Maddi Getirisinin Olmaması

Katılımcılara göre, öğretmenlerin müdürlüğü tercih etmeme nedenlerinden bir tanesi de okul müdürlüğünün maddi bir getirisinin olmaması ve öğretmenlere göre

fazla çalışılması, fazla enerji harcanılması ve az kazanılması, sorumlulukların olmasına rağmen nöbet parasının alınamaması, hafta içi 8-5 çalışılması ve hafta sonları da müdürlerin aranılmasıdır. Hakan, bu durumu şu şekilde ifade etmiştir: “Bir diğer husus hani bu okul müdürlüğünün falan böyle bir şeyi yok bir getirisi yok… Bir diğer husus, maddi olarak şöyle bir bakıyorum. Benim öğretmenim 2500 lira ek ders alıyor. Ben 1500 lira ek ders alıyorum. Hem ondan daha çok fazla çalışıyorum. Enerji harcıyorum. Hem daha az kazanıyorum. E, bir taraftan böyle kayıplarımız var. Nöbet konusunda mesela okul müdürü nöbet ücreti alamıyor. Bütün sorumluluk ben de. Nöbetçi öğretmenin yapması gereken işleri bile zaman zaman biz yapıyoruz. E, bakıyoruz; orda bir eksiklik kalmış. Adam, kontrol edememi;, etmemiş. E, bütün açıkları biz kapatıyoruz. Ama bundan hiçbir şekilde faydalanamıyoruz.”

Zafer, bu durumu şu şekilde ifade etmiştir: “Biraz da ekonomik boyutu da var. Şu an da mesela kurslar açıldı. Öğretmen alıyor. Kurslara girdiği vakit, 2000- 2500 lira ek ders alıyor. Okul müdürü alıyor, 1500 lira ek ders. Sonuçta bütün sorumluluk kimde? Okul müdüründe. Bütün sorumluluk okul müdüründe ama . Öğretmenin de şey okul müdür ve… Ekonomik şeyinin öğretmenden az olması ne yapar? Biraz daha etkiler yani.”

Ömer, bu durumu şu şekilde ifade etmektedir: “ Ekonomik bir getirisi yok idareciliğin. Belki hafta sonu sınavlar oluyor. Yeni bazı şeyler sunuldu. İşte bazı sınavlarda idarecilere sınavlarda öncelik tanındı. Fakat bu işin yüküne göre idarecilerin bu getiriden çok daha fazlasını hak ettiğini düşünüyorum. Ek dersin diğer öğretmenlerden 2 saat fazla alması bana göre ekonomik bir getiri değil olmamalı da. Daha yüksek olmalı, daha saygın olmalı ve ekonomik olarak idare etmeli… Bu sıkıntının bir karşılığı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu sıkıntının maalesef bir karşılığı olmuyor.”

Ayrıca çalışma şartlarının zor olması, yaz tatilinde okulda bulunulması hafta içi 8-5 ve hafta sonları çalışılması ve maddi anlamda öğretmenlerle aynı seviyede olunmasından ve maddi anlamda desteklenmesi gerektiğinden dolayı müdürlük istenmemektedir. Sema, bu durumu şu şekilde ifade etmektedir: “Maddi noktada yani dediğim gibi yani öğretmenle aynı seviyedesiniz. Yani dediğim gibi çalışma

şartları çok zor. Yaz tatilinizi alıyorsunuz. 8-5 çalışıyorsunuz ve onun haricinde cumartesi pazar buradayız. Mesela bir kurs var bizim okulda. Hafta sonu cumartesi buradayız. Öğretmen dersine giriyor ve sekiz saat dersine giriyor ve ben 2 saat için kursta beklemek zorunda kalıyorum. İdareciyim. Yani hayır oradaki bir öğretmen de benim yaptığım görevi rahatlıkla yapabilir. Ama yani o 2 saat bize yeterli değil bize de 8 saat şeklinde bir ödeme yapılsın ya da tamamen idareciye gelmesin. Öğretmenler de bunu idare edebilir şeklinde bir şeyler oluşturulabilir. Maddi anlamda gerçekten de idareciler daha fazla desteklenmeli. Ben öyle olduğunu düşünüyorum. Daha bir doyuma ulaşması lazım .”

