• Sonuç bulunamadı

Bu araştırma kesitsel ve tanımlayıcı tipte analitik bir çalışma olup kadınların gebelik esnasında ve doğumdan sonra içinde bulunduğu duygu durum değişikliklerini belirlemek ve doğum sonrası postpartum depresyon sıklığını ve muhtemel risk faktörlerini tespit etmek amacıyla yapıldı. Bu çalışma Haziran 2007- Ocak 2008 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Obstetri Polikliniğine rutin gebelik takibi için başvuran anneler üzerinde yapıldı. Çalışmaya rutin gebelik takibi için başvuran ve bilinen herhangi bir sağlık veya gebelik problemi olmayan ve gebeliğin üçüncü trimestrınde olanlar alındı. Annelere çalışma hakkında bilgi verildi, onayları alındıktan sonra form doldurularak gerekli görüşmeler yapıldı. Annelerin beklenen doğum tarihleri (BDT): (Son Adet Tarihi+7)-3 ay (Naegele formülü) formülü kullanılarak hesaplandı. Anneler doğumdan sonraki postpartum ilk üç aylık dönemde tekrar görüşmeye çağrıldı.

Çalışmamızda örneklem büyüklüğünü saptamak için, hedef kitledeki birey sayısının bilindiği örnekleme formülü kullanıldı (94);

n=Nt2pq/d2 (N-1) + t2pq

Formüllerde;

N: Hedef kitledeki birey sayısı n: Örnekleme alınacak birey sayısı

p: İncelenen olayın görülüş sıklığı (gerçekleşme olasılığı) q: İncelenen olayın görülmeyiş sıklığı (gerçekleşmeme olasılığı)

t: Belirli bir anlamlılık düzeyinde, t tablosuna göre bulunan teorik değer d: Olayın görülüş sıklığına göre kabul edilen ± örnekleme hatasıdır.

p= 0.20

q= 0.80(1-0.20)

t= 1,96 (á= 0.05'de ∞ serbestlik derecesinde teorik t değeri tablodan bulunmuştur).

Hastane otomasyon sisteminden yararlanılarak hedef kitledeki gebe sayısının 2500 olduğu belirlendi.

Örneklem büyüklüğü;

n=(2500)(l.96)²(0.20x0.80)/(0.10)²(2500-1)+(1.96)²(0.20x0.80) = 60 olarak hesaplandı.

Örneklem büyüklüğünü etkileyen faktörlerden ilki kabul edilen örnekleme hatasıdır. Bu oran azaldıkça, yani daha hassas sonuçlar istendikçe, ihtiyaç duyulacak örneklem büyüklüğü artacaktır. Örneğimizde ± %10 örnekleme hatası için gerekli örnek büyüklüğü 60 olarak hesaplandı, 56 hastaya ulaşıldı (%93.3), ancak postpartum takipten çıkan 7 hasta çalışmadan çıkarıldı. İstatistiksel analizler 49 hasta üzerinden yapıldı.

Annelere prepartum ve postpartum dönemde Beck depresyon ölçeği (BDÖ), STAI 1 (State-Trait Anxiety Inventory) Durumluk Kaygı Ölçeği (DKÖ), STAI 2 Sürekli Kaygı Ölçeği (SKÖ) ile bizim tarafımızdan hazırlanan ve sosyo-demografik değişkenlerin kaydedildiği bir anket formu dolduruldu (Ek 1). Sosyo-demografik özellikleri içeren anket formu yüz yüze görüşme tekniği ile bizim tarafımızdan doldurulurken BDÖ, DKÖ ve SKÖ annelere verilip kendilerinden doldurmaları istendi. BDÖ 17 puan eşik değer olarak belirlendi. Eşik değer ve üzerinde puan alanlar hasta olarak değerlendirilirken 17 puanın altında alanlar normal olarak değerlendirildi. 30 puan ve üzerinde puan alanların ise profesyonel desteğe ihtiyacı olduğu saptanıp psikiyatri konsültasyonu istendi. STAI 1 ve 2 anksiyete ölçeğinden 40 puan eşik değer olarak belirlendi. Eşik değerin altında puan alanlar normal değerlendirilirken 40 puan ve üzeri puan alanların anksiyete de olduğu kabul edilip 60 puan ve üzeri puan alanların profesyonel desteğe ihtiyacı olduğu saptanıp psikiyatri konsültasyonu istendi.

