• Sonuç bulunamadı

ÖNERİLER

Her tür ekonomik faaliyette olduğu gibi madencilik faaliyetlerinde de amaç, insanın refah ve mutluluğudur. İnsan onuruna ve emeğine saygı, madencilik faaliyetlerinin planlanma ve uygulanmasında hareket nok- tası olmalıdır. Kamu yararı öncelikli olarak göz önünde tutulmalıdır. Madencilik sektörünün geliştirilmesine yönelik oluşturulacak tüm amaç ve hedefler ile uygulamalar, her şeyden önce bilimsel ve teknik temeller üzerinde geliştirilmeli, bilimsel bilgi ile desteklenmeyen söylem ya da tasarılardan uzak durulmalıdır. Ülkemizin ihtiyacı olan enerjinin, yerli maden kaynaklarımızdan karşılanması öncelikli hedef olmalıdır. Sana- yinin ihtiyacı olan ucuz enerji üretiminin sağlanması ve bu enerjinin sürekli ve güvenilir olması bakımından, yerli maden kaynaklarımızın kullanılması kaçınılmaz bir gerekliliktir.

Doğal taş arama faaliyetlerinin, kamu denetiminde ve mutlaka rasyo- nel bir stratejik plan çerçevesinde yürütülmesi gerekmekte olup işletme dönemine geçmeden önce rezerv çalışmalarının tamamlanması gerek- mektedir.

Madencilik sektöründe aramadan uç ürüne kadar her aşamada ileri teknoloji kullanımı amaçlanmalıdır. Üretim ve kaynak performansının iyileştirilmesine ve yeni ürünlerin elde edilmesine yönelik olarak yeni gelişen teknolojilerin kullanımı, bu sektörün ülke kalkınmasına katkı- sı bakımından kritik önemdedir. Bu nedenle sektörde yüksek teknolo- ji kullanımı ve üretilmesine yönelik araştırma-geliştirme çalışmalarına öncelik verilmelidir. İleri üretim teknolojilerinin geliştirilmesi ve kulla- nımı, daha temiz ve daha etkin madencilik süreç ve ürünlerinin temini

bakımından önkoşuldur.

Gelişmiş teknoloji kullanımı ve yeni ma- dencilik teknolojilerinin geliştirilmesi, sektöre önemli katkılar yapacak yeni fır- satlar yaratacaktır. Bu çerçevede söz ko- nusu teknolojilere uyum sağlayacak ve bunları kullanabilecek iyi eğitilmiş işgü- cünün varlığı önemlidir. Sektörde teknik eleman istihdamının süratle arttırılması, genel verimliliğin artışı bakımından son derece önemlidir. Madencilik sektörün- deki eğitim ve öğretim konusunun yeni- den ele alınması ve sektörün gereksinim ve beklentilerinin yansıtılması gerekmek- tedir.

Ülke madencilik sektörünün en önemli darboğazlarından biri, gerek kamu gerek- se özel kuruluşlardaki yönetsel yapıların verimsizliğidir. Bu yapıların verimliliği- ne yönelik çalışmalar, madencilik sektö- rünün gelişimi bakımından son derece önemlidir. Söz konusu yapılarda hesap verilebilirlik ve şeffaflık mutlaka sağlan- malıdır.

Sektörde pazar araştırması kavramı geliş- memiştir. Bu konunun kapsamlı bir çerçe- vede yeniden ele alınması, gerek mevcut gerekse gelişen pazarların yakından takip edilerek değişikliklere uygun stratejilerin belirlenmesi gerekmektedir.

Çevre faktörü göz ardı edilerek maden- cilik faaliyetlerinin yürütülmesi, içinde bulunduğumuz yüzyılda mümkün değil- dir. Sürdürülebilir kalkınma kavramı içe- risinde ya madencilik ya çevre dayatması bulunmamaktadır. Madenciliğin çevreye etkilerini yadsımak mümkün değildir. An- cak, madencilik sektöründe, çevre dostu teknoloji ve yöntemlerin kullanılması, madencilik süreçlerinde ya da sonrasında çevrenin korunmasına ya da yenilenmesi- ne yönelik önlemlerin alınması, sektörün gelişimini engellemeyecek, aksine genel anlamda sektörün gelişimine yönelik kat- kıyı yapacaktır.

