürrezzâk Zührî Ma‘mer Abdürrezzâk BEZZÂR Hz. Peygember Ebû Hureyre Ebû Bekir Muhammed b. Amr

Basrî isnadların medârı olarak kabul edilen Süfyân es-Sevrî’nin323 pek çok

talebesi vardır. Abdullah b. Mübârek (ö. 181/797), Vekî‘ b. Cerrâh (ö. 197/812), Yahya b. Saîd el-Kattân, Abdurrahman b. Mehdî ve Fazl b. Dükeyn (ö. 219/834) Süfyân’ın rivâyetlerinde en güvenilir kabul edilen râvilerdir.324 Akranı Ma‘mer’in ise Süfyân’dan

323 Ali b. el-Medînî, el-İlel, , s. 39. 324 İbn Receb, Şerhu İlel, II, 722.

78

rivâyetleri oldukça azdır.325 Ma‘mer’in bu durumu, kimsenin rivâyet etmediği bir hadisi

Süfyân’dan rivâyet etmesine şüpheyle yaklaşmayı gerektirir. Tirmizî, İbnü’l-Cârûd ve Beyhakî’nin Ma‘mer ve Abdürrezzâk tabakalarındaki teferrüde de işaret etmeleri ve Buhârî’nin hadisi, Abdürrezzâk’ın Ma‘mer’den teferrüdüne işaret ederek tad‘îf etmesinde muhtemelen Ma‘mer’in bu durumunun da etkisi olmuştur. Öte yandan Bezzâr’ın naklettiği rivâyette Abdürrezzak’ın hadisi “Ma‘mer → Zührî” isnadıyla rivâyet etmiş olması da hadisin zabtıyla ilgili bir şüphe uyandırmaktadır. Ma‘mer’in el-Câmi’de aynı hadisi Musa b. İbrahim tarikiyle Ebû Bekir ile Ömer b. Hattâb arasında geçen bir diyalog içerisinde rivâyet etmesi de326 Abdürrezzâk’ın “Ma‘mer → Süfyân” isnadıyla naklettiği rivâyette yanılmış olma ihtimalini destekteyen bir diğer husus olarak görülebilir.

Buhârî’nin Abdürrezzâk’ın yanıldığını düşündüğü bu rivâyeti Elbânî ve Şuayb el- Arnaût tashîh etmiştir.327 Elbânî söz konusu hadisteki teferrüdü göz ardı ederek Yahyâ b.

Saîd’den nakledilen bu rivâyeti, hadisin meşhur tariki olan Yezîd b. Abdullah b. Hâdî’nin rivâyetine mutâbi olarak zikretmiştir.328 Arnaût’un hadis hakkında “isnadı sahîhtir, senedindeki râviler Buhârî ve Müslim’in râvileridir.”329 şeklindeki değerlendirmesi onun

da söz konusu teferrüdü dikkate almadığını göstermektedir. Öte yandan her ne kadar isnaddaki her bir râvi Arnaût’un ifade ettiği gibi Sahîhayn râvilerinden olsa da söz konusu iki eserde “Ma‘mer → Süfyân” isnadıyla rivâyet edilen bir hadis tespit edilememiştir.