Beck depresyon ölçeği (BDÖ) duygusal, bilişsel, somatik ve motivasyonel bileşenleri ölçmek amacıyla Beck tarafından 1961 yılında geliştirilmiş bir öz bildirim ölçeğidir. BDÖ araştırmalarda ve kliniklerde en sık kullanılan, kendi hakkında bilgi verme araçlarından biridir. Temel amacı depresyon belirtilerini kapsamlı bir biçimde değerlendirmek olsa da bilişsel içeriğin değerlendirilmesine de olanak sağlar. Ölçek 21 maddeden oluşmuş olup iki madde duygulara, on bir madde bilişlere, iki madde

davranışlara, beş madde bedensel belirtilere, bir madde kişiler arası belirtilere ayrılmıştır. BDÖ’nün değerlendirilmesinde 21 sorudan oluşan bu anket formu kullanıldı. Hastalardan bu sorulardan kendi durumlarına en uygun olanını seçmeleri istendi. Her bir soruya 0, 1, 2, 3 olmak üzere puan verilerek, 0–63 arasında değişen skorlar elde edildi. Sonuçlar 0–9 hiç yok/minimal depresyon, 10–17 hafif depresyon, 17–29 orta depresyon, 30–63 şiddetli depresyon olarak değerlendirildi (54,56,95). Depresyonun yoğunluğunu belirlemek için kullanılan BDÖ’nün Türk toplumu için geçerliliği ve güvenilirliği Teğin tarafından yapılmıştır (96).

STAI (State-Trait Anxiety Inventory)= Durumluluk-Süreklilik Kaygı Envanteri: Spielberger ve arkadaşları tarafından geliştirilen bu envanter, her biri 20 sorudan oluşan süreklik ve durumluk olmak üzere iki alt ölçekten oluşmaktadır. 14 yaş üstü bireylere uygulanabilmektedir. Durumluk kaygı ölçeği, bireyin belirli bir anda ve belirli koşullarda kendini nasıl hissettiğini, sürekli kaygı ölçeği ise bireyin içinde bulunduğu durum ve koşullardan bağımsız olarak kendini nasıl hissettiğini belirler. Durumluluk ve Sürekli Kaygı Envanterinin Türkçeye adaptasyonu, geçerlilik ve güvenirlilik çalışması Öner ve Le Compte tarafından yapılmıştır (57).

Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği Puanlanması:

Üçten fazla ifadeye cevap verilmemişse, doldurulan form geçersiz sayılır ve puanlanmaz. Durumluk kaygı ölçeğinde dört sınıfta toplanan cevap seçenekleri, (1) Hiç, (2) Biraz, (3) Çok ve (4) Tamamıyla şeklinde; Sürekli Kaygı Ölçeğindeki seçenekler ise (1) Hemen hiçbir zaman, (2) Bazen, (3) Çok zaman ve (4) Hemen her zaman şeklindedir.

Ölçeklerde iki türlü ifade bulunur. Bunlara (1) doğrudan ya da düz (direkt) ve (2) tersine dönmüş (reverse) ifadeler diyebiliriz. Doğrudan ifadeler, olumsuz duyguları; tersine dönmüş ifadeler ise olumlu duyguları dile getirir. Bu ikinci tür ifadeler puanlanırken 1 ağırlık değerinde olanlar 4 ‘e, 4 ağırlık değerinde olanlar ise 1’e dönüşür. Doğrudan ifadelerde 4 değerindeki cevaplar kaygının yüksek olduğunu gösterir. Tersine dönmüş ifadelerde ise 1 değerindeki cevaplar yüksek kaygıyı, 4 değerindekiler düşük kaygıyı gösterir. “Huzursuzum” ifadesi doğrudan, “kendimi sakin hissediyorum” ifadesi de tersine dönmüş ifadelere örnek olarak

gösterilebilir. Bu durumda “huzursuzum” ifadesi için 4 ağırlıklı bir seçenek, “kendimi sakin hissediyorum” ifadesi için 1 ağırlıklı seçenek işaretlenmişse, bu cevaplar yüksek kaygıyı yansıtmış olur.

Durumluk kaygı ölçeğinde on tane tersine dönmüş ifade vardır. Bunlar 1, 2, 5, 8, 10, 11, 15, 16, 19 ve 20. Maddelerdir. Sürekli kaygı ölçeğinde ise tersine dönmüş ifadelerin sayısı yedidir ve bunlar 21, 26, 27, 30, 33, 36 ve 39. Maddeleri oluşturur.

Puanlama iki şekilde olur: Elle ya da bilgisayarla.

Elle Puanlama: Doğrudan (direkt) ve tersine dönmüş (reverse) ifadelerin her biri için iki ayrı anahtar hazırlanır. Böylece bir anahtarla doğrudan ifadelerin, ikinci anahtarla tersine dönmüş ifadelerin toplam ağırlıkları hesaplanır. Doğrudan ifadeler için elde edilen toplam ağırlıklı puandan ters ifadelerin toplam ağırlıklı puanı çıkarılır. Bu sayıya önceden tespit edilmiş ve değişmeyen bir değer eklenir. Durumluk kaygı ölçeği için bu değişmeyen değer 50, Sürekli kaygı ölçeği için ise 35’tir En son elde edilen değer bireyin kaygı puanıdır.

