• Sonuç bulunamadı

MAKEDONYA-EDİRNE GÖNÜLLÜLER BİRLİĞİ (MAKEDONSKA-

(MAKEDONSKA-ODRİNSKO OPALÇENİYE)

Balkan Müttefikleri arasında şüphesiz en güçlü ordu 378.705 asker mevcuduyla Bulgaristan’a aitti. General Vasili Kutinchev kumandası altında I. Ordu 79.370 kişiden, General Nikola İvanov kumandasındaki II. Ordu 122.748 kişiden, General Radko Dimitriyev kumandasındaki III. Ordu 94.884 kişiden oluşıuyordu. Bu kuvvetlere ek olarak Makedonya cephesinde 48.523, Hasköy ve Rodop Müfrezelerinde de 33.180 asker bulunmaktaydı393. 17 Eylül 1912 tarihinde Bulgar Kralı Ferdinand’ın emriyle başlayan seferberliğin akabinde 18 Eylül’de; General İvan Fichev, Kurmay Albay Alexandr Protogerov ve Binbaşı Peter Darvingov, savaş esnasında beşinci kol faaliyeti yürütecek gönüllü birlikler oluşturmak için çalışmalar başlattı. Savaş esnasında propaganda, casusluk, haberleşme ve ulaşım araçlarına sabotaj ve eşkıyalık gibi görevleri olan Makedonya-Edirne Gönüllüler Birliği 23 Eylül 1912’de resmi olarak kurulmuş oldu394. Balkan Savaşları esnasında Ortaçağ’dan beri süregelen Bulgar çetecilik kültürünün en kanlı faaliyetlerini yürütecek gönüllü birlikler içinde öğretmen, öğrenci, köylü, esnaf, doktor ve papaz gibi sosyal statüye sahip komitacılar bulunmaktaydı. İdari olarak Bulgar ordusuna bağlı olan komitacıların her türlü gıda ve askeri ihtiyaçları Bulgar ordusu tarafından giderilecekti. Başlarda Selanik, Üsküp, Debar, Bitola, Ohri ve Edirne’de olmak

389 Ahmet Halaçoğlu, a.g.e., s.20.

390 Pars Tuğlacı, Bulgaristan ve Türk-Bulgar İlişkileri, İstanbul 1984, s.105-106. 391 Yılmaz Öztuna, Büyük Osmanlı Tarihi, İstanbul 1994, s.378.

392 Ahmet Halaçoğlu, a.g.e., s.21.

393 Bülent Yıldırım, “Balkan Savaşları’nda Bulgar Ordusu ve Komitacıların Batı Trakya’daki

Faaliyetleri”, History Studies İnternational Journal Of History, Volume 6, February 2014, s.144.

üzere 6 taburdan oluşan Bulgaristan Ordusu’na bağlı komitacıların mevcudu 14.670 kişiden oluşuyordu. Bu küçük gerilla timlerinin faaliyet alanları ise şöyledir395;

- Teğmen Mihail Dumbalakov’un çetesi Koştur - Peter Karanfilov’un Koştur yakınlarıdaki Karasüle - Mihail Gerdzikov’un çetesi Meriç ve havalisi - Vasil Çekaralov’un çetesi Manastır

- İvan Popov’un çetesi Manastır ve Koştur - Hristo Silyanov’un çetesi Manastır ve Koştur - Hristo Germov’un çetesi Pirlepe

- K. Hacımanov’un çetesi Ustrumca

- Alexandr Dzorlev’in çetesi Vodensko ve Lerin - Yorgi Zankov’un çetesi Serez

- Mihail Çakov’un çetesi Serez - Kristo Getçev’in çetesi Drama - Gotse Boyacıyev’in çetesi Drama - Stoyan Çavdarov’un çetesi Drama

- Peyo Yavarov’un çetesi Razlog ve Revrekop

- Kristo Bulgariyata’nın çetesi Ahi Çelebi ve Dedeağaç - Marko İvanov’un çetesi Lerin

- Yorgi Popristov’un çetesi Lerin

- Aleko Stefanov’un çetesi Manastır ve Demirhisar - Slavko Pirçev’in çetesi Manastır

- Nikola Gumyuşev’in çetesi Ahi Çelebi - Nikola Danailov’un çetesi Ahi Çelebi - Pavel Hristov çetesi Manastır

- Peter Pençov’u çetesi Pirlepe

- H. Gotse’nin çetesi Kılkış ve Gevrili - Yorgi Dzinifilov’un çetesi Vodensko(?) - Yorgi Monçev’in çetesi Selanik

