• Sonuç bulunamadı

2.5. TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAKLAŞIMLARI

2.5.1. Maslach Tükenmişlik Yaklaşımı

Tükenmişlik araştırmalarının Freudenberger ile birlikte en önemli öncülerinden biri sayılan Christina Maslach; tükenmişliğin sadece iş doyumsuzluğu, yıpranma ve yorgunluktan kaynaklanmadığını; ümitsizlik, süreğen yorgunluk, fiziksel bitkinlik, olumsuz kişilik algılaması, çaresizlik, işe, aileye ve çevreye karşı olumsuz tutumlar içeren fiziksel, duygusal ve zihinsel bir sendrom olduğunu göstermektedir118.

“Maslach, tükenmişlik sürecini bazı alt kavramlar meydana getirerek ve bunlar için ayrı ölçekler geliştirerek, kavramı geleneksel iş yaklaşımlarından uzaklaştırmış ve daha belirgin duruma getirmiştir119. Maslach Tükenmişlik Ölçeğinin cinsiyet, kültürel ve sosyo-ekonomik değişiklikleri göz ardı ettiği düşüncesiyle bazı soru maddelerinin benimsenemez tarzda olduğu belirtilmektedir. Özellikle Amerikan kültürüne uygun olduğu değişik kültürlere uygun olmadığı ifade edilmiştir”120.

Maslach tükenmişliği üç aşamada değerlendirmektedir121: • “Fiziksel yorgunluk ve bitkinlik hissi,

• İşine ve hastalarına karşı yabancılaşma hissi ile onlardan uzaklaşma

biçiminde beliren psikolojik yorgunluk,

• Kendinden kuşkulanmayı kapsayan ruhsal yorgunluk.”

118 Christina Maslach and Susan E. Jackson, The Measurement of Experienced Burnout, Journal of Occupational Behavior, No: 2, (1981), s. 104.

119Süloğlu, a.g.e., s. 18.

120 Mehmet Halit Yıldırım ve Leyla İçerli, “Tükenmişlik Sendromu: Maslach ve Kopenhag Tükenmişlik Ölçeklerinin Karşılaştırmalı Analizi”, Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 1, (2010), s. 125.

121Süloğlu, a.g.e., s. 17.

Maslach araştırmaları neticesinde üç boyutlu Maslach Tükenmişlik ölçeğini geliştirmiştir122:

1. “Tükenme:

• Duygusal Tükenme: İşe gitme düşünüldüğünde yorgunluk hissetme • Fiziksel Tükenme: Uykuda azalma, üşüme, baş ağrıları

2. Duyarsızlaşma (Depersonalizasyon)

• Meslektaşlara karşı alaycı tutum

• İş gereği ilişkide bulunulan insanlar hakkında negatif duygular

• Kendi içine çekilme, güçlüklerden kaçma, mümkün olduğunca az iş

yapma

3. Düşük kişisel başarı hissi

• Başarılı olmadığını düşünme”

2.5.1.1. Duygusal Tükenme

Kişiye, işinden ötürü ileri düzeyde baskı yapılması neticesinde meydana gelen duygusal manada tükenme durumudur.123.

Duygusal tükenme iş yaşamındaki bireylerin

“aşırı psikolojik ve duygusal yüklenme durumlarını ifade etmek üzere

değerlendirilmektedir. Bu durum bilhassa uğraştıkları konuyla derinden ilgilenen iş görenleri içermektedir. Tükenme kavramı öncesinde sakin sıradan bir iş çevresinden ziyade gerilimli bir ortamı varsaymaktadır. Çalışan bireyin verdiği emek ile mesleğinden memnun olma hissi arasındaki denge zarar görürse Tükenmişlik sendromu meydana gelmektedir. Bundan dolayı bir işte gösterilen çaba ile o işten alınan ödül arasındaki denge önemlidir. Çaba, o işe ayrılan zaman ve gösterilen ilgidir, verilen görevi güvenilir ve en iyi biçimde, sorumluluk bilinciyle yerine getirmeye çalışmaktır. Tatmin ise, saygınlık, kendini ispat etme,

övgü ya da kendini bir topluluğa ait hissetmesi ile mümkün

olabilmektedir. Bu açıklamalar doğrultusunda, duygusal tükenme alt kavramının güvenilir bir stres değişkeni olduğu varsayılabilmektedir. Duygusal tükenme, enerji eksikliği ve kişinin duygusal kaynaklarının

tükendiği duygusuna kapılması ile belirlidir124.