Puanların Yorumlanması

Her iki ölçekten elde edilen puanlar kuramsal olarak 20 ile 80 arasında değişir. Büyük puan yüksek kaygı seviyesini, küçük puan düşük kaygı seviyesini ifade eder. Puanlar yüzdelik sırasına göre yorumlanırken de aynı durum geçerlidir. Yani düşük yüzdelik sıra (1, 5, 10 ) kaygının az olduğunu gösterir. Uygulamalarda belirlenen ortalama puan seviyesi 36 ile 41 arasında değişmektedir (57,97).

İstatistiksel analizler: Analizlerde SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 11.5 PC programı kullanıldı. İki bağımsız grubun karşılaştırılması ise student t test ile yapıldı. Kategorik değişkenlerin analizinde Ki-kare testi (ve/veya Fisher’s exact test) kullanıldı. Sonuçlar Ortalama ±SD olarak verildi. p<0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

4. BULGULAR

Çalışmaya katılan 49 annenin yaş ortalaması 28.2±4.2 (min:19-maks:38) bulundu. Annelerin obstetrik anamnezi incelendiğinde ortalama gravida 2.0±4.2 (min:1- maks:6), parite 0.9±1.1 (min:0-maks:5), abortus 0.16±0.6 (min:0-maks:4) ve yaşayan çocuk sayısı 0.9±1.1 (min:0-maks:5) olarak saptandı. Annelerin prepartum (prep) puan ortalamaları; BDÖ: 13.9±7.7 (min:3-maks:33), STAI 1: 40.4±11.0 (min:22- maks:63), STAI 2: 43.9±7.4 (min:29-maks:65) postpartum (pstp) puan ortalamaları; BDÖ: 13.3±8.2 (min:0-maks:36), STAI 1: 40.0±11.2 (min:20-maks:60), STAI 2: 42.9±8.6 (min:25-maks:57) olarak saptandı (Tablo1).

Tablo 1. Annelerin obstetrik bulguları ve prep. ve pstp. duygu durumları Ort ±SD Min-Maks Yaş (Yıl) 28.2±4.2 19–38 Gravida 2.0±4.2 1- 6 Parite 0.9±1.1 0–5 Abortus 0.16±0.6 0–4 Yaşayan 0.9±1.1 0–5 BDÖ (Prep.) 13.9±7.7 3–33 BDÖ (Pstp.) 13.3±8.2 0-36 STAI 1 (Prep.) 40.4±11.0 22-63 STAI 1 (Pstp.) 40.0±11.2 20-60 STAI 2 (Prep.) 43.9±7.4 29-65 STAI 2 (Pstp.) 42.9±8.6 25-57

Annelerin eğitim düzeyine bakıldığında %18.4’ü (n=9) ilkokul, %8.2’si (n=4) ortaokul, %16.3’ü (n=8) lise, %57.1’i (n=28) üniversite mezunu idi. Annelerin %36.7’si (n=18) ev hanımı iken, %63.3’ü (n=31) çalışan bayanlardan oluşuyordu. Çalışan annelerin %54.8’i (n=17) hemşire, %19.4’u (n=6) doktor, %9.6’sı (n=3) öğretmen, %6.5’i (n=2) memur, %6.5’i (n=2) laborant, %3.2’si (n=1) veteriner idi. Sigara içme alışkanlığına bakıldığında annelerin %85.8’i (n=42) sigara içmezken %14.2’si (n=7) sigara içmekte idi. Annelerin %83.7’sinin (n=41) eşiyle arasında herhangi bir akrabalık bağı yoktu. %16.3’ünde (n=8) akrabalık saptandı. Çalışmaya katılan annelerin %89,8’inin (n=44) ailesinde psikiyatrik bir hastalık öyküsü yok

iken, %10,2’sinin (n=5) ailesinde psikiyatrik hastalık öyküsü vardı. Doğum şekli incelendiğinde; annelerin %40.9’u (n=20) Normal Vajinal Yol (NVY) ile doğum yapmışken %59.1’inde (n=29) sezeryan ile doğum öyküsü mevcut idi. Tüm doğumların canlı doğum ile sonuçlandığı tespit edildi. Doğan bebekleri %49’u (n=24) erkek, %51’i (n=25) kız idi. Doğum öykülerine bakıldığında %4’ünde (n=2) zor doğum anamnezi mevcut idi.