- Stoyan Miçev’in çetesi İştip

- Yorgi Gotçev’in çetesi İştip

- Slavko Abazov’un çetesi Koçana ve Kumanova - Stamen Temelkov’un çetesi Radovişte

- Efraim Çuçkov’un çetesi Koçana - Spiro Dilkov’un çetesi Üsküp - Dame Martinov’un çetesi Köprülü - Simeon Molerov’un çetesi Ustrumca - Marin Stoyçev’in çetesi Kruşevo - Nikola Zekov’un çetesi Petriç - T. Levterov’un çetesi Doyran - Donço Zlatkov’un çetesi Petriç - Nikola Gerasimov’un çetesi Petriç - Lazarov’un çetesi Gevrili

- A. Dogramancıev’in çetesi Dedeağaç - Dimo Nikolov’un çetesi Dimetoka - Trayko Pavlov’un çetesi Palaneşko(?) - Stoyan Filipov’un çetesi Nevrekop - Stoyan Malçavkov’un çetesi Nevrekop - Todor Orovçanov’un çetesi Köprülü.

Seferberliğin ilan edilmesiyle göreve başlayan komitacılar Bulgar ordusu için çok önemli sabotaj eylemleri gerçekleştirdi. Bulgar sınırı ile Koçani arasında Türk toplarının sevki için son derece mühim olan iki köprüyü kullanılamaz hale getirildi. Cuma-i Bâlâ’daki Kresna boğazındaki köprüyü tahrip edildi. İştip’teki Türk ordusunun haberleşmesini sağlayan telgraf telleri kesildi. Bu gibi sabotaj eylemleri savaş esnasında Türk orduları arasında koordinasyon eksikliği yarattı. Bir çok cephede haberleşme sağlanamadığından askerlerin savaşmadan bulundukları mevziyi terkettiklerine rastlanıldı. Bu eylemlerin başında ise Efrem Çuçkov, Hristo Bulgariyat ve Mihail Gerdzikov gibi VMRO’nun deneyimli komitacıları bulunmaktaydı396. Makedonya topraklarını bilen ve eşkıyalık hususununda son derece tecrübe sahibi olan komitacılar yaptıkları bu eylemlere yabancı değillerdir.

1903 İlinden İsyanı’nda ve sonraki süreçte aynı sabotaj eylemleri planlar dahilinde gerçekleştirilmişti.

Ekim ayında Bulgarların ilerlemesiyle Köprülü, Koştur, Kumanova, Pirlepe, Serez ve Kırklareli taburlarınında kurulmasıyla 12 tabur vucüda getirildi. Bu taburların hepsine Bulgar ordusunda görev yapan subaylar atandı. Birinci Debar taburunun komutanı Danko Karadov, ikinci Üsküp taburunun komutanı İvan Minkov, üçüncü Selanik taburunun komutanı Dimitar Atanas Dumbolov, dördüncü Manastır taburunun komutanı Vladimir Kanazirev, beşinci Edirne taburunun komutanı Radul Canelli, altıncı Ohri taburunu komutanı Konstantin Manovski, yedinci Kumanova taburunun komutanı Yorgi Svetorgorski, sekizinci Koştur taburunun komutanı Stoyan Veliçkov, dokuzuncu Köprülü taburunun komutanı Metodi Boyçev, onuncu Pirlepe taburu komutanı Nikola Lefterov, onbirinci Serez taburu komutanı Dimitar Zografov ve onikinci Kırklareli taburunun komutanı T. Boyacıyev’dir397. Bu taburlar ise Nikola Genev, Alexander Protogerov ve Peter Darvingov’un komutasında 3 tugaya bağlandı. Gerek Bulgar ordusu ve gerekse Makedonya-Edirne Gönüllüler Birliği taburlarına kumandan tayin edilen subayların bir çoğu komitacılığa aşinaydı. Bir çoğu İlinden İsyanı’na katılmış ve Makedonya’da çete faaliyetleri düzenlemiş kimselerdi. Ayrıca her taburun kendi bayrağı bulunuyordu.

Resmi mevcudu 14.670 olan komitacıların içinde Bulgarlar haricinde başka milletlerden 531 kişi bulunuyordu. Bu yabancı katılımcılar ise 275 Ermeni398, 82 Rus, 68 Romen, 40 Sırp, 21 Avusturya-Macaristan 12 Karadağlı, 3 Yunan ile Arnavutluk İran, İtalyan ve İngiltere’den birer katılımcıdan oluşmaktaydı399. Oluşturulan Ermeni bölüğünün Sofya’dan cepheye nakli esnasında yanlarında bulunan Lev Troçki gördüklerini şöyle özetler400;

397http://btvnovinite.bg/article/balkanskata/saiuznicite/makedono-odrinskoto-oplchenie.html Erişim

Tarihi: 09.06.2014.