122 Barutçu ve Serinkan, a.g.m., s. 546.

123Abidin Dağlı ve Huriye Gündüz, “Yatılı İlköğretim Bölge Okullarında Görev Yapan Yönetici ve Öğretmenlerin Tükenmişlik Düzeyleri (Diyarbakır İli Örneği)”, D. Ü. Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı: 10, (2008), s. 14.

124Süloğlu, a.g.e., s. 18.

Çalışan duygusal anlamda işinden tükendiğinde işini yapmak istemez, çalışmak içinden gelmez. Bundan kurtulmanın tek yolu da işin doğru seçilmesidir.

2.5.1.2. Duyarsızlaşma

“Duyarsızlaşma terimi çalışanların, hizmet verdikleri bireylere birer

insan yerine nesne gibi davranmalarıyla göstermektedir. Bu davranış kriz durumlarında meydana gelebilecek yoğun duygusal gerilimleri düşürebilmektedir. Hizmet verdikleri bireylere orta derecede duyarsız davranma, bazı mesleklerde iş aktifliğini çoğaltmak için gerekli olabilmektedir. Maslach, duyarsızlaşmayı hizmet verilene karşı uzaklaşma, katı ve hatta insancıl olmayan türde yaklaşım olarak ele almaktadır. Uzaklaşmanın çoğalmasıyla diğerlerinin gereksinimlerini

önemsemeyen bir tutum ve onların duygularını hiçe sayma söz konusu

olmaktadır. Duyarsızlaşma yaşayan birey, başka insanları küçük düşürücü davranışta bulunabilmekte, onlara saygılı ve nazik davranışı reddedebilmekte, onların arzu ve isteklerini göz ardı edebilmektedir. Bu başkalarına karşı aldırmazlık, nefret hissetme ve onlardan uzaklaşmayı da kapsayan davranış, insancıl olmama ile kendini göstermektedir. Duyarsızlaşma, kavram olarak genellikle başkalarına ilgi göstermemeyi, uzaklaşmayı, aldırış etmemeyi ve hostiliteyi kapsayan olumsuz tepkiler olarak yorumlanmaktadır. Kişinin kendisini ve hizmet verdiği bireyleri

insancıl olmayan tarzda algılamasıdır”125.

Duygusal tükenmişlik yaşayan şahıs duyarsızlaşır çünkü işini ve çalışma ortamını sevmemektedir çalışmak için şevki ve coşkusu yoktur. Bu noktada şahıs uygun olmayan davranışlar sergileyebilir. Meslektaşlarıyla kötü ilişkiler kurabilir.

Maslach ve Jackson duyarsız hale gelme safhasında kişinin işyerindeki kişilere ve hizmet sunduğu insanlara negatif, dalga geçen, duygusuz davrandığı ve onlardan hoşlanmadığını iddia etmişlerdir. Aynı zamanda bireyde öfke, işle ilgili vurdumduymazlık görülmektedir. Birey

125Süloğlu, a.g.e., s. 19.

arkadaş çevresinden uzaklaşmaya çalışmakta ve yalnız başına kalmayı arzulamaktadır126.

Duyarsızlaşma ile ilgili olarak gerçekleştirilen araştırmalarda önemli olduğu neticesine ulaşılan dört faktör şu şekildedir127:

• “Kişileri kendisinden uzaklaştıracak biçimde davranma eğilimi, • Başkalarına düşmanca davranma (hostilite),

• İlgisizlik, diğerlerine negatif tepkiler gösterme, • Reddetme.”

2.5.1.3. Kişisel Başarı Hissi Noksanlığı

“Tükenmişlik sendromunun üçüncü bileşeni olan düşük kişisel başarı

duyumu konunun gerektiğince incelenmemiş bileşenlerinden birisidir. Öğrenilmiş çaresizlik üzerine gerçekleştirilmiş çalışmalardan, bu bileşen ile ilgili açıklayıcı bilgiler edinilebilmektedir. Buna göre pozitif neticelere erişmek için, defalarca denemede bulunan birey, bunların verimli olmadığını gördüğünde stres ve depresyon bulguları göstermektedir. Kişiler bu denemeleri defalarca yineledikten sonra, tekrar denemenin

yararlı olmayacağını düşünerek denemekten vazgeçmektedirler”128.

Maslach ve Jackson’a göre, kişilerin yaptıkları işlerde, kendilerini etkisiz görmeleri, yaptıkları iş için kendilerini yetersiz görmelerine sebep olmaktadır129.

Benzer Belgeler