BDÖ’ne göre: Prep; n=34 (%69.4) kişi (17 puan ve altında puan alanlar) normal olarak değerlendirilirken; n=15 (%30.6) kişi ise (17 puanın üstünde puan almış olanlar) hasta olarak değerlendirildi. Pstp.; n=35 (%71.4) kişi (≤17 puan) normal olarak değerlendirilirken; n=14 (%28.6) kişi (>17 puan) hasta olarak değerlendirildi. İlk bakışta çalışmaya katılan annelerin BDÖ’lerinde prep. ve pstp. bir farklılık yok gibi görünmektedir. Ancak vakaların puanları tek tek incelendiğinde prep. ve pstp. BDÖ’den eşik değerin altında puan alan ve normal olarak değerlendirilen kişi sayısı n=29 (%59.1) idi. prep. BDÖ’den eşik değerin altında puan alıp normal olarak değerlendirilen n=5 (%10.2) kişi pstp. eşik değerin üstüne çıkmış olup hasta olarak değerlendirilmiştir. Aynı şekilde prep. eşik değerin üstünde puan alıp hasta olarak değerlendirilen n=6 (%12.2) kişi pstp. eşik değerin altına indiğinden normal olarak değerlendirildi. Burada vakaların prep. ve pstp. duygu durumlarındaki değişiklikler istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.002) (Tablo 2, Şekil 1). 29 15 7 6 9 9 9 15 28 5 10 5 0 5 10 15 20 25 30 35

Beck STAI1 STAI2

Normal İyileşen Hasta Yeni hasta

Şekil 1. Olguların prepartum ve postpartum duygu durum (BDÖ, DKÖ ve SKÖ ) test sonuçları

STAI 1’e göre: prep.; n=25 (%51) kişi (40 eşik değerin altında puan alanlar) normal olarak değerlendirilirken, n=24 (%49) kişi (40 eşik değer ve üzerinde puan alanlar) hasta olarak değerlendirildi. Pstp.; n=24 (%49) kişi normal olarak değerlendirilirken, n=25 (%51) kişi hasta olarak değerlendirildi. Burada da ilk bakışta gebelerde prep. ve pstp. belirgin bir değişiklik yokmuş gibi görünmektedir. Ancak vakaların puanları tek tek incelendiğinde prep. ve pstp. bazı belirgin değişiklikler tespit edildi. STAI 1 ‘e göre prep. ve pstp. normal olan vaka sayısı n=15 (%30.6) idi. Prep. eşik değerin altında puan alıp normal olarak değerlendirilen n=10 (%20.4) kişi pstp. eşik değer ve üzerinde puan almış olup hasta olarak değerlendirildi. Aynı zamanda prep. eşik değer ve üzerinde puan alan ve hasta olarak tespit edilen n=9 (%18.4) kişi pstp. eşik değerin altında puan almış olup normal olarak değerlendirildi. Fakat vakaların prep. ve pstp. duygu durumlarındaki değişiklikler istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0.228) (Tablo 2, Şekil 1)

Tablo 2. Olguların prep. ve pstp. duygu durum test sonuçlarının çapraz tablosu POSTPARTUM BDÖ P PREPARTUM BDÖ Normal n (%) Hasta n (%) Normal n(%) 29 (59.2) 5 (10.2) =0.002 Hasta n(%) 6 (12.2) 9 (18.4) POSTPARTUM STAI 1 PREPARTUM STAI 1 Normal n (%) Hasta n (%) Normal n(%) 15 (30.6) 10 (20.4) =0.228 Hasta n(%) 9 (18.4) 15 (30.6) POSTPARTUM STAI 2 PREPARTUM STAI 2 Normal n (%) Hasta n (%) Normal n(%) 7 (14.3) 5 (10.2) =0.080 Hasta n(%) 9 (18.4) 28 (57.1)

STAI 2’ye göre: Prep.; n=12 (%24.5) kişi (40 eşik değerin altında puan alanlar) normal olarak değerlendirilirken, n=37 (%75.5) kişi (40 eşik değer ve üzerinde puan alanlar) hasta olarak değerlendirildi. Pstp.; n=16 (%32.7) kişi eşik değerin altında puan alıp normal olarak değerlendirilirken, n=33 (%67.3) kişi eşik değer ve üzerinde puan alıp hasta olarak değerlendirildi. Burada da ilk bakışta gebelerde prep. ve pstp. belirgin bir değişiklik yokmuş gibi görünmektedir. Ancak vakaların puanları tek tek incelendiğinde prep. ve pstp. belirgin değişiklikler tespit edildi. STAI 2 ‘ye göre prep. ve pstp. normal olan vaka sayısı n=7 (%14.3) idi. Prep. eşik değerin altında puan alıp normal olarak değerlendirilen n=5 (%10.2) kişi pstp. eşik değer ve üzerinde puan almış olup hasta olarak değerlendirildi. Aynı zamanda prep. eşik değer ve üzerinde puan alan ve hasta olarak tespit edilen n=9 (%18.4) kişi pstp. eşik değerin altında puan almış olup normal olarak değerlendirildi. Fakat vakaların prep. ve pstp. duygu durumlarındaki değişiklikler istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0.080) (Tablo 2, Şekil 1).