398 Bulgaristan’da faaliyet gösteren Ermeni komiteleri ve Balkan Savaşları’nda Makedonya-Edirne

Gönüllüler Birliği’nde görev alan Ermeni komitacılar hakkında detaylı bilgi için Bkz: Bülent Yıldırım, Bulgaristan’daki Ermeni Komitelerinin Osmanlı Devleti Aleyhine Faaliyetleri (1890-1918), Ankara 2014.

399 Bülent Yıldırım, a.g.m., s.144. 400 Lev Troçki, a.g.e., s.362-364.

“Bu bölükte tezgahtarlar var, öğretmenler var, çoğu Romanya’da kunduracılık ile uğraşan kol işçileri var. İçlerinde hayatta ne yapacaklarını bilmedikleri için rastlantı eseri buraya gelenlerde bulunuyor, ayrıca bela arayan serserilerde var. Yazgı şuan için hepsini sıkı sıkı birbirine bağlamış. Hayalperestler ile maceraperestler, şövalyeler ile sokak kabadayıları bir arada.

Gönüllüler kendi sivil kıyafetini giyiyor, sadece askeri tarzda biraz çeki düzen verilip vücutlarına oturtulmuş bu giysiler: Birçoğu dizlerine sıkı sıkı bağlanmış kalın tozluklar giyiyor. Her biri, sırtınfa çadır bezinden bir çanta ve kapüşon taşıyor, hepsinin belinden aşağıya doğru bir hartuç sarkıyor ve çoğu yanında kendi rovelverini götürüyor.

... Bölüğe üniformalı bir Ermeni subayı komuta ediyor. Kendisine sadece “Yoldaş Karekin” diyorlar. ... Karekin şair, hatip ve savaşçı, her zaman kendisine düşen görevin önemine uygun şekilde işine dört elle sarılan bir kimse.... Bölükte 4 astsubay ve dört sıhhiyeci var; daha sonra yolda kendilerine Osmanlı Ermenistan’ı göçmeni bir gönüllü doktor katılacak.”

Komitacıların çoğu Bulgar ordusunun temin ettiği Rus yapımı Berdan tüfeklerini kullanmaktaydı. Bunun yanında Mannlicher, Bandoliers, Rovelver ve Mauser tüfekleri de kendilerine dağıtılmış ve kullanılmıştır401. Resmi üniformaları kahverengi olmakla birlikte bazı komitacılar sivil kıyafetleriyle görev yaptı. Resmi üniforma yeşil yakalı manşetli ve apoletli olup, birlik numarası altın rengi Roma rakamlarıyla apoletlere işlenmekteydi402. Kalpaklarında ise ön tarafına iğnelenmiş şekilde elinde haç olan taçlı aslan figürü kullanıldı. Bulgarların milli sembollerinden olan aslanın ayaklarının altında ise Türkleri tasviren hilal kullanılmıştır.

Elinde haç olan taçlı aslan figürü ve aslanın ayaklarının altında bulunan ay ve yıldız figürleri Bulgarlar tarafından yaygın şekilde kullanıldı. Köprülü ve Edirne taburlarının flamasında bu figür mevcuttur. Ayrıca Manastır taburunun flamasında kullanılan figürde aslanın ayaklarının altındaki hilal kırılmış şekilde tasvir edilir.

401 Lev Troçki, a.g.e., s.363,366. 402 Bülent Yıldırım, a.g.m., s.144-145.

Bulgar askerî kaynaklarına göre savaşın başlangıcından 10 Mart 1913 tarihine kadar Makedonya-Edirne Gönüllüler Birliği I. Tugayı; Malkara ve Şarköy bölgelerinde 18 ölü 19 yaralı, II. Tugayı; Seyleni, Sarhanlı, Çamur, Prila, Dedeağaç ve Mestanlı’da 22 ölü 31 yaralı, III. Tugayı ise Uzunhamitler ve 768 Tepesi’nde 35 ölü 139 yaralı zayiat vermiştir. Toplam mevcudu 14.460 kişiden oluşan bu gönüllü birliklerin verdikleri zayiat toplamı göz önünde bulundurulduğunda birkaç istisna dışında savaşın ön cephelerinde sıcak çatışmalara girmediği saptanmaktadır403. Zaten kuruluş amacı beşinci kol faaliyeti yürütmek olan bu küçük gerilla timlerine, düzensiz ve talimsiz olduklarından Bulgar generallerince sıcak savaşın gerçekleştiği cephelerde stratejik görevlerin verilmesi beklenemez. Makedonya-Edirne Gönüllüler Birliği II. Balkan Savaşı’nda Sırp ve Yunanlara karşı savaştıktan sonra ise lağvedilmiştir.