Madencilik sektöründe, toplumu eğitme ve bilgilendirme gereksinimi hızla art- mıştır. Madencilik sektörünün ülke kal- kınması ve toplumların gelişmesindeki önemi konusunda kamuoyu bilgilendiril- melidir. Toplumun, bir istihdam alanı ve gelir kaynağı olarak madenciliğin önemi hakkında eğitilmesi, sektörün gelişmesi bakımından son derece önemlidir. Madencilik sektörünün her alanında, şef- faflık sağlanmalıdır. Sektörde bilgi akışı sağlanmalı, alınan kararlardan toplumun her kesimi bilgilendirilmelidir.

Yerel halkın onayını almamış hiçbir eko- nomik girişimin ülkeye yarar getirmesi beklenemez. ÇED kapsamında bulunmak- la birlikte madencilik sektörüne ilişkin alınacak kararlarda ilgili yöre halkının da katılmasında gerekli hassasiyetin sağlan- ması gerekmektedir.

Toplumsal, ekonomik ve çevresel bakım- dan sürdürülebilir bir madencilik sektörü- nün gelişimi; devlet, sektörde faaliyet gös- teren kurum ve kuruluşlar ile demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin yapıcı işbirliği ile mümkündür.

10.1. Üretim

Ülke ekonomisi açısından madencilik sektöründe üretim arttırılmalı ve sanayi sektörleri ile entegrasyon sağlanmalıdır. Madencilik sektörünün tüm alt sektörle- rinde üretimi arttırmayı ve sektörün ülke sanayisi ile entegrasyonunu sağlamayı he- defleyen kısa, orta ve uzun dönemli stra- tejik planlar "Ulusal Madencilik Politikası" temelinde geliştirilerek acilen uygulamaya konulmalı, bu çerçevede, sanayi sektörleri ile entegre çalışacak kamu ya da özel ma- dencilik projeleri, öncelikle teşvik edilme- lidir.

Sektörde bilimsel uygulamalara ağırlık ve- rilmelidir. Madencilik üretimleri yüksek teknoloji ürünlerine dönüştürülmelidir.

Madencilik üretimleri katma değeri yüksek uç ürünlere dönüştürülmek suretiyle yurt dışına ihraç edilmelidir.

Madencilik ürünlerinin pazarlama ve dağıtımına kaynak ayrılmalıdır. Madencilikte mevcut pazar payının arttırılması amacıyla ürün çeşitliliği ile ürün kalitesinin arttırılmasına yönelik yatırımlar yapılmalı, pazarla- ma stratejileri oluşturulmalı ve etkin dağıtım ağları kurulmalıdır. 10.2. Teknoloji

Madencilik teknolojilerini geliştirmeye yönelik araştırma geliştirme ça- lışmaları hem sektör hem de kamu tarafından teşvik edilmelidir. Bilim ve teknolojiyi süratle ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürebilme mekanizmaları hayata geçirilmeli, madencilik sektöründeki kamu ve özel kuruluşların araştırma ve geliştirme faaliyetleri söz konusu sistem kapsamında teşvik edilmelidir. Türkiye’nin uluslararası ortak araştır- ma-geliştirme projelerinde yer almasına yönelik yasal düzenlemeler yapılmalı, bununla ilgili teşvikler sağlanmalıdır. Bilim ve teknoloji üre- timine yönelik araştırma-geliştirme faaliyetleri için ayrı bir bütçe oluş- turulmalı, üniversite-sanayi ortak araştırma merkezleri, teknoloji geliş- tirme bölgeleri kurulmalıdır.

Madencilik sektörü akılcı planlar çerçevesinde uygun yöntemler kulla- nılarak teşvik edilmelidir. Teşviklerin "Ulusal Madencilik Politikası" te- melinde geliştirilen stratejik planlar çerçevesinde verilmesi istenilen et- kililik düzeyini sağlayacaktır. Yine devlet tarafından sağlanacak altyapı ve taşıma hizmetleri gibi kolaylıklar da benzer temelde düşünülmelidir. Madencilik sektörünün geliştirilmesine yönelik oluşturulacak tüm amaç ve hedefler ile uygulamalar bilimsel ve teknik temeller üzerinde gelişti- rilmelidir.