BDÖ’ ye göre, annelerin prep. ve pstp. duygu durumlarında; eğitim düzeyine, mesleğine ve çocuğun cinsiyetine göre anlamlı bir fark bulunmadı. Sigara içmeyen, eşiyle arasında akrabalık bağı olmayan, sezeryanla doğum yapan, anamnezinde zor doğum öyküsü olmayan ve ailesinde psikiyatrik rahatsızlık olmayan annelerin duygu durumundaki değişiklik ise istatistiksel olarak anlamlı bulundu (Tablo 3).

STAI 1’e göre, annelerin prep. ve pstp. duygu durumlarında eğitim düzeylerine, mesleğine, sigara içme durumuna, eşiyle arasında akrabalık bağı varlığına, doğum şekline, bebeğin cinsiyetine, zor doğum öyküsüne ve ailede psikiyatrik rahatsızlık olup olmamasına göre anlamlı bir farklılık bulunmadı (Tablo 4).

STAI 2’e göre, annelerin prep. ve pstp. duygu durumlarında sigara içme durumuna, bebeğin cinsiyetine, zor doğum öyküsüne ve ailede psikiyatrik rahatsızlık varlığına göre anlamlı bir farklılık bulunmadı. Eğitim düzeyi üniversite mezunu olanlarda, çalışan annelerde, eşiyle arasında akrabalık bağı olmayanlarda ve sezeryanla doğum yapan annelerin duygu durumlarındaki değişiklik istatiksel olarak anlamlı bulundu (Tablo 5).

Tablo 3. Beck depresyon ölçeğine göre vakaların prep. ve pstp. karşılaştırılması

BDÖ Parametre NormalPREPARTUM POSTPARTUM

n(%) Hasta n(%) Normal n(%) Hasta n(%) Eşik Değer Altına İnen n(%) Yeni Hasta n(%) p Eğitim İlkokul 4(8.2) 5(10.2) 3(6.1) 4(8.1) 1(2.0) 1(2.0) 0.167 Ortaokul 2(4.0) 2(4.0) 2(4.0) 1(2.0) 1(2.0) 0(0) 0.500 Lise 5(10.2) 3(6.1) 4(8.2) 2(4.0) 1(2.0) 1(2.0) 0.286 Üniversite 23(46.9) 5(10.2) 20(40.8) 2(4.0) 3(6.1) 3(6.1) 0.207 Meslek Çalışıyor 25(51.0) 6(12.2) 22(44.9) 3(6.1) 3(6.1) 3(6.1) 0.077 Ev Hanımı 9(18.4) 9(18.4) 7(14.2) 6(12.2) 3(6.1) 2(4.0) 0.069 Sigara İçen 4(8.2) 3(6.1) 4(8.2) 2(4.0) 1(2.0) 0(0) 0.143 İçmeyen 30(61.2) 12(24.4) 25(51.0) 7(14.2) 5(10.2) 5(10.2) 0.012 Akrabalık Var 6(12.2) 2(4.0) 5(10.2) 0(0) 2(4.0) 1(2.0) 0.750 Yok 28(57.1) 13(26.5) 24(48.9) 9(18.4) 4(8.2) 4(8.2) 0.001 Doğum Şekli NVY 11(22.4) 9(18.4) 9(18.4) 5(10.2) 4(8.2) 2(4.0) 0.102 Sezeryan 23(46.9) 6(12.2) 20(40.8) 4(8.2) 2(4.0) 3(6.1) 0.018 Bebeğin Cinsiyeti Kız 17(34.7) 8(16.3) 14(28.6) 5(10.2) 3(6.1) 3(6.1) 0.039 Erkek 17(34.7) 7(14.2) 15(30.7) 4(8.2) 3(6.1) 2(4.0) 0.038 Zor Doğum Öyküsü Var 1(2.0) 1(2.0) 1(2.0) 1(2.0) 0(0) 0(0) 0.500 Yok 33(67.3) 14(28.6) 28(57.2) 8(16.3) 6(12.2) 5(10.2) 0.006 Ailede Psikiyatrik Rahatsızlık Var 3(6.1) 2(4.0) 3(6.1) 1(2.0) 1(2.0) 0(0) 0.400 Yok 31(63.3) 13(26.5) 26(53.0) 8(16.3) 5(10.2) 5(10.2) 0.005 Toplam 34(69.3) 15(30.6) 29(59.1) 9(18.4) 6(12.2) 5(10.2) 0.002

BDÖ’ye göre; prep. 30 ve üzeri puan alan 1 kişi pstp. da 30 kritik eşik değerin üzerinde puan aldığı ve prep. 30 kritik eşik değerin altında olan 1 kişi de pstp. 30 kritik eşik değeri aştığı tespit edildi. STAI 1’den prep. 60 puan alarak profesyonel desteğe ihtiyacı olduğu belirlenen 3 vaka pstp. 60 değerinin altına inmişti, ancak hala 40 eşik değerinin üzerinde idiler. Aynı zamanda prep. 40 eşik değerinin üstünde olup ancak 60 eşik değerini aşmamış olan 1 vaka da pstp. 60 eşik değerinin üzerinde puan almıştır. STAI 2’den prep. 60 puan alan 1 kişi ise pstp. 60 eşik değerin altına indiği ancak hala 40 eşik değerin üzerinde olduğu tespit edildi.

Pstp. n=3 kişide (%6.1) ağır depresyon tespit edildi. Bu vakalardan 1 tanesi BDÖ’de prep. pstp. ve STAI 1’de prep. tespit edilen aynı anne olduğundan toplam n=6 kişide (%12.2) perinatal ağır depresyon tespit edildi. BDÖ’ye göre prep. n=15 (%30.6) pstp n=14 (%28.6) annede depresyon tespit edildi. STAI 1 Durumluk Kaygı Ölçeğine (DKÖ) göre prep. n=24 (%49) pstp. n=25 (%51) , STAI 2 Sürekli Kaygı Ölçeğine (SKÖ) göre prep. n=37 (%75.5) pstp. n=33 (%67.3) annede kaygı düzeyi yüksek bulundu (Tablo 2). Depresyon tespit edilen annelere gerekli tıbbi yaklaşımda bulunuldu ve psikiyatri konsültasyonu ile profesyonel destek sağlandı.

Tablo 4. STAI 1 anksiyete ölçeğine göre vakaların prep. ve pstp. karşılaştırılması.

STAI -1 Parametre PREPARTUM POSTPARTUM Normal n(%) Hasta n(%) Normal n(%) Hasta n(%) Eşik değer altına inen n(%) Yeni Hasta n(%) p Eğitim İlkokul 5(10.2) 4(8.2) 2(4.0) 3(6.1) 1(2.0) 3(6.1) 0.741 Ortaokul 2(4.0) 2(4.0) 1(2.0) 1(2.0) 1(2.0) 1(2.0) 0.368 Lise 2(4.0) 6(12.2) 1(2.0) 3(6.1) 3(6.1) 1(2.0) 0.549 Üniversite 16(32.7) 12(24.5) 11(22.4) 8(16.3) 4(8.2) 5(10.2) 0.139 Meslek Çalışıyor 16(32.7) 15(30.6) 11(22.4) 8(16.3) 7(14.3) 5(10.2) 0.285 Ev Hanımı 9(18.4) 9(18.4) 4(8.2) 7(14.3) 2(4.0) 5(10.2) 0.529 Sigara İçen 2(4.0) 5(10.2) 2(4.0) 3(6.1) 2(4.0) 0(0) 0.233 İçmeyen 23(46.9) 19(38.8) 13(26.5) 12(24.5) 7(14.3) 10(20.4) 0.382 Akrabalık Var 3(6.1) 5(10.2) 2(4.0) 2(4.0) 3(6.1) 1(2.0) 0.714 Yok 22(44.9) 19(38.8) 13(26.5) 13(26.5) 6(12.2) 9(18.4) 0.205 Doğum Şekli NVY 11(22.4) 9(18.4) 5(10.2) 6(12.2) 3(6.1) 6(12.2) 0.663 Sezeryan 14(28.6) 15(30.6) 10(20.4) 9(18.4) 6(12.2) 4(8.2) 0.112 Bebeğin Cinsiyeti Kız 12(24.5) 13(26.5) 7(14.3) 7(14.3) 6(12.2) 5(10.2) 0.303 Erkek 13(26.5) 11(22.4) 8(16.3) 8(16.3) 3(6.1) 5(10.2) 0.386 Zor Doğum Öyküsü Var 0(0) 2(4.0) 0(0) 1(2.0) 1(2.0) 0(0) - Yok 25(51.0) 22(44.9) 15(30.6) 14(28.6) 8(16.3) 10(20.4) 0.214 Ailede Psikiyatrik Rahatsızlık Var 2(4.0) 3(6.1) 2(4.0) 2(4.0) 1(2.0) 0(0) 0.300 Yok 23(46.9) 21(42.9) 13(26.5) 13(26.5) 8(16.3) 10(20.4) 0.289 Toplam 25(51.0) 24(49.0) 15(30.6) 15(30.6) 9(18.4) 10(20.4) 0.228