Katılımcılara göre, öğretmenlerin müdürlüğü tercih etmeme nedenlerinden bir tanesi de bütün riskin, sorumluluğun müdürde olmasına rağmen çalıştığı personelden ücret konusunda az maaş alması ve bu durumun oluşturduğu ücret adaletsizliğinin olması ve müdürün motivasyonun düşmesidir. Talha, bu durumu şu şekilde ifade etmektedir: “ …İdarecilik yapmama sebeplerinden bir tanesi de yine ücret konusu. Şimdi branşlardan örnek verelim: Destekleme yetiştirme kurslarımız var okullarda. Bir öğretmen DYK‟ ye giriyor. Aldığı ek ders 2000-2500 liraya kadar bulabiliyor. Fakat bütün sorumluluğu üzerine alan okul idaresi okul müdürü, aldığı ek ders 1000 liralarda dolaşıyor. Yani bütün sorumluluğu, riski almasına rağmen bir öğretmenden düşük miktarda maaş aldığı için, hem kurum içerisinde bir ücret adaletsizliği oluyor hem de yine bu durum müdürün motivasyonunu düşürmekte… Fakat her şeyin de dediğimiz gibi bir karşılığı vardır. Bu karşılık da kurum amiri, her zaman ne olursa olsun, çalışan personelinden fazla ücret alması gereklidir. Benim düşüncem, 1 lira da olsa fazla alması lazım.”

4.5. Politik Faktörler

Politik faktörler teması, sendikalar ve siyasilerden dolayı müdürlerin istediği şekilde çalışamaması bazılarının siyasilerin arka bahçesi olması olmak üzere iki alt temadan oluşmaktadır.

4.5.1.Sendikalar

Katılımcılara göre, öğretmenlerin müdürlüğü tercih etmeme nedenlerinden bir tanesi sendikaların her şeye müdahale etmeleri ve baskı unsuru olarak sendikaların kullanılmasıdır. Ömer, bu konuyu şu şekilde ifade etmiştir: “ …Çünkü öğrenciyi, öğretmeni uyardığı zaman; bir açıklama yapma, bir toplantı sonucunu yaptığı zaman rahatsızlık duyuluyor. Bunu sendikalara bildiriyor. Sendikalar, artık günümüzde öğretmenin hangi saatte derse gireceğine kadar karar veriyor. İki öğretmen arasında tartışma oluyor. İdareyle, öğretmen arasında eğitimle ilgili bir konuda, tartışma oluyor. Bu sendikalar, sendikaların görevi bu değil. Buna müdahale etmesini doğru bulmuyorum. Sendikaların bir baskı unsuru olarak olmasını doğru bulmuyorum.”

Katılımcılara göre, müdürlüğün tercih edilmeme sebeplerinden bir tanesi; ülkemizin gerçeği, sendika veya siyasi parti yöneticilerinin kanun, yönetmelikte bulunmayan bazı işlerin yapılmasını ve bazı toplantılara ya da bazı yerlere gidilmesini istemesi ve bunlara katılmak istemeyen öğretmenlerin de olmasından dolayı müdürlük istenmemektedir. Kadir, bu durumu şöyle ifade etmiştir: “ Diğer bir şey ise ülkemizin gerçeği idareci olabilmek için, zaman zaman iktidar partisinin yöneticileri veya yetkili sendika kişileri tarafından; kanunda, yönetmelikte bulunmayan bazı işlerin yapılması, bazı toplantılara, bazı yerlere gidilmesi isteniyor. Bu toplantılara gitmek istemiyorum. Bu nedenle bu tür faaliyetlere katılmak istemeyen kişiler de, benim gibi idareci olmak istemiyor.”