Bulgar askerî kaynaklarına göre gönüllülerin mevcudu 14.670’tir. Savaş esnasında Bulgar komitacılarının mevcudunu sadece bu rakam ile sınırlamak bizler için bir hata olur. Bu sadece Bulgar ordusuna bağlı oluşturulmuş gönüllü taburunun sayısıdır. Savaşın başlamasından itibaren ordularının ele geçirdikleri bölgelerde bulunan Bulgarların çoğu fiilen savaşa iştirak etmiştir. Bulgaristan’da bulunan Türklere ise zulüm daha seferberlik ilanınıyla beraber başladı. İstilâ edilen yerlerde yaşayan yerel Bulgar halkı çeteler kurarak sivil Türk halkının canına, ırzına ve malına saldırılarda bulunduğu görüldü. Bulgar halkından bazı kimselerin savaş esnasında da bir muhbir edasında faaliyetler gösterdiğine rastlanır. Bazı yerlerde Bulgarlar yüksek noktalara ateşler yakarak Osmanlı askerlerinin bölgeden çekildiklerini işaret etmiştir404.

Tanin Gazetesi’nin 6 Teşrin-i Evvel (19 Ekim 1912) sayısı nüshasında Hristiyanların, bulundukları mâhâli Bulgarların istila etmesini şöyle tasvir eder405;

403 Bülent Yıldırım, a.g.m., s.147.

404 Sibel Orhan, Balkan Savaşları’nda Türklere Yapılan Bulgar Mezalimi, (Yayımlanmamış Yüksek

Lisans Tezi), Hatay 2008. s. 34.

405 Emine Aygün Yazıcı, Tanin’e Göre Balkan Savaşlarında Yaşanan Mezalim ve Osmanlı

“Edepsiz Bulgar haydutları köylere yaklaşınca karyede sakin olan Hristiyanlar istikballerine münhasır hasretle koşarak kendilerine iltihak etnekte ve İslam haneleriyle kesilecek eşrafı, yakılacak camileri ve mektepleri gösterirler.”

Türk halkının müşkül duruma düşmesini fırsat bilen Bulgarlar yaşadıkları havalide ikamet eden Türk ailelerine cinayet, toplu katliam, ırza tecavüz, yağma ve tahrip gibi eylemlerde bulundular. Çetecilik Balkanlarda kültür haline dönüşmüş bir eylemdir. Dönem itibariyle henüz büyüme yaşlarında olan çocukların oyunlarına bile yansıyacak kadar yaşamın içine girmiştir. Balkan Savaşları ile Bulgarlar, bu kültür ögesini en kanlı şekilde yaşattı. Kendilerini denetleyecek herhangi bir mekanizma ile karşılaşmamaları, yaptıkları katliamlarda rahat hareket etmelerini sağladı. Milli duygularla çetecilik faaliyetleri söz konusuydu. Fakat işgal edilen yerlerdeki Bulgar ahalinin kurduğu çetelerin amacı yağmacılıktır. Bulgar çeteleri; işgal ettikleri köylerin bir çoğunda Müslüman ahaliye ellerinde bulunan her türlü silah ve kesici aleti kendilerine teslim ettikleri takdirde canlarının ve mallarının bağışlanacağı vaadinde bulunuyordu. Bu vaad karşısında canının bağışlanacağını uman Müslümanlar ise çaresiz elindeki her türlü silah ve kesici aleti kendilerine teslim ediyordu. Birkaç kelime oyunuyla tamamen savunmasız bıraktıkları halka karşı böylece Bulgarlar tarafından daha rahat mezalim ve yağmacılık uygulandı.

Bulgarlar, Türkleri kadın, erkek ve çocuk demeden herhangi bir mukavemetle karşılaşmadan öldürüp, mallarını yağma ettiler. Balkan Savaşları’nda Türklere yapılan mezalimin tanıklarından olan Henry Nivet, Bulgar komitacılarının işledikleri savaş suçlarını “Balkan Haçlı Seferlerinde Avrupa Siyaseti ve Türklerin Felaketi” isimli kitabında; hırsızlık ve çapulculuk, zorla din değiştirme, ırza geçme, işkenceler ve toplu kıyımlar olmak üzere dört başlık altında toplamış ve örnekler vererek açıklamıştır406.

C. BULGAR

KOMİTACILARININ

BALKAN

Benzer Belgeler