Tablo 5. STAI 2 anksiyete ölçeğine göre vakaların prep. ve pstp. karşılaştırılması. STAI -2 Parametre PREPARTUM POSTPARTUM Normal n(%) Hasta N(%) Normal n(%) Hasta n(%) Eşik değer altına inen n(%) Yeni Hasta n(%) p Eğitim İlkokul 0(0) 9(18.4) 0(0) 7(14.3) 2(4.0) 0(0) - Ortaokul 1(2.0) 3(6.1) 0(0) 1(2.0) 2(4.0) 1(2.0) 0.248 Lise 1(2.0) 7(14.3) 1(2.0) 6(12.2) 1(2.0) 0(0) 0.169 Üniversite 10(20.4) 18(36.7) 6(12.2) 14(28.6) 4(8.1) 4(8.1) 0.046 Meslek Çalışıyor 10(20.4) 21(42.9) 6(12.2) 16(32.6) 5(10.2) 4(8.1) 0.049 Ev Hanımı 2(4.0) 16(32.7) 1(2.0) 12(24.5) 4(8.1) 1(2.0) 0.642 Sigara İçen 2(4.0) 5(10.2) 2(4.0) 4(8.1) 1(2.0) 0(0) 0.143 İçmeyen 10(20.4) 33(67.3) 5(10.2) 25(51.0) 8(16.3) 5(10.2) 0.282 Akrabalık Var 1(2.0) 7(14.3) 1(2.0) 4(8.1) 3(6.1) 0(0) 0.368 Yok 11(22.4) 30(61.2) 6(12.2) 24(49.0) 6(12.2) 5(10.2) 0.041 Doğum Şekli NVY 2(4.0) 18(36.7) 1(2.0) 11(22.4) 7(14.3) 1(2.0) 0.684 Sezeryan 10(20.4) 19(38.8) 6(12.2) 17(34.7) 2(4.0) 4(8.1) 0.009 Bebeğin Cinsiyeti Kız 4(8.1) 21(42.9) 3(6.1) 16(32.7) 5(10.2) 1(2.0) 0.115 Erkek 8(16.3) 16(32.7) 4(8.1) 12(24.5) 4(8.1) 4(8.1) 0.221 Zor Doğum Öyküsü Var 0(0) 2(4.0) 0(0) 1(2.0) 1(2.0) 0(0) - Yok 12(24.5) 35(71.4) 7(14.3) 27(55.1) 8(16.3) 5(10.2) 0.066 Ailede Psikiyatrik Rahatsızlık Var 1(2.0) 4(8.1) 1(2.0) 3(6.1) 1(2.0) 0(0) 0.400 Yok 11(22.4) 33(67.3) 6(12.2) 25(51.0) 8(16.3) 5(10.2) 0.152 Toplam 12(24.5) 37(75.5) 7(14.3) 28(57.1) 9(18.4) 5(10.2) 0.080

TARTIŞMA

Doğum öncesinde ve sonrasında meydana gelen değişiklikler, gebenin çeşitli problemler yaşamasına ve sağlığının bozulmasına neden olabilir. Gebeliğin kadını geriye dönüşümsüz olarak etkileyebileceği ve kalıcı ruhsal değişiklikler yapacağı bilinmektedir (98). Retrospektif epidemiyolojik çalışmalar ciddi duygusal ve ruhsal hastalıkların ortaya çıkması açısından, postpartum dönemin gebelik dönemine kıyasla 3–4 kez daha riskli olduğunu ortaya koymaktadır (27). Çeşitli araştırmalar gebelikteki anksiyete ve depresif semptomların varlığının postpartum depresyonu öngörmede en güçlü belirleyicilerden biri olduğunu vurgulamaktadır (52,72,99).

Gebelerin Prepartum ve Postpartum Depresyon ve Kaygı Sıklığı

Çalışmamıza katılan annelerin prep. puan ortalamaları; BDÖ: 13.9±7.7, STAI: 1 40.4±11.0, STAI 2: 43.9±7.4 pstp. puan ortalamaları; BDÖ: 13.3±8.2, STAI 1: 40.0±11.2, STAI 2: 42.9±8. olarak saptandı (Tablo1). BDÖ’ye göre prep. depresyonda olanlar %30.6, pstp. %28.6 idi. prep. %10.2 pstp. %6.1 olmak üzere %12.2 oranında ağır derecede perinatal depresyon tespit edildi. Annelerin prep. ve pstp. duygu durumları arasındaki değişiklik istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.002). STAI 1’e göre annelerin prep. %49 pstp. %51 Durumluluk Kaygı Ölçeğinden eşik değerin üzerinde puan aldıkları tespit edildi. Fakat vakaların prep. ve pstp. duygu durumlarındaki değişiklikler istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0.228). STAI 2’ye göre annelerin prep. %75.5 pstp. %67.3’i Süreklilik Kaygı Ölçeğinden eşik değerin üzerinde puan aldıkları tespit edildi. Fakat vakaların prep. ve pstp. duygu durumlarındaki değişiklikler istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0.080).

Kavramsal olarak hamilelik, mutlulukla birlikte duygusal dalgalanmaların da arttığı bir dönemdir. Son dönemde yapılan birçok çalışma, hamilelik döneminde görülen depresyon oranının çokta seyrek olmadığını ve postpartum döneme benzer bir oranda bulunduğunu, gebelik dönemindeki mevcut anksiyete ve depresyon ile postpartum dönemdeki depresif belirtilerin ilişkisini göstermektedir. Bir sistematik derlemede gebelikte depresyon yaygınlığı, birinci, ikinci ve üçüncü trimestırlarda sırasıyla, %7.4, %12.8 ve %12 olarak bildirilmiştir (100). Bazı araştırmalarda ikinci trimestıra göre ilk ve üçüncü trimestırlarda depresyon ve kaygı belirti sıklığının daha fazla olduğu bulunmuştur (101). Diğer bir çalışmada postpartum dönemde depresif

olan kadınların %50 sinden daha fazlasının belirtilerinin hamilelik döneminden itibaren devam ettiği rapor edilmiştir (65). Gebelikte ve doğum sonrası dönemde depresyonu inceleyen bir derlemede ise gebelerin %70’inden fazlasında depresif belirtilerin olduğu ve %10-16 oranında majör depresyon bulunduğu bildirilmiştir (78).

Trabzon ilinin merkezinde yapılan bir çalışmada hamilelikte Beck anksiyete envanteri (BAE) ile ölçülen anksiyete puanlarının yüksekliği ile PPD arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. PPD olan 54 kişi gebeliğinde yapılan BAE de ortalama 20.61 ±13.05 puan almış ve bu değer PPD olmayan kadınların skor ortalamasına kıyasla istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur (102).

Bizim çalışmamızda annelerin BDÖ’ye göre %18.4’ü, STAI 1’e göre %30.6’sı ve STAI 2’ye göre %57.1’inde depresyon ve artmış kaygı düzeylerinin hamilelik döneminde mevcut olduğu ve bu durumun doğumdan sonra pstp. dönemde de aynen devam ettiği tespit edildi.

Bir sağlık ocağı bölgesinde yapılan çalışmada annelerin ortalama EPDS puanı gebelikte, postpartum her iki ölçümden de yüksek bulunmuş (ardışık olarak p=0.054, p=0.003). EPDS skoru kesme noktası üzerinde olan kadın oranı gebelik döneminde %31.8 iken, doğum sonrası 2. hafta %22.7’ye, doğum sonrası 6.ayda %19.7’ye gerilediği bildirilmiş (103). Benzer çalışmalarda gebelik esnasında görülen depresif semptomların postpartum dönemde görülenden daha sık olduğu belirtilmiş ve gebelikte depresyonun daha sık olduğu düşünülmüştür (52).

Bizim çalışmamızda da BDÖ’den eşik değerin üzerinde puan alanların oranı prep. %30.6 iken pstp. %28.6’ya düşmüş yine STAI 2’den eşik değerin üzerinde puanı alanların oranı prep. %75.5 iken pstp. %67.3’e gerilemiştir. Buda bize depresif bozukluk riskinin kadınlarda sadece doğum sonrası dönemde değil, gebelikte de ortaya çıkabileceğini ve sağlık personelinin doğum sonrası olduğu kadar gebelik döneminde de ruhsal durum değişikliklerini gözden kaçırmaması gerektiği gerçeğini hatırlatmaktadır.

Gebelikte depresyon ve kaygı düzeyi ile ilgili yapılan diğer bir çalışmada BDÖ (puan aralığı; 3-43) puan ortalaması 20.91± 8.52 idi. Bu puan ortalaması orta düzeyde depresif belirti ile uyumluydu. Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ)’ne göre gebelerin %42.3’ü hafif düzeyde, %39.4’ü orta düzeyde ve %18.3’ü şiddetli düzeyde

depresif belirtiye sahipti. Gebelerin Durumluk Kaygı Ölçeği (DKÖ) puan ortalaması 40.10±4.24 idi ve bu ölçeğe göre kaygısı olmayan %17.3, hafif kaygı taşıyan %47.1 ve yüksek kaygı taşıyan %35.6 gebe vardı. Sürekli Kaygı Ölçeği (SKÖ) puan ortalaması 48.94±4.26 idi ve bu ölçeğe göre gebelerin %90.4’ü ise yüksek düzeyde kaygı taşımaktaydı (104).

Bizim çalışmamızda gebelerin BDÖ puan ortalaması 13.9±7.7 olup depresyon oranı %30.6 olarak saptandı. Ağır depresyon geçirenlerin oranı %10.2 olarak saptandı. STAI 1 Durumluk Kaygı Ölçeği (DKÖ) puan ortalaması 40.4±11.0 olup yüksek kaygı taşıyanların oranı %49 olarak tespit edildi. STAI 2 Sürekli Kaygı Ölçeği (SKÖ) puan ortalaması 43.9±7.4 olup yüksek kaygı duyanların oranı %75.5 olarak tespit edildi. Yukarıdaki çalışmayla karşılaştırıldığında her ne kadar bizim depresyon ve kaygı oranlarımızın daha düşük olduğu görülmekteyse de, yüksek

Benzer